Giriş


Açıklama: Hasen li ğayrihi'dir. Bu isnad Yezid'in zaafından ve inkitadan dolayı zayıftır. Mücahid b. Cebr, Ebû Said el-Hudri'den işitmemiştir.

    Öneri Formu
50193 HM011240 İbn Hanbel, III, 28

Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali (as), ona da Ali şöyle demiştir: Benim Bedir günündeki ganimet pa­yımdan kalan yaşlı bir devem vardı. Hz. Peygamber (sav) bana daha önce de savaş dışı elde edilen fey gelirinin beşte birinden, başka bir yaşlı deve daha vermişti. Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma (as) ile evlenmek istediğim zaman Kaynuka oğullarından, kuyum­culuk yapan bir adamla beraber ızhır otu toplamaya gitmek üzere sözleştik. Bu otu kuyumculara satıp parasıyla dü­ğün yemeğimin masrafına destek sağlamayı istemiştim. Ben yaşlı devele­rim için semerler, çuvallar ve ipler toplarken, iki devem de Ensârdan bir adamın evinin yanında çöktürülmüş hâldeydiler. Topladığım şey­leri toplayıp döndüğüm zaman bir de gördüm ki develerimin hörgüçleri ke­silmiş, böğürleri yarılıp ciğerleri alınmış. Develerimin bu halini görünce gözyaşlarıma hakim olamayıp ağladım ve "bu işi kim yaptı?" diye sordum. Orada bulunanlar "Hamza b. Abdulmuttalib yaptı, kendisi şu evin içinde Ensârdan içki içenler topluluğu arasındadır" dediler. Hemen Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Yanında Zeyd b. Hâ­rise vardı. Peygamber yüzümden, içinde bulunduğum durumu anlayarak "Neyin var?" diye sordu. Ben "Ey Allah'ın Rasûlü, bugünkü kadar korkunç manzara görme­dim. Hamza benim yaşlı iki dişi deveme saldırıp onların hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini yarmış, şimdi şu evde içki içenlerle beraberdir." dedim. Peygamber ridâsını istedi, sonra ona bürünerek yürüyüp gitti. Zeyd ibn Harise ile ben de peşinden gittik. Nihayet içinde Hamza'nın bulunduğu o eve geldi, içeri girme izni istedi. İçeridekiler gelenlere girme izni verdiler. İçeride içki içenlerle karşılaştık. (Hz. peygamber (sav), yaptığı işten dolayı Hamza'yı kınamaya baş­ladı. Hamza da körkütük sarhoş olmuş, gözleri kıpkırmızı bir halde idi. Hamza bakışını Hz. Peygamber'e yöneltti, önce dizlerine, sonra göbeğine, ardından yüzüne baktı ve "Siz, babamın (Abdulmuttalib'in) köleleri değil misiniz?" dedi. Hz. Peygamber, amcası Hamza'nın sarhoş olduğunu anladı da (yanlış bir hareket yapmasına fırsat vermemek için) topukları üzerinde gerisin geriye çekildi. Biz de Onunla beraber odadan dışarı çıktık.


    Öneri Formu
136965 B003091 Buhari, Farzu'l-Humus, 1

Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Ebu Cemre ed-Dubbaî, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: Abdülkays heyeti geldi ve, "Ey Allah'ın resûlü, bizimle senin aranda Rabîa'dan şu kabilesi, yânî Mudar kâfirleri vardır. Bu sebeple biz sana ancak haram aylarda gelebiliyoruz. Dolayısıyla bize, hem kendimizin yapacağı, hem de geride bıraktığımız kişileri de yapmaya davet edeceğimiz şeyler emret!" dediler. Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Size dört şeyi emrediyor, dört şeyi de yasaklıyorum; Allah'a îmân etmeyi ve Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik etmeyi emrediyorum." Bu sırada Rasûlullah (sav) parmaklarını yumarak biri işaret etti. Sonra şöyle devam etti: "Namaz kılmayı, zekât vermeyi, Ramazân orucunu tutmayı ve bir de aldığınız ganimetin beşte birini Allah için (devlet hazînesine) vermeyi emrediyorum. Ayrıca sizi dübbâ, nakîr, hantem ve müzeffetten (kabak ve hurma kütüğünün içi oyularak yapılan su kaplarını, topraktan yapılan testileri ve içi ziftlenmiş kalpları su kabı olarak kullanmayı) men ediyorum."


    Öneri Formu
29782 B003095 Buhari, Farzu'l-Humus, 2

Bize Yunus, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Şarabın haram kılındığı gün ben kavme içki dağıtıyordum. Arkadaşları Ebu Talha'nın yanında toplanmışlardı. Bir adam gelip "Dikkat ediniz! İçki haram kılındı." dedi. Ebu Talha bana "çık bak bakalım" dedi. Ben de çıkıp baktım. Bir tellal'ın "Dikkat ediniz! Hiç şüphesiz içki haram kılındı" diye bağırdığını işittim. (Ebu Talha'ya durumu) bildirdim. Bana "git (şarapları) dök" dedi. Ben de gidip döktüm. Halktan bazıları; "Süheyl b. Beyzâ karnında şarap olduğu halde öldürüldü." (onların durumu nasıl olacak?)" dediler. Bunun üzerine Allah (ac) şu âyeti indirdi: "İman edip güzel işler yapanlar, bundan böyle haramdan sakınıp iman ederek güzel işler yaptıkları, sonra takvâlarında ve imanlarında sebat ettikleri, sonra da takvâlarını daha da güzelleştirerek iyilik yaptıkları takdirde, daha önce tatmış oldukları şeylerden dolayı onlara bir günah yoktur. Çünkü Allah iyilik yapan ve iyi kulluk edenleri sever." (el-Mâide, 5/93). Onların şarabı o gün olgun ve ham hurmadan yapılmış "fadîh" denilen bir içkiydi.


    Öneri Formu
62740 HM013409 İbn Hanbel, III, 228


    Öneri Formu
1785 B000242 Buhari, Vudu, 71


    Öneri Formu
25598 D003669 Ebu Davud, Eşribe, 1


    Öneri Formu
25600 D003671 Ebu Davud, Eşribe, 1


    Öneri Formu
25601 D003672 Ebu Davud, Eşribe, 1


    Öneri Formu
25602 D003673 Ebu Davud, Eşribe, 1


    Öneri Formu
44700 HM005090 İbn Hanbel, II, 48