Bize Ahmed b. el-Hasan b. Hirâş el-Bağdâdî, ona Habbân b. Hilal, ona Mübârek b. Fadâle, ona Abdurabbih b. Saîd, ona Muhammed b. el-Münkedir, ona da Cabir’in (ra) rivâyet ettiğine göre Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurmuştur:
“Sizin bana en sevgili ve kıyâmet günü bana en yakın olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır. Sizin bana en sevimsiz ve kıyâmet günü benden en uzak olanınız, boşboğazlar, ölçüsüz konuşanlar ve mütefeyhıklerdir.”
Dediler ki:
“- Ey Allah’ın Rasûlü; boşboğazlar ve ölçüsüz konuşanları anladık, mütefeyhıkler nedir?”
“- Ululuk taslayanlar, kibirlilerdir” buyurdu.
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Hureyre’den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen -garibdir.
Bazıları bu hadisi el-Mübârek b. Fedâle’den, o Muhammed b. el-Münkedir’den, o Cabir’den ve o da Hz. Peygamber’den isnadıyla rivayet etmişlerdir. Burada Abdurabbih b. Said’i zikretmemişlerdir ki, bu daha sahih bir rivâyettir.
Hadisin metninde geçen “sersâr” kelimesi “çok konuşan, geveze”, “müteşeddık” kelimesi ise insanlara dil uzatan ve onlar hakkında kötü söz söyleyen kimse anlamında kullanılmıştır.
Açıklama: Yukarıda da belirtildiği üzere "Sersâr" boşboğaz, çok konuşan, çenesi düşük, saçma-sapan sözler söyleyen kişi anlamına gelir.
"Müteşeddik" ölçüsüz, ihtiyatsız konuşan, gereksiz yere ve fütursuzca sözü uzatan kişi demektir. İnsanlarla alay eden, onlara dil uzatan kişi anlamına da gelir. Lügat parçalayan kişi manasını da taşır.
"Mütefeyhık" kimseye söz bırakmayan, yüksekten atan, bilgiçlik taslayan, laf ebeliği yapan kişi anlamına gelir.
İşte bu vasıflara sahip olanlar, Rasûlullah’ın (sav) en çok nefret ettiği ve kıyâmette de O’na en uzak yerde bulunacak olan kimselerdir. Dikkat edilirse bu vasıfların hepsi de dille alakalıdır. İnsanın başına gelen belâların büyük çoğunluğu dili yüzündendir. Dilini garantiye alan, kendisini de büyük ölçüde garantiye almış olur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23997, T002018
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ خِرَاشٍ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا حَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنَا مُبَارَكُ بْنُ فَضَالَةَ حَدَّثَنِى عَبْدُ رَبِّهِ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ مِنْ أَحَبِّكُمْ إِلَىَّ وَأَقْرَبِكُمْ مِنِّى مَجْلِسًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلاَقًا وَإِنَّ أَبْغَضَكُمْ إِلَىَّ وَأَبْعَدَكُمْ مِنِّى مَجْلِسًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ الثَّرْثَارُونَ وَالْمُتَشَدِّقُونَ وَالْمُتَفَيْهِقُونَ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ عَلِمْنَا الثَّرْثَارُونَ وَالْمُتَشَدِّقُونَ فَمَا الْمُتَفَيْهِقُونَ؟ قَالَ « الْمُتَكَبِّرُونَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الْمُبَارَكِ بْنِ فَضَالَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ عَبْدِ رَبِّهِ بْنِ سَعِيدٍ وَهَذَا أَصَحُّ . وَالثَّرْثَارُ هُوَ الْكَثِيرُ الْكَلاَمِ وَالْمُتَشَدِّقُ الَّذِى يَتَطَاوَلُ عَلَى النَّاسِ فِى الْكَلاَمِ وَيَبْذُو عَلَيْهِمْ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. el-Hasan b. Hirâş el-Bağdâdî, ona Habbân b. Hilal, ona Mübârek b. Fadâle, ona Abdurabbih b. Saîd, ona Muhammed b. el-Münkedir, ona da Cabir’in (ra) rivâyet ettiğine göre Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurmuştur:
“Sizin bana en sevgili ve kıyâmet günü bana en yakın olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır. Sizin bana en sevimsiz ve kıyâmet günü benden en uzak olanınız, boşboğazlar, ölçüsüz konuşanlar ve mütefeyhıklerdir.”
Dediler ki:
“- Ey Allah’ın Rasûlü; boşboğazlar ve ölçüsüz konuşanları anladık, mütefeyhıkler nedir?”
“- Ululuk taslayanlar, kibirlilerdir” buyurdu.
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Hureyre’den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen -garibdir.
Bazıları bu hadisi el-Mübârek b. Fedâle’den, o Muhammed b. el-Münkedir’den, o Cabir’den ve o da Hz. Peygamber’den isnadıyla rivayet etmişlerdir. Burada Abdurabbih b. Said’i zikretmemişlerdir ki, bu daha sahih bir rivâyettir.
Hadisin metninde geçen “sersâr” kelimesi “çok konuşan, geveze”, “müteşeddık” kelimesi ise insanlara dil uzatan ve onlar hakkında kötü söz söyleyen kimse anlamında kullanılmıştır.
Açıklama:
Yukarıda da belirtildiği üzere "Sersâr" boşboğaz, çok konuşan, çenesi düşük, saçma-sapan sözler söyleyen kişi anlamına gelir.
"Müteşeddik" ölçüsüz, ihtiyatsız konuşan, gereksiz yere ve fütursuzca sözü uzatan kişi demektir. İnsanlarla alay eden, onlara dil uzatan kişi anlamına da gelir. Lügat parçalayan kişi manasını da taşır.
"Mütefeyhık" kimseye söz bırakmayan, yüksekten atan, bilgiçlik taslayan, laf ebeliği yapan kişi anlamına gelir.
İşte bu vasıflara sahip olanlar, Rasûlullah’ın (sav) en çok nefret ettiği ve kıyâmette de O’na en uzak yerde bulunacak olan kimselerdir. Dikkat edilirse bu vasıfların hepsi de dille alakalıdır. İnsanın başına gelen belâların büyük çoğunluğu dili yüzündendir. Dilini garantiye alan, kendisini de büyük ölçüde garantiye almış olur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 71, 4/370
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Abdurabbih b. Said el-Ensari (Abdurabbih b. Said b. Kays b. Amr b. Sehl)
4. Mübarek b. Fedâle el-Kuraşî (Mübarek b. Feâale b. Abdurrahman b. Kenane)
5. Ebu Habib Habban b. Hilal el-Bahilî (Habban b. Hilal b. Habib)
6. Ahmed b. Hasan el-Bağdadî (Ahmed b. Hasan b. Hıraş)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Ahlak, güzel ahlak
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Kibir, Kibir ve gurur
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Bize Ahmed b. Davud el-Mekkî, ona Muâz b. Esed, ona Abdullah b. Harun, ona Muhammed b. İshak, ona Ebû Ömer, ona Habîb b. Salim, ona da Esmâ (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
"Dünyada insanın bahtsızlık sebebi üçtür: Kötü ev, kötü kadın ve kötü binit."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, kötü evden maksat nedir?" diye sordum.
"- Evin dar olması, komşuların da huysuz olmasıdır" buyurdu.
"- Binitin kötü olması ne demektir?" diye soruldu.
"- Hayvanın sırtına kimseyi bindirmemesi ve huysuzluk yapmasıdır" buyurdu.
"- Kötü kadından maksat nedir?" diye soruldu.
"- Kısır olması ve ahlâkının kötü olmasıdır" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
181163, MK20983
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بن دَاوُدَ الْمَكِّيُّ، ثنا مُعَاذُ بن أَسَدٍ، ثنا عَبْدُ اللَّهِ بن هَارُونَ، عَنْ مُحَمَّدِ بن إِسْحَاقَ، عَنْ أَبِي عُمَرَ، عَنْ حَبِيبِ بن سَالِمٍ، عَنْ أَسْمَاءَ، قَالَتْ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:إِنَّ مِنْ شَقَاءِ الْمَرْءِ فِي الدُّنْيَا ثَلاثَةً: سُوءَ الدَّارِ، وَسُوءَ الْمَرْأَةِ، وَسُوءَ الدَّابَّةِقَالَتْ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، مَا سُوءُ الدَّارِ؟ قَالَ:ضِيقُ سَاحَتِهَا، وَخُبْثُ جِيرَانِهَاقِيلَ: فَمَا سُوءُ الدَّابَّةِ؟ قَالَ:مَنْعُهَا ظَهْرَهَا، وَسُوءُ ضَلْعِهَا، قِيلَ: فَمَا سُوءُ الْمَرْأَةِ؟ قَالَ:عُقْمُ رَحِمِهَا، وَسُوءُ خُلُقِهَا.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Davud el-Mekkî, ona Muâz b. Esed, ona Abdullah b. Harun, ona Muhammed b. İshak, ona Ebû Ömer, ona Habîb b. Salim, ona da Esmâ (ra), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
"Dünyada insanın bahtsızlık sebebi üçtür: Kötü ev, kötü kadın ve kötü binit."
"- Ey Allah'ın Rasûlü, kötü evden maksat nedir?" diye sordum.
"- Evin dar olması, komşuların da huysuz olmasıdır" buyurdu.
"- Binitin kötü olması ne demektir?" diye soruldu.
"- Hayvanın sırtına kimseyi bindirmemesi ve huysuzluk yapmasıdır" buyurdu.
"- Kötü kadından maksat nedir?" diye soruldu.
"- Kısır olması ve ahlâkının kötü olmasıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Esma bt. Umeys el-Has'amiyye (Esma bt. Umeys b. Numan b. Ka'b)
2. Habib b. Salim el-Ensari (Habib b. Salim)
3. Asım b. Ömer el-Ensari (Asım b. Ömer b. Katade b. Numan b. Zeyd)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Esed el-Ğanevi (Muaz b. Esed b. Sehbere)
7. Ahmed b. Davud el-Mekkî (Ahmed b. Davud b. Musa)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Kadın, değeri ve konumu
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Mekan Tasavvuru, İmar –Mesken
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6961, M006034
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح وَحَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ - يَعْنِى الأَحْمَرَ - كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ [عَنْ شَقِيقٍ عَنْ مَسْرُوقٍ قَالَ دَخَلْنَا عَلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو حِينَ قَدِمَ مُعَاوِيَةُ إِلَى الْكُوفَةِ] مِثْلَهُ [فَذَكَرَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَمْ يَكُنْ فَاحِشًا وَلاَ مُتَفَحِّشًا . وَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ خِيَارِكُمْ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلاَقًا » . قَالَ عُثْمَانُ حِينَ قَدِمَ مَعَ مُعَاوِيَةَ إِلَى الْكُوفَةِ] .
Tercemesi:
Bu hadisi bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de, ona Ebu Muâviye ve Vekî’ rivayet etti; (T) Ayrıca bize İbn Numeyr, ona babası rivayet etti; (T) Bize Ebu Saîd el-Eşec, ona Ebu Hâlid –yani Ebu Ahmer- rivayet etti, hepsine el-A’meş bu isnad ile] Şakik’e Mesruk şöyle dedi, diye rivayet etti: Bizler Muâviye Kûfe’ye geldiği zaman Abdullah b. Amr’ın huzuruna girdik] diyerek önceki hadisin aynısını rivayet etti. [Rasulullah’ı (sav) zikrederek: O, ne çirkin söz söyleyen ne de çirkin söz söylemeye gayret eden birisiydi. Yine o dedi ki: Rasulullah (sav): “Şüphesiz ahlâkları itibariyle en güzelleriniz sizin en hayırlılarınızdandır” buyurdu. Osman ise rivayetinde: Muâviye ile birlikte Kûfe’ye geldiği zaman, demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6034, /976
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23911, T002003
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ اللَّيْثِ الْكُوفِىُّ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ أُمِّ الدَّرْدَاءِ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ قَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا مِنْ شَىْءٍ يُوضَعُ فِى الْمِيزَانِ أَثْقَلُ مِنْ حُسْنِ الْخُلُقِ وَإِنَّ صَاحِبَ حُسْنِ الْخُلُقِ لَيَبْلُغُ بِهِ دَرَجَةَ صَاحِبِ الصَّوْمِ وَالصَّلاَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb, ona Kabîsa b. el-Leys el-Kûfî, ona Mutarrif, ona Atâ, ona Ümm ed-Derdâ, ona da Ebu’d-Derdâ’nın şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’yi (sav) şöyle buyururken dinledim: “Mizana güzel ahlâktan daha ağır konulacak herhangi bir şey yoktur ve şüphesiz güzel ahlâk sahibi, onun vesilesiyle, çokça oruç tutup namaz kılan bir kimsenin mertebesine dahi ulaşır.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, bu cihetten garib bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 62, 4/363
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
46975, DM002833
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ عَنْ مَيْمُونِ بْنِ أَبِى شَبِيبٍ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« اتَّقِ اللَّهَ حَيْثُمَا كُنْتَ ، وَأَتْبِعِ السَّيِّئَةَ الْحَسَنَةَ ، وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Meymun b. Ebu Şebib, ona da Ebu Zer (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Nerede olursan ol, Allah'a karşı sorumluluğunun (takva) bilincinde ol! Kötülüğün peşinden hemen bir iyilik yap (ki onu yok etsin). İnsanlara karşı da güzel ahlakın gerektirdiği şekilde davran!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Rikâk 74, 3/1837
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nasr Meymun b. Ebu Şebib er-Rib''i (Meymun b. Ebu Şebib)
3. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
İyilik, iyiliğin kötülüğü gidermesi
Takva, ulaşmanın yolları
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هارون بن رئاب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ألا أخبركم بأحبكم إلي وأقربكم مني ؟ قالوا : بلى ، يا رسول الله ! قال : أحاسنكم أخلاقا الموطؤن أكنافهم ، الذين يألفون يؤلفون ، ثم قال : ألا أخبركم بأبغضكم إلي وأبعدكم مني ؟ قالوا : بلى يا رسول الله ! [ قال : الثرثارون ، المتشدقون ، المتفيهقون ، قالوا : يا رسول الله ! ] قد عرفنا الثرثارون المتشدقون ، فما المتفيهقون ؟ قال : المتكبرون .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88434, MA020153
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن هارون بن رئاب قال : قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : ألا أخبركم بأحبكم إلي وأقربكم مني ؟ قالوا : بلى ، يا رسول الله ! قال : أحاسنكم أخلاقا الموطؤن أكنافهم ، الذين يألفون يؤلفون ، ثم قال : ألا أخبركم بأبغضكم إلي وأبعدكم مني ؟ قالوا : بلى يا رسول الله ! [ قال : الثرثارون ، المتشدقون ، المتفيهقون ، قالوا : يا رسول الله ! ] قد عرفنا الثرثارون المتشدقون ، فما المتفيهقون ؟ قال : المتكبرون .
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak, Ma‘mer’den, o da Harun b. Riâb’dan şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Size bana en sevimli geleniniz ve bana en yakın olanınız kimdir haber vereyim mi?” Orada bulunanlar “Elbette ey Allah’ın resulü” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber “Ahlakı en güzel olanlar, mümin kardeşleriyle iyi geçinenlerdir” buyurdu. Sonra “Size bana en sevimsiz geleninizi ve benden en uzak olanınızı haber vereyim mi?” diye sordu. Orada bulunanlar “Elbette ey Allah’ın resulü!” dediler. “Gereksiz yere çok konuşanlar, konuşurken avurtlarını şişirenler ve konuşurken değirmen gibi çak çak edenler” buyurdu. Oradakiler “Ey Allah’ın resulü! Gereksiz yere konuşanları ve konuşurken avurtlarını şişirenleri anladık, ama bu konuşurken değirmen gibi çak çak edenler kimlerdir?” diye sordular. “Kibirlenenlerdir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20153, 11/144
Senetler:
1. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
2. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Ahlak, güzel ahlak
Hadis, anlaşılması, yorumu
Hadis, garibu'l-hadîs, garip, anlaşılamayan kelimeler
Hz. Peygamber, sevdiği-sevmediği şeyler
Kibir, Kibir ve gurur
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
158489, BS21742
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ فُورَكَ أَنْبَأَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ حَبِيبٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ وَالْمَسْعُودِىُّ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ الْحَارِثِ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى كَثِيرٍ الزُّبَيْدِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِيَّاكُمْ وَالظُّلْمَ فَإِنَّ الظُّلْمَ ظُلُمَاتٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَإِيَّاكُمْ وَالْفُحْشَ فَإِنَّ اللَّهَ لاَ يُحِبُّ الْفُحْشَ وَلاَ التَّفَحُّشَ وَإِيَّاكُمْ وَالشُّحَّ فَإِنَّهُ أَهْلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ أَمَرَهُمْ بِالْقَطِيعَةِ فَقَطَعُوا وَأَمَرَهُمْ بِالْبُخْلِ فَبَخَلُوا وَأَمَرَهُمْ بِالْفُجُورِ فَفَجَرُوا ». فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الإِسْلاَمِ أَفْضَلُ؟ قَالَ شُعْبَةُ فِى حَدِيثِهِ :« مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ ». وَقَالَ الْمَسْعُودِىُّ :« أَنْ يَسْلَمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ ». فَقَامَ ذَلِكَ أَوْ غَيْرُهُ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الْهِجْرَةِ أَفْضَلُ؟ قَالَ :« أَنْ تَهْجُرَ مَا كَرِهَ رَبُّكَ ». وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الْهِجْرَةُ هِجْرَتَانِ هِجْرَةُ الْحَاضِرِ وَهِجْرَةُ الْبَادِى فَأَمَّا الْبَادِى فَيُجِيبُ إِذَا دُعِىَ وَيُطِيعُ إِذَا أُمِرَ وَأَمَّا الْحَاضِرُ فَهُوَ أَعْظَمُهُمَا بَلِيَّةً وَأَفْضَلُهُمَا أَجْرًا ». وَقَالَ الْمَسْعُودِىُّ : وَنَادَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الشُّهَدَاءِ أَفْضَلُ؟ قَالَ :« أَنْ يُعْقَرَ جَوَادُكَ وَيُهْرَاقَ دَمُكَ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Abdullah b. Malik ez-Zübeydî (Züheyr b. el-Akmer)
3. Abdullah b. Haris ez-Zübeydî (Abdullah b. Haris b. Cez' ez-Zübeydî)
4. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
5. Abdurrahman b. Abdullah el-Mesudi (Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
7. Yunus b. Habib el-İclî (Yunus b. Habib b. Abdülkahir b. Abdülaziz b. Ömer b. Kays)
8. Abdullah b. Cafer el-İsbehânî (Abdullah b. Cafer b. Ahmed b. Faris)
9. Ebu Bekir Muhammed b. Hasan el-Eşarî (Muhammed b. Hasan b. Fûrek)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Cimri, Cimrilik
Cimrilik, zemmedilişi
Müslüman, Eline sahip olmak
Müslüman, güven vermek, insanlara
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, müslümana mal, ırz ve kanının haram olması
Müslüman, vasıfları
Önceki ümmetler, Helak olma sebepleri
Şehit, türleri
Silah, müslüman kardeşine silah çeken kimseye melekler lanet eder
Siyer, Hicret
Takva, eline ve diline sahip olmak
Zulüm / Zalim, zulmetmek
Zulüm, zulüm cezasız kalmaz
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى بن سعيد عن عبيد الله قال حدثني نافع عن بن عمر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : أخبرونى بشجرة مثلها مثل المسلم تؤتى أكلها كل حين بإذن ربها لا تحت ورقها فوقع في نفسي النخلة فكرهت أن أتكلم وثم أبو بكر وعمر رضي الله عنهما فلما لم يتكلما قال النبي صلى الله عليه وسلم هي النخلة فلما خرجت مع أبى قلت يا ابت وقع في نفسي النخلة قال ما منعك أن تقولها لو كنت قلتها كان أحب إلى من كذا وكذا قال ما منعنى إلا لم أرك ولا أبا بكر تكلمتما فكرهت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164365, EM000360
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى بن سعيد عن عبيد الله قال حدثني نافع عن بن عمر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : أخبرونى بشجرة مثلها مثل المسلم تؤتى أكلها كل حين بإذن ربها لا تحت ورقها فوقع في نفسي النخلة فكرهت أن أتكلم وثم أبو بكر وعمر رضي الله عنهما فلما لم يتكلما قال النبي صلى الله عليه وسلم هي النخلة فلما خرجت مع أبى قلت يا ابت وقع في نفسي النخلة قال ما منعك أن تقولها لو كنت قلتها كان أحب إلى من كذا وكذا قال ما منعنى إلا لم أرك ولا أبا بكر تكلمتما فكرهت
Tercemesi:
— İbni Ömer'den rivayet edildiğine göre demiştir ki:
— Resûlüllah (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
— Bana bir ağaç gösterin ki, onun hali müslümanm hali gibi olsun. Bu öyle bir ağaçtır ki, her vakit Kabhisinm izin ile meyvasmı verir, yapraklarını da düşürmez.
Benim kalbime hurma ağacı doğdu, (kendi kendime bu hurma ağacıdır, dedim.) Konuşmayı hoş görmedim. Orada Ebu Bekir ve (babam) Ömer vardı, Allah her ikisinden razı olsun. Bu ikisi (yani babam ve Ebu Bekir) konuşmayınca, Peygamber (Sallalîahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
— Bu, hurma ağacıdır.»
Ben, babamla beraber dışarı çıktığım zaman dedim ki:
— Ey babacığım! Benim kalbime hurma ağacı doğdu. Babam (bana) şöyle dedi:
— Bunu söylemekten seni engelleyen ne oldu? Eğer bunu söylemiş olsaydın, bana şundan ve şundan daha sevgili olurdu. Hazreti Ömer'in oğlu şu cevabı verdi:
— Beni konuşmaktan alıkoyan, seni ve Ebu Bekir'i konuşmuyor görmüş olmamdır. Bunun için konuşmayı hoş görmedim.[708]
Bu hadîs-i şerîfte iki mesele mevcuttur. Biri, müslümanm hurma ağacına benzemesi, diğeri de büyükler konuşmadığı zaman, küçüklerin konuşabilecekleridir.
1— Hurmadaki bazı özellikler bilinmelidir ki, müslümana benzeyiş cihetleri anlaşılsın. Hurma sıcak memleketlerde ve kavurucu güneş altında yetişen ve yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır. Yaprakları ile insanları gölgelendirir ve onları güneş çarpmasından, sıcağın zararından korur.
Yetiştirdiği meyvesi de hem lezzet, hem de gıda bakımından diğer meyvelerden daha faydalı ve devamlıdır. Her mevsimde ve her zamanda bulunması mümkündür, çürümez. Katıksız olarak yendiğinde de yemek yerine geçer. Yapraklan hasır, örgü ve çardak İşlerinde kullanıldığı gibi, diğer bütün cüzlerinden de faydalanılabilir.
Bir de baş tarafı kesilince, artık yaşamaz. Nitekim İnsanın da başsız yaşaması mümkün değildir.
İşte gerçek bir müslüman nasıl kî, çevresine ve bütün insanlığa faydali oluyorsa, hurma ağacı da böyledir. Her bakımdan yaratıklara faydası vardır. Bu çeşitli yönleri itibariyle faydalı olmada birbirlerine benzemektedirler.
2— Hazreti Ömer'in kendi oğluna ifadesinden anlıyoruz kî, bir mecliste herhangi bir sebeple büyükler konuşmayınca, küçük yaşta olanların konuşmalarında bir beis yoktur. Zira oğlu konuşup da Hz. Peygamberin sormuş oldukları ağacın «Hurma ağacı» olduğunu haber verseydi, buna çok sevineceklerdi. Bu gibi hallerde küçüklerin mevzua uygun söz söylemeleri edebe aykırı değildir.[709]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 360, /301
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Saygı, büyüklere karşı saygılı, küçüklere karşı şefkatli olmak
Saygı, insanlara karşı saygılı ve nazik olmak
Açıklama: Elbani bu hadisin senedinin zayıf ve metninde kalb olduğunu ifade etmiştir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7772, İM000051
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ وَهَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ وَرْدَانَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَرَكَ الْكَذِبَ وَهُوَ بَاطِلٌ بُنِىَ لَهُ قَصْرٌ فِى رَبَضِ الْجَنَّةِ وَمَنْ تَرَكَ الْمِرَاءَ وَهُوَ مُحِقٌّ بُنِىَ لَهُ فِى وَسَطِهَا وَمَنْ حَسَّنَ خُلُقَهُ بُنِىَ لَهُ فِى أَعْلاَهَا » .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımaşkî, ona Harun b. İshak, onlara İbn Ebu Füdeyk, ona Seleme b. Verdân, ona da Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Batıl olan yalanı terk edene cennet kenarında bir köşk inşa edilir. Haklı iken tartışmayı bırakana (cennetin) ortasında (bir köşk bina edilir). Ahlakını güzelleştirene de (cennetin) en yüksek yerinde (köşk inşa edilir).
Açıklama:
Elbani bu hadisin senedinin zayıf ve metninde kalb olduğunu ifade etmiştir
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 7, /22
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ya'lâ Seleme b. Verdân el-Cünde'î (Seleme b. Verdân)
3. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
4. Ebu Kasım Harun b. İshak el-Hemdanî (Harun b. İshak b. Muhammed)
4. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Tartışma
Yalan, yalancılık
حدثنا مطر قال حدثنا يزيد قال حدثنا البراء بن يزيد عن عبد الله بن شقيق عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شرار أمتي الثرثارون المتشدقون المتفيهقون وخيار أمتي أحاسنهم أخلاقا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166558, EM001308
Hadis:
حدثنا مطر قال حدثنا يزيد قال حدثنا البراء بن يزيد عن عبد الله بن شقيق عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : شرار أمتي الثرثارون المتشدقون المتفيهقون وخيار أمتي أحاسنهم أخلاقا
Tercemesi:
Ebû Hüreyrc'den rivayet edildiğine göre, Peyg&mber(SatlaUahü Aleyhi ve Sellsm) «öyle buyurmuştur;
«ÜmmeÜmin kötüleri, gevezelerdir, enine boyuna söz uzatanlardır, sözlerinde büyüklük tıslayanlardır. Ümmetimin hayırlıları da ahlâk bakımından en güzel olanlarıdır.»[1352]
Saçma sapan, gelişi-güzel söz söyleyip gevezelik etmenin, konuşurken böbürlenip büyüklük taslamanın ve uzun uzadıya konuşup zaman öldürmenin ne kadar zararlı bulunduğunu bu Hadîs-İ Şerîf açık olarak beyan etmektedir, Bu hallere düşmemek için daha önceki haber dolayısİyle yapılan, açıklama şartlarına uygun söz söylemeyi âdet edinmelidir.[1353]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1308, /977
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Şakik el-Ukayli (Abdullah b. Şakik)
3. Bera b. Yezid el-Ğanevi (Bera b. Abdullah b. Yezid)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Matar b. Fadl el-Mervezî (Matar b. Fadl)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Seçki, Güzel ahlak
Takva, eline ve diline sahip olmak