65 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Habîb, ona Arabî, ona Hammâd b. Zeyd, ona Leys, ona Mücâhid, ona da İbn Ömer'in rivayetg ettiğine göre Rasulullah (sav) onu tutup şöyle buyurdu: "Ey Abdullah! Dünyada garip ya da yolcu gibi ol! Kendini de kabirdekilerden say!"
Bize Bündâr, Ahmed b. Menî ve Mahmûd b. Ğaylân, onlara Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Ebu İshâk, ona da Ebu'l-Ahves, babasının (Mâlik b. Nadle el-Cüşemî) şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah’a (sav) 'Ey Allah’ın Rasulü! Bir kimseye uğrarım, fakat beni misafir edip ağırlamaz. O da bana uğradığında ben de ona onun yaptığının aynısını yapayım mı?' diye sordum. Rasulullah (sav) "Hayır! Sen onu misafir et ve ağırla" buyurdular. Efendimiz (sav), beni eskimiş elbiseler içerisinde gördü ve "Senin malın var mıdır?" diye sordu. Ben de 'Her türlü maldan, deve ve koyundan Allah bana bolca vermiştir' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Öyleyse bu nimetin izi üzerinde görünsün." [Tirmizî: Bu konuda Âişe, Câbir ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis, hasen-sahihtir. Ebu Ahves’in ismi, Avf b. Malik b. Nadle el Cüşemî’dir. “Akrihî” kelimesi, onu misafir et, ağırla anlamına gelir. “el-Kırâ” kelimesi de misafiri ağırlamak anlamına gelir.]
Kim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları makbuldür.
Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.
Bize Bündâr, Ahmed b. Menî' ve Mahmud b. Ğaylân, onlara Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona da Ebu'l-Ahves, babasının (Mâlik b. Nadle el-Cüşemî) şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah'a (sav) "Ey Allah'ın Rasulü! Bir kimseye uğrarım, fakat beni misafir edip ağırlamaz. O da bana uğradığında ben de ona onun yaptığının aynısını yapayım mı?" diye sordum. Rasulullah (sav) "Hayır! Sen onu misafir et ve ağırla” buyurdular. Efendimiz (sav) beni eskimiş elbiseler içerisinde gördü ve “Senin malın var mıdır?" diye sordu. Ben de "Her türlü maldan, deve ve koyundan Allah bana bolca vermiştir" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Öyleyse bu nimetin izi [varlığı] üzerinde görünsün" buyurdular. Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu konuda Âişe, Câbir ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen-sahihtir. Ebu'l-Ahves’in ismi, Avf b. Malik b. Nadle el Cüşemî'dir. "Akrihî" kelimesi onu misafir et, ağırla demektir. "el-Kırâ" misafiri ağırlamak anlamına gelir.
Açıklama: Hadiste dünya sevgisinden kurtulmanın yolunun Allah ve ahiret arzusu içerisinde olmak olduğu anlatılmaktadır.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدُّنْيَا سِجْنُ الْمُؤْمِنِ وَجَنَّةُ الْكَافِرِ
Açıklama: Abdullah b. Muhammed b. Akîl sadûk bir ravidir.