Giriş

Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf rivayet ettiğine göre bir adam Rasulullah'a (sav) gelip "Ey Allah'ın resulü, bana kendisiyle yaşayacağım bir kaç kelime (nasihat) öğret. (Ancak) çok olmasın ki unutmayayım" dedi. Rasulullah (sav) da ona "Öfkelenme" buyurdu.


    Öneri Formu
38569 MU001646 Muvatta, Hüsnu'l-Hulk, 3

Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Pehlivan başkalarını güreşte yenen değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiğinde kendine hakim olandır."


    Öneri Formu
38570 MU001647 Muvatta, Hüsnu'l-Hulk, 3


    Öneri Formu
6960 M006033 Müslim, Fadâil, 68

Bana Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Âişe’nin kendisine ulaşan şu sözünü rivâyet etti: "Bir adam Hz. Peygamber'in huzuruna girmek için izin istemişti. O sırada ben de Hz. Peygamber (sav) ile birlikte evdeydim. Rasûlullah (sav) onun sesini duyunca, ‘Aşiretin en kötü çocuğu!’ dedi ve sonra da içeri girmesine izin verdi. Çok geçmeden Hz. Peygamber'in (sav) onunla birlikte güldüğünü duydum. Adam çıkıp gidince Hz. Âişe, "- Ey Allah'ın rasûlü! Adam hakkında önceden neler dedin, ama çok geçmeden senin onunla birlikte güldüğünü duydum” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İnsanların, kötülüğünden sakındıkları kimse, insanların en kötülerindendir.”


Açıklama: Hadîste Hz. Peygamber’e geldiği söylenen kişinin kim olduğu açık değildir. Ulemanın ekserisine göre Uyeyne b. Hısn el-Fezârî idi. Abdülğanî b. Saîd ve İbn Beşküvâl, el-Mübhemât adlı eserlerinde bu hadîsin rivâyeti sırasında, gelen adamın Uyeyne b. Hısn olduğunu açıkça kaydederler. Uyeyne imanı zayıf biriydi, Hz. Ebû Bekir döneminde irtidat etmiş, Müslümanlarla savaşmış ve esir alınmıştı. Sonra tekrar Müslüman olmuş ve Hz. Ömer döneminde bazı fetihlere katılmıştı. Bu rivâyette Hz. Peygamber’in, aynı kişiye karşı iki farklı tavrı görülmektedir. Önce “Ne kötü biri!” demiş, ama sonra yanına gelince kendisine yumuşak davranmıştır. Rasûlullah (sav), “Ne kötü biri!” sözünü, onun gerçek hüviyetini bildiği için söylemiş olması muhtemeldir. Yanındakilere de onun gerçek kimliğini göstermek ve böylece ona aldanmamalarını sağlamak istemiş olabilir. Hatta Uyeyne’nin bilâhare irtidat etmesi göz önüne alınarak, bu sözün nübüvvet alâmetlerinden olduğu da söylenmiştir. Yanına geldiğinde Hz. Peygamber’in ona ilgi göstermesi de, onun kalbini kazanmak ve kabilesinin Müslüman olmasını sağlamak arzusuna hamledilir. Çünkü Uyeyne, Benû Fezâre kabilesinin reisi idi. Kadı Iyâd, Kurtubî, Nevevî ve İbn Battâl bu kanâattedirler. Hz. Peygamber’in ona yumuşak davranmasının, kendi güzel ahlâkının eseri olduğu veya onun kötülüğünden sakınmak için böyle davrandığı da ihtimal dahilindedir. Bir rivâyette, Hz. Peygamber’in; “O, münafık biridir, bundan dolayı ona nâzik davrandım. Çünkü başkalarını bana karşı kışkırtmasından endişe ediyorum” dediğini İbn Hacer (XII, 161) kaydeder. Hadîs, fasık ve kötü olduğu bilinen kişiye gıybet etmenin, kötülüğünden sakındırmak için insanlara onun gerçek durumunu haber vermenin caiz olduğuna delâlet etmektedir.

    Öneri Formu
38562 MU001639 Muvatta, Hüsnu'l-Hulk, 1


    Öneri Formu
21293 T003591 Tirmizi, Daavât, 126


    Öneri Formu
23849 T001993 Tirmizi, Birr ve Sıla, 58


    Öneri Formu
23915 T002004 Tirmizi, Birr ve Sıla, 62


    Öneri Formu
38561 MU001638 Muvatta, Hüsnu'l-Hulk, 1


    Öneri Formu
38565 MU001642 Muvatta, Hüsnu'l-Hulk, 1


    Öneri Formu
32097 İM003436 İbn Mâce, Tıb, 1