192 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona da Enes (ra.) şöyle rivayet etmiştir: Ben Ebu Talha'nın evinde insanlara içki dağıtmaktaydım. O sırada şarabın haram kılındığı (hükmü) indi ve Hz. Peygamber (sav) emretti, bir münadi bu hükmü Müminlere ilan etti. Ebu Talha “dışarı çık da bak, nedir bu?” dedi. Ben de çıktım, sonra dönüp içeri girdim ve “bir münadi 'haberiniz olsun, içki haram kılınmıştır' diye duyuru yapıyor” dedim. Bunun üzerine Ebu Talha hemen bana “git, onları dök” dedi. Enes der ki: Bu emir üzerine Medine sokaklarında şarap akmıştı. O gün onların şarabı fadîh denilen bir içki idi. Sonra halktan bazıları “bir kısım insanlar içtikleri bu şarap karınlarında olduğu halde öldürüldüler” dediler. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah "İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara, günahlardan sakındıkları ve imanlarını koruyup iyi işler yapmayı sürdürdükleri, sakınmaya devam edip imanlarına bağlı kaldıkları, hem günahlardan sakınıp hem en iyiyi yapmaya çalıştıkları takdirde daha önce yiyip içtiklerinden ötürü bir günah yoktur." (Mâide, 5/93) ayetini indirdi.
Bana Yahya b. Kaza'a, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Ben, Ebu Talha el-Ensârî, Ebu Ubeyde b. Cerrâh ve Ubeyy b. Ka'b'a hurmadan yapılan fadîh şarabı servis ediyordum, tam bu sırada birisi geldi ve “içki haram kılınmıştır” dedi. Bunun üzerine Ebu Talha bana “ey Enes, kalk şu şarap küplerini kır” diye emretti. Bu emir üzerine ben de kalkıp bize ait olan "Mihrâs" denilen şarap küpünün dibine, kırılıncaya kadar vurdum.
Bize Ömer b. Hafs b. Ğiyâs, ona Babası (Hafs b. Ğiyâs), ona A'meş, ona Müslim, ona da Mesruk'un rivayet ettiğine göre Hz. Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Bakara Suresi'nin sonundaki faiz ile ilgili ayetler indiğinde Hz. Peygamber (sav) bu ayetleri insanlara okudu, ardından şarap ticaretini yasakladı.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Mansûr, ona A'meş, ona Ebu Dûha, ona da Mesruk'un rivayet ettiğine göre Hz. Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Bakara Suresi'nin sonundaki (faiz ile ilgili) ayetler indiğinde Hz. Peygamber (sav) ayağa kalkıp bu ayetleri bize okudu, ardından şarap ticaretini yasakladı.
Bize İshak b. İbrahim, ona Muhammed b. Bişr, ona Abdülaziz b. Ömer b: Abdülaziz, ona Nâfî, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Hamrın (şarabın) haramlık hükmü indiğinde Medine'de beş çeşit şarap vardı. Bunlar arasında üzüm şarabı yoktu.
Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suhayb, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle demiştir: Bize Fadîh olarak adlandırdığınız bu içki dışında başka haram yoktu. O gün ben ayakta Ebu Talha ile Falanca ve Filanca kişilere içki sunuyordum. O sırada hemen birisi geldi ve “haber size ulaştı mı?” dedi. Mecliste bulunanlar “ne haberi?” diye sordular. O da “içki haram kılındı” dedi. Meclistekiler bana “ey Enes, şarap testilerini dök” diye emrettiler. Enes der ki: Bir adamın sözü üzerine mecliste bulunanlar şarabın nasıl ve ne zaman haram kılındığını araştırıp soruşturmadılar bile. Adamın haberinden sonra bir daha dönüp şarap içmediler.
Bize Muhammed ziyadesi ile birlikte Ebu Numan'ndan (T); Bize Ebu Numan, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona da Enes (ra.) şöyle rivayet etmiştir: "Fadîh" denilen şu hurma şarâbının döküldüğü gün ben Ebu Talha'nın evinde insanlara içki dağıtmaktaydım. O sırada şarabın haram kılındığı (hükmü) indi ve Hz. Peygamber (sav) emretti, bir münadi bu hükmü Müminlere ilan etti. Sesi duyan Ebu Talha “dışarı çık da bak, nedir bu?” dedi. Ben de çıktım, sonra dönüp içeri girdim ve “bir münadi 'haberiniz olsun, içki haram kılınmıştır' diye duyuru yapıyor” dedim. Bunun üzerine Ebu Talha hemen bana “git, onları dök” dedi. Enes der ki: Bu emir üzerine Medine sokaklarında şarap akmıştı. O gün onların şarabı fadîh denilen bir içki idi. Sonra halktan bazıları “bir kısım insanlar içtikleri bu şarap karınlarında olduğu halde öldürüldüler” dediler. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah "İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara, günahlardan sakındıkları ve imanlarını koruyup iyi işler yapmayı sürdürdükleri, sakınmaya devam edip imanlarına bağlı kaldıkları, hem günahlardan sakınıp hem en iyiyi yapmaya çalıştıkları takdirde daha önce yiyip içtiklerinden ötürü bir günah yoktur." (Mâide, 5/93) ayetini indirdi.
Bize Ya'lâ, ona Muhammed b. İshak, ona Ka'ka' b. Hakîm, ona da Abdurrahman b. Va'le şöyle demiştir: İbn Abbas'a içkinin satışını sordum bana şöyle dedi: Hz. Peygamber'in (sav) Sakîf veya Devs kabilesinden bir dostu vardı. Mekke'nin fethi yılında, Hz. Peygamber'e (sav) bir tulum içki hediye etmişti. Hz. Peygamber (sav) de ona "ey Falanca, Allah'ın içkiyi haram kıldığını bilmiyor musun?" buyurdu. Adam hizmetçisine “bunu götür sat” dedi. Hz. Peygamber (sav) ona "hizmetçine ne söyledin" buyurdu. Adam “ona , satmasını emrettim” dedi. Hz. Peygamber "Şarabın içilmesini haram kılan satışını da haram kıldı" dedi. Bunun üzerine adam emretti ve içki Batha vadisine döküldü.