453 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya b. Said, ona Süfyan [es-Sevrî], ona Ebu Ravk [Atıyye b. Haris], ona İbrahim [b. Yezid] et-Teymî, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) eşlerinden birini öper, sonra da abdest almaksızın namaz kılardı." Ebu Abdurrahman [en-Nesaî] 'Bu hadis her ne kadar mürsel olsa da bu konuyla ilgili bundan daha güzel bir hadis yoktur' demiştir. Diğer taraftan A'meş [Süleyman b. Miran] bu hadisi Habib b. Ebu Sabit'ten, o Urve'den, o da Aişe'den rivayet etmiştir. Yahya el-Kattan, Habib'in Urve'den onun da Aişe'den rivayet ettiği bu hadisin ve Habib'in Urve'den onun da Aişe'den rivayet ettiği "kan hasırın üzerine damlasa (dahi abdest almaksızın) namazı kılardı" şeklindeki hadisin zayıf olduğunu söylemiştir.
Açıklama: Hz. Aişe ile İbrahim arasında inkita vardır. Yahya el-Kattan'ın لاَ شَىْءَ ifadesiyle hadisin zayıf olduğunu kastettiğine dair bk. el-Vellevî, Zahîratü'l-ukbâ, IV, 32.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki [b. Cerrah], ona A'meş [Süleyman b. Mihrân], ona Habib b. Ebu Sabit, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav), bazı hanımlarını öptü sonra da abdest almadan namaza çıktı. Urve diyor ki: Hz. Aişe'ye 'o, senden başkası değildir' dedim. O da güldü."
Açıklama: İbn Mâce hadisin senedinde yer alan Urve'nin, Urve b. Zubeyr olduğunu açıkça belirtmiştir. Ancak kaynaklar Habib b. Ebu Sabit'in Urve b. Zubeyr'den hadis işitmediğini ve bu hadisi Urve b. el-Müzenî'den rivayet ettiğini bildirmektedir. (Mizzî, Tehzîbu'l-Kemâl, Beyrut, 1400/1980, 20:41)
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya b. Said, ona Süfyan [es-Sevrî], ona Ebu Ravk [Atıyye b. Haris], ona İbrahim [b. Yezid] et-Teymî, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) eşlerinden birini öper, sonra da abdest almaksızın namaz kılardı." Ebu Abdurrahman [en-Nesaî] 'Bu hadis her ne kadar mürsel olsa da bu konuyla ilgili bundan daha güzel bir hadis yoktur' demiştir. Diğer taraftan A'meş [Süleyman b. Miran] bu hadisi Habib b. Ebu Sabit'ten, o Urve'den, o da Aişe'den rivayet etmiştir. Yahya el-Kattan, Habib'in Urve'den onun da Aişe'den rivayet ettiği bu hadisin ve Habib'in Urve'den onun da Aişe'den rivayet ettiği "kan hasırın üzerine damlasa (dahi abdest almaksızın) namazı kılardı" şeklindeki hadisin zayıf olduğunu söylemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile A'meş arasında inkita vardır. Yahya el-Kattan'ın لاَ شَىْءَ ifadesiyle hadisin zayıf olduğunu kastettiğine dair bk. el-Vellevî, Zahîratü'l-ukbâ, IV, 32.
Bize Hennâd [b. Serî], ona Mülazim [b. Amr], ona Abdullah b. Bedr, ona Kays b. Talk b. Ali, ona da babası Talk b. Ali şöyle rivayet etmiştir: "Bir heyet olarak yola çıkmıştık. Rasulullah'ın (sav) huzuruna varınca kendisine biat ettik ve birlikte namaz kıldık. Rasulullah (sav) namazı bitirdiğinde bedevî görünümlü bir adam geldi ve 'Ey Allah'ın Rasulü namazda cinsel organına dokunan bir adam(ın abdesti bozulur mu) ne dersiniz?' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'o senin vücudunda bir et parçası' ya da 'senin vücudunun bir parçadır' dedi."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya [b. Said el-Kattan], ona Cafer b. Muhammed, ona babası [Muhammed b. Bakır], ona Ali b. Hüseyin, ona Zeyneb bt. Ümmü Seleme, ona da Ümmü Seleme'nin şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav) kürek kemiği eti yemişti. Bu arada Bilal onu (sav) yanına geldi. Rasulullah (sav) abdest almaksızın namaza çıktı."
Bize Muhammed b. Abdüla'lâ, ona Halid [b. Hâris], ona İbn Cüreyc [Abdülmelik b. Abdülaziz], ona Muhammed b. Yusuf, ona da Süleyman b. Yesâr şöyle rivayet etmiştir: "Bir keresinde Ümmü Seleme'nin yanına girmiştim. bana, 'Rasulullah'ın (sav) uykuda ihtilam olmak dışında [eşiyle birlikte olmaktan dolayı] cünüp bir şekilde sabahlar sonra da oruç tutardı' dedi." Bize Süleyman b. Yesar, bu hadisin yanı sıra şöyle bir hadis de rivayet etmiştir: "Ümmü Seleme Rasulullah'a (sav) kızartılmış böğür eti hazırlamıştı. Rasulullah (sav) o etten yedi sonra da abdest almaksızın namaza kalktı."
Bize Ebu Küreyb [Muhammed b. Alâ], ona Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymûn el-Cühenî, ona da Atâ b. Yezid el-Leysî'nin rivayet ettiğine göre -Atâ bu rivayeti sadece Ebu Said el-Hudrî'den öğrendiğini söylemiştir.- "Rasulullah (sav) koyun yüzen bir gencin yanına uğramıştı. Rasulullah (sav) gence 'Şöyle çekil de [koyunu nasıl yüzmen gerektiğini] sana göstereyim.' buyurdu. Sonra elini, koltuğuna kadar kaybolacak şekilde koyunun derisi ile eti arasına soktu ve 'Delikanlı, hayvanı işte böyle yüzmelisin' buyurdu. Sonra da gidip abdest almaksızın insanlara namaz kıldırdı."
Bana Malik [b. Enes], ona da Zeyd b. Eslem şöyle demiştir: "(Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin, ayaklarınızı da topuk kemiklerine kadar yıkayın) (Mâide, 5/6) ayetinin tefsiri 'Yataklarınızdan kalktığınız zaman, yani uykudan uyandığınız zaman abdest alın' şeklindedir." Bize Yahya, ona da Malik şöyle dedi: "Bize göre burun kanaması, kan akması veya vücuttan irin akması sebebiyle abdest almak gerekmez. Ancak ön ve arka organlardan çıkan bir şeyden ya da uykudan dolayı abdest almak gerekir.'"
Bize Malik [b. Enes], ona da Nâfi [Mevla İbn Ömer]'in rivayet ettiğine göre "Abdullah b. Ömer Said b. Zeyd'in oğlunun cesedine koku sürüp onu taşıdı. Sonra tekrar abdest almaksızın mescide girip namaz kıldı." Yahya der ki: "Malik [b. Enes]'e 'Kusmaktan dolayı abdest almak gerekir mi?' diye soruldu, Malik de: 'Hayır. Ancak abdest alması gerekmese de kustuğu için ağzını çalkalayıp yıkasın' şeklinde cevap verdi."
Bize Amr b. Mansur, ona Ali b. Ayyaş, ona Şuayb [b. Dinar], ona Muhammed b. Münkedir, ona Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) son olarak yaptığı iki şeyden bir tanesi ateşte pişen yemekten yedikten sonra abdest almayı terk etmek oldu."