177 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu’be, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) bir keresinde bir miktar et getirildi. “Bu, Berîre’ye sadaka olarak verildi” denilince (Hz. Peygamber) şöyle dedi: “O Berîre’ye sadakadır bize hediyedir.”
Bize Muhammmed b. Beşşâr, ona Mekki b. İbrahim ve Yusuf b. Yakub ed-Dabbî es-Sedûsî, onlara Behz b. Hakim, ona babası, dedesinin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) bir şey getirildiği zaman “Bu, sadaka mıdır, yoksa hediye mi?” diye sorardı. “Sadakadır” derlerse yemez, “hediyedir” derlerse yerdi. [Bu konuda Selman, Ebu Hureyre, Enes, el-Hasan b. Ali ve Ebu Amîre (ki Mearraf b. Vasıl’ın dedesidir. İsmi ise Rüşeyd b. Mâlik’tir.) Meymun b. Mihran, İbn Abbas, Abdullah b. Amr, Ebu Rafi’ ve Abdurrahman b. Alkame’den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis aynı zamanda Abdurrahman b. Alkame tarafından Abdurrahman b. Ebu Akil vasıtası ile Hz. Peygamber’den (sav) rivayet edilmiştir. Behz b. Hakim’in dedesi’nin adı Muaviye b. Hayde el Kuşeyrî’dir. Tirmîzî, Behz b. Hakim hadisi hasen-garibtir değerlendirmesinde bulunmuştur.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed, ona Şu’be, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona el-Kasım’ın Hz. Ayşe’den bahisle şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Ayşe, Berîre’yi hürriyetine kavuşturmak amacı ile satın alır. Ancak efendileri velâ (âzat olmaktan doğan hükmî akrabalık bağı) hakkının kendilerine ait olmasını şart koşarlar. Ayşe durumu Hz. Peygamber’e aktarınca Hz. Peygamber (sav): “Onu satın al ve hürriyetine kavuştur. Çünkü velâ hakkı hürriyetine kavuşturan kimseye aittir” buyurur. Hz. Peygamber'e (sav) bir et getirilir. Sonra da “Bu et Berîre’ye sadaka olarak verilmişti” derler. Hz. Peygamber: “O et, Berîre’ye sadakadır; bize ise hediyedir” buyurur. (Bir de) Berîre kocası ile evliliğini sürdürüp sürdürmemekte serbest bırakılmıştır.
Bize Muhammed b. İsmail b. İbrahim, ona Yahya b. Ebu Bükeyr el-Kermânî, ona Şu’be, ona Abdurrahman b. el-Kasım, ona babası –Şu’be dedi ki: Abdurrahman b. el-Kasım en büyük olması hasebiyle babasının evlatları üzerinde vasîsi idi. Ona bu hadisi babandan mı duydun diye sormaktan korktum- Hz. Ayşe’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) Berîre’nin durumunu sordum. Onu satın almak istemiştim, ancak velâ hakkının (âzat olmaktan doğan hükmî akrabalık bağı) kendilerinde kalmasını şart koşmuşlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “Onu satın al, velâ hakkı (satın alıp) âzad edene aittir” buyurdu. [Abdurrahman dedi ki: Berîre evlilik hayatına devam edip etmeme konusunda serbest bırakıldı. (Çünkü) kocası (hür değil) köle idi. Abdurrahman hadisi rivayet ettikten sonra kadının kocasının hür mü yoksa köle mi olduğunu bilmiyorum dedi. Hz. Peygamber'e et getirilmişti. Oradakiler “Bu et, Berîre’ye sadaka olarak verilen şeylerdendir” dediler. Hz. Peygamber de “O, Berîre’ye sadakadır bize hediyedir” buyurdu.]
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahihtir.
Bize Ebû Küreyb, ona İsmail b. İbrahim, ona Ebû Cehdam Musa b. Sâlim, ona Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) kendisine gönderileni tebliğ ile memur bir kul idi. Şu üç şey dışında bizi asla diğer insanlardan ayırmadı: Bize abdesti güzelce almamızı, sadaka yemememizi ve eşeği ata çekmememizi emretti. Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ali'den de hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi Süfyân es-Sevrî, Ebu Cehdam'dan, o Ubeydullah b. Abdullah b. Abbas'tan, o da İbn Abbas'tan rivayet etmiştir. Yine Tirmizî dedi ki: Ben Muhammed'in şöyle dediğini işittim: es-Sevrî'nin rivayet ettiği hadis, mahfûz değildir, es-Sevrî onda yanılmıştır. Sahih olan, İsmail b. Uleyye ve Abdülvâris b. Saîd'in, Ebu Cehdam'dan, onun Abdullah b. Ubeydullah b. Abbas'tan, onun da İbn Abbas'tan rivâyet ettiği hadistir.
Açıklama: Abdestin güzel bir şekilde alınması, sadece Hâşimîler için değil, bütün müslümanlar için gereklidir. Muhtemelen burada Hz. Peygamber, dinî emirleri kendi âilesinin kusursuz bir şekilde yerine getirmeleri için, özellikle yakınlarından, dikkatli olmalarını ısrarlı şekilde istemiştir. Eşeğin kısrakla çiftleştirilmesinden katır doğar. Halbuki at, o dönemin en önemli cihâd vasıtası idi. At cinsinin azalıp işe yaramayan katır türünün çoğaltılması, cihad için de engeldir. Cihada engel olacak bir uygulamadan en çok Hz. Peygamber’in âilesi uzak durmalıydı. Sadakanın Hz. Peygamber ve âilesi için helâl olmadığı, çeşitli hadîslerle ortaya konmuştur.
Bize Âdem, ona Şu'be, ona Hakem, ona da İbrahim'in naklettiğine göre Esved şöyle demiştir: Hz. Aişe, Berîre’yi âzad etmek için satın almak istedi. Efendileri de Berîre'nin velâsı (mirasa sebep olmaya elverişli hükmî yakınlık) kendilerine ait olması şartını koşmak istediler. Aişe, bu meseleyi Hz. Peygamber'e (sav) anlattı. Hz. Peygamber (sav) ona "Berîre'yi satın al! Velâ ancak âzad edene aittir." buyurdu. Aişe dedi ki: (Bir kere) Hz. Peygamber'e bir parça et getirildi. Ben "Bu et, âzadlım Berîre'ye sadaka olarak verilmiştir." dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Bu et, Berîre'ye sadakadır; bize ise hediyedir." buyurdu.