91 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Muhammed b. Bekir, ona Ebû Davud, ona Muhammed b. el-Alâ’, ona İbn Bişr, ona Mis’ar şöyle dedi: Mescid-i Haram’da iken yaşlı birinin, ben Cabir b. Abdullah’ın (ra) şöyle söylediğini duydum, dediğini işittim: “Rasûlullah’ın (sav) konuşma tarzı tertîl yahut tersîl idi.”
Açıklama: Tertîl; her kelimenin hakkını vererek açık ve tane tane, düzgün ve kusursuz konuşmaktır. Tersîl de; kafiye uydurmaya çalışmamak, tekellüfsüz ve sade konuşmaktır.
Bize imlâ yoluyla Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Isbahânî, ona Ebû Bekir Muhammed b. el-Hüseyin el-Kattân, ona Ali b. el-Hüseyin b. Ebî İsa, ona Kabîsa b. Ukbe, ona Süfyan es-Sevrî, ona Üsâme b. Zeyd, ona el-Kasım b. Muhammed, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), sizin gibi lafları sıralayarak konuşmazdı, O’nun konuşması tane tane ve gayet net idi, o kadar ki o sözleri duyan herkes onları ezberleyebilirdi.”
Bize aslen Mısırlı olup Mekke’de oturan Ebû’l-Abbas Ahmed b. Ali b. el-Hasan el-Kisâî el-Mısrî Mescid-i Haram’da, ona Ali b. el-Abbas b. Muhammed b. Abdulğaffâr İbnu’l-Venn el-Ezdî, ona Abdullah b. Ahmed b. Zekeriya b. Yahya b. Hallâd b. Ebî Mesere, ona Hallâd b. Yahya, ona Süfyan es-Sevrî, ona Üsâme b. Ziyâd, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Hz. Âişe şöyle demiştir: “Rasûlullah (sav), sizin gibi lafları peşpeşe sıralayarak konuşmazdı, O’nun konuşması tane tane ve gayet açık idi, her duyan onları ezberleyebilirdi.”
Ve bu hadisi bize Ebu'r-Rabî ve Kuteybe, onlara Hammâd; (T) ve bana Züheyr b. Harb, ona İsmail, her ikisine (yani ilk seneddeki Hammâd ile ikinci seneddeki İsmail'e) Eyyûb; (T) Ve bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Malik b. Miğvel; (T) Ve bana Hârun b. Abdullah, ona Muhammed b. Bekr, ona İbn Cüreyc; (T) Ve bize Hârun b. Abdullah, ona Şücâ b. Velid, ona Musa b. Ukbe; (T) Ve bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Üsâme; onların tamamına Nafi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (sav), keler hakkında Leys'in Nâfi'den rivayet ettiği hadis ile aynı manada rivayet etti. [İlgili hadis: Bir adam Rasulullah'a (sav) keler yemenin caiz olup olmadığını sordu. Rasulullah (sav) “Ben onu ne yerim ne de haram ederim” buyurdu.] Şu kadar var ki Eyyub'un rivayet ettiği hadiste "Rasulullah'a (sav) bir keler getirildi, onu ne yedi, ne de haram etti"; Üsâme'nin rivayet ettiği hadiste "Rasulullah (sav) minberdeyken mescitteki bir adam ayağa kalktı…" denilmektedir.
Ve bu hadisi bize Ebu'r-Rabî ve Kuteybe, onlara Hammâd; (T) ve bana Züheyr b. Harb, ona İsmail, her ikisine (yani ilk seneddeki Hammâd ile ikinci seneddeki İsmail'e) Eyyûb; (T) Ve bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Malik b. Miğvel; (T) Ve bana Hârun b. Abdullah, ona Muhammed b. Bekr, ona İbn Cüreyc; (T) Ve bize Hârun b. Abdullah, ona Şücâ b. Velid, ona Musa b. Ukbe; (T) Ve bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Üsâme; onların tamamına Nafi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (sav), keler hakkında Leys'in Nâfi'den rivayet ettiği hadis ile aynı manada rivayet etti. [İlgili hadis: Bir adam Rasulullah'a (sav) keler yemenin caiz olup olmadığını sordu. Rasulullah (sav) “Ben onu ne yerim ne de haram ederim” buyurdu.] Şu kadar var ki Eyyub'un rivayet ettiği hadiste "Rasulullah'a (sav) bir keler getirildi, onu ne yedi, ne de haram etti"; Üsâme'nin rivayet ettiği hadiste "Rasulullah (sav) minberdeyken mescitteki bir adam ayağa kalktı…" denilmektedir.
Ve bu hadisi bize Ebu'r-Rabî ve Kuteybe, onlara Hammâd rivayet etti; (T) ve bana Züheyr b. Harb, ona İsmail, her ikisine (yani ilk seneddeki Hammâd ile ikinci seneddeki İsmail'e) Eyyûb; (T) Ve bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Malik b. Miğvel; (T) Ve bana Hârun b. Abdullah, ona Muhammed b. Bekr, ona İbn Cüreyc; (T) Ve bize Hârun b. Abdullah, ona Şücâ b. Velid, ona Musa b. Ukbe; (T) Ve bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Üsâme; onların tamamına Nafi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (sav), keler hakkında Leys'in Nâfi'den rivayet ettiği hadis ile aynı manada rivayet etti. [İlgili hadis: Bir adam Rasulullah'a (sav) keler yemenin caiz olup olmadığını sordu. Rasulullah (sav) “Ben onu ne yerim ne de haram ederim” buyurdu.] Şu kadar var ki Eyyub'un rivayet ettiği hadiste "Rasulullah'a (sav) bir keler getirildi, onu ne yedi, ne de haram etti"; Üsâme'nin rivayet ettiği hadiste "Rasulullah (sav) minberdeyken mescitteki bir adam ayağa kalktı…" denilmektedir.
Ve bu hadisi bize Ebu'r-Rabî ve Kuteybe, onlara Hammâd rivayet etti; (T) ve bana Züheyr b. Harb, ona İsmail, her ikisine (yani ilk seneddeki Hammâd ile ikinci seneddeki İsmail'e) Eyyûb; (T) Ve bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Malik b. Miğvel; (T) Ve bana Hârun b. Abdullah, ona Muhammed b. Bekr, ona İbn Cüreyc; (T) Ve bize Hârun b. Abdullah, ona Şücâ b. Velid, ona Musa b. Ukbe; (T) Ve bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Üsâme; onların tamamına Nafi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (sav), keler hakkında Leys'in Nâfi'den rivayet ettiği hadis ile aynı manada rivayet etti. İlgili hadis: Bir adam Rasulullah'a (sav) keler yemenin caiz olup olmadığını sordu. Rasulullah (sav) “Ben onu ne yerim ne de haram ederim” buyurdu. Şu kadar var ki Eyyub'un rivayet ettiği hadiste "Rasulullah'a (sav) bir keler getirildi, onu ne yedi, ne de haram etti"; Üsâme'nin rivayet ettiği hadiste "Rasulullah (sav) minberdeyken mescitteki bir adam ayağa kalktı…" denilmektedir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ لَا عَيْشَ إِلَّا عَيْشُ الْآخِرَهْ
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كُلَّ بِدْعَةٍ ضَلاَلَةٌ وَكُلَّ ضَلاَلَةٍ فِى النَّارِ