309 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr; (T) Bize İbn Nümeyr -hadisin lafzı ona aittir- ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona Ubeydullah, ona Nafi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Cahiliye dönemi ahalisi aşûrâ günü oruç tutarlardı. Rasulullah (sav) ile müslümanlar da ramazan orucu farz kılınmadan önce o günü oruçlu geçirirlerdi. Ramazan orucu farz kılındığında, Rasulullah (sav) 'Aşûrâ, Allah'ın günlerinden bir gündür. Öyleyse dileyen o gün oruç tutsun, dileyen de tutmasın' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ubeydullah b. Musa, ona Şeybân, ona Eş'as b. Ebu Şa'sâ, ona Cafer b. Ebu Sevr, ona da Câbir b. Semüre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize aşûrâ günü oruç tutmayı emreder, bizi ona teşvik ederdi. (Hatta) o gün oruç tutup tutmadığımızı kontrol ederdi. Ramazan orucu farz kılınınca, onu bize artık ne emretti ne de yasakladı. Bir daha o gün oruçlu olup olmadığımızı da sormadı."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Amr en-Nâkıd, o ikisine Süfyan (b. Uyeyne), ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: "Kendisine aşure günü orucu hakkında soruldu. O da 'Bu konuda bildiğim şey, Rasulullah'ın (sav) faziletini umarak oruç tuttuğu tek günün aşure günü, tek ayın da ramazan ayı olduğudur' cevabını verdi."
Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Ebu Hazim, ona Kesir, ona Velid b. Ebu Rebah, ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) minbere çıktı ve 'amin, amin, amin', dedi. 'Ey Allah'ın Rasulü (sav) bu yaptığın şey nedir?' diye kendisine soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Cibril (as) anne babasının ikisi ya da birinin (ihtiyarlık döneminde onların yanında olup da hoşnut edemediği için) cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtsün' dedi bende 'amin' dedim. 'Ramazan gelip geçtiği halde affedilmeyen kulun burnu yerde sürtsün', dedi ben de 'amin', dedim. 'Yanında adın anıldığı halde sana salavat getirmeyen kişinin burnu yerde sürtsün' dedi ben de 'amin', dedim." diye cevap verdi."
Bize Kuteybe ve Muhammed b. Abdullah b. Yezid, onlara Süfyân, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim Ramazan orucunu tutarsa..." Kuteybe'nin rivayetinde ise Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim Ramazan ayını inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ibadet ile geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır. Kim de Kadir gecesini inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ibadet ile geçirirse geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Kuteybe, ona Süyfân, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan'ı iman ve samimiyet ile oruçlu geçirenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize İshak b. İbrahim, ona Süfyân, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan'ı iman ve samimiyet ile oruçlu geçirenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Ali b. Münzir, ona İbn Fudayl, ona Yahya b. Said, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan'ı iman ve samimiyet ile oruçlu geçirenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize İshak b. İbrahim, ona Nadr b. Şümeyl, ona Kâsım b. Fadl, ona Nadr b. Şeybân, ona da Ebu Seleme benzeri bir hadisi "(Ramazan'ı) iman ve samimiyetle oruçla ve (diğer ibadetlerle) ikâme eden" ifadesiyle nakletmiştir.
Bana Yahya (b. Yahya), ona Mâlik (b. Enes), ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Nebî'nin (sav) hanımı Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Aşure günü, cahiliye döneminde Kureyş ehlinin oruç tuttuğu bir gündü. Hz. Peygamber (sav) de cahiliye devrinde o günü oruçlu geçirirdi. Nebî (sav), Medine'ye hicret ettiğinde de o günde oruç tuttu ve tutulmasını emretti. Ramazan orucu farz kılındığında ise, farz olan ramazan orucu oldu, aşure günü orucu ise terk edildi. Dileyen o günde oruç tuttu, dileyen de tutmadı."