Giriş

Bize Muhammed b. Hatim el-Cerceraî Hibbî, ona İbn Mübarek, ona Evzaî, ona Hassan b. Atiyye, ona Ebu Eş'as es-San'anî, ona da Evs b. Evs es-Sekafi, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Her kim cuma günü (başını ve vücudunun geri kalan kısmını) yıkar ve gusleder, erkenden yola çıkıp (hutbenin başına) yetişir, (bir şeye) binmeyip yürür, imamın yakınına oturarak boş şeylerle uğraşmayıp hutbeyi dinlerse onun için attığı her adıma bir senelik oruç ve namazının ecri vardır."


    Öneri Formu
3569 D000345 Ebu Davud, Taharet, 127

Bize Mahmud b. Halid ed-Dımaşkî, ona Mervan, ona da Ali b. Havşeb şöyle demiştir: "Mekhul'e yıkar ve yıkanır ifadesinin manasını sordum. O, başını ve bedenini yıkar demektir dedi."


    Öneri Formu
3596 D000349 Ebu Davud, Taharet, 127

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona da İkrime şöyle dedi: Iraklı bazı insanlar gelip Ya İbn Abbas! Cuma günü gusletmeyi vacib görür müsün? diye sordular. İbn Abbas, hayır, fakat yıkanan kişi için onda hayır ve temizlik vardır. Gusletmeyen kimseye de sorumluluk yoktur. Size (cuma günü) gusletmenin nasıl başladığını haber vereyim. İnsanlar darlık ve meşakkatte idiler. Yünden elbiseler giyer, bedenleriyle (yük taşıyarak) çalışırlardı. Mescidleri dar, tavanı basıktı. O (tavan) bir gölgelikten ibaretti. Sıcak bir günde, Rasulullah (sav) mescide geldi. Yün elbiseler içerisinde insanlar terlemiş, kendilerinden kokular yayılmıştı. Bu kokularla birbirlerine eziyet veriyorlardı. Rasulullah (sav) bu kokuyu hissedince "Ey insanlar! Bugün (cuma günü) olunca yıkanınız. Her biriniz bulabildiği koku ve yağların en güzelini sürünsün," buyurdu. Aradan zaman geçti ve Allah, (mallar, elbiseler, hizmetçilerle onlara) bolluk verdi. Müslümanlar yünden başka elbiseler giymeye başladılar. (bizzat bedenen) Çalışmaya ihtiyaçları kalmadı, mescidleri genişletildi. Böylece birbirlerine eziyet veren ter de kısmen zail oldu.


    Öneri Formu
3601 D000353 Ebu Davud, Taharet, 128

Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Hâzim, ona babası (Seleme b. Dinar), ona da Sehl şöyle demiştir: "Cuma günleri biz çok sevinirdik." Kendisine "Neden sevinirdiniz?" diye sordum, şu cevabı verdi: "Bizim yaşlı bir ninemiz vardı. Budâ'a'ya -İbn Mesleme buranın Medîne'de bir hurmalık olduğunu söyledi- birilerini gönderirdi, pazı köklerini alır, onları bir tencereye koyar, içine biraz da arpa tanesi katardı. Cuma namazını kılıp mescitten ayrıldığımızda ona selam verirdik, o da bize yaptığı yemekten verirdi. Bunun için çok sevinirdik. Cumaları ancak cuma namazından sonra yemek yer ve öğle uykusuna yatardık."


    Öneri Formu
22151 B006248 Buhari, İsti'zan, 16


    Öneri Formu
1621 M001981 Müslim, Cum'a 21


    Öneri Formu
1627 M001983 Müslim, Cum'a, 23


    Öneri Formu
1624 M001982 Müslim, Cum'a, 22


    Öneri Formu
26131 N001368 Nesai, Cuma, 1