Bize Ebu Asım, ona İbn Cüreyc; (T) Bana Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah, ona İbn Cüreyc, ona Yahya b. Abdullah b. Sayfî, ona İkrime b. Abdurrahman b. Hâris, ona da Ümmü Seleme şöyle haber vermiştir:
Peygamber (sav) hanımlarından bazısının evine bir ay süreyle girmeyeceğine yemin etti. Yirmi dokuz gün geçince günün başında yahut sonunda yanlarına girdi. Kendisine “Ey Allah'ın Peygamberi! Sen bir ay kadınların yanına girmemeğe yemin etmiştin?” denildi. Peygamber (sav) "Ay yirmi dokuz gün de olmaktadır" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15031, B005202
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ . وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مُقَاتِلٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى يَحْيَى بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَيْفِىٍّ أَنَّ عِكْرِمَةَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ أَخْبَرَهُ أَنَّ أُمَّ سَلَمَةَ أَخْبَرَتْهُ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم حَلَفَ لاَ يَدْخُلُ عَلَى بَعْضِ أَهْلِهِ شَهْرًا ، فَلَمَّا مَضَى تِسْعَةٌ وَعِشْرُونَ يَوْمًا غَدَا عَلَيْهِنَّ أَوْ رَاحَ فَقِيلَ لَهُ يَا نَبِىَّ اللَّهِ حَلَفْتَ أَنْ لاَ تَدْخُلَ عَلَيْهِنَّ شَهْرًا قَالَ « إِنَّ الشَّهْرَ يَكُونُ تِسْعَةً وَعِشْرِينَ يَوْمًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Asım, ona İbn Cüreyc; (T) Bana Muhammed b. Mukatil, ona Abdullah, ona İbn Cüreyc, ona Yahya b. Abdullah b. Sayfî, ona İkrime b. Abdurrahman b. Hâris, ona da Ümmü Seleme şöyle haber vermiştir:
Peygamber (sav) hanımlarından bazısının evine bir ay süreyle girmeyeceğine yemin etti. Yirmi dokuz gün geçince günün başında yahut sonunda yanlarına girdi. Kendisine “Ey Allah'ın Peygamberi! Sen bir ay kadınların yanına girmemeğe yemin etmiştin?” denildi. Peygamber (sav) "Ay yirmi dokuz gün de olmaktadır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Nikah 92, 2/354
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ebu Abdullah İkrime b. Abdurrahman el-Mahzumî (İkrime b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam b. Muğira)
3. Yahya b. Abdullah el-Kuraşi (Yahya b. Abdullah b. Muhammed b. Yahya)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Yemin, İ'lâ
Bana Malik, kendisine şöyle bir haber ulaştığını rivayet etmiştir:
Mervân b. Hakem karısına îla yapan (karısıyla ilişkiye girmeyeceğine dair yemin eden) bir adam hakkında şöyle hükmetmiştir: Îla üzerinden dört ay geçtiği zaman hanımını boşamış olur. İddeti (dört ay) içinde ise adamın eşine dönme hakkı vardır. Malik der ki: İbn Şihâb'ın görüşü de bu şekildedir. Malik, hanımına îla yapan adam hakkında, der ki: Eğer iddeti içinde karısını boşamış ve bu süre içinde, onunla ilişkiye girmemişse, iddet bitiminde karısı boş olur ve adamın geri dönüş hakkı olmaz. Ancak hastalık, hapis ve benzeri herhangi bir özürden dolayı ilişkiye girememişse, karısına dönme hakkı devam eder. İddeti bitip bain talak ile boş olduktan sonra yeniden evlenir, yine dört ay geçinceye kadar karısına yaklaşmazsa bakılır, yeminini bozmazsa birinci yeminle talak bain olur, bir daha dönemez. Nikahlayıp, karısına yaklaşmadan boşandığı için de, karısının iddet bekleme zorunluluğu ve adamın dönüş hakkı olmaz.
Malik der ki: Karısına yaklaşmamaya yemin eden kimse dört ay geçince bakılır, boşarsa rici (dönüş hakkı olan) talak meydana gelmiş olur. İddeti içerisinde dönebilir. İddeti bitmeden dört ay geçerse talak vaki olmaz, iddeti bitinceye kadar dönebilir. Bu sırada dönmeden iddeti biterse talak bain olur ve bir daha dönemez. Bu hususta işittiğimin en güzeli budur.
Malik, karısına yaklaşmamaya yemin eden, sonra da bir talak ile boşayan ve boşama iddeti bitmeden dört ay geçen adam hakkında der ki: Bu adam, yeminini bozarak keffaret vermemişse iki talak ile boşamış olur. Şayet boşama iddeti dört aydan önce biterse bu durumda adamın yemini boşama olmaz. Çünkü karısı ondan boş iken dört ay geçmiş olmaktadır.
İmam Malik der ki: Bir kimse karısına bir gün ya da bir ay yaklaşmamaya yemin eder de sonra dört aydan daha fazla bir müddet geçinceye kadar bekler hanımına yaklaşmazsa, bu yemin, boşamayı gerektiren yemin olmaz. Boşamayı gerektiren yemin, hanımına dört aydan daha fazla yaklaşmamaya yemin eden kişinin yeminidir. Fakat dört ay, ya da daha az karısına yaklaşmamaya yemin eden kimsenin yemini kanaatimce îlâ sayılmaz. Çünkü nazarı dikkate alınacak zaman, (yani dört ay) gelince yeminin gereği yerine gelmiş olur. Bir şey gerekmez.
İmam Malik der ki: Bir koca, karısı çocuğunu sütten kesinceye kadar ona yaklaşmamaya yemin ederse bu yemin ila sayılmaz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36875, MU001173
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ مَرْوَانَ بْنَ الْحَكَمِ كَانَ يَقْضِى فِى الرَّجُلِ إِذَا آلَى مِنِ امْرَأَتِهِ أَنَّهَا إِذَا مَضَتِ الأَرْبَعَةُ الأَشْهُرِ فَهِىَ تَطْلِيقَةٌ وَلَهُ عَلَيْهَا الرَّجْعَةُ مَا دَامَتْ فِى عِدَّتِهَا . قَالَ مَالِكٌ وَعَلَى ذَلِكَ كَانَ رَأْىُ ابْنِ شِهَابٍ . قَالَ مَالِكٌ فِى الرَّجُلِ يُولِى مِنِ امْرَأَتِهِ فَيُوقَفُ فَيُطَلِّقُ عِنْدَ انْقِضَاءِ الأَرْبَعَةِ الأَشْهُرِ ثُمَّ يُرَاجِعُ امْرَأَتَهُ أَنَّهُ إِنْ لَمْ يُصِبْهَا حَتَّى تَنْقَضِىَ عِدَّتُهَا فَلاَ سَبِيلَ لَهُ إِلَيْهَا وَلاَ رَجْعَةَ لَهُ عَلَيْهَا إِلاَّ أَنْ يَكُونَ لَهُ عُذْرٌ مِنْ مَرَضٍ أَوْ سِجْنٍ أَوْ مَا أَشْبَهَ ذَلِكَ مِنَ الْعُذْرِ فَإِنَّ ارْتِجَاعَهُ إِيَّاهَا ثَابِتٌ عَلَيْهَا فَإِنْ مَضَتْ عِدَّتُهَا ثُمَّ تَزَوَّجَهَا بَعْدَ ذَلِكَ فَإِنَّهُ إِنْ لَمْ يُصِبْهَا حَتَّى تَنْقَضِىَ الأَرْبَعَةُ الأَشْهُرِ وَقَفَ أَيْضًا فَإِنْ لَمْ يَفِئْ دَخَلَ عَلَيْهِ الطَّلاَقُ بِالإِيلاَءِ الأَوَّلِ إِذَا مَضَتِ الأَرْبَعَةُ الأَشْهُرِ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ عَلَيْهَا رَجْعَةٌ لأَنَّهُ نَكَحَهَا ثُمَّ طَلَّقَهَا قَبْلَ أَنْ يَمَسَّهَا فَلاَ عِدَّةَ لَهُ عَلَيْهَا وَلاَ رَجْعَةَ . قَالَ مَالِكٌ فِى الرَّجُلِ يُولِى مِنِ امْرَأَتِهِ فَيُوقَفُ بَعْدَ الأَرْبَعَةِ الأَشْهُرِ فَيُطَلِّقُ ثُمَّ يَرْتَجِعُ وَلاَ يَمَسُّهَا فَتَنْقَضِى أَرْبَعَةُ أَشْهُرٍ قَبْلَ أَنْ تَنْقَضِىَ عِدَّتُهَا إِنَّهُ لاَ يُوقَفُ وَلاَ يَقَعُ عَلَيْهِ طَلاَقٌ وَإِنَّهُ إِنْ أَصَابَهَا قَبْلَ أَنْ تَنْقَضِىَ عِدَّتُهَا كَانَ أَحَقَّ بِهَا وَإِنْ مَضَتْ عِدَّتُهَا قَبْلَ أَنْ يُصِيبَهَا فَلاَ سَبِيلَ لَهُ إِلَيْهَا وَهَذَا أَحْسَنُ مَا سَمِعْتُ فِى ذَلِكَ . قَالَ مَالِكٌ فِى الرَّجُلِ يُولِى مِنِ امْرَأَتِهِ ثُمَّ يُطَلِّقُهَا فَتَنْقَضِى الأَرْبَعَةُ الأَشْهُرِ قَبْلَ انْقِضَاءِ عِدَّةِ الطَّلاَقِ قَالَ هُمَا تَطْلِيقَتَانِ إِنْ هُوَ وُقِفَ وَلَمْ يَفِئْ وَإِنْ مَضَتْ عِدَّةُ الطَّلاَقِ قَبْلَ الأَرْبَعَةِ الأَشْهُرِ فَلَيْسَ الإِيلاَءُ بِطَلاَقٍ وَذَلِكَ أَنَّ الأَرْبَعَةَ الأَشْهُرِ الَّتِى كَانَتْ تُوقَفُ بَعْدَهَا مَضَتْ وَلَيْسَتْ لَهُ يَوْمَئِذٍ بِامْرَأَةٍ . قَالَ مَالِكٌ وَمَنْ حَلَفَ أَنْ لاَ يَطَأَ امْرَأَتَهُ يَوْمًا أَوْ شَهْرًا ثُمَّ مَكَثَ حَتَّى يَنْقَضِىَ أَكْثَرُ مِنَ الأَرْبَعَةِ الأَشْهُرِ فَلاَ يَكُونُ ذَلِكَ إِيلاَءً وَإِنَّمَا يُوقَفُ فِى الإِيلاَءِ مَنْ حَلَفَ عَلَى أَكْثَرَ مِنَ الأَرْبَعَةِ الأَشْهُرِ فَأَمَّا مَنْ حَلَفَ أَنْ لاَ يَطَأَ امْرَأَتَهُ أَرْبَعَةَ أَشْهُرٍ أَوْ أَدْنَى مِنْ ذَلِكَ فَلاَ أَرَى عَلَيْهِ إِيلاَءً لأَنَّهُ إِذَا دَخَلَ الأَجَلُ الَّذِى يُوقَفُ عِنْدَهُ خَرَجَ مِنْ يَمِينِهِ وَلَمْ يَكُنْ عَلَيْهِ وَقْفٌ . قَالَ مَالِكٌ مَنْ حَلَفَ لاِمْرَأَتِهِ أَنْ لاَ يَطَأَهَا حَتَّى تَفْطِمَ وَلَدَهَا فَإِنَّ ذَلِكَ لاَ يَكُونُ إِيلاَءً .
Tercemesi:
Bana Malik, kendisine şöyle bir haber ulaştığını rivayet etmiştir:
Mervân b. Hakem karısına îla yapan (karısıyla ilişkiye girmeyeceğine dair yemin eden) bir adam hakkında şöyle hükmetmiştir: Îla üzerinden dört ay geçtiği zaman hanımını boşamış olur. İddeti (dört ay) içinde ise adamın eşine dönme hakkı vardır. Malik der ki: İbn Şihâb'ın görüşü de bu şekildedir. Malik, hanımına îla yapan adam hakkında, der ki: Eğer iddeti içinde karısını boşamış ve bu süre içinde, onunla ilişkiye girmemişse, iddet bitiminde karısı boş olur ve adamın geri dönüş hakkı olmaz. Ancak hastalık, hapis ve benzeri herhangi bir özürden dolayı ilişkiye girememişse, karısına dönme hakkı devam eder. İddeti bitip bain talak ile boş olduktan sonra yeniden evlenir, yine dört ay geçinceye kadar karısına yaklaşmazsa bakılır, yeminini bozmazsa birinci yeminle talak bain olur, bir daha dönemez. Nikahlayıp, karısına yaklaşmadan boşandığı için de, karısının iddet bekleme zorunluluğu ve adamın dönüş hakkı olmaz.
Malik der ki: Karısına yaklaşmamaya yemin eden kimse dört ay geçince bakılır, boşarsa rici (dönüş hakkı olan) talak meydana gelmiş olur. İddeti içerisinde dönebilir. İddeti bitmeden dört ay geçerse talak vaki olmaz, iddeti bitinceye kadar dönebilir. Bu sırada dönmeden iddeti biterse talak bain olur ve bir daha dönemez. Bu hususta işittiğimin en güzeli budur.
Malik, karısına yaklaşmamaya yemin eden, sonra da bir talak ile boşayan ve boşama iddeti bitmeden dört ay geçen adam hakkında der ki: Bu adam, yeminini bozarak keffaret vermemişse iki talak ile boşamış olur. Şayet boşama iddeti dört aydan önce biterse bu durumda adamın yemini boşama olmaz. Çünkü karısı ondan boş iken dört ay geçmiş olmaktadır.
İmam Malik der ki: Bir kimse karısına bir gün ya da bir ay yaklaşmamaya yemin eder de sonra dört aydan daha fazla bir müddet geçinceye kadar bekler hanımına yaklaşmazsa, bu yemin, boşamayı gerektiren yemin olmaz. Boşamayı gerektiren yemin, hanımına dört aydan daha fazla yaklaşmamaya yemin eden kişinin yeminidir. Fakat dört ay, ya da daha az karısına yaklaşmamaya yemin eden kimsenin yemini kanaatimce îlâ sayılmaz. Çünkü nazarı dikkate alınacak zaman, (yani dört ay) gelince yeminin gereği yerine gelmiş olur. Bir şey gerekmez.
İmam Malik der ki: Bir koca, karısı çocuğunu sütten kesinceye kadar ona yaklaşmamaya yemin ederse bu yemin ila sayılmaz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Talak 1173, 1/202
Senetler:
()
Konular:
Boşanma, iddet bekleme ve nafaka temini
Yemin, İ'lâ
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
Yüce Allah'ın zikrettiği (Bakara, 226) "îlâ" hakkında İbn Ömer (r.anhuma) şöyle derdi: Îlâ süresi (dört ay) bittikten sonra kişi ya hanımını iyilikle yanında tutar, ya da boşamaya azmeder. Bunun dışında hiç bir şey kişiye helal değildir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15444, B005290
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ رضى الله عنهما كَانَ يَقُولُ فِى الإِيلاَءِ الَّذِى سَمَّى اللَّهُ لاَ يَحِلُّ لأَحَدٍ بَعْدَ الأَجَلِ إِلاَّ أَنْ يُمْسِكَ بِالْمَعْرُوفِ ، أَوْ يَعْزِمَ بِالطَّلاَقِ ، كَمَا أَمَرَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
Yüce Allah'ın zikrettiği (Bakara, 226) "îlâ" hakkında İbn Ömer (r.anhuma) şöyle derdi: Îlâ süresi (dört ay) bittikten sonra kişi ya hanımını iyilikle yanında tutar, ya da boşamaya azmeder. Bunun dışında hiç bir şey kişiye helal değildir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Talak 21, 2/371
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Boşanma, boşama konusundaki haksızlığın önlenmesi
Yemin, İ'lâ
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
Yüce Allah'ın zikrettiği (Bakara, 226) "îlâ" hakkında İbn Ömer (r.anhuma) şöyle derdi: Îlâ süresi (dört ay) bittikten sonra kişi ya hanımını iyilikle yanında tutar, ya da boşamaya azmeder. Bunun dışında hiç bir şey kişiye helal değildir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
287424, B005290-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ رضى الله عنهما كَانَ يَقُولُ فِى الإِيلاَءِ الَّذِى سَمَّى اللَّهُ لاَ يَحِلُّ لأَحَدٍ بَعْدَ الأَجَلِ إِلاَّ أَنْ يُمْسِكَ بِالْمَعْرُوفِ ، أَوْ يَعْزِمَ بِالطَّلاَقِ ، كَمَا أَمَرَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi şöyle rivayet etmiştir:
Yüce Allah'ın zikrettiği (Bakara, 226) "îlâ" hakkında İbn Ömer (r.anhuma) şöyle derdi: Îlâ süresi (dört ay) bittikten sonra kişi ya hanımını iyilikle yanında tutar, ya da boşamaya azmeder. Bunun dışında hiç bir şey kişiye helal değildir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Talak , /
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Boşanma, boşama konusundaki haksızlığın önlenmesi
Yemin, İ'lâ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15441, B005289
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى أُوَيْسٍ عَنْ أَخِيهِ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ أَنَّهُ سَمِعَ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ يَقُولُ آلَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ نِسَائِهِ ، وَكَانَتِ انْفَكَّتْ رِجْلُهُ فَأَقَامَ فِى مَشْرُبَةٍ لَهُ تِسْعًا وَعِشْرِينَ ، ثُمَّ نَزَلَ فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ آلَيْتَ شَهْرًا . فَقَالَ « الشَّهْرُ تِسْعٌ وَعِشْرُونَ » .
Tercemesi:
-.......Humeyd et-Tavîl, Enes ibn Malîk(R)'ten şöyle derken işitmiştir: Rasûlullah (S) kadınlarından ıylâ yemini yapmış, ayağı evinden ayrılmış ve kendisine âid olan yüksekçe bir odada yirmidokuz gece ikaamet etmişti. Sonra aşağıya indi. Kendisine:
— Yâ Rasûlallah! Sen bir ay ayrı kalmaya yemîn etmiştin? dediler.
Bunun üzerine Rasûlullah:
— "Bu ay yirmidokuz gündür" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Talak 21, 2/371
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
4. Abdülhamid b. Ebu Üveys el-Esbahî (Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Hz. Peygamber, hanımlarını kendisine haram kılması
Yemin, İ'lâ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15447, B005291
Hadis:
وَقَالَ لِى إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ إِذَا مَضَتْ أَرْبَعَةُ أَشْهُرٍ يُوقَفُ حَتَّى يُطَلِّقَ ، وَلاَ يَقَعُ عَلَيْهِ الطَّلاَقُ حَتَّى يُطَلِّقَ . وَيُذْكَرُ ذَلِكَ عَنْ عُثْمَانَ وَعَلِىٍّ وَأَبِى الدَّرْدَاءِ وَعَائِشَةَ وَاثْنَىْ عَشَرَ رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Buhârî dedi ki:bana îsmâîl ibn Ebî Uveys şöyle dedi: Bana Mâlik, Nâfi'den; o da İbn Umer'den şöyle tahdîs etti: "Iylâ" zamanından i'tibâren dört ay geçince, erkek bizzat boşayıncaya kadar hüküm durdurulur. Erkek bizzat boşayıncaya kadar üzerine talâk vâki' olmaz, demiştir. İşte bu "erkek bizzat boşamadıkça talâk vâki' olmaz' görüşü Usmân'dan, Alî'den, Ebu'd-Derdâ'dan, Âişe'den ve Peygamber'in sahâbîlerinden olan oniki kişiden de zikrolunuyor
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Talak 21, 2/371
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Yemin, İ'lâ