Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebu Said el-Eşec -bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. Ey Allah'ın Rasulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.


Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)

    Öneri Formu
4354 M001201 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 34

Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys, ona Ebu Zübeyr, ona Cabir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) beni bir iş için göndermişti. Sonra ona yolda yetiştim. Kuteybe; namaz kılarken yetiştim demiştir-, Ona selam verdim. O ise bana işaret etti; namazını bitirdiğinde beni çağırdı ve şöyle buyurdu: "Biraz önce, ben namaz kılarken bana selam verdin." O zaman Hz. Peygamber doğuya yönelmişti.


Açıklama: Yukarıdaki rivayetlerden birinde Hz. Peygamber'in "giderken" diğerinde ise "namaz kılarken" denmesi arasında bir çelişki yoktur. Bu olayda Hz. Peygamber'in hem binek sırtında gittiği hem de namaz kıldığı anlaşılmaktadır. Binek sırtındaki nafile namazlarda kıble şartı olmadığı için Allah Rasûlü'nün kıble dışındaki bir yöne yöneldiği açıkça belirtilmektedir.

    Öneri Formu
4364 M001205 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 36

Bize Yezid b. Halid b. Mevheb ve Kuteybe b. Said, onlara Leys, ona Bükeyr, ona Nâbil Sahibu Abâ , ona İbn Ömer, ona Suheyb (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Namaz kıldığı sırada Rasulullah'ın (sav) yanına vardım ve selam verdim. İşaretle karşılık verdi." [Ravilerden Leys şöyle demiştir: Öyle zannediyorum ki Bükeyr parmağıyla işaret ederek dedi. Bu Kuteybe'nin rivayet ettiği hadisin lafzıdır.]


Açıklama: Nâbil'in lakabı tercüme edilmemiş. Hadisten sonraki açıklamanın Nâbil'e ait olduğu bilgisi şerhten alınmıştır. Avnu'l-mabud, III, 137.

    Öneri Formu
270742 D000925-2 Ebu Davud, Salat, 165, 166

Bize İbn Nümeyr, ona İshak b. Mansur es-Selûlî, ona Hüreym b. Süfyan, ona el-A'meş bu isnatla söz konusu hadisin benzerini rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
4357 M001202 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 34

Bize Yezid b. Halid b. Mevheb ve Kuteybe b. Said, onlara Leys, ona Bükeyr, ona Nâbil Sahibu Abâ , ona İbn Ömer, ona Suheyb (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Namaz kıldığı sırada Rasulullah'ın (sav) yanına vardım ve selam verdim. İşaretle karşılık verdi." [Ravilerden Leys şöyle demiştir: Öyle zannediyorum ki Bükeyr parmağıyla işaret ederek dedi. Bu Kuteybe'nin rivayet ettiği hadisin lafzıdır.]


    Öneri Formu
7617 D000925 Ebu Davud, Salat, 165, 166

Bize Muhammed b. el-Alâ, ona Muaviye b. Hişâm, ona Süfyan, ona Ebu Malik, ona Ebu Hazim, ona Ebu Hureyre (hadisi merfu olarak naklettiğini sanıyorum) şöyle rivayet etmiştir: "Selam vermede ve namazda eksiklik olmaz." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi İbn Fudayl, İbn Mehdî'nin lafzıyla rivayet etmiştir. Ancak rivayet zincirini Rasulullah'a ulaştırmamıştır.]


    Öneri Formu
7626 D000929 Ebu Davud, Salat, 165, 166

Bize Ebu Kamil el-Cahderî, ona Hammad b. Zeyd, ona Kesir, ona Ata, ona Cabir şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydik. Beni bir ihtiyacı için gönderdi. Döndüğümde bineği üzerinde namaz kılıyordu ve yüzü de kıbleden başka tarafa doğruydu. Ona selam verdim ama selamımı almadı. Namazı bitince; "senin selamımı almama namazda olmam mâni oldu" buyurdu.


    Öneri Formu
4371 M001207 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 38

Bize Muhammed b. Hatim, onu Muallâ b. Mansur, ona Abdulvâris b. Saîd, ona Kesir b. Şınzîr, ona Ata, ona Cabir şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir ihtiyacı için göndermişti." [Sonra Hammad'ın naklettiği hadisin manasını aktardı.]


    Öneri Formu
4375 M001208 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 38

Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süleyman el-A'meş, ona Şakik b. Seleme, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir: Biz Rasulullah (sav) ile birlikte namaza oturduğumuzda selam, kullarından önce Allah'a olsun, selam falan'a falan'a olsun diyorduk. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizden biriniz namazda oturunca şöyle yapsın: Selam Allah'a olsun demeyiniz. Zaten Allah'ın kendisi Selâm'dır. Namazda oturduğu zaman Tahiyyat (her türlü selam), dua, güzellikler Allah'a olsun. Selam, Allah'ın rahmeti ve bereketleri Sana olsun ey Nebi. Selam bizim ve Allah'ın salih kulları üzerine olsun desin. Eğer bunu söylerseniz gökte ve yerde -yani gök ile yer arasındaki- tüm salih kullar nasibini alır. Yine şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve elçisidir desin ve sonra hoşuna giden bir dua bulup onunla Allah'a dua etsin."


    Öneri Formu
7806 D000968 Ebu Davud, Salat, 177, 178