35 Kayıt Bulundu.
Bize Hennad b. Serî, ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazım), ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Abdullah b. Erkam'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Namaz için kamet getirilmişti. O sırada imam, bir adamı elinden tutarak (cemaate) imamlık yapmak üzere öne geçirdi ve: Rasulullah'ın (sav): "Sizden biri namaza duracağı sırada tuvalet ihtiyacı hissederse önce tuvalet ihtiyacını gidersin." buyurduğunu söyledi. [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Aişe, Ebu Hüreyre, Sevbân ve Ebu Ümâme’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Abdullah b. Erkam'ın hadisi, hasen-sahihtir. Malik, Yahya b. Said el-Kattan ve hadis hafızlarından pek çok kişi bu hadisi; Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Abdullah b. Erkam’ın rivayetiyle bu şekliyle nakletmiştir. Yine Veheyb ve daha başka raviler de, Hişam b. Urve, ona babası, başka bir kimse vasıtasıyla Abdullah b. Erkâm’dan rivayet etmiştir. Rasulullah'ın (sav) ashabı ve tabiinden pek çok kimsenin görüşü bu yöndedir. Ahmed (b. Hanbel) ve İshak da bu görüştedir; Onlar şöyle demişlerdir: 'Küçük veya büyük tuvalet ihtiyacı hisseden kimse namaza başlamaz. Namazada iken böyle bir ihtiyaç hissederse, eğer bu durum zihnini meşgul etmiyorsa namazdan çıkmaz.' Bazı âlimler de: 'Küçük veya büyük tuvalet ihtiyacı, namazını etkileyecek kadar zihnini meşgul etmediği sürece, kişinin namaza devam etmesinde bir sakınca yoktur.' demişlerdir.]
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel ve Müsedded ve Muhammed b. İsa -lafızlar değişse de hepsi aynı manayı nakletmişlerdir-, onlara Yahya b. Said, ona Ebu Hamza, ona Abdullah b. Muhammed -İbn İsa, rivayet ettiği hadiste İbn Ebu Bekir, sonra da Kasım b. Muhammed'in kardeşi olarak ittifak ettiler- şöyle dedi: Aişe'nin yanındaydık. Sofra hazırlandı. Bu esnada, Kasım namaz kılmak üzere kalktı. Bunun üzerine Hz. Aişe ben, Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim dedi: "Yemek hazırken, büyük veya küçük abdeste sıkışmışken namaz kılınmaz."
Bize Muhammed b. Halid es-Sülemî, ona Ahmed b. Ali, ona Sevr, ona Yezid b. Şureyh el-Hadrami, ona Ebu Hay el-Müezzin, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimsenin, tuvalet nedeniyle sıkışıklığını gidermeden o haliyle namaz kılması helal olmaz. Sevr b. Yezid, Habîb b. Salih'in rivayet ettiği (90 numaralı) hadise benzeyen lafızlarla sözlerine devam etti: Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimseye, izinleri olmaksızın bir topluluğa imam olması helal olmaz ve sadece kendisine dua edip toplumu duanın dışında bırakması da helâl olmaz. Eğer böyle yaparsa onlara ihanet etmiş olur." [Ebu Davud, 'Bu hadis, Şamlıların rivayetidir, ravileri arasında Şamlılardan başka kimse yoktur, dedi.]
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel ve Müsedded ve Muhammed b. İsa -lafızlar değişse de hepsi aynı manayı nakletmişlerdir-, onlara Yahya b. Said, ona Ebu Hamza, ona Abdullah b. Muhammed -İbn İsa, rivayet ettiği hadiste İbn Ebu Bekir, sonra da Kasım b. Muhammed'in kardeşi olarak ittifak ettiler- şöyle dedi: Aişe'nin yanındaydık. Sofra hazırlandı. Bu esnada, Kasım namaz kılmak üzere kalktı. Bunun üzerine Hz. Aişe, ben Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim dedi: "Yemek hazırken, büyük veya küçük abdeste sıkışmışken namaz kılınmaz."