وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّ رَجُلاً أَتَى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَلِّمْنِى كَلِمَاتٍ أَعِيشُ بِهِنَّ وَلاَ تُكْثِرْ عَلَىَّ فَأَنْسَى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم" لاَ تَغْضَبْ".
Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf rivayet ettiğine göre bir adam Rasulullah'a (sav) gelip "Ey Allah'ın resulü, bana kendisiyle yaşayacağım bir kaç kelime (nasihat) öğret. (Ancak) çok olmasın ki unutmayayım" dedi. Rasulullah (sav) da ona "Öfkelenme" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38569, MU001646
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّ رَجُلاً أَتَى إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ عَلِّمْنِى كَلِمَاتٍ أَعِيشُ بِهِنَّ وَلاَ تُكْثِرْ عَلَىَّ فَأَنْسَى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم" لاَ تَغْضَبْ".
Tercemesi:
Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf rivayet ettiğine göre bir adam Rasulullah'a (sav) gelip "Ey Allah'ın resulü, bana kendisiyle yaşayacağım bir kaç kelime (nasihat) öğret. (Ancak) çok olmasın ki unutmayayım" dedi. Rasulullah (sav) da ona "Öfkelenme" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Husnü'l-huluk 1646, 1/357
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Ahlak, güzel ahlak
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Öfke, öfke kontrolü
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ "لَيْسَ الشَّدِيدُ بِالصُّرَعَةِ إِنَّمَا الشَّدِيدُ الَّذِى يَمْلِكُ نَفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ".
Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Pehlivan başkalarını güreşte yenen değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiğinde kendine hakim olandır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38570, MU001647
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ "لَيْسَ الشَّدِيدُ بِالصُّرَعَةِ إِنَّمَا الشَّدِيدُ الَّذِى يَمْلِكُ نَفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ".
Tercemesi:
Bana Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Pehlivan başkalarını güreşte yenen değildir. Asıl pehlivan, öfkelendiğinde kendine hakim olandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Husnü'l-huluk 1647, 1/357
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Ahlak, güzel ahlak
Müslüman, Hoşgörü, müsamaha
Müslüman, vasıfları
Nefis, nefis terbiyesi
Öfke, öfke kontrolü
Seçki, Güzel ahlak
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ مَسْرُوقٍ قَالَ دَخَلْنَا عَلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو حِينَ قَدِمَ مُعَاوِيَةُ إِلَى الْكُوفَةِ فَذَكَرَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَمْ يَكُنْ فَاحِشًا وَلاَ مُتَفَحِّشًا . وَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ خِيَارِكُمْ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلاَقًا » . قَالَ عُثْمَانُ حِينَ قَدِمَ مَعَ مُعَاوِيَةَ إِلَى الْكُوفَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6960, M006033
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ مَسْرُوقٍ قَالَ دَخَلْنَا عَلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو حِينَ قَدِمَ مُعَاوِيَةُ إِلَى الْكُوفَةِ فَذَكَرَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لَمْ يَكُنْ فَاحِشًا وَلاَ مُتَفَحِّشًا . وَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ خِيَارِكُمْ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلاَقًا » . قَالَ عُثْمَانُ حِينَ قَدِمَ مَعَ مُعَاوِيَةَ إِلَى الْكُوفَةِ .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe, onlara Cerir, ona el-A’meş, ona Şakik, ona Mesruk’un şöyle dediğini rivayet etti: Muâviye’nin Kûfe’ye geldiği sırada Abdullah b. Amr’ın huzuruna girdik. O, Rasulullah’ı (sav) andı ve: O, çirkin konuşan birisi de değildi, çirkin konuşmaya da özenmezdi, dedi. Yine dedi ki: Rasulullah (sav): “Şüphesiz sizin en hayırlılarınız ahlâkı en güzel olanlarınızdır” buyurdu.
Osman ise hadisi rivayetinde: “Muâviye ile birlikte Kûfe’ye geldiği zaman” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâil 6033, /975
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Seçki, Güzel ahlak
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتِ اسْتَأْذَنَ رَجُلٌ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ عَائِشَةُ وَأَنَا مَعَهُ فِى الْبَيْتِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِئْسَ ابْنُ الْعَشِيرَةِ. ثُمَّ أَذِنَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَتْ عَائِشَةُ فَلَمْ أَنْشَبْ أَنْ سَمِعْتُ ضَحِكَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَهُ فَلَمَّا خَرَجَ الرَّجُلُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قُلْتَ فِيهِ مَا قُلْتَ ثُمَّ لَمْ تَنْشَبْ أَنْ ضَحِكْتَ مَعَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ مِنْ شَرِّ النَّاسِ مَنِ اتَّقَاهُ النَّاسُ لِشَرِّهِ.
Bana Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Âişe’nin kendisine ulaşan şu sözünü rivâyet etti:
"Bir adam Hz. Peygamber'in huzuruna girmek için izin istemişti. O sırada ben de Hz. Peygamber (sav) ile birlikte evdeydim. Rasûlullah (sav) onun sesini duyunca, ‘Aşiretin en kötü çocuğu!’ dedi ve sonra da içeri girmesine izin verdi. Çok geçmeden Hz. Peygamber'in (sav) onunla birlikte güldüğünü duydum. Adam çıkıp gidince Hz. Âişe,
"- Ey Allah'ın rasûlü! Adam hakkında önceden neler dedin, ama çok geçmeden senin onunla birlikte güldüğünü duydum” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"İnsanların, kötülüğünden sakındıkları kimse, insanların en kötülerindendir.”
Açıklama: Hadîste Hz. Peygamber’e geldiği söylenen kişinin kim olduğu açık değildir. Ulemanın ekserisine göre Uyeyne b. Hısn el-Fezârî idi. Abdülğanî b. Saîd ve İbn Beşküvâl, el-Mübhemât adlı eserlerinde bu hadîsin rivâyeti sırasında, gelen adamın Uyeyne b. Hısn olduğunu açıkça kaydederler. Uyeyne imanı zayıf biriydi, Hz. Ebû Bekir döneminde irtidat etmiş, Müslümanlarla savaşmış ve esir alınmıştı. Sonra tekrar Müslüman olmuş ve Hz. Ömer döneminde bazı fetihlere katılmıştı.
Bu rivâyette Hz. Peygamber’in, aynı kişiye karşı iki farklı tavrı görülmektedir. Önce “Ne kötü biri!” demiş, ama sonra yanına gelince kendisine yumuşak davranmıştır. Rasûlullah (sav), “Ne kötü biri!” sözünü, onun gerçek hüviyetini bildiği için söylemiş olması muhtemeldir. Yanındakilere de onun gerçek kimliğini göstermek ve böylece ona aldanmamalarını sağlamak istemiş olabilir. Hatta Uyeyne’nin bilâhare irtidat etmesi göz önüne alınarak, bu sözün nübüvvet alâmetlerinden olduğu da söylenmiştir.
Yanına geldiğinde Hz. Peygamber’in ona ilgi göstermesi de, onun kalbini kazanmak ve kabilesinin Müslüman olmasını sağlamak arzusuna hamledilir. Çünkü Uyeyne, Benû Fezâre kabilesinin reisi idi. Kadı Iyâd, Kurtubî, Nevevî ve İbn Battâl bu kanâattedirler. Hz. Peygamber’in ona yumuşak davranmasının, kendi güzel ahlâkının eseri olduğu veya onun kötülüğünden sakınmak için böyle davrandığı da ihtimal dahilindedir. Bir rivâyette, Hz. Peygamber’in; “O, münafık biridir, bundan dolayı ona nâzik davrandım. Çünkü başkalarını bana karşı kışkırtmasından endişe ediyorum” dediğini İbn Hacer (XII, 161) kaydeder.
Hadîs, fasık ve kötü olduğu bilinen kişiye gıybet etmenin, kötülüğünden sakındırmak için insanlara onun gerçek durumunu haber vermenin caiz olduğuna delâlet etmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38562, MU001639
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتِ اسْتَأْذَنَ رَجُلٌ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ عَائِشَةُ وَأَنَا مَعَهُ فِى الْبَيْتِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِئْسَ ابْنُ الْعَشِيرَةِ. ثُمَّ أَذِنَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَتْ عَائِشَةُ فَلَمْ أَنْشَبْ أَنْ سَمِعْتُ ضَحِكَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَعَهُ فَلَمَّا خَرَجَ الرَّجُلُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ قُلْتَ فِيهِ مَا قُلْتَ ثُمَّ لَمْ تَنْشَبْ أَنْ ضَحِكْتَ مَعَهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّ مِنْ شَرِّ النَّاسِ مَنِ اتَّقَاهُ النَّاسُ لِشَرِّهِ.
Tercemesi:
Bana Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Âişe’nin kendisine ulaşan şu sözünü rivâyet etti:
"Bir adam Hz. Peygamber'in huzuruna girmek için izin istemişti. O sırada ben de Hz. Peygamber (sav) ile birlikte evdeydim. Rasûlullah (sav) onun sesini duyunca, ‘Aşiretin en kötü çocuğu!’ dedi ve sonra da içeri girmesine izin verdi. Çok geçmeden Hz. Peygamber'in (sav) onunla birlikte güldüğünü duydum. Adam çıkıp gidince Hz. Âişe,
"- Ey Allah'ın rasûlü! Adam hakkında önceden neler dedin, ama çok geçmeden senin onunla birlikte güldüğünü duydum” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"İnsanların, kötülüğünden sakındıkları kimse, insanların en kötülerindendir.”
Açıklama:
Hadîste Hz. Peygamber’e geldiği söylenen kişinin kim olduğu açık değildir. Ulemanın ekserisine göre Uyeyne b. Hısn el-Fezârî idi. Abdülğanî b. Saîd ve İbn Beşküvâl, el-Mübhemât adlı eserlerinde bu hadîsin rivâyeti sırasında, gelen adamın Uyeyne b. Hısn olduğunu açıkça kaydederler. Uyeyne imanı zayıf biriydi, Hz. Ebû Bekir döneminde irtidat etmiş, Müslümanlarla savaşmış ve esir alınmıştı. Sonra tekrar Müslüman olmuş ve Hz. Ömer döneminde bazı fetihlere katılmıştı.
Bu rivâyette Hz. Peygamber’in, aynı kişiye karşı iki farklı tavrı görülmektedir. Önce “Ne kötü biri!” demiş, ama sonra yanına gelince kendisine yumuşak davranmıştır. Rasûlullah (sav), “Ne kötü biri!” sözünü, onun gerçek hüviyetini bildiği için söylemiş olması muhtemeldir. Yanındakilere de onun gerçek kimliğini göstermek ve böylece ona aldanmamalarını sağlamak istemiş olabilir. Hatta Uyeyne’nin bilâhare irtidat etmesi göz önüne alınarak, bu sözün nübüvvet alâmetlerinden olduğu da söylenmiştir.
Yanına geldiğinde Hz. Peygamber’in ona ilgi göstermesi de, onun kalbini kazanmak ve kabilesinin Müslüman olmasını sağlamak arzusuna hamledilir. Çünkü Uyeyne, Benû Fezâre kabilesinin reisi idi. Kadı Iyâd, Kurtubî, Nevevî ve İbn Battâl bu kanâattedirler. Hz. Peygamber’in ona yumuşak davranmasının, kendi güzel ahlâkının eseri olduğu veya onun kötülüğünden sakınmak için böyle davrandığı da ihtimal dahilindedir. Bir rivâyette, Hz. Peygamber’in; “O, münafık biridir, bundan dolayı ona nâzik davrandım. Çünkü başkalarını bana karşı kışkırtmasından endişe ediyorum” dediğini İbn Hacer (XII, 161) kaydeder.
Hadîs, fasık ve kötü olduğu bilinen kişiye gıybet etmenin, kötülüğünden sakındırmak için insanlara onun gerçek durumunu haber vermenin caiz olduğuna delâlet etmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Husnü'l-huluk 1639, 1/356
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Ahlak, güzel ahlak
İnsan, iyi-kötü
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ بَشِيرٍ وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ عَنْ عَمِّهِ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ مُنْكَرَاتِ الأَخْلاَقِ وَالأَعْمَالِ وَالأَهْوَاءِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَعَمُّ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ هُوَ قُطْبَةُ بْنُ مَالِكٍ صَاحِبُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21293, T003591
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ بَشِيرٍ وَأَبُو أُسَامَةَ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ عَنْ عَمِّهِ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنْ مُنْكَرَاتِ الأَخْلاَقِ وَالأَعْمَالِ وَالأَهْوَاءِ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَعَمُّ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ هُوَ قُطْبَةُ بْنُ مَالِكٍ صَاحِبُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Süfyan b. Vekî, ona Ahmed b. Beşir ve Ebu Üsâme, onlara Mis’ar, ona Ziyad b. İlâka, ona amcasının şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav): “Alluhumme innî eûzû bike min munkerâti’l-ahlâk ve’l-a’mâl ve’l-ehvâ: Allah’ım, ahlâkın, amellerin ve arzuların kötülerinden sana sığınırım” diye dua ederdi.
(Tirmizi) dedi ki: Bu hasen garib bir hadistir. Ziyad b. İlâka’nın amcası ise Nebi’nin (sav) ashabından olan Kutbe b. Mâlik’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 126, 5/575
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Hz. Peygamber, duaları
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23849, T001993
Hadis:
حَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ مُكْرَمٍ الْعَمِّىُّ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ قَالَ حَدَّثَنِى سَلَمَةُ بْنُ وَرْدَانَ اللَّيْثِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَرَكَ الْكَذِبَ وَهُوَ بَاطِلٌ بُنِىَ لَهُ فِى رَبَضِ الْجَنَّةِ وَمَنْ تَرَكَ الْمِرَاءَ وَهُوَ مُحِقٌّ بُنِىَ لَهُ فِى وَسَطِهَا وَمَنْ حَسَّنَ خُلُقَهُ بُنِىَ لَهُ فِى أَعْلاَهَا » . وَهَذَا الْحَدِيثُ حَدِيثٌ حَسَنٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ سَلَمَةَ بْنِ وَرْدَانَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ .
Tercemesi:
Bize Ukbe b. Mükrem el-Ammî el-Basrî, ona İbn Ebu Fudeyk, ona Seleme b. Verdân el-Leysî, ona da Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Her kim esasen batıl olan yalanı terk ederse, ona cennetin çevresinde bir köşk yaptırılır. Kim de haklı olduğu halde tartışmayı terk ederse, cennetin ortasında ona bir köşk yapılır. Kim de ahlâkını güzelleştirirse, cennetin yüksek yerinde ona bir köşk yapılır.”
(Tirmizi) dedi ki: Bu hadis hasen bir hadis olup, biz bunu ancak Seleme b. Verdân’ın Enes b. Mâlik’den yaptığı rivayeti ile biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 58, 4/358
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ya'lâ Seleme b. Verdân el-Cünde'î (Seleme b. Verdân)
3. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu Füdeyk ed-Dîlî (Muhammed b. İsmail b. Müslim b. Ebu Füdeyk)
4. Hafız Ebu Abdulmelik Ukbe b. Mükrem el-Ammi (Ukbe b. Mükrem b. Eflah b. Cerad)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
DOĞRULUK VE YALANCILIK
Tartışma
Yalan, yalancılık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23915, T002004
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ أَكْثَرِ مَا يُدْخِلُ النَّاسَ الْجَنَّةَ ؟ فَقَالَ « تَقْوَى اللَّهِ وَحُسْنُ الْخُلُقِ » . وَسُئِلَ عَنْ أَكْثَرِ مَا يُدْخِلُ النَّاسَ النَّارَ فَقَالَ « الْفَمُ وَالْفَرْجُ » . قَالَ أَبُو : عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ هُوَ ابْنُ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَوْدِىُّ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-Alâ, ona Abdullah b. İdris, ona babası, ona dedesi, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah’a (sav), insanların cennete girmelerine en çok neyin sebep olduğuna dair bir soru sorulunca, O: “Allah’a karşı takvalı olmak ve güzel ahlâktır” buyurdu. İnsanların cehenneme girmelerine en çok neyin sebep olduğu da sorulunca, O: “Ağızdır (dildir) ve fercdir” buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, sahih garib bir hadistir. Abdullah b. İdris ise İbn Yezid b. Abdurrahman el-Evdî’dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 62, 4/363
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
CEHENNEM TASVİRLERİ
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Seçki, Güzel ahlak
Takva, eline ve diline sahip olmak
Zina, nikahsız, gayr-i meşru ilişki,
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مِنْ حُسْنِ إِسْلاَمِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لاَ يَعْنِيهِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38561, MU001638
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مِنْ حُسْنِ إِسْلاَمِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لاَ يَعْنِيهِ.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav): “Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi Müslümanlığının güzelliğindendir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Husnü'l-huluk 1638, 1/356
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Müslüman, vasıfları
Seçki, Güzel ahlak
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38565, MU001642
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يَقُولُ أَلاَ أُخْبِرُكُمْ بِخَيْرٍ مِنْ كَثِيرٍ مِنَ الصَّلاَةِ وَالصَّدَقَةِ قَالُوا بَلَى . قَالَ إِصْلاَحُ ذَاتِ الْبَيْنِ وَإِيَّاكُمْ وَالْبِغْضَةَ فَإِنَّهَا هِىَ الْحَالِقَةُ .
Tercemesi:
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd’in şöyle dediğini rivayet etti: Saîd b. el-Müseyyeb’i şöyle derken dinledim: Ben sizlere namazdan da sadakadan da daha hayırlı (üstün) bir şeyi bildireyim mi? Onlar: Tabi söyle! dediler. O: Arası bozuk olan kimselerin arasını düzeltmektir. Bir de buğz etmekten alabildiğine sakının, çünkü buğz (iyi huyları ya da hasenâtı) tıraş edenin (silip süpürenin) ta kendisidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Husnü'l-huluk 1642, 1/356
Senetler:
1. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
Konular:
Ahlak, birey ahlakı
Ahlak, güzel ahlak
Müslüman, Affetmek Kin Beslemek
Müslüman, Hoşgörü, müsamaha
Müslüman, müminlerin birbirlerini Sevmesi,
Müslüman, vasıfları
Öfke, öfke kontrolü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32097, İM003436
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ شَرِيكٍ قَالَ شَهِدْتُ الأَعْرَابَ يَسْأَلُونَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَعَلَيْنَا حَرَجٌ فِى كَذَا أَعَلَيْنَا حَرَجٌ فِى كَذَا فَقَالَ لَهُمْ « عِبَادَ اللَّهِ وَضَعَ اللَّهُ الْحَرَجَ إِلاَّ مَنِ اقْتَرَضَ مِنْ عِرْضِ أَخِيهِ شَيْئًا فَذَاكَ الَّذِى حَرِجَ » . فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ عَلَيْنَا جُنَاحٌ أَنْ لاَ نَتَدَاوَى قَالَ « تَدَاوَوْا عِبَادَ اللَّهِ فَإِنَّ اللَّهَ سُبْحَانَهُ لَمْ يَضَعْ دَاءً إِلاَّ وَضَعَ مَعَهُ شِفَاءً إِلاَّ الْهَرَمَ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا خَيْرُ مَا أُعْطِىَ الْعَبْدُ قَالَ « خُلُقٌ حَسَنٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Hişam b. Ammâr, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Ziyâd b. İlâka, ona da Üsâme b. Şerik’in şöyle dediğini rivayet etti: Bedevilerin Nebi’ye (sav) bu hususta bizim için bir darlık (vebal) var mı? Bu hususta bizim için bir darlık (bir vebal) var mı? diye sorduklarına tanık oldum. Allah Rasulü onlara dedi ki: “Ey Allah’ın kulları, Allah kardeşinin ırzına (namusuna, şeref ve haysiyetine) bir şekilde zarar veren kimse hariç, darlığı (vebali) kaldırmıştır. İşte, o kimsenin o yaptığı iş bir vebaldir.” Bu sefer: Ey Allah’ın Rasulü, tedavi olmayacak olursak bize günah olur mu? dediler. O: “Allah’ın kulları, tedavi olun, şüphesiz her türlü eksiklikten münezzeh Allah ne kadar hastalık koymuşsa mutlaka onunla birlikte bir de şifa koymuştur, ihtiyarlamak müstesnâ.” Bedeviler: Peki, ey Allah’ın Rasulü, kula verilen en hayırlı şey nedir? dediler. O: “Güzel bir ahlâktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 1, /557
Senetler:
1. Üsame b. Şerik ez-Zübyanî es-Sa'lebî (Üsame b. Şerik)
2. Ebu Malik Ziyad b. İlâka Sa'lebi (Ziyad b. İlâka b. Malik)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
4. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
NESLİN KORUNMASI
Tedavi, hastalıkları tedavi etmek
Tedavi, tedavi olmak