231 Kayıt Bulundu.
Bana Amr (b. Muhammed) en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer, o ikisine Süfyan (b. Uyeyne), -Amr, Süfyan'dan 'Haddesenâ' lafzıyla nakletmiştir- ona (İbn Şihâb) ez-Zührî, ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman), ona da Ebu Hureyre şöyle nakletmiştir. Akra' b. Hâbis, Hz. Peygamber'in (sav) torunu Hasan'ı öperken gördü ve benim on çocuğum var, hiçbirini öpmedim dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdurrahim b. Süleyman, ona Asım, ona Müverrik, ona da Abdullah b. Cafer şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) seferden döndüğünde bizim tarafımızdan karşılanırdı. Bir keresinde onu karşılamaya ben, Hasan veya Hüseyin götürülmüştük. Birimizi önüne diğerimizi arkasına aldı. Böylece Medine'ye girdik."
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Mehdi b. Meymun, ona Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub, ona Hasan b. Ali'nin azatlısı Hasan b. Sa'd, ona da Abdullah b. Cafer şunu rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir gün beni bineğinin arkasına bindirdi ve bana bir sır verdi. Onu hiç kimseye söylemem."
Bize Hennâd, ona Vekî', ona Şu'be, ona da Ebu Teyyâh ed-Duba'î, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) bizimle hep iç içe olmuştur. O kadar ki, küçük kardeşime: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğayr (bülbülcük)?' derdi." (Enes sözüne şöyle devam etti:) Evimizdeki bir sergi (getirilip) üzerine su serpildi. Rasulullah (sav) onun üstünde namaz kıldı." [Tirmizî: 'Bu konuda İbn Abbas'tan da hadis rivayet edilmiştir.' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Enes'in rivayet ettiği bu hadis, hasen-sahihtir. Sahabe ve tabiun alimlerinin çoğunluğunun ameli bu hadise göredir; onlar, sergi ve kilim üzerinde namaz kılmakta bir beis görmemişlerdir. Ahmed ve İshak da bu görüştedir. (Senetteki) Ebu Teyyâh'ın ismi, Yezid b. Humeyd'dir.]
Bize Adem (b. Ebu İyas), ona Şu'be (b. Haccac), ona da Ebu Teyyah (Yezid b. Humeyd), Enes b. Malik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) bizimle hep iç içe olmuştur. O kadar ki, küçük kardeşime: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğayr (bülbülcük)?' derdi."
Bize Müsedded, ona Abdülvaris, ona da Ebu’t-Teyyâh, Enes’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) insanların en güzel ahlaklısıydı. Benim bir kardeşim vardı; ona Ebu Umeyr denilirdi. -Ravi (hadisin lafzında şüphe ederek) 'zannediyorum sütten kesilmişti' dedi-. Rasulullah bize ne zaman gelse: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' derdi. (Hadiste geçen Nuğayr) çocuğun oynadığı bir kuştu. Bazen Rasulullah (sav) bizim evimizde iken namaz vakti girerdi. O zaman altındaki serginin süpürülmesini emreder, (süpürülmesinin) ardından üzerine biraz su serpilirdi. Sonra Rasulullah (sav) namaza durur, biz de onun arkasında (saf tutarak) dururduk ve bize namaz kıldırırdı."
Bize Vekî, ona Şu’be, ona da Ebu’t-Teyyâh, Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) bizimle hep iç içe olmuştur. O kadar ki, küçük kardeşime: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğayr (bülbülcük)?' derdi. Bu, kardeşimin oynadığı bir kuştu. (Enes sözüne şöyle devam etti:) Evimizdeki bir sergi (getirilip) üzerine su serpildi. Rasulullah (sav) onun üstünde namaz kıldı. Biz de arkasında saf olduk."
Bize Behz, ona Müsennâ b. Said, ona da Ebu’t-Teyyâh, Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (s.a.v.) (annem) Ümmü Süleym’i ziyaret ederdi. Onun Ebu Umeyr adında küçük bir oğlu vardı. Hz. Peygamber (sav) ona: 'Ey Ebû Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' derdi. Ebu Umeyr (Nuğayr ismini verdiği) bu kuşla oynardı. Rasulullah (sav), Ümmü Süleym’i kimi zaman ziyaret ederdi. Onun evinde ailesiyle sohbet ederdi. Namaz vakti girince, suyla ıslatılmış bir hasır üzerinde namaz kılardı."
Bize Muhammed b. Abdullah, onada Humeyd et-Tavîl, Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini nakletmiştir: "Hz. Peygamber (sav), (annem) Ümmü Süleym’in yanına (zaman zaman) gelirdi. Onun Ebû Talha’dan olan bir oğlu vardı; ona Ebû Umeyr künyesiyle verilmişti. Peygamberimiz onunla şakalaşırdı. Bir gün onun yanına girmiş ve üzgün olduğunu görmüştü. 'Ne oldu da Ebû Umeyr’i üzgün görüyorum?' diye sordu. 'Oynadığı bülbül öldü' dediler. Rasulullah (sav) bunun üzerine: 'Ah Ebû Umeyr! Ne yaptı ğumeyr (bülbülcük).' buyurdu."