Açıklama: Hasen li ğayrihi'dir. Bu isnad Yezid'in zaafından ve inkitadan dolayı zayıftır. Mücahid b. Cebr, Ebû Said el-Hudri'den işitmemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
50193, HM011240
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ يَعْنِي ابْنَ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنَّانٌ وَلَا عَاقٌّ وَلَا مُدْمِنُ خَمْرٍ
Tercemesi:
Bize Abdüssamed, ona Abdülaziz -İbn Müslim-, ona Yezid, ona Mücahid, ona Ebu Said Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Verdiğini başa kakan, ana-babasına karşı isyan eden ve içki bağımlısı olan cennete giremez."
Açıklama:
Hasen li ğayrihi'dir. Bu isnad Yezid'in zaafından ve inkitadan dolayı zayıftır. Mücahid b. Cebr, Ebû Said el-Hudri'den işitmemiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Said el-Hudrî 11240, 4/73
Senetler:
()
Konular:
Cennet, uzaklaştıran bazı davranışlar
İçki, haramlığı
İçki, içene ahiretteki ceza
İçki, yasaklanması
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
İyilik, yapılan iyiliği başa kakmamak
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali (as), ona da Ali şöyle demiştir:
Benim Bedir günündeki ganimet payımdan kalan yaşlı bir devem vardı. Hz. Peygamber (sav) bana daha önce de savaş dışı elde edilen fey gelirinin beşte birinden, başka bir yaşlı deve daha vermişti. Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma (as) ile evlenmek istediğim zaman Kaynuka oğullarından, kuyumculuk yapan bir adamla beraber ızhır otu toplamaya gitmek üzere sözleştik. Bu otu kuyumculara satıp parasıyla düğün yemeğimin masrafına destek sağlamayı istemiştim. Ben yaşlı develerim için semerler, çuvallar ve ipler toplarken, iki devem de Ensârdan bir adamın evinin yanında çöktürülmüş hâldeydiler. Topladığım şeyleri toplayıp döndüğüm zaman bir de gördüm ki develerimin hörgüçleri kesilmiş, böğürleri yarılıp ciğerleri alınmış. Develerimin bu halini görünce gözyaşlarıma hakim olamayıp ağladım ve "bu işi kim yaptı?" diye sordum. Orada bulunanlar "Hamza b. Abdulmuttalib yaptı, kendisi şu evin içinde Ensârdan içki içenler topluluğu arasındadır" dediler. Hemen Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Yanında Zeyd b. Hârise vardı. Peygamber yüzümden, içinde bulunduğum durumu anlayarak "Neyin var?" diye sordu. Ben "Ey Allah'ın Rasûlü, bugünkü kadar korkunç manzara görmedim. Hamza benim yaşlı iki dişi deveme saldırıp onların hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini yarmış, şimdi şu evde içki içenlerle beraberdir." dedim.
Peygamber ridâsını istedi, sonra ona bürünerek yürüyüp gitti. Zeyd ibn Harise ile ben de peşinden gittik. Nihayet içinde Hamza'nın bulunduğu o eve geldi, içeri girme izni istedi. İçeridekiler gelenlere girme izni verdiler. İçeride içki içenlerle karşılaştık. (Hz. peygamber (sav), yaptığı işten dolayı Hamza'yı kınamaya başladı. Hamza da körkütük sarhoş olmuş, gözleri kıpkırmızı bir halde idi. Hamza bakışını Hz. Peygamber'e yöneltti, önce dizlerine, sonra göbeğine, ardından yüzüne baktı ve "Siz, babamın (Abdulmuttalib'in) köleleri değil misiniz?" dedi.
Hz. Peygamber, amcası Hamza'nın sarhoş olduğunu anladı da (yanlış bir hareket yapmasına fırsat vermemek için) topukları üzerinde gerisin geriye çekildi. Biz de Onunla beraber odadan dışarı çıktık.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
136965, B003091
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنْ الزُّهْرِيِّ قَالَ أَخْبَرَنِي عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ أَنَّ حُسَيْنَ بْنَ عَلِيٍّ عَلَيْهِمَا السَّلَام أَخْبَرَهُ أَنَّ عَلِيًّا قَالَ كَانَتْ لِي شَارِفٌ مِنْ نَصِيبِي مِنْ الْمَغْنَمِ يَوْمَ بَدْرٍ وَكَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَعْطَانِي شَارِفًا مِنْ الْخُمُسِ فَلَمَّا أَرَدْتُ أَنْ أَبْتَنِيَ بِفَاطِمَةَ بِنْتِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَاعَدْتُ رَجُلًا صَوَّاغًا مِنْ بَنِي قَيْنُقَاعَ أَنْ يَرْتَحِلَ مَعِيَ فَنَأْتِيَ بِإِذْخِرٍ أَرَدْتُ أَنْ أَبِيعَهُ الصَّوَّاغِينَ وَأَسْتَعِينَ بِهِ فِي وَلِيمَةِ عُرْسِي فَبَيْنَا أَنَا أَجْمَعُ لِشَارِفَيَّ مَتَاعًا مِنْ الْأَقْتَابِ وَالْغَرَائِرِ وَالْحِبَالِ وَشَارِفَايَ مُنَاخَتَانِ إِلَى جَنْبِ حُجْرَةِ رَجُلٍ مِنْ الْأَنْصَارِ رَجَعْتُ حِينَ جَمَعْتُ مَا جَمَعْتُ فَإِذَا شَارِفَايَ قَدْ اجْتُبَّ أَسْنِمَتُهُمَا وَبُقِرَتْ خَوَاصِرُهُمَا وَأُخِذَ مِنْ أَكْبَادِهِمَا فَلَمْ أَمْلِكْ عَيْنَيَّ حِينَ رَأَيْتُ ذَلِكَ الْمَنْظَرَ مِنْهُمَا فَقُلْتُ مَنْ فَعَلَ هَذَا فَقَالُوا فَعَلَ حَمْزَةُ بْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ وَهُوَ فِي هَذَا الْبَيْتِ فِي شَرْبٍ مِنْ الْأَنْصَارِ فَانْطَلَقْتُ حَتَّى أَدْخُلَ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعِنْدَهُ زَيْدُ بْنُ حَارِثَةَ فَعَرَفَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي وَجْهِي الَّذِي لَقِيتُ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَا لَكَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا رَأَيْتُ كَالْيَوْمِ قَطُّ عَدَا حَمْزَةُ عَلَى نَاقَتَيَّ فَأَجَبَّ أَسْنِمَتَهُمَا وَبَقَرَ خَوَاصِرَهُمَا وَهَا هُوَ ذَا فِي بَيْتٍ مَعَهُ شَرْبٌ فَدَعَا النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِرِدَائِهِ فَارْتَدَى ثُمَّ انْطَلَقَ يَمْشِي وَاتَّبَعْتُهُ أَنَا وَزَيْدُ بْنُ حَارِثَةَ حَتَّى جَاءَ الْبَيْتَ الَّذِي فِيهِ حَمْزَةُ فَاسْتَأْذَنَ فَأَذِنُوا لَهُمْ فَإِذَا هُمْ شَرْبٌ فَطَفِقَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَلُومُ حَمْزَةَ فِيمَا فَعَلَ فَإِذَا حَمْزَةُ قَدْ ثَمِلَ مُحْمَرَّةً عَيْنَاهُ فَنَظَرَ حَمْزَةُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ثُمَّ صَعَّدَ النَّظَرَ فَنَظَرَ إِلَى رُكْبَتِهِ ثُمَّ صَعَّدَ النَّظَرَ فَنَظَرَ إِلَى سُرَّتِهِ ثُمَّ صَعَّدَ النَّظَرَ فَنَظَرَ إِلَى وَجْهِهِ ثُمَّ قَالَ حَمْزَةُ هَلْ أَنْتُمْ إِلَّا عَبِيدٌ لِأَبِي فَعَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَدْ ثَمِلَ فَنَكَصَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى عَقِبَيْهِ الْقَهْقَرَى وَخَرَجْنَا مَعَهُ
Tercemesi:
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali (as), ona da Ali şöyle demiştir:
Benim Bedir günündeki ganimet payımdan kalan yaşlı bir devem vardı. Hz. Peygamber (sav) bana daha önce de savaş dışı elde edilen fey gelirinin beşte birinden, başka bir yaşlı deve daha vermişti. Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma (as) ile evlenmek istediğim zaman Kaynuka oğullarından, kuyumculuk yapan bir adamla beraber ızhır otu toplamaya gitmek üzere sözleştik. Bu otu kuyumculara satıp parasıyla düğün yemeğimin masrafına destek sağlamayı istemiştim. Ben yaşlı develerim için semerler, çuvallar ve ipler toplarken, iki devem de Ensârdan bir adamın evinin yanında çöktürülmüş hâldeydiler. Topladığım şeyleri toplayıp döndüğüm zaman bir de gördüm ki develerimin hörgüçleri kesilmiş, böğürleri yarılıp ciğerleri alınmış. Develerimin bu halini görünce gözyaşlarıma hakim olamayıp ağladım ve "bu işi kim yaptı?" diye sordum. Orada bulunanlar "Hamza b. Abdulmuttalib yaptı, kendisi şu evin içinde Ensârdan içki içenler topluluğu arasındadır" dediler. Hemen Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım. Yanında Zeyd b. Hârise vardı. Peygamber yüzümden, içinde bulunduğum durumu anlayarak "Neyin var?" diye sordu. Ben "Ey Allah'ın Rasûlü, bugünkü kadar korkunç manzara görmedim. Hamza benim yaşlı iki dişi deveme saldırıp onların hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini yarmış, şimdi şu evde içki içenlerle beraberdir." dedim.
Peygamber ridâsını istedi, sonra ona bürünerek yürüyüp gitti. Zeyd ibn Harise ile ben de peşinden gittik. Nihayet içinde Hamza'nın bulunduğu o eve geldi, içeri girme izni istedi. İçeridekiler gelenlere girme izni verdiler. İçeride içki içenlerle karşılaştık. (Hz. peygamber (sav), yaptığı işten dolayı Hamza'yı kınamaya başladı. Hamza da körkütük sarhoş olmuş, gözleri kıpkırmızı bir halde idi. Hamza bakışını Hz. Peygamber'e yöneltti, önce dizlerine, sonra göbeğine, ardından yüzüne baktı ve "Siz, babamın (Abdulmuttalib'in) köleleri değil misiniz?" dedi.
Hz. Peygamber, amcası Hamza'nın sarhoş olduğunu anladı da (yanlış bir hareket yapmasına fırsat vermemek için) topukları üzerinde gerisin geriye çekildi. Biz de Onunla beraber odadan dışarı çıktık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 1, 1/813
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali es-Sibt (Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
7. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Ehl-i Beyt, Hz. Hamza
Ganimet, beşte bir hisse
Ganimet, Humus, ganimetin beşte biri
İçki, yasaklanması
Merhamet, hayvanlara
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Ebu Cemre ed-Dubbaî, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:
Abdülkays heyeti geldi ve, "Ey Allah'ın resûlü, bizimle senin aranda Rabîa'dan şu kabilesi, yânî Mudar kâfirleri vardır. Bu sebeple biz sana ancak haram aylarda gelebiliyoruz. Dolayısıyla bize, hem kendimizin yapacağı, hem de geride bıraktığımız kişileri de yapmaya davet edeceğimiz şeyler emret!" dediler. Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Size dört şeyi emrediyor, dört şeyi de yasaklıyorum; Allah'a îmân etmeyi ve Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik etmeyi emrediyorum." Bu sırada Rasûlullah (sav) parmaklarını yumarak biri işaret etti. Sonra şöyle devam etti: "Namaz kılmayı, zekât vermeyi, Ramazân orucunu tutmayı ve bir de aldığınız ganimetin beşte birini Allah için (devlet hazînesine) vermeyi emrediyorum. Ayrıca sizi dübbâ, nakîr, hantem ve müzeffetten (kabak ve hurma kütüğünün içi oyularak yapılan su kaplarını, topraktan yapılan testileri ve içi ziftlenmiş kalpları su kabı olarak kullanmayı) men ediyorum."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29782, B003095
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ الضُّبَعِىِّ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - يَقُولُ قَدِمَ وَفْدُ عَبْدِ الْقَيْسِ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ ، إِنَّا هَذَا الْحَىَّ مِنْ رَبِيعَةَ ، بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ كُفَّارُ مُضَرَ ، فَلَسْنَا نَصِلُ إِلَيْكَ إِلاَّ فِى الشَّهْرِ الْحَرَامِ ، فَمُرْنَا بِأَمْرٍ نَأْخُذُ مِنْهُ وَنَدْعُو إِلَيْهِ مَنْ وَرَاءَنَا . قَالَ « آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ ، وَأَنْهَاكُمْ عَنْ أَرْبَعٍ ، الإِيمَانِ بِاللَّهِ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ - وَعَقَدَ بِيَدِهِ - وَإِقَامِ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ وَصِيَامِ رَمَضَانَ ، وَأَنْ تُؤَدُّوا لِلَّهِ خُمُسَ مَا غَنِمْتُمْ ، وَأَنْهَاكُمْ عَنِ الدُّبَّاءِ وَالنَّقِيرِ وَالْحَنْتَمِ وَالْمُزَفَّتِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Ebu Cemre ed-Dubbaî, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:
Abdülkays heyeti geldi ve, "Ey Allah'ın resûlü, bizimle senin aranda Rabîa'dan şu kabilesi, yânî Mudar kâfirleri vardır. Bu sebeple biz sana ancak haram aylarda gelebiliyoruz. Dolayısıyla bize, hem kendimizin yapacağı, hem de geride bıraktığımız kişileri de yapmaya davet edeceğimiz şeyler emret!" dediler. Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Size dört şeyi emrediyor, dört şeyi de yasaklıyorum; Allah'a îmân etmeyi ve Allah'tan başka ilâh olmadığına şahitlik etmeyi emrediyorum." Bu sırada Rasûlullah (sav) parmaklarını yumarak biri işaret etti. Sonra şöyle devam etti: "Namaz kılmayı, zekât vermeyi, Ramazân orucunu tutmayı ve bir de aldığınız ganimetin beşte birini Allah için (devlet hazînesine) vermeyi emrediyorum. Ayrıca sizi dübbâ, nakîr, hantem ve müzeffetten (kabak ve hurma kütüğünün içi oyularak yapılan su kaplarını, topraktan yapılan testileri ve içi ziftlenmiş kalpları su kabı olarak kullanmayı) men ediyorum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Farzu'l-Humus 2, 1/815
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
İçki, kapları
İçki, yasaklanması
KTB, İMAN
Bize Yunus, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Şarabın haram kılındığı gün ben kavme içki dağıtıyordum. Arkadaşları Ebu Talha'nın yanında toplanmışlardı. Bir adam gelip "Dikkat ediniz! İçki haram kılındı." dedi. Ebu Talha bana "çık bak bakalım" dedi. Ben de çıkıp baktım. Bir tellal'ın "Dikkat ediniz! Hiç şüphesiz içki haram kılındı" diye bağırdığını işittim. (Ebu Talha'ya durumu) bildirdim. Bana "git (şarapları) dök" dedi. Ben de gidip döktüm. Halktan bazıları; "Süheyl b. Beyzâ karnında şarap olduğu halde öldürüldü." (onların durumu nasıl olacak?)" dediler. Bunun üzerine Allah (ac) şu âyeti indirdi: "İman edip güzel işler yapanlar, bundan böyle haramdan sakınıp iman ederek güzel işler yaptıkları, sonra takvâlarında ve imanlarında sebat ettikleri, sonra da takvâlarını daha da güzelleştirerek iyilik yaptıkları takdirde, daha önce tatmış oldukları şeylerden dolayı onlara bir günah yoktur. Çünkü Allah iyilik yapan ve iyi kulluk edenleri sever." (el-Mâide, 5/93). Onların şarabı o gün
olgun ve ham hurmadan yapılmış "fadîh" denilen bir içkiydi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62740, HM013409
Hadis:
حَدَّثَنَا يُونُسُ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِي ابْنَ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ
كُنْتُ سَاقِيَ الْقَوْمِ يَوْمَ حُرِّمَتْ الْخَمْرُ قَالَ وَكَانَ أَبُو طَلْحَةَ قَدْ اجْتَمَعَ إِلَيْهِ بَعْضُ أَصْحَابِهِ فَجَاءَ رَجُلٌ فَقَالَ أَلَا إِنَّ الْخَمْرَ قَدْ حُرِّمَتْ قَالَ فَقَالَ لِي أَبُو طَلْحَةَ اخْرُجْ فَانْظُرْ قَالَ فَخَرَجْتُ فَنَظَرْتُ فَسَمِعْتُ مُنَادِيًا يُنَادِي أَلَا إِنَّ الْخَمْرَ قَدْ حُرِّمَتْ قَالَ فَأَخْبَرْتُهُ قَالَ فَاذْهَبْ فَأَهْرِقْهَا قَالَ فَجِئْتُ فَأَهْرَقْتُهَا قَالَ فَقَالَ بَعْضُهُمْ قَدْ قُتِلَ سُهَيْلُ ابْنُ بَيْضَاءَ وَهِيَ فِي بَطْنِهِ قَالَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ { لَيْسَ عَلَى الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جُنَاحٌ فِيمَا طَعِمُوا} إِلَى آخِرِ الْآيَةَ قَالَ وَكَانَ خَمْرُهُمْ يَوْمَئِذٍ الْفَضِيخَ الْبُسْرَ وَالتَّمْرَ
Tercemesi:
Bize Yunus, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Şarabın haram kılındığı gün ben kavme içki dağıtıyordum. Arkadaşları Ebu Talha'nın yanında toplanmışlardı. Bir adam gelip "Dikkat ediniz! İçki haram kılındı." dedi. Ebu Talha bana "çık bak bakalım" dedi. Ben de çıkıp baktım. Bir tellal'ın "Dikkat ediniz! Hiç şüphesiz içki haram kılındı" diye bağırdığını işittim. (Ebu Talha'ya durumu) bildirdim. Bana "git (şarapları) dök" dedi. Ben de gidip döktüm. Halktan bazıları; "Süheyl b. Beyzâ karnında şarap olduğu halde öldürüldü." (onların durumu nasıl olacak?)" dediler. Bunun üzerine Allah (ac) şu âyeti indirdi: "İman edip güzel işler yapanlar, bundan böyle haramdan sakınıp iman ederek güzel işler yaptıkları, sonra takvâlarında ve imanlarında sebat ettikleri, sonra da takvâlarını daha da güzelleştirerek iyilik yaptıkları takdirde, daha önce tatmış oldukları şeylerden dolayı onlara bir günah yoktur. Çünkü Allah iyilik yapan ve iyi kulluk edenleri sever." (el-Mâide, 5/93). Onların şarabı o gün
olgun ve ham hurmadan yapılmış "fadîh" denilen bir içkiydi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Enes b. Malik 13409, 4/584
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
İçki, hangi mevye ve ağaçlardan içki yapılır
İçki, yasaklanması
Kur'an, âyetlerin, surelerin nüzulundan sonraki durum
Kur'an, Nüzul sebebleri
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"كُلُّ شَرَابٍ أَسْكَرَ فَهُوَ حَرَامٌ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1785, B000242
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"كُلُّ شَرَابٍ أَسْكَرَ فَهُوَ حَرَامٌ."
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Aişe, Peygamber'den şöyle nakletmiştir:
"Sarhoşluk veren her içki haramdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 71, 1/244
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
İçki, haramlığı
İçki, yasaklanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25598, D003669
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو حَيَّانَ حَدَّثَنِى الشَّعْبِىُّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ قَالَ
"نَزَلَ تَحْرِيمُ الْخَمْرِ يَوْمَ نَزَلَ وَهِىَ مِنْ خَمْسَةِ أَشْيَاءَ مِنَ الْعِنَبِ وَالتَّمْرِ وَالْعَسَلِ وَالْحِنْطَةِ وَالشَّعِيرِ وَالْخَمْرُ مَا خَامَرَ الْعَقْلَ وَثَلاَثٌ وَدِدْتُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يُفَارِقْنَا حَتَّى يَعْهَدَ إِلَيْنَا فِيهِنَّ عَهْدًا نَنْتَهِى إِلَيْهِ الْجَدُّ وَالْكَلاَلَةُ وَأَبْوَابٌ مِنْ أَبْوَابِ الرِّبَا."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona İsmail b. İbrahim, ona Ebu Hayyan (Yahya b. Said), ona (Amir) eş-Şa'bî, ona İbn Ömer, ona da Hz. Ömer şöyle haber vermiştir:
"Şarabın haram kılındığı günlerde şarap şu beş şeyden yapılırdı. Üzüm, hurma, bal, buğday ve arpa. Oysaki sarhoşluk veren şarap aklı uyuşturan her şeydir. Ayrıca üç şey vardır ki Allah Rasulü aramızdan ayrılmadan önce onlarla ilgili hükümleri açıklamasını ne kadar çok isterdim. Onlar (mirastan ne kadar alacağı konusunda) dede, (ve yine mirastan alacakları konusunda usul ve furudan olmayan akrabaları ifade eden) kelale ve (Fadl ribası gibi) riba konularından bazıları."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 1, /847
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Hayyan Yahya b. Saîd et-Teymî (Yahya b. Saîd b. Hayyan)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Faiz, Riba
İçecekler, sarhoşluk vermesi bakımından
İçki, yasaklanması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25600, D003671
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ سُفْيَانَ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ عَلَيْهِ السَّلاَمُ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ دَعَاهُ وَعَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ فَسَقَاهُمَا قَبْلَ أَنْ تُحَرَّمَ الْخَمْرُ فَأَمَّهُمْ عَلِىٌّ فِى الْمَغْرِبِ فَقَرَأَ "(قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ)" فَخَلَطَ فِيهَا فَنَزَلَتْ "(لاَ تَقْرَبُوا الصَّلاَةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى حَتَّى تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ)."
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya (b. Said Kattan), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Atâ b. Sâib, ona Ebu Abdurrahman (Abdullah b. Habib) es-Sülemî, ona da Ali b. Ebu Talib şöyle haber vermiştir: Ensar'dan bir adam Hz. Ali ve Abdurrahman b. Avf'ı davet ederek haram kılınmadan önce onlara içki ikram etmiş. Hz. Ali akşam namazı için imam olup Kafirun süresini okurken ayetleri karıştırmış. Bunun üzerine "(Sarhoş olduğunuz müddetçe ne dediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın)" (Nisa, 4/43) ayeti nazil olmuş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 1, /847
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Ebu Muhammed Atâ b. es- Sâib es-Sekafî (Atâ b. es- Sâib b. Mâlik b. Zeyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
İçki, yasaklanması
Kur'an, Nüzul sebebleri
Tebliğ, tebliğde tedric
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25601, D003672
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَرْوَزِىُّ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُسَيْنٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ "(يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَقْرَبُوا الصَّلاَةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى)" وَ "(يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَا إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ)" نَسَخَتْهُمَا الَّتِى فِى الْمَائِدَةِ "(إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنْصَابُ)" الآيَةَ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin, ona babası (Hüseyin b. Vâkid), ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle haber vermiştir: İçki konusundaki "(Ey iman edenler! Sarhoşken namaza yaklaşmayın)" (Nisa, 4/43), "(Sana sarhoş edici şeylerden ve kumardan soruyorlar. De ki ikisinde büyük günahlar ve bazı menfaatler vardır)" (Bakara, 2/219) bu iki ayet Maide suresindeki şu ayetle nesh edilmiştir. "(Sarhoşluk verici şeyler, kumar ve fal okları (şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.)" (Maide, 5/90)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 1, /847
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hasan Yezid b. Ebu Said en-Nahvi (Yezid b. Abdullah)
4. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
5. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Şebbuye el-Huzaî (Ahmed b. Muhammed b. Sabit)
Konular:
İçki, yasaklanması
Nesh, mensuh ayetler
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ
"كُنْتُ سَاقِىَ الْقَوْمِ حَيْثُ حُرِّمَتِ الْخَمْرُ فِى مَنْزِلِ أَبِى طَلْحَةَ وَمَا شَرَابُنَا يَوْمَئِذٍ إِلاَّ الْفَضِيخُ فَدَخَلَ عَلَيْنَا رَجُلٌ فَقَالَ إِنَّ الْخَمْرَ قَدْ حُرِّمَتْ وَنَادَى مُنَادِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْنَا هَذَا مُنَادِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25602, D003673
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ
"كُنْتُ سَاقِىَ الْقَوْمِ حَيْثُ حُرِّمَتِ الْخَمْرُ فِى مَنْزِلِ أَبِى طَلْحَةَ وَمَا شَرَابُنَا يَوْمَئِذٍ إِلاَّ الْفَضِيخُ فَدَخَلَ عَلَيْنَا رَجُلٌ فَقَالَ إِنَّ الْخَمْرَ قَدْ حُرِّمَتْ وَنَادَى مُنَادِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقُلْنَا هَذَا مُنَادِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Sabit (b. Eslem), ona da Enes (b. Malik) şöyle haber vermiştir.
"Sarhoş edici şeyler haram kılındığı zaman (üvey babam) Ebu Talha'nın evinde orada bulunan insanlara içki dağıtıyordum. O zaman bizim içkimiz fadîh denilen (ham hurmadan yapılan) bir içkiydi. Bizim yanımıza bir adam gelip sarhoş edici maddeler haram kılındı, Hz. Peygamber'in (sav) haber vericisi de bunu herkese duyurdu, dedi. Biz de (ona inandık ve evet) bu adam Hz. Peygamber'den haber veren adamdır, dedik."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eşribe 1, /848
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
İçki, yasaklanması