115 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona Ebu Hasan -Ebu Davud: Ebu Hasan, Muhacir'dir-, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zer şöyle rivayet etmiştir: Biz, Hz. Peygamber ile beraberdik. Müezzin öğle ezanını okumak istedi. Hz. Peygamber, ona "serinliğe bırak" buyurdu. Sonra müezzin yine ezanı okumak istedi. Hz. Peygamber, -iki ya da üç defa-"serinliğe bırak" buyurup bizler, şu tepeciklerin gölgesini görene kadar (ezanı okuma) dedi. Ardından, "şüphesiz ki sıcaklığın şiddeti cehennemin ateşinin yayılıp yükselmesindendir; bundan dolayı sıcaklık şiddetli olduğunda namazı serinliğe bırakın" buyurdu.
Açıklama: Sıcaklığın şiddetinin, Cehennem ateşi ile ilişkilendirilmesi, mecazi bir anlatımdır. Cehennem sıcağında insan kendi derdine düşecektir, dolayısıyla aşırı sıcakta kılınacak namazda da insan, huşu içinde olamayacaktır. Bu nedenle güneşin yakıcı olduğu zamanlarda öğle namazının biraz geçiktirilerek kılınması istenmiştir.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Simak b. Harb, ona da Cabir b. Semure şöyle rivayet etti: "Bilal, öğle ezanını güneş batıya meylettiğinde okurdu."
Açıklama: Ulemâ, Cehennem'in kükremesi hususunda iki değişik görüş beyân etmiştir: 1. Bu bir teşbih ve temsildir. Yani öğle vaktinin sıcağı cehennemin kükremesi gibi şiddetli olur. 2. Bu söz hakiki manasında kullanılmıştır. Öğle vaktindeki şiddetli sıcak cehennemin kükremesinin tesiri iledir. Nevevî, bu görüşü savunanlardandır. Sünen Ebu Davud Tercüme ve Şerhi