Öneri Formu
Hadis Id, No:
18219, T002998
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ :سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ عَبَّادِ بْنِ جَعْفَرٍ الْمَخْزُومِىَّ يُحَدِّثُ عَنِ ابَنِ عُمَرَ قَالَ :قَامَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ مَنِ الْحَاجُّ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ: « الشَّعِثُ التَّفِلُ » . فَقَامَ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ :أَىُّ الْحَجِّ أَفْضَلُ؟ قَالَ: « الْعَجُّ وَالثَّجُّ » . فَقَامَ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ :مَا السَّبِيلُ يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟ قَالَ: « الزَّادُ وَالرَّاحِلَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ عُمَرَ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ إِبْرَاهِيمَ بْنِ يَزِيدَ الْخُوزِىِّ الْمَكِّىِّ . وَقَدْ تَكَلَّمَ بَعْضُ أَهْلِ الْحَدِيثِ فِى إِبْرَاهِيمَ بْنِ يَزِيدَ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona İbrahim b. Yezid’in şöyle dediğini rivayet etti: Ben Muhammed b. Abbâd b. Cafer b. el-Mahzûmî’yi, İbn Ömer şöyle dedi, diye naklederken dinledim: Bir adam ayağa kalkarak Nebi’ye (sav): Hacı kime denir, ey Allah’ın Rasulü, diye sordu. Rasulullah (sav): “Saçı sakalı birbirine karışmış gösterişten uzak kimsedir” buyurdu. Bir başka adam ayağa kalkarak: Hangi hac daha faziletlidir? dedi. Rasulullah (sav): “Yüksek sesle bol bol telbiye getirmek ve kurbanlıkları keserek kanları akıtmaktır” buyurdu. Bir başka adam daha ayağa kalkarak: Yol bulabilmek nedir, ey Allah’ın Rasulü, dedi. Rasulullah (sav): “Azık ve binektir” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu İbn Ömer’in rivayet ettiği bir hadis olarak, ancak İbrahim b. Yezid el-Hûzî el-Mekkî’nin rivayet ettiği olarak bildiğimiz bir hadistir. Kimi hadis âlimleri ise İbrahim b. Yezid hakkında hıfzı (hafızası ve belleyiciliği) bakımından bazı tenkitlerde bulunmuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 3, 5/225
Senetler:
()
Konular:
Hac, farziyyeti
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Umre, toplum ve birey açısından önemi
Niyet, Hac ve umreye niyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23002, N002729
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو دَاوُدَ قَالَ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ وَاسِعٍ عَنْ مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ لِى عِمْرَانُ بْنُ حُصَيْنٍ تَمَتَّعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُسْلِمٍ ثَلاَثَةٌ هَذَا أَحَدُهُمْ لاَ بَأْسَ بِهِ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ مُسْلِمٍ شَيْخٌ يَرْوِى عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ لاَ بَأْسَ بِهِ وَإِسْمَاعِيلُ بْنُ مُسْلِمٍ يَرْوِى عَنِ الزُّهْرِىِّ وَالْحَسَنِ مَتْرُوكُ الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Davud, ona Müslim b. İbrahim, ona İsmail b. Müslim, ona Muhammed b. Vâsi, ona Mutarrif b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Bana İmran b. Husayn dedi ki: Biz Rasûlullah ile birlikte temettu’ haccı yapmıştık.
Ebu Abdurrahman (Nesaî) dedi ki: İsmail b. Müslim adında üç kişi vardır, bu (senedde adı geçen) onlardan birisidir, onda bir sakınca yoktur. İsmail b. Müslim adında bir başka hadis ravisi vardır ki, bu da Ebu’t-Tufayl’den rivayet eder, onda da bir sakınca yoktur. Diğer İsmail b. Ebu Müslim, ez-Zührî ve el-Hasan’dan diye rivayet nakleder, rivayet ettiği hadisleri terk edilmiş (metrûk) birisidr.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 49, /2264
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Vâsi' el-Ezdî (Muhammed b. Vâsi' b. Cabir b. Ahnes)
4. İsmail b. Müslim el-Abdi (İsmail b. Müslim)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
6. Süleyman b. Seyf et-Taî (Süleyman b. Seyf b. Yahya)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35982, MU000766
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ وَالضَّحَّاكَ بْنَ قَيْسٍ عَامَ حَجَّ مُعَاوِيَةُ بْنُ أَبِى سُفْيَانَ وَهُمَا يَذْكُرَانِ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَقَالَ الضَّحَّاكُ بْنُ قَيْسٍ لاَ يَفْعَلُ ذَلِكَ إِلاَّ مَنْ جَهِلَ أَمْرَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ . فَقَالَ سَعْدٌ بِئْسَ مَا قُلْتَ يَا ابْنَ أَخِى . فَقَالَ الضَّحَّاكُ فَإِنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَدْ نَهَى عَنْ ذَلِكَ . فَقَالَ سَعْدٌ قَدْ صَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَنَعْنَاهَا مَعَهُ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Muhammed b. Abdullah b. el-Hâris b. Nevfel b. Abdulmuttalib’in rivayet ettiğine göre, kendisine Sa‘d b. Ebu Vakkas ve Dahhâk b. Kays’ın -Muaviye b. Ebu Süfyan’ın hac ettiği sene- hac vakti gelip onun için ihrama girilinceye kadar, umre yaptıktan sonra ihramdan çıkarak temettu’ yapmayı, birbirleriyle karşılıklı müzakere ederlerken dinlemişti. Ed-Dahhâk b. Kays: Bunu ancak aziz ve celil Allah’ın emrini bilmeyen kişi yapar, dedi. Sa‘d ise: Kardeşimin oğlu, ne kötü bir söz söyledin, dedi. ed-Dahhâk: Çünkü Ömer b. el-Hattâb bunu yapmayı yasakladı, dedi. Bunun üzerine Sa‘d: Bunu (temettu’ haccını) Rasulullah da (sav) yaptı, onunla birlikte biz de beraber yaptık, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 766, 1/123
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ فِى ذَلِكَ مِثْلَ قَوْلِ عَائِشَةَ رضى الله تعالى عنها .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36505, MU000961
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ فِى ذَلِكَ مِثْلَ قَوْلِ عَائِشَةَ رضى الله تعالى عنها .
Tercemesi:
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Sâlim b. Abdullah, ona Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre o, bu hususta Âişe’nin (r.anhâ) dediği gibi derdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 961, 1/155
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ تَمَتَّعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَعُثْمَانُ وَأَوَّلُ مَنْ نَهَى عَنْهَا مُعَاوِيَةُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14788, T000822
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ تَمَتَّعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَعُثْمَانُ وَأَوَّلُ مَنْ نَهَى عَنْهَا مُعَاوِيَةُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Musa Muhammed b. el-Müsennâ, ona Abdullah b. İdris, ona Leys, ona Tavus, ona da İbn Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav), Ebu Bekir, Ömer ve Osman temettu’ haccı yapmıştır. Temettu’ haccını ilk yasaklayan ise Muâviye’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 12, 3/184
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hz. Peygamber, veda haccı
Umre
Umre, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14790, T000823
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ نَوْفَلٍ أَنَّهُ سَمِعَ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ وَالضَّحَّاكَ بْنَ قَيْسٍ وَهُمَا يَذْكُرَانِ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَقَالَ الضَّحَّاكُ بْنُ قَيْسٍ لاَ يَصْنَعُ ذَلِكَ إِلاَّ مَنْ جَهِلَ أَمْرَ اللَّهِ . فَقَالَ سَعْدٌ بِئْسَ مَا قُلْتَ يَا ابْنَ أَخِى . فَقَالَ الضَّحَّاكُ بْنُ قَيْسٍ فَإِنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَدْ نَهَى عَنْ ذَلِكَ . فَقَالَ سَعْدٌ قَدْ صَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَنَعْنَاهَا مَعَهُ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Mâlik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona Muhammed b. Abdullah b. el-Hâris b. Nevfel’in rivayet ettiğine göre o, Sa‘d b. Ebu Vakkas ile ed-Dahhâk b. Kays’ı, hac vaktine kadar umre yapıp ihramdan çıkmak suretiyle temettu’ yapmayı aralarında karşılıklı konuştuklarını işitmiştir. Ed-Dahhâk b. Kays: Böyle bir işi ancak Allah’ın emrini bilmeyen kişi yapar, dedi. Bu sefer Sa‘d: Kardeşimin oğlu, ne de kötü bir söz söyledin, dedi. ed-Dahhâk b. Kays dedi ki: Şüphesiz Ömer b. el-Hattâb bunu yasaklamıştı. Bu sefer Sa‘d: Ama bunu Rasulullah (sav) da yaptı, biz de onunla birlikte yapmıştık, dedi.
(Tirmizi) dedi ki: Bu, sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 12, 3/185
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hz. Peygamber, veda haccı
Umre
Umre, Hz. Peygamber'in
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنِى يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ رَجُلاً مِنْ أَهْلِ الشَّامِ وَهُوَ يَسْأَلُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ عَنِ التَّمَتُّعِ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ هِىَ حَلاَلٌ . فَقَالَ الشَّامِىُّ إِنَّ أَبَاكَ قَدْ نَهَى عَنْهَا . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَرَأَيْتَ إِنْ كَانَ أَبِى نَهَى عَنْهَا وَصَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَأَمْرَ أَبِى نَتَّبِعُ أَمْ أَمْرَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ الرَّجُلُ بَلْ أَمْرَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ لَقَدْ صَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَعُثْمَانَ وَجَابِرٍ وَسَعْدٍ وَأَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ وَابْنِ عُمَرَ قال أبو عيسى حديث ابن عباس حديث حسن. وَقَدِ اخْتَارَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمُ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ . وَالتَّمَتُّعُ أَنْ يَدْخُلَ الرَّجُلُ بِعُمْرَةٍ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ ثُمَّ يُقِيمَ حَتَّى يَحُجَّ فَهُوَ مُتَمَتِّعٌ وَعَلَيْهِ دَمٌ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ فَإِنْ لَمْ يَجِدْ صَامَ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ فِى الْحَجِّ وَسَبْعَةً إِذَا رَجَعَ إِلَى أَهْلِهِ وَيُسْتَحَبُّ لِلْمُتَمَتِّعِ إِذَا صَامَ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ فِى الْحَجِّ أَنْ يَصُومَ فِى الْعَشْرِ وَيَكُونَ آخِرُهَا يَوْمَ عَرَفَةَ فَإِنْ لَمْ يَصُمْ فِى الْعَشْرِ صَامَ أَيَّامَ التَّشْرِيقِ فِى قَوْلِ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمُ ابْنُ عُمَرَ وَعَائِشَةُ وَبِهِ يَقُولُ مَالِكٌ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ يَصُومُ أَيَّامَ التَّشْرِيقِ . وَهُوَ قَوْلُ أَهْلِ الْكُوفَةِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَأَهْلُ الْحَدِيثِ يَخْتَارُونَ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ فِى الْحَجِّ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14793, T000824
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنِى يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ رَجُلاً مِنْ أَهْلِ الشَّامِ وَهُوَ يَسْأَلُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ عَنِ التَّمَتُّعِ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ هِىَ حَلاَلٌ . فَقَالَ الشَّامِىُّ إِنَّ أَبَاكَ قَدْ نَهَى عَنْهَا . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَرَأَيْتَ إِنْ كَانَ أَبِى نَهَى عَنْهَا وَصَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَأَمْرَ أَبِى نَتَّبِعُ أَمْ أَمْرَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ الرَّجُلُ بَلْ أَمْرَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ لَقَدْ صَنَعَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَعُثْمَانَ وَجَابِرٍ وَسَعْدٍ وَأَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ وَابْنِ عُمَرَ قال أبو عيسى حديث ابن عباس حديث حسن. وَقَدِ اخْتَارَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمُ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ . وَالتَّمَتُّعُ أَنْ يَدْخُلَ الرَّجُلُ بِعُمْرَةٍ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ ثُمَّ يُقِيمَ حَتَّى يَحُجَّ فَهُوَ مُتَمَتِّعٌ وَعَلَيْهِ دَمٌ مَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْىِ فَإِنْ لَمْ يَجِدْ صَامَ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ فِى الْحَجِّ وَسَبْعَةً إِذَا رَجَعَ إِلَى أَهْلِهِ وَيُسْتَحَبُّ لِلْمُتَمَتِّعِ إِذَا صَامَ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ فِى الْحَجِّ أَنْ يَصُومَ فِى الْعَشْرِ وَيَكُونَ آخِرُهَا يَوْمَ عَرَفَةَ فَإِنْ لَمْ يَصُمْ فِى الْعَشْرِ صَامَ أَيَّامَ التَّشْرِيقِ فِى قَوْلِ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمُ ابْنُ عُمَرَ وَعَائِشَةُ وَبِهِ يَقُولُ مَالِكٌ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ يَصُومُ أَيَّامَ التَّشْرِيقِ . وَهُوَ قَوْلُ أَهْلِ الْكُوفَةِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَأَهْلُ الْحَدِيثِ يَخْتَارُونَ التَّمَتُّعَ بِالْعُمْرَةِ فِى الْحَجِّ وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Yakub b. İbrahim b. Sa‘d, ona babası, ona Salih b. Keysân, ona İbn Şihâb’ın rivayet ettiğine göre Salim b. Abdullah kendisine şunu rivayet etmiştir: Şam ahalisinden bir adamın Abdullah b. Ömer’e, umre yaptıktan sonra hac için ihrama gireceği vakte kadar ihramdan çıkıp temettu’ haccı yapmanın hükmünü sorduğunu işitmişti. Bunun üzerine Abdullah b. Ömer ona: O helaldir, dedi. Şamlı adam: Ama senin baban onu yasaklamıştı, dedi. Bu sefer Abdullah b. Ömer: Sence babam onu yapmayı yasaklamış olduğu halde, Rasulullah (sav) onu yapmış iken babamın emrine mi uymalıyız, yoksa Rasulullah’ın (sav) emrine mi? dedi. Adam: Hayır, Rasulullah’ın (sav) emrine elbette, deyince, İbn Ömer: Andolsun Rasulullah (sav) onu yapmıştır, diye cevap verdi.
(Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bu hususta Ali, Osman, Câbir, Sa‘d, Ebu Bekir kızı Esmâ ve İbn Ömer’den gelmiş rivayetler de vardır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: İbn Abbas’ın rivayet ettiği hadis hasen bir hadistir. Nebi’nin (sav) ashabı ile onlardan başkaları arasındaki ilim ehlinden bir topluluk umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra hac niyetiyle ihrama girinceye kadar, ihramdan çıkarak temettu’ yapmayı tercih etmişlerdir. Temettu’ haccı, hac aylarında kişinin umre niyetiyle ihrama girdikten (ve umresini eda ettikten) sonra, hacca başlayıncaya kadar (ihramdan çıkmak suretiyle) temettu’ edip (ihram dolayısıyla yasak olan şeylerden) faydalanmaya devam etmesidir. Böyle bir hac yapan kimseye kolayına gelen bir kurbanlık düşer. Kurban kesemeyecek olursa, hac günlerinde üç, ailesinin bulunduğu memleketine dönünce de yedi gün oruç tutar. Temettu’ haccı yapan kimsenin hac günlerindeki üç günlük orucu (Zülhicce’nin) ilk on gününde tutması ve tutacağı son günün de Arefe gününde olması müstehabtır. Eğer ilk on günde oruç tutmayacak olursa, Nebi’nin (sav) ashabı arasından kimi ilim ehlinin kanaatine göre (Kurban Bayramının 2., 3., ve 4. günleri olan) Teşrîk günlerinde oruç tutar. Bu kanaat sahipleri arasında İbn Ömer ve Âişe de vardır. Mâlik, Şâfiî, Ahmed ve İshak da bu görüştedir. Bazılarına göre ise Teşrîk günlerinde oruç tutmaz. Bu da Kûfelilerin görüşüdür.
Ebu İsa dedi ki: Hadis ehli hacda umre ile temettu’ yapmayı (temettu’ haccını) yapmayı tercih ederler. Bu aynı zamanda Şâfiî, Ahmed, İshak’ın da görüşüdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 12, 3/185
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, hacta ceza gerektiren durumlar
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23525, N002814
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ قَالَ حَدَّثَنَا مُفَضَّلُ بْنُ مُهَلْهَلٍ عَنْ بَيَانٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى الشَّعْثَاءِ قَالَ كُنْتُ مَعَ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ وَإِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ فَقُلْتُ لَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ أَجْمَعَ الْعَامَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ . فَقَالَ إِبْرَاهِيمُ لَوْ كَانَ أَبُوكَ لَمْ يَهُمَّ بِذَلِكَ . قَالَ وَقَالَ إِبْرَاهِيمُ التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ إِنَّمَا كَانَتِ الْمُتْعَةُ لَنَا خَاصَّةً .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. el-Mübarek, ona Yahyâ b. Âdem, ona Mufaddal b. Mühelhel, ona Beyân, ona Abdurrahman b. Ebu Şa‘sâ’nın şöyle dediğini rivayet etti: Ben İbrahim en-Nehâî ve İbrahim et-Teymî ile beraber idim. Bu sene hac ve umreyi beraber yapmak istedim, deyince, İbrahim:
Şayet baban olsaydı böyle bir şeyi yapmak istemezdi, dedi. İbrahim et-Teymî ise babasından naklen Ebu Zerr’in: Temettu’ haccı yapmak sadece bize özeldi, dediğini rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 77, /2269
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu
Umre
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَدِمْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَرْبَعٍ مَضَيْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَحِلُّوا وَاجْعَلُوهَا عُمْرَةً » . فَضَاقَتْ بِذَلِكَ صُدُورُنَا وَكَبُرَ عَلَيْنَا فَبَلَغَ ذَلِكَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَحِلُّوا فَلَوْلاَ الْهَدْىُ الَّذِى مَعِى لَفَعَلْتُ مِثْلَ الَّذِى تَفْعَلُونَ » . فَأَحْلَلْنَا حَتَّى وَطِئْنَا النِّسَاءَ وَفَعَلْنَا مَا يَفْعَلُ الْحَلاَلُ حَتَّى إِذَا كَانَ يَوْمُ التَّرْوِيَةِ وَجَعَلْنَا مَكَّةَ بِظَهْرٍ لَبَّيْنَا بِالْحَجِّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25813, N002997
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَدِمْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَرْبَعٍ مَضَيْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَحِلُّوا وَاجْعَلُوهَا عُمْرَةً » . فَضَاقَتْ بِذَلِكَ صُدُورُنَا وَكَبُرَ عَلَيْنَا فَبَلَغَ ذَلِكَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَحِلُّوا فَلَوْلاَ الْهَدْىُ الَّذِى مَعِى لَفَعَلْتُ مِثْلَ الَّذِى تَفْعَلُونَ » . فَأَحْلَلْنَا حَتَّى وَطِئْنَا النِّسَاءَ وَفَعَلْنَا مَا يَفْعَلُ الْحَلاَلُ حَتَّى إِذَا كَانَ يَوْمُ التَّرْوِيَةِ وَجَعَلْنَا مَكَّةَ بِظَهْرٍ لَبَّيْنَا بِالْحَجِّ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Hâlid, ona Abdülmelik, ona Atâ, ona da Câbir’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte Zülhicce’nin dördüncü günü (Mekke’ye) geldik. Nebi (sav): “İhramdan çıkın ve onu (hac niyetinizi) umre niyetine çevirin” buyurdu. Bundan dolayı canımız sıkıldı ve bu iş bize pek ağır geldi. Bu durumumuz Nebi’ye (sav) ulaşınca, şöyle buyurdu: “Ey insanlar, ihramdan çıkın, beraberimdeki hediyelik kurbanlıklarım olmasaydı sizin yaptığınızın aynısını şüphesiz ben de yapacaktım” buyurdu. Bunun üzerine biz de ihramdan çıktık, eşlerimizle beraber olduk, ihramlı olmayanın yaptığı her bir işi biz de yaptık. Nihayet (Zülhicce’nin sekizinci günü) olan Terviye günü geldi. Mekke’yi geride bırakarak hac niyeti ile telbiye getirip ihrama girdik.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 188, /2280
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
4. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
5. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Hac, Hacc-ı temettu
Hac, ihrama girmek
Hac, İhramdan çıkmak
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42096, DM001855
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نَوْفَلٍ قَالَ : سَمِعْتُ عَامَ حَجَّ مُعَاوِيَةُ يَسْأَلُ سَعْدَ بْنَ مَالِكٍ : كَيْفَ تَقُولُ بِالتَّمَتُّعِ بِالْعُمْرَةِ إِلَى الْحَجِّ؟ قَالَ : حَسَنَةٌ جَمِيلَةٌ. فَقَالَ : قَدْ كَانَ عُمَرُ يَنْهَى عَنْهَا ، فَأَنْتَ خَيْرٌ مِنْ عُمَرَ؟ قَالَ : عُمَرُ خَيْرٌ مِنِّى ، وَقَدْ فَعَلَ ذَلِكَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- وَهُوَ خَيْرٌ مِنْ عُمَرَ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hâlid, ona Muhammed b. İshak, ona ez-Zührî, ona Muhammed b. Abdullah b. Nevfel’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Muâviye’nin hac ettiği sene Sa‘d b. Mâlik’e: Umre yaptıktan sonra (ihramdan çıkmak suretiyle) hac için (ihrama girinceye kadar) temettu’ yapmaya (yararlanmaya) ne dersin? diye sorduğunu işittim. O: İyidir, güzeldir, dedi. Bu sefer Muviye: Ama Ömer böyle yapmayı yasaklamıştı, sen Ömer’den hayırlı mısın? dedi. (Sa‘d b. Mâlik): Ömer benden hayırlıdır, fakat bunu (temettu’ haccı yapmayı) Nebi (sav) yapmıştır, O da Ömer’den daha hayırlıdır, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 18, 2/1144
Senetler:
1. Muhammed b. Abdullah el-Kuraşi (Muhammed b. Abdullah b. Amr b. Osman b. Affan)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
4. Ebu Said Ahmed b. Halid el-Vehbî (Ahmed b. Halid b. Musa)
Konular:
Hac, Hacc-ı temettu