355 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle söylemiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederlerken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemişlerdir. Musa'nın, Mübarek, Hasan, Ebu Bekre tarikiyle Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütâbaat etmiştir. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübarek b. Fedâle mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülvaris b. Said arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle söylemiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederlerken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemişlerdir. Musa'nın, Mübarek, Hasan, Ebu Bekre tarikiyle Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütâbaat etmiştir. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübarek b. Fedâle mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şube b. Haccac arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle söylemiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederlerken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemişlerdir. Musa'nın, Mübarek, Hasan, Ebu Bekre tarikiyle Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütâbaat etmiştir. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübarek b. Fedâle mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Halid b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle söylemiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederlerken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemişlerdir. Musa'nın, Mübarek, Hasan, Ebu Bekre tarikiyle Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütâbaat etmiştir. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübarek b. Fedâle mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hammad b. Seleme arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle söylemiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederlerken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemişlerdir. Musa'nın, Mübarek, Hasan, Ebu Bekre tarikiyle Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütâbaat etmiştir. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübarek b. Fedâle mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. İsmail arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur." Ebu Abdullah (Buharî) şöyle söylemiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederlerken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemişlerdir. Musa'nın, Mübarek, Hasan, Ebu Bekre tarikiyle Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütâbaat etmiştir. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübarek b. Fedâle mütabaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eş'as b. Abdülmelik arasında inkita vardır.
Bize Yakub b. İbrahim Ed-Devrakî, ona İsmail b. Uleyye, ona Hişam Destevâî, ona Ebu Zübeyir, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zamanında pek sıcak bir günde güneş tutuldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ashabına namaz kıldırdı. Amma kıyamı uzattı. O derecedeki, ashâb (yorgunluktan) düşmeye başladılar. Sonra rükûa gitti onu da uzattı. Sonra rükûdan başını kaldırdı, kıyamı da uzattı. Sonra (tekrar) rükûa vardı, onu da uzattı. Sonra rükûdan başını kaldırdı ve kıyamı yine uzattı. Sonra iki secde yaptı. Sonra kalkarak yine bu şekilde hareket etti. Böylece namaz dört rükû ve dört secde ile kılındı. Sonra şöyle buyurdu: "Şu muhakkak ki, sizin gireceğiniz her yer bana arz olundu. Ezcümle bana cennet arz olundu. O derece (yaklaştırıldı) ki, ondan bir salkım koparmak için elimi uzatsam onu koparıp alırdım, -ya da bir salkım üzüm koparmaya uzandım da koparmaya elim varmadı.- Bana cehennem de arz olundu, orada İsrail oğullarından kedisi yüzünden azap olunan bir kadın gördüm. (Vaktiyle) hayvanı bağlamış da doyurmamış. Yerin haşeratından yemesine de müsaade etmemiş. Ebu Sümame Amr b. Malik'i de gördüm, cehennemde bağırsaklarını sürükleyip duruyordu. Bunlar 'Şüphesiz güneşle ay yalnız bir büyüğün vefatından dolayı tutulur' derlerdi. Güneş ve ay Allah'ın size gösterdiği ayetlerinden iki ayettirler. Bunlar tutuldukları vakit, açılıncaya kadar siz namaz kılın."
Bana Abdurrahman, ona Malik; (T) Bize İshak b. İsa, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: "Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra rükudan kalktı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. [-Ravi Abdullah der ki: Babam (Ahmed b. Hanbel) 'hadisin devamını hocam Abdurrahman'a arz ettim' demiştir.-] Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde [Ahmed b. Hanbel bundan sonra İshak'ın rivayetinden devam etti.] güneş de açılmış idi. Sonra 'şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz' buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da hemen geri çektiğini gördük' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm. Ben asla bugünkü kadar korkunç bir manzara daha görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm' buyurdu. Ashab 'neden, ey Allah’ın Rasulü' diye sordular. Hz. Peygamber (sav) 'kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle' buyurdu. Kendisine 'Allah’ı inkâr ederek mi kâfir oluyorlar' denilince, Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: (Hayır) onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, 'senden hayır namına bir şey görmedim ki' der."
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yunus, ona Hasan, ona da Ebu Bekre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Ancak Allah, onlarla kullarını korkutur." Ebu Abdullah (Buhârî) şöyle söylemiştir: Abdülvâris, Şu'be, Halid b. Abdullah ve Hammad b. Seleme, Yunus'tan naklederlerken "Onlarla kullarını korkutur" ifadesini zikretmemişlerdir. Musa'nın, Mübarek, Hasan, Ebu Bekre tarikiyle Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği "Allah teâlâ, onlarla kullarını korkutur" hadisine Yunus mütâbaat etmiştir. Eş'as'ın, Hasan'dan naklettiği rivayete de Mübarek b. Fedâle mütâbaat etmiştir.
Bana Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar, ona da Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: "Güneş tutuldu. Rasulullah (sav) da beraberinde insanlarla birlikte namaz kıldı. Bakara suresi okunacak kadar uzunca bir süre kıyamda durduktan sonra uzunca bir rükû yaptı, sonra rükudan kalktı ve uzunca ayakta durdu. Ama bu önceki kıyamından daha kısa idi. Sonra uzunca bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü, sonra secdeye vardı, sonra ayağa kalkarak uzun bir kıyam yaptı. Bu kıyamı ilk kıyamından daha kısa sürdü, sonra uzun bir sure rükûda kaldı, bu da birinci rükûdan daha kısa sürdü. Sonra rükûdan kalktı uzunca ayakta durdu, bu da ilk kıyamından daha kısa sürdü. Sonra uzun bir rükû yaptı, bu da ilk rükûdan daha kısa sürdü. Sonra secde yaptı sonra da namazını bitirdiğinde güneş de açılmış idi. Sonra 'şüphesiz güneş ve ay Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bir kimsenin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmazlar. Bu hali görecek olursanız hemen Allah’ı zikrediniz' buyurdu. Ashab 'ey Allah’ın Rasulü, durduğun bu yerinde bir şey almak ister gibi elini uzattığını, sonra da hemen geri çektiğini gördük' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'ben cenneti gördüm, cennetten bir salkıma elimi uzattım, eğer onu almış olsaydım dünya devam ettikçe ondan yiyecektiniz. Cehennemi de gördüm. Ben asla bugünkü kadar korkunç bir manzara daha görmedim. Cehennem ehlinin çoğunluğunun kadınlar olduğunu da gördüm' buyurdu. Ashab 'neden, ey Allah’ın Rasulü' diye sordular. Hz. Peygamber (sav) 'kâfirlikleri (nankörlükleri) sebebiyle' buyurdu. Kendisine 'Allah’ı inkâr ederek mi kâfir oluyorlar' denilince, Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: (Hayır) onlar kocalarına karşı nankörlük ediyorlar, kendilerine karşı yapılan iyiliklere nankörlük ediyorlar. Onlardan birisine ömür boyu iyilikte bulunsan, sonra da senden bir kötülük görse, 'senden hayır namına bir şey görmedim ki' der."