324 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb ve Hennâd b. Seriy, onlara Vekî, ona A'meş, ona Mücâhid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Bu ikisi azap görüyorlar. Azap görmelerinin sebebi de büyük bir günah değildir. Şu kişi hacet giderirken idrarından sakınmazdı. Şu ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya ayırdı. İki parçayı ayrı ayrı mezarlara dikip şöyle buyurdu: "Bunlar kurumadığı sürece umarım ki onların azabı hafifler." [Hennâd rivayetteki 'yestenzihü/sakınmazdı' ifadesi yerine, aynı anlama gelen 'yestetirü' kelimesini kullanmıştır.]
Açıklama: İnsanlar arasında laf taşımanın çirkinliği ve idrar serpintisinden korunmanın gerekliliği konusunda hassasiyet oluşturmak isteyen Hz. Peygamber, kabirdekilerden birinin koğuculuk, diğerinin ise idrar serpintisine dikkat etmemesi nedeniyle azaba uğratıldıklarına işaret etmektedir. Diktiği yaş dalın ise kabirdekiler için azabın hafifletilmesine neden olacağı vurgusuyla, kabristanlıkların ağaçlandırılmasının önemine dikkat çekmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona A'meş, ona Zeyd b. Vüheyb, ona da Abdurrahman b. Hasene şöyle demiştir: 'Bir gün Amr b. Âs ile birlikte Rasulullah'ı (sav) ziyarete gitmiştik. Peygamberimiz, deriden yapılmış bir kalkanla çıktı. Sonra onunla gizlenerek küçük abdestini bozdu. Biz 'bakın, Hz. Peygamber, kadınlar gibi oturarak ihtiyacını gideriyor' dedik. Hz. Peygamber (sav) bunu işitti ve şöyle buyurdu: "İsrailoğullarının başına gelenleri bilmiyor musunuz? Onlar (elbiselerine) bulaşan idrarın, isabet ettiği kısmı keserlerdi. İsrailoğullarından biri onları (idrarın değdiği yeri kesmekten) nehyetti. Bu kişi ise kabir azabına uğratıldı." [Ebû Davud şöyle dedi: 'Mansur Ebu Vâil'den, o da Ebû Musa el-Eşarî'den bu hadisi rivayet ederken "derilerine idrar bulaştığında" ifadesini kullanmıştır.' Asım Ebû Vâil'den, o Ebû Musa'dan, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ederken "onlardan birisinin bedenine" ifadesini kullandığını rivayet etmiştir.]
Bize Yahya, ona Vekî, ona el-A'meş, ona Mücâhid, ona Tavus, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) iki mezarın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Şu ikisi azap görüyorlar, üstelik bunun sebebi çok büyük bir günah değildir. Bunlardan biri kjüçük abdest bozarken gizlenmezdi, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra Hz. Peygamber yaş bir hurma dalı istedi, onu ikiye ayırdı, bir tanesini bir mezara, diğerini diğer mezara dikti ve, "Umulur ki bu dallar taze kaldıkça onların azabı hafifletilir" buyurdu.
Bize İbn Selâm, ona Abîde b. Humeyd Ebu Abdurrahman, ona Mansur, ona Mücâhid, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Medine'nin bahçelerinden birinden çıkmış yürürken, kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Bunun üzerine şöyle dedi: "Şu ikisi azap görüyor, üstelik büyük bir günah sebebiyle değil. Bunlardan biri küçük abdest bozarken saklanmıyordu, diğeri ise insanlar arasında laf taşırdı." Sonra Rasûlullah (sav) yaş bir hurma dalı istedi ve onu iki parçaya böldü. Parçalardan birini bir mezara, diğerini diğer mezara dikti ve, "Umulur ki bu dallar kurumadıkça onların azapları hafifletilir" buyurdu.