Giriş

Bize Ukbe b. Mükrem ve İbnü'l-Müsennâ, onlara Vehb b. Cerîr, ona babası, ona Muhammed b. Ebu Yakub, ona da Hasan b. Sa'd, Abdullah b. Cafer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), (şehid edilen) Cafer'in ailesine (yas tutmaları için) üç gün mühlet verdi ve onların yanına uğramadı. Sonra yanlarına gelip 'Artık bugünden sonra kardeşim için ağlamayın' buyurdu. Sonra da 'Bana yeğenlerimi çağırın' dedi. Bizler sanki kuş yavruları gibi huzuruna getirildik. 'Bana berberi çağırın' buyurdu ve bizi tıraş etmesini istedi. Berber de başımızı tıraş etti."


    Öneri Formu
32499 D004192 Ebu Davud, Tereccul, 13

Zeyneb şöyle rivayet etmiştir: "Sonra kardeşi vefat edince, Nebî'nin (sav) eşi Zeyneb bt. Cahş'ın yanına girdim. Zeynep biraz koku getirilmesini istedi ve ondan bir parça süründü. Sonra da 'Vallahi, benim koku sürümeye ihtiyacım yoktur. Ancak ben Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinlemiştim: Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadının, kocası için beklediği dört ay on günlük iddet haricinde, ölmüş bir kişi için üç günden fazla yas tutması helal değildir."


    Öneri Formu
37052 MU001267 Muvatta, Talak, 35

Zeyneb, Nebî'nin (sav) eşi, annesi Ümmü Seleme'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir kadın Rasulullah'a (sav) gelip 'Ey Allah'ın Rasulü! Kızımın kocası vefat etti ve gözlerinden rahatsızlandı. Gözlerine sürme çekebilir mi?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Hayır' buyurdu. Kadın iki ya da üç defa tekrarladı, her seferinde Rasulüllah (sav) 'Hayır' cevabını verdi. Sonra da şöyle buyurdu: Beklemesi gereken iddet süresi, hepi topu dört ay on gündür. Cahiliye döneminde sizden bir kadın iddetinden, bir senenin sonunda tezek atarak çıkardı." [Humeyd b. Nâfi, Zeynep'e 'Senenin sonunda tezek atardı ne demek?' diye sormuş, o da şöyle cevap vermiştir: Cahiliye döneminde kocası öldüğünde bir kadın, küçücük (kötü) bir odaya girer, en kötü elbiselerini giyinir, hiçbir koku ve benzeri bir şey kullanmazdı ve böylece üzerinden bir sene geçerdi. Daha sonra ona eşek, koyun ya da kuş gibi bir canlı hayvan getirilir ve kadın ona sürünürdü. Kadının süründüğü canlı da genelde ölürdü. Sonra dışarı çıkar, kendisine bir parça tezek verilir, o da onu atardı. Artık bundan sonra istediği gibi koku sürünür ya da başka şeyler kullanabilirdi. Mâlik hadiste geçen küçük odanın 'kötü ev' demek olduğunu, hayvana sürünürdü ifadesinin ise 'derisini kendisine bir ilaç gibi sürerdi' demek olduğunu söylemiştir.]


    Öneri Formu
37053 MU001268 Muvatta, Talak, 35

Bana Mâlik, ona Nâfi, ona Safiyye bt. Ebu Ubeyd, ona da Hz. Peygamber'in (sav) hanımları Âişe ve Hafsa, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, kocasından başka hiçbir cenaze için üç günden fazla yas tutması helal olmaz."


    Öneri Formu
37054 MU001269 Muvatta, Talak, 35

Bana Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Nebî'nin (sav) eşi Ümmü Seleme, kocasının yasını tutmakta iken gözleri ileri derecede rahatsızlanan bir kadına şöyle demiştir: Geceleyin gözlerine cilâ denen (parlatıcı özelliği olan) sürmeden çek, gündüzün de onu sil."


    Öneri Formu
37055 MU001270 Muvatta, Talak, 35