Giriş

Bize Müsedded, ona Karrân b. Tammâm; (T) Bize Abdullah b. Said, ona Ebu Halid -bu metnin lafızları ona aittir-, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ya'lâ, ona Osman b. Abdullah b. Evs, ona da dedesi, -Abdullah b. Said rivayetinde, ona da Evs b. Huzeyfe rivayet etmiştir: Sakîf Heyeti içinde Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldik. Ahlâf sülalesi Muğîra b. Şube'ye misafir oldu. Beni Malikileri de Hz. Peygamber kendisine ait bir çadıra aldı. Müsedded; Evs, Sakîf'ten Rasulullah'a gelen bir heyetin içinde idi dedi. Efendimiz her gece yatsıdan sonra bize gelir ve -Ebu Said'in dediğine göre- ayak üstü durarak anlatırdı. Hatta uzun süre ayakta kalmaktan dolayı biraz bir ayağı üzerine biraz da diğeri üzerine yaslanırdı. Hz. Peygamber'in en çok anlattığı şey, kavmi olan Kureyş'ten gördüğü ezâ ve cefâ idi. Rasulullah şöyle derdi: "Onlarla biz eşit değildik. Biz zayıf ve zelil idik (onlarsa kuvvetli idiler)" -Müsedded Mekke'de der- Medine'ye gelince harp nöbetleri onlarla bizim aramızda devam etti. "Kâh biz onlara galip geliyoruz kâh onlar bize." Bir gece Resul-i Ekrem her zamanki geldiği vakitten geç geldi. Biz, bu gece geç kaldın? dedik. "Kur'an'dan (okuduğum) cüzüm aklıma geliverdi. Onu tamamlamadan gelmeyi istemedim," buyurdu. Rasulullah'ın (sav) ashabına; Kur'an'ı nasıl hizblere ayırıyorsunuz? diye sordum: Üç, beş, yedi, dokuz, on bir, on üç, mufassalları tek hizb (olarak) cevabını verdiler. [Ebû Davud dedi ki: Ebû Said'in rivayeti (Müsedded'inkinden) daha tamdır.]


Açıklama: Sakîf, Tâif'te oturan bir kabiledir. Ahlâf ve Mâlik oğulları diye iki kola ayrılır. Heyet, Rasulullah'a (sav.) Tebük dönüşü hicrî 9. yıl Ramazan ayında geldi. Heyette ikisi Ahlâf'tan, üçü Malik'ten olmak üzere beş kişi vardı. Müslüman olmak için geldiklerini söylemişler, ancak namaz, zekât ve cihaddan muaf tutulmaları, putlarının yıkılmaması, fâiz, içki ve zinanın kendilerine serbest bırakılmalarını istiyorlardı. Uzun müzakerelerden sonra Hz. Peygamber, bu şartlardan hiçbirini kabul etmedi, onlar da mecburen Hz. Peygamber’in öngördüğü şartlarla anlaşma yapmaya rıza gösterdiler. Hz. Peygamber onlara, en gençleri olan Osman b. Ebî’l-Âs'ı Emir tayin etti. Ebû Süfyan ve Muğîre’yi de kabilenin putu Lât’ı yıkmakla görevlendirdi. Bu rivayette muayyen zamanlarda bir miktar Kur'an okumayı alışkanlık hâline getirmekten söz edilmektedir. Ancak bu muayyen zamanları, senenin muayyen zamanları diye uzun bir zaman aralığı olarak değil, her günün muayyen vakitleri diye anlamak gerekir.

    Öneri Formu
9745 D001393 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 9

Bize İbrahim b. Musa, ona Ebu Ahvas; (T) Bize Hennâd, ona Ebu Ahvas -bu, İbrahim'in hadisidir-, ona Eşas, ona babası, ona Mesruk şöyle demiştir: "Hz. Aişe'ye, Hz. Peygamber'in gece namazını hangi vakitte kıldığını sordum. O, horoz sesini duyunca kalkıp namazını kılardı, dedi."


    Öneri Formu
9456 D001317 Ebu Davud, Tatavvu', 22

Bize Yahya b. Musa el-Belhî ile Harun b. Abdullah, onlara Abdullah b. Yezid, ona Said b. Ebu Eyyüb, ona Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî, ona İsa b. Hilal es-Sadefi, ona da Abdullah b. Amr (ra) rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelerek ey Allah'ın Rasulü, bana Kur'an'dan okuyacağım bir şey söyle dedi. Hz. Peygamber de "başında elif lâm râ' olan surelerden üçünü oku," buyurdu. Adam, yaşım ilerledi, hafızam durgunlaştı, dilim de ağırlaştı deyince, Hz. Peygamber; "öyleyse Hâ-mîm'lerden üçünü oku," buyurdu. Adam aynı mazeretleri ileri sürdü. Peygamber, "o halde Müsebbihât'tan (başında sebbeha bulunan süreler) üçünü oku" buyurdu. Adam yine daha önce söylediklerini söyledi ve ey Allah'ın Rasulü, bana öyle bir tek sure söyle, ama kapsamlı olsun dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Zilzâl suresini sonuna kadar okuttu. Sonra adam seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ebediyyen buna bir şey ilave etmeyeceğim dedi. Sonra da arkasını dönüp gitti. Hz. Peygamber (sav) de iki defa, "adamcağız kurtuldu," buyurdu.


    Öneri Formu
9762 D001399 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 9

Bize İbrahim b. Musa, ona Ebu Ahvas; (T) Bize Hennâd, ona Ebu Ahvas -bu, İbrahim'in hadisidir-, ona Eşas, ona babası, ona Mesruk şöyle demiştir: "Hz. Aişe'ye, Hz. Peygamber'in gece namazını hangi vakitte kıldığını sordum. O, horoz sesini duyunca kalkıp namazını kılardı, dedi."


    Öneri Formu
275849 D001317-2 Ebu Davud, Tatavvu', 22


    Öneri Formu
275914 D001393-2 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 9


    Öneri Formu
275921 D001399-2 Ebu Davud, Şehru Ramazan, 9