307 Kayıt Bulundu.
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir; (T) Bize İshak, ona Cerir, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Ebu Yahya, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile Mekke'den Medine'ye dönüyorduk. İkindi vakti yol üzerindeki bir su kaynağına varınca kervandakiler aceleyle abdest aldılar. Biz de onlara yetiştik. Abdest aldıkları halde topuklarının ıslanmadığı görülüyordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Vay o topukların ateşten çekeceklerine!.. Abdesti tastamam alın!"
Bize Ömer b. el-Hattâb es-Sicistanî, ona Saîd b. Süleyman, ona Yemân b. el-Muğîre, ona Abdülkerîm, ona Mücahid, ona da Abdullah b. Amr (ra) Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: "Kim güzelce abdest alır, sonra hatasız olarak dört rekât namaz kılarsa bağışlanır."
Bana Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve el-Kasım b. Zekeriyya b. Dinar ve Abd b. Humeyd, onlara Halid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Umare b. Gaziyye el-Ensari, ona Nuaym b. Abdullah el-Mücmir şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Ebu Hureyre'yi (ra) abdest alırken gördüm. Yüzünü bol su ile iyice yıkadı. Sonra sağ kolunu pazısına varıncaya kadar yıkadı. Sonra sol kolunu da yine pazısına varıncaya kadar yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra baldırına varıncaya kadar sağ ayağını, ardından yine baldırına varıncaya kadar sol ayağını yıkadı. Sonra ben Rasulullah'ın (sav) böyle abdest aldığını gördüm dedi. Ardından, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu diye ekledi: "Sizler iyice yıkayarak aldığınız abdestler vesilesiyle kıyamet günü yüzleriniz ve ayaklarınız nurlu bir halde geleceksiniz. Dolayısıyla kim yapabiliyorsa, yüzündeki ve ayaklarındaki beyazlık ve nuru artırsın."
Bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem, onlara İsa b. Yunus, -İshak bize İsa haber verdi dedi-, ona el-A'meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona el-Mugîra b. Şube (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ihtiyaç gidermek için çıkmıştı. Geri dönünce onu su kabı ile karşıladım ve ona su döktüm. Önce ellerini yıkadı. Ardından yüzünü yıkadı. Sonra kollarını yıkamak istedi ama üzerindeki cübbe dar geldi, bu yüzden kollarını cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Sonra başını ve mestleri üzerine mesh etti. Sonra da bize namaz kıldırdı."
Bize Muhammed b. Râfi' ve Hasan b. Ali el-Hulvânî, onlara Abdürrezzak, ona İbn Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab, ona Abbqd b. Ziyqd ona da Urve b. el-Muğira b. Şube rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte Tebük seferine katılan Muğîra b. Şube şöyle anlatır: Rasulullah (sav) ihtiyaç gidermek için helâya doğru gitti. Ben de sabah namazından önce O'na bir kap su hazırlamıştım. Hz. Peygamber helâdan dönünce, bu kaptan ellerine su döktüm. Üç defa ellerini yıkadı. Sonra da yüzünü yıkadı. Sonra kollarını cübbesinden çıkarmaya çalıştı, fakat cübbesinin yenleri dar olduğundan ellerini cübbenin içine soktu ve cübbenin alt tarafından çıkararak kollarını dirseklerine kadar yıkadı. Sonra da mestleri üzerine (mesh edip) abdest aldı. Sonra insanlara doğru döndü, ben de onunla birlikte döndüm. Baktık ki insanlar Abdurrahman b. Avf'ı öne geçirmişler, namaz kılıyorlardı. Rasulullah (sav) iki rekâtın ancak birine yetişebilmişti; cemaatle birlikte son rekâtı kıldı. Abdurrahman selâm verince de, kalktı namazını tamamladı. Bu durum müslümanları telaşlandırmıştı. O arada epeyce tesbih ve zikirle meşgul oldular. Hz. Peygamber (sav) namazını bitince onlara döndü ve namazı vaktinde kıldıkları için "güzel yaptınız" -yahut "doğru yaptınız-" diyerek onları övdü.
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Musa b. Ukbe, ona İbn Abbas'ın azatlısı Küreyb, ona Üsame b. Zeyd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), Arafat'tan yola çıkmıştı; dağ geçidine varınca devesinden inip küçük abdestini yaptı. Sonra abdest aldı; ama bol su ile değil de hafif bir abdest aldı. Ben; ey Allah'ın Rasulü, namaz mı kılacaksın dedim. "Namaza daha var" dedi ve tekrar devesine bindi. Müzdelife'ye varınca, inip tekrar abdest aldı ama bu sefer bol su ile güzelce abdest aldı. Sonra namaza durulunca hemen akşam namazını kıldı. Sonra herkes devesini kalacağı yere çökertti. Sonra yatsı vakti geldi, hemen yatsıyı kıldı. Bu iki namaz arasında başka namaz kılmadı.