Giriş

Bize Kuteybe, ona Sehl b. Yusuf, ona Şu'be, ona da Ebu İshak şöyle rivayet etmiştir: Bir adam, Berâ b. Âzib'e (ra) “Huneyn günü Rasulullah'ı (sav) bırakıp kaçtınız mı?” dedi. (Berâ) şu cevabı verdi: Ama Rasulullah (sav) kaçmadı! Hevâzin okçu bir topluluktu. Onlarla karşılaştığımızda onlara hücum ettik de hezimete uğradılar. Müslümanlar ganimetlere yöneldiler. Onlar da bizi ok yağmuruna tuttular. Ama Rasulullah (sav) kaçmadı. Nebî'yi (sav) beyaz katırı üzerinde gördüm. Ebu Süfyân da (katırın) yularından tutmuş vaziyetteydi. Hz. Peygamber (sav), "Ben peygamberim! Yalan yok! Ben, Abdülmuttalib'in oğluyum!" diyordu.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَا النَّبِىُّ لاَ كَذِبْ أَنَا ابْنُ عَبْدِ الْمُطَّلِبْ

    Öneri Formu
29064 B002864 Buhari, Cihad, 52

Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya b. Said, ona Süfyân, ona da Ebu İshak, Berâ'dan (ra) naklen şöyle rivayet etmiştir: Bir adam, (Berâ'ya), “ey Ebu Umâre! Huneyn günü kaçtınız mı?” dedi. (Berâ) şu cevabı verdi: Hayır! Vallahi! Nebî (sav) kaçmadı. Ancak insanların tez canlıları kaçtılar. Hevâzin onları ok yağmuruna tuttu. Nebî (sav) ise Beydâ' (denilen) katırı üzerinde idi. Ebu Süfyân da onun yularından tutuyordu. (O esnada) Hz. Peygamber (sav), "Ben peygamberim! Yalan yok! Ben, Abdülmuttalib'in oğluyum!" diyordu.


    Öneri Formu
29134 B002874 Buhari, Cihad, 61

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ömer b. Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da Muhammed b. Cübeyr şöyle rivayet etmiştir:, Cübeyr b. Mut'im Huneyn dönüşü Rasulullah (sav) ile beraber ve Nebî'nin (sav) beraberinde de insanlar olduğu halde yürüyorken insanlar ganimet isteyerek Hz. Peygamber'i (sav) sıkıştırmış ve dikenli bir ağac altına sığınmaya mecbur bırakmışlardı. Bu sırada Rasulullah'ın (sav) elbisesi dikenlere takılıp kalmıştı. Peygamber (sav) durup "Elbisemi bana verin. Şu ağaçlar sayısınca deve olsa onları aranızda taksim ederdim de sonra beni ne cimri ne yalancı ne de korkak olarak bulurdunuz" buyurdu.


    Öneri Formu
28615 B002821 Buhari, Cihad, 24

Bize Abdullah b. İsrâîl, ona da Ebu İshâk şöyle rivayet etmiştir: Biri, Berâ'ya (ra), “Ey Ebu Umâre! Huneyn günü kaçtınız mı?” şeklinde bir soru sordu. Ben dediklerini işitirken Berâ, “Rasulullah'a (sav) gelince, o gün kendisi kaçmadı! Ebu Süfyân b. Hâris de Hz. Peygamber'in (sav) katırının yularından tutmuş vaziyette idi. Müşrikler Nebî'yi kuşattığında (katırından) inip "Ben peygamberim, yalan yok! Ben Abdülmuttalib'in oğluyum!" demeye başladı. O gün insanlar içinde kendisinden daha cesuru görülmedi.


    Öneri Formu
30350 B003042 Buhari, Cihad, 167

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona da Ebu İshak şöyle demiştir: Bir adam Berâ'ya (ra) gelerek “ey Ebu Umâre, sen Huneyn gününde geri dönüp kaçtın mı?” diye sordu. Berâ'nın şöyle cevap verdiğini işittim: Ben şehadet ederim ki Peygamber (sav) asla gerisin geriye dönmemiştir. Ancak öndekiler acele edip kaçtı. Hevâzin okçuları ok yağdırdı­lar. Ebu Sufyân b. Hâris, Hz. Peygamber'in beyaz katırının yularından tutmuştu. Peygamber (sav) ise "ben peygamberim yalan yok, ben Abdulmuttalib oğluyum" diyordu.


    Öneri Formu
34442 B004315 Buhari, Megâzî, 54

Bize Amr b. Hâlid, ona Züheyr, ona da Ebu İshak şöyle rivayet etmiştir: Bir adam, Berâ'ya, “Ey Ebu Umâre! Huneyn günü (savaştan) kaçtınız mı?” dedi. (Berâ) şöyle cevap verdi: Hayır! Vallahi! Rasulullah (sav) kaçmadı. Ancak o, ashabının toyları ve silahsız piyadeleri ile (savaşa) çıktı. (Nihayet) Hevâzin ve Nasr oğullarından oluşmuş (ve) ok atmakla mahir bir toplulukla karşılaştılar. Attıkları ok hedefi vuruyor, neredeyse ıskalamıyordu! (Derken düşman), Beydâ (denilen) katırının üzerinde iken Nebî'ye yöneldi. Amcasının oğlu Ebu Süfyân b. Hâris b. Abdulmuttalib de (katırı) sevk ediyordu. Hz. Peygamber (sav) indi ve zafer duasında bulundu. Ardından, "Ben peygamberim! Yalan yok! Ben Abdülmuttalib'in oğluyum!" dedi. Akabinde ashabını (savaş) pozisyonuna soktu.


    Öneri Formu
29486 B002930 Buhari, Cihad, 97

Bize Abduülaziz b. Abdullah el-Üveysî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ömer b. Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona Muhammed b. Cübeyr şöyle demiştir: Cubeyr b. Mut'im Rasulullah (sav) ile beraber iken, Rasulullah da beraberinde birtakım insanlar olduğu hâlde Huneyn seferinden döndüğü sırada, bedevi Araplardan bazıları ganimet isteyerek Rasulullah'ın etrafına takılmış, hatta Rasulullah'ı sıkıştırıp Semure ağacının altına sığınmaya mecbur etmişlerdi de Rasulullah'ın cübbesi ağacın dikenlerine takılıp kalmıştı. Bu yüzden Rasulullah bir müddet orada durmuş ve "cübbemi bana verin. Eğer şu iri dikenli ağacın dikenleri sayısınca ganimet devesi ve sığırı olsaydı, ben onları da aranızda taksim ederdim. Sonra benim ne cimri, ne yalancı, ne de korkak olmadığımı görürdünüz" buyurdu.


    Öneri Formu
30585 B003148 Buhari, Farzu'l-Humus, 19

Bize Ali b. Abdullah, ona Ezher (b. Sa'd), (Abdullah) b. Avn, ona Hişam b. Zeyd b. Enes, ona da Enes (b. Malik) (ra) şöyle demiştir: Huneyn günü Hz. Peygamber'in (sav) ordusuyla Hevazin kabilesi karşı karşıya gelmişlerdi. Hz. Peygamber'in yanında on bin mücahit, bir de Tulekâ (Mekke'nin fethi esnasında İslam'a girmiş yeni Müslümanar) vardı. Müslümanlar geri çekildiler. Hz. Peygamber "Ey Ensar topluluğu!" diye seslendi. Onlar, "Buyur, ey Allah'ın Rasulü, buyur, hepimiz emrine amadeyiz" dediler. Hz. Peygamber bineğinden inerek "ben Allah'ın kulu ve elçisiyim" karşılığını verdi. Savaşın sonunda müşrikler bozguna uğradılar. Hz. Peygamber ganimeti Mekkeli yeni Müslümanlara ve Muhacirlere dağıttı, Ensar'a bir şey vermedi. Ensar bu konuyu kendi aralarında konuştu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) Ensar'ı bir çadıra davet etti ve orada onlara, "Diğer insanlar koyun ve develeri götürürlerken, siz evinize Allah'ın Elçisi (sav) ile dönmeye razı değil misiniz?" diye sordu. Sonra da "İnsanlar bir vadiye girseler, Ensar da dağda bir patika yola girse ben, Ensar'ın gittiği patikayı tercih ederim" buyurdu.


    Öneri Formu
34460 B004333 Buhari, Megâzî, 56


    Öneri Formu
6900 M006006 Müslim, Fadâil, 48


    Öneri Formu
6901 M006007 Müslim, Fadâil, 49