222 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed el-Müsnedî, ona Ebu Ravh Haramî b. Umâre, ona Şu’be, ona Vâkıd b. Muhammed, ona babası (Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî), ona da İbn Ömer, Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in de Allah’ın elçisi olduğuna şehadet edinceye, namazı kılıp zekâtı verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları takdirde, İslam'ın emri olan haklar müstesna- canlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Hesapları ise Allah'a aittir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ İslam'ın emri ile kısas, şer’î cezalar ve mali tazminatlar gibi hakla kastedilir.
Bize Yezîd b. Harûn, ona Muhammed b. İshâk, ona Sa'îd b. Ebu Sa'îd, ona da Ebu Şurayh el-Huzâ'î'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa komşusuna ikram etsin. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun. Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine bir gün bir gece ikramda bulunsun. Misafirlik üç gündür. Bundan sonrası ise [ev sahibi için misafire] sadakadır."
Açıklama: Hadiste geçen "جَائِزَتَهُ /câizetühü" kelimesi, misafire özel olarak hazırlanan hediye (caize) mahiyetindeki bir gün ve bir gecelik yemek anlamına gelir.
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Muâz'a, "Kendisine ortak koşmadan Allah'a kavuşan, cennete girer" buyurmuştur. Muâz, 'İnsanları bununla müjdelemeyeyim mi?' diye sormuş, Hz. Peygamber (sav) de, "Hayır, buna güvenmelerinden endişe ediyorum" buyurmuştur.
Bize İshak b. İbrahim, ona Muâz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (sav), Muâz'ı arkasına almış, deve sırtında gidiyordu. Bir ara, "Ey Muâz b. Cebel!" diye hitap etti. O da, 'Buyur ey Allah'ın Resûlü, emret' dedi. Rasûlullah (sav) tekrar, "Ey Muâz" diye seslendi. Muâz da yine, 'Buyur ey Allah'ın Resûlü, emret' dedi. Bu diyalog üç kere tekrarlandı. Sonra Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Samimi bir kalple Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna şehadet eden herkese Allah cehennemi haram kılmıştır." Muâz, "Ey Allah'ın resûlü, bunu insanlara haber vereyim de sevinsinler, değil mi?" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Ama o zaman buna güvenirler" buyurdu. Muâz bu hadisi, (söylemeyip gizlersem) günaha düşeceğinden korkarak öleceği sırada haber verdi.
Bize Muhammed b. el-Musaffa el-Hımsî, ona el-Velid b. Müslim, ona İbn Cüreyc, ona Ebu’z-Zübeyr, ona da Câbir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Ey insanlar, Allah’tan korkun ve rızkınızı güzel bir şekilde arayın. Şüphesiz rızkın gelmesi gecikmiş olsa bile hiçbir nefis rızkını tam olarak elde etmeden ölmeyecektir. Bu sebeple Allah’tan korkun ve rızkınızı güzel bir şekilde talep edin. Helal olanı alın, haram olanı bırakın.”
Bize Abdullah b. Musa, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Ebu Murâvih, ona da Ebu Zerr (ra) şöyle anlatmış: Ben Hz. Peygamber'e (sav), amellerin en faziletlisi hangisidir? diye sordum. Rasûlullah (sav), "Allah'a imân etmek ve O'nun yolunda cihâd yapmaktır" buyurdu. Ben tekrar, esîr veya kölelerin hangisini âzâd etmek daha faziletlidir? diye sordum. "En pahalı ve sahipleri nezdinde en değerli olanı" buyurdu. Ben tekrar, eğer buna imkân bulamazsam? diye sordum. "Zarara uğrayana yardım eder yahut beceremeyenin işini görürsün" buyurdu. Ben yine, eğer bunu yapmaya da gücüm yetmezse? diye sordum. “İnsanlara kötülük yapmaktan sakınırsın! Şüphesiz bu da, kendi nefsine karşı yaptığın bir tasadduktur” buyurdu
Bize Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevârib, ona Ebu Avâne, ona Abdulmelik b. Umeyr, ona İbn Ebu Leyla, ona Muaz b. Cebel şöyle söylemiştir: Ben bir merkebin sırtında iken Rasulullah (sav) bana rastladı ve "Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki, kulların da Allah üzerindeki hakkının ne olduğunu bilir misin?" dedi. Ben de 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' dedim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah'ın kullar üzerindeki hakkı, kendisine kulluk etmeleri ve hiç bir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakları da bunu yaptıkları takdirde onlara azap etmemesidir."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiyy, ona Şu'be, ona Hâbîb b. Ebu Sâbit, ona Zeyd b. Vehb, ona da Ebu Zerr'in (ra) rivâyet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Cibril bana: 'Ümmetinden her kim Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete girer yâhud ateşe girmez' dedi." Ebû Zerr (ra), o kişi zina etse ve hırsızlık yapsa da mı? diye sordu. Hz. Peygamber, "Hangi günahı işlerse işlesin (sonunda cennete girer)" buyurdu.
(Ey müşrikler!) Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.