23 Kayıt Bulundu.
Bize Davud b. Amr ed-Dabbi, ona Nafi' b. Ömer el-Cümehî, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Esma' bt. Ebu Bekir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ben havzın (Kevser Havuzu'nun) başında sizi bekleyeceğim. Aranızdan bana yaklaşmak isteyenler olacak. Ancak bunların bazıları yakalanıp benden uzaklaştırılacak. Ben: 'Ey Rabbim! (Onlar) Bendendir, benim ümmetimdendir.' diyeceğim. (Bu sözüme karşılık) Bana: 'Sen, onların senden sonra neler yaptığını bilmiyorsun. Vallahi onlar senden sonra (dinden) geri döndüler (saptılar).’ denecek.” [Ravi (lerden biri), İbn Ebu Müleyke'nin (bu hadisi naklettikten sonra): 'Allah'ım! Geriye (eski halimize) dönmekten yahut dinimizde fitneye uğramaktan sana sığınırız' şöyle dua ettiğini söylemiştir.]
Bize İbn Ebu Ömer, ona Yahya b. Süleym, ona İbn Huseym, ona Abdullah b. Ubeydullah b. Ebu Müleyke, ona da Aişe'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) ashabının arasındayken şöyle buyurmuştur: "Ben Havz’ın (Kevser Havuzu'nun) başında sizi bekliyor olacağım. Sizden kim oraya gelirse, Vallahi, bazı insanlar yanıma ulaşamadan önümden alınıp uzaklaştırılacaklar. O zaman ben: ‘Ey Rabbim! Onlar bendendir ve benim ümmetimdendir!’ diyeceğim. Fakat bana şöyle denilecek: ‘Sen, onların senden sonra neler yaptıklarını bilmiyorsun. Onlar gerisin geri (eski hallerine) döndüler’.”
Bize Yunus b. Abdula'lâ es-Sadefî, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr -İbn Haris-, ona Bükeyr, ona Kasım b. Abbas el-Hâşimî, ona da Ümmü Seleme'nin azatlısı Abdullah b. Râfi', Rasulullah'ın (sav) hanımı Ümmü Seleme'nin şöyle dediğini rivayet etti: İnsanların Havz'dan (Kevser Havuzu'ndan) bahsettiklerini duyardım ama bunu Rasulullah'tan (sav) hiç işitmemiştim. Bir gün cariye saçımı tarıyorken (dışarıdan) Rasûlullah’ın ‘Ey insanlar!’ diye hitabeden sesini duydum. Cariyeye: 'Geri çekil (beni bırak)' dedim. Cariye: 'Sadece erkekleri çağırdı; kadınları değil’ dedi. ‘Ben de insanlardan biriyim!’ diye karşılık verdim. Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Ben sizin için Havzın başına ilk önce varacağım. Aman ha! Sakın biriniz oraya gelip de, tıpkı kaybolmuş bir devenin kovalanması gibi, benim yanımdan uzaklaştırılmasın. Bu durumda ben 'Bu, neden böyle oldu?' diye sorarım. Bana şöyle cevap verilir: 'Sen onların senden sonra neler icat ettiklerini bilmiyorsun.' Ben de '(O halde) Uzak olsunlar!' derim.”