Öneri Formu
Hadis Id, No:
17441, B005568
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى سُلَيْمَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنِ الْقَاسِمِ أَنَّ ابْنَ خَبَّابٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ يُحَدِّثُ أَنَّهُ كَانَ غَائِبًا ، فَقَدِمَ فَقُدِّمَ إِلَيْهِ لَحْمٌ . قَالَ وَهَذَا مِنْ لَحْمِ ضَحَايَانَا . فَقَالَ أَخِّرُوهُ لاَ أَذُوقُهُ . قَالَ ثُمَّ قُمْتُ فَخَرَجْتُ حَتَّى آتِىَ أَخِى قَتَادَةَ - وَكَانَ أَخَاهُ لأُمِّهِ ، وَكَانَ بَدْرِيًّا - فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ إِنَّهُ قَدْ حَدَثَ بَعْدَكَ أَمْرٌ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Ebu Üveys, ona Süleyman b. Bilal, ona Yahyâ b. Saîd , ona Kasım b. Muhammed, ona da Abdullah b. Habbab, Ebu Said el-Hudrî’nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
O, bir seferde memleketinden uzakta bulunuyordu. O seferden geldi, önüne et yemeği konuldu. (Yemeği getiren:
'Bu, kurbanlarımızın etlerindendir, dedi.
Ebu Said:'Bunu geri alın, ben ondan yemem,' dedi.
Sonra kalktım ve evden çıkıp kardeşim Ebu Katâde'ye geldim -Ebu Katâde b. Nu'mân, Ebu Said'in ana-bir kardeşi idi ve Bedir gazvesinde bulunmuş bir kimse idi-. Bu kurban eti meselesini ona anlattım. O da bana:
'Şu muhakkak ki, senden sonra (kurban etlerinin üç günden sonra yenmesi yasağını bozan) bir durum meydana geldi,' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezâhî 16, 2/423
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abdullah b. Habbab el-Ensarî (Abdullah b. Habbab)
3. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Kurban, eti
Sahabe, anlayış farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17446, B005570
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى أَخِى عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتِ الضَّحِيَّةُ كُنَّا نُمَلِّحُ مِنْهُ ، فَنَقْدَمُ بِهِ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْمَدِينَةِ فَقَالَ « لاَ تَأْكُلُوا إِلاَّ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ » . وَلَيْسَتْ بِعَزِيمَةٍ ، وَلَكِنْ أَرَادَ أَنْ يُطْعِمَ مِنْهُ وَاللَّهُ أَعْلَمُ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Abdullah, ona kardeşi (Abdülhamid b. Ebu Üveys), ona Süleyman (b. Bilal), ona Yahya b. Said, ona da Amra bt. Abdurrahman, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti:
Biz kurban etlerinden bir kısmını tuzlardık da sonra bu tuzlu etleri Medine'de Peygamber'e (sav) getirirdik. Peygamber (sav):
— "Sadece üç gün kurban etini yiyiniz" buyurdu.
Aişe dedi ki: Bu yasaklama, haram için değildi. Lakin Hz. Peygamber (sav) bu etlerden fakirlere yedirmek istemiştir ve Allah, Peygamberi'nin muradını en iyi bilendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezâhî 16, 2/423
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Abdülhamid b. Ebu Üveys el-Esbahî (Abdülhamid b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Kurban, eti
Sahabe, anlayış farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17454, B005574
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ أَخْبَرَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ أَخِى ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَمِّهِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلُوا مِنَ الأَضَاحِىِّ ثَلاَثًا » . وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ يَأْكُلُ بِالزَّيْتِ حِينَ يَنْفِرُ مِنْ مِنًى ، مِنْ أَجْلِ لُحُومِ الْهَدْىِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdurrahim, ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab'ın kardeşinin oğlu (Muhammed b. Abdullah), ona amcası (Muhammed) b. Şihab (ez-Zührî), ona Salim (b. Abdullah), ona da Abdullah b. Ömer (r.anhüma), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kurbanların etlerinden üç gün içinde yiyiniz."
Abdullah b. Ömer, kurban develerinin etlerini yemekten sakınmak için Minâ'dan hareket ederken ekmeği zeytinyağı ile yerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezâhî 16, 2/423
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah ez-Zührî (Muhammed b. Abdullah b. Müslim b. Ubeydullah)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Muhammed b. Abdurrahim el-Kuraşi (Muhammed b. Abdurrahim b. Ebu Züheyr)
Konular:
Kurban, eti
Sahabe, anlayış farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20307, T001608
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: جَاءَتْ فَاطِمَةُ إِلَى أَبِى بَكْرٍ فَقَالَتْ: مَنْ يَرِثُكَ؟ قَالَ أَهْلِى وَوَلَدِى . قَالَتْ: فَمَا لِى لاَ أَرِثُ أَبِى؟ فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ نُورَثُ » . وَلَكِنِّى أَعُولُ مَنْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعُولُهُ وَأُنْفِقُ عَلَى مَنْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُنْفِقُ عَلَيْهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ عُمَرَ وَطَلْحَةَ وَالزُّبَيْرِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَسَعْدٍ وَعَائِشَةَ . وَحَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ إِنَّمَا أَسْنَدَهُ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ وَعَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَطَاءٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَسَأَلْتُ مُحَمَّدًا عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ: لاَ أَعْلَمُ أَحَدًا رَوَاهُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ إِلاَّ حَمَّادَ بْنَ سَلَمَةَ . وَرَوَى عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَطَاءٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ نَحْوَ رِوَايَةِ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna (el-Anezî), ona Ebu Velid (Hişam b. Abdulmelik el-Bahilî), ona Hammad b. Seleme (el-Basrî), ona da Muhammed b. Amr (el-Leysî), Ebu Hüreyre’nin şöyle anlattığını nakletti: (Hz. Peygamber’in kızı) Fatıma, Ebu Bekir’e gelerek “Sana kim varis olur?” diye sordu. Ebu Bekir “Ailem ve çocuklarım” dedi. Fatıma “O halde ben babama neden varis olamıyorum?” diye sordu. Ebu Bekir şöyle dedi: “Ben Rasulullah’ın (sav) ‘(Biz Peygamberler) miras bırakmayız’ dediğini işittim. Fakat Rasulullah’ın (sav) geçimini sağladığı kimselere ben de bakacağım, onun nafakalarını temin ettiği kimselerin giderlerini ben de karşılıyacağım.”
Tirmizî: Bu konuda Ömer, Talha, Zübeyr, Abdurrahman b. Avf, Sa’d ve Aişe’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu Hüreyre hadisi bu şekliyle hasen-garibtir. Hadisi sadece Hammad b. Seleme ve Abdulvehhab b. Atâ, Muhammed b. Amr ve Ebu Seleme vasıtası ile Ebu Hüreyre’den muttasıl olarak rivayet etmişlerdir.
Bu hadisi Muhammed’e sordum şöyle dedi: Bu hadisi Hammad b. Seleme’den başka hiçbir kimsenin Muhammed b. Amr ve Ebu Seleme vasıtası ile Ebu Hüreyre’den rivayet ettiğini bilmiyorum.
Abdulvehhab b. Atâ, Muhammed b. Amr ve Ebu Seleme vasıtası ile Ebu Hüreyre’den Hammad b. Seleme’nin rivayetine benzer şekilde bir rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Siyer 44, 4/157
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
3. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Bilgi, bilgiye ulaşmak için akıl yürütme
Hz. Peygamber, mirası
Peygamberler, miras bırakmamaları, bıraktıklarının sadaka olduğu
Sahabe, anlayış farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31144, B003997
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنِ ابْنِ خَبَّابٍ أَنَّ أَبَا سَعِيدِ بْنِ مَالِكٍ الْخُدْرِىَّ - رضى الله عنه - قَدِمَ مِنْ سَفَرٍ ، فَقَدَّمَ إِلَيْهِ أَهْلُهُ لَحْمًا مِنْ لُحُومِ الأَضْحَى فَقَالَ مَا أَنَا بِآكِلِهِ حَتَّى أَسْأَلَ ، فَانْطَلَقَ إِلَى أَخِيهِ لأُمِّهِ وَكَانَ بَدْرِيًّا قَتَادَةَ بْنِ النُّعْمَانِ فَسَأَلَهُ ، فَقَالَ إِنَّهُ حَدَثَ بَعْدَكَ أَمْرٌ نَقْضٌ لِمَا كَانُوا يُنْهَوْنَ عَنْهُ مِنْ أَكْلِ لُحُومِ الأَضْحَى بَعْدَ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys (b. Sa'd), ona Yahya b. Said, ona da Kasım b. Muhammed, (Abdullah) b. Habbab’ın şöyle dediğini rivayet etti:
Ebu Said b. Malik el-Hudrî (ra) bir seferden geldi. Ailesi kendisine kurbânların etlerinden ikram ettiler. Bunun üzerine Ebu Said b. Malik:
— 'Ben bunun hükmünü sormadıkça bundan yemeyeceğim,' dedi.
Akabinde Bedir gazvesine katılmış olan ana-bir kardeşine, yani Katâde b.Nu'mân'a gitti ve ona bu meseleyi (yani kurban etlerinin üç günden sonra yenilip yenilmeyeceğini) sordu. O da:
— 'Senin (çıktığın seferin) ardından; üç günden sonra kurban etlerinin yenmesini yasaklayan hükmü kaldıran bir durum meydana geldi,' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 12, 2/50
Senetler:
1. Katade b. Nu'man el-Ensari (Katade b. Nu'man b. Zeyd b. Amir)
2. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
3. Abdullah b. Habbab el-Ensarî (Abdullah b. Habbab)
4. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
5. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Kurban, eti
Sahabe, anlayış farklılıkları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20923, N002318
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنَا بَكْرٌ - وَهُوَ ابْنُ مُضَرَ - عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ يَزِيدَ مَوْلَى سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ لَمَّا نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ ) كَانَ مَنْ أَرَادَ مِنَّا أَنْ يُفْطِرَ وَيَفْتَدِىَ حَتَّى نَزَلَتِ الآيَةُ الَّتِى بَعْدَهَا فَنَسَخَتْهَا .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr, ona Yezid mevlâ Seleme b. Ekva', ona da Seleme b. Ekva' şöyle rivayet etmiştir:
''Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir'' ayeti indiğinde, (bu ayetin muhatapları) bizden oruç tutmayıp fidye vermek isteyenlerdi. Nihayet sonraki ayet indi de (bu ayeti) neshetti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sıyâm 63, /2237
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Halid Yezid b. Ebu Ubeyd el-Eslemî (Yezid b. Ebu Ubeyd)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Bekir b. Mudar el-Kuraşî (Bekir b. Mudar b. Muhammed)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, ORUÇ
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Oruç, oruç tutamayanların vereceği fidye
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, ictihadı
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17916, T001246
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ صَالِحٍ أَبِى الْخَلِيلِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ حَكِيمِ بْنِ حِزَامٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْبَيِّعَانِ بِالْخِيَارِ مَا لَمْ يَتَفَرَّقَا فَإِنْ صَدَقَا وَبَيَّنَا بُورِكَ لَهُمَا فِى بَيْعِهِمَا وَإِنْ كَتَمَا وَكَذَبَا مُحِقَتْ بَرَكَةُ بَيْعِهِمَا » . هَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا رُوِىَ عَنْ أَبِى بَرْزَةَ الأَسْلَمِىِّ أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَيْهِ فِى فَرَسٍ بَعْدَ مَا تَبَايَعَا . وَكَانُوا فِى سَفِينَةٍ فَقَالَ لاَ أَرَاكُمَا افْتَرَقْتُمَا. وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْبَيِّعَانِ بِالْخِيَارِ مَا لَمْ يَتَفَرَّقَا » . وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَهْلِ الْكُوفَةِ وَغَيْرِهِمْ إِلَى أَنَّ الْفُرْقَةَ بِالْكَلاَمِ وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ . وَهَكَذَا رُوِىَ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ . وَرُوِىَ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ كَيْفَ أَرُدُّ هَذَا وَالْحَدِيثُ فِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم صَحِيحٌ . وَقَوَّى هَذَا الْمَذْهَبَ . وَمَعْنَى قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « إِلاَّ بَيْعَ الْخِيَارِ » . مَعْنَاهُ أَنْ يُخَيِّرَ الْبَائِعُ الْمُشْتَرِىَ بَعْدَ إِيجَابِ الْبَيْعِ . فَإِذَا خَيَّرَهُ فَاخْتَارَ الْبَيْعَ فَلَيْسَ لَهُ خِيَارٌ بَعْدَ ذَلِكَ فِى فَسْخِ الْبَيْعِ وَإِنْ لَمْ يَتَفَرَّقَا . هَكَذَا فَسَّرَهُ الشَّافِعِىُّ وَغَيْرُهُ . وَمِمَّا يُقَوِّى قَوْلَ مَنْ يَقُولُ الْفُرْقَةُ بِالأَبْدَانِ لاَ بِالْكَلاَمِ حَدِيثُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona Katade, ona Salih Ebu Halil, ona Abdullah b. Haris, ona da Hakim b. Hizâm'ın şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ayrılmadıkları sürece alıcı ve satıcı vazgeçme hakkına sahiptirler. Şayet onlar doğru söyler ve malın her şeyini açıklarlarsa bu alışveriş onlara bereket getirir. Şayet onlar maldaki bir kusuru gizler ve yalan konuşurlarsa bu alışverişlerinde bereket olmaz." Tirmizî dedi ki: "Bu sahih bir hadistir. Aynı şekilde Ebu Berze el-Eslemî'den de (şöyle) nakledilmiştir: "İki adam gemide, bir atın alış verişini bitirdikten sonra kendisine gelip birbirleri hakkında şikayetçi olmuşlardı. Bunun üzerine o; "Görüyorum ki siz henüz birbirinizden ayrılmış değilsiniz. Nitekim Rasulullah (sav); "Ayrılmadıkları sürece alıcı ve satıcı vazgeçme hakkına sahiptirler" buyurmuştur. Ravi dedi ki: "Kufe alimlerinden bir kısmı ve diğer bazı alimler ayrılmanın söz ile gerçekleştiği görüşüne sahiptirler. Süfyan es-Sevrî bu görüştedir. Malik b. Enes'ten de aynı görüş nakledilmiştir. Rivayet edildiğine göre Abdullah b. Mübarek ise "Rasulullah'tan buna dair sahih bir hadis varken ve bu görüşü desteklerken ben bunu nasıl reddedebilirim. Rasulullah'ın (sav) hadisteki ifadesinin manası "Vazgeçme hakkının bulunduğu satış" anlamındadır. Bunun manası satıcının müşteriyi satış arz olunduktan sonra muhayyer bırakmasıdır. Satıcı vazgeçme hakkını müşteriye verir, müşteri de satın almayı seçerse, artık ayrılmamış olsalar bile bu alışverişi feshetme hakkı yoktur" demiştir. İmam Şafii ve başkaları da hadisi böyle anlamışlardır. Ayrılmanın sözle değil de bedenle gerçekleşeceği kanaatine sahip olanların görüşünü destekleyen bir rivayet de Abdullah b. Amr kanalıyla Rasulullah'tan nakledilmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 26, 3/548
Senetler:
1. Hakîm b. Hizam el-Kuraşî (Hakîm b. Hizam b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza b. Kusay b. Kilab)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Haris el-Haşimî (Abdullah b. Haris b. Nevfel b. Haris b. Abdülmuttalib)
3. Ebu Halil Salih b. Ebu Meryem ed-Duba'î (Salih b. Ebu Meryem)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Sahabe, anlayış farklılıkları
Ticaret
Ticaret, muhayyerlik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43169, DM001916
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّلْتِ عَنْ مَنْصُورِ بْنِ أَبِى الأَسْوَدِ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ : قَالَ عَبْدُ اللَّهِ وَصَلَّى مَعَ عُثْمَانَ بِمِنًى أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ : لَقَدْ صَلَّيْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى هَذَا الْمَكَانِ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ ، وَمَعَ أَبِى بَكْرٍ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ ، وَمَعَ عُمَرَ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ ، ثُمَّ تَفَرَّقَتْ بِكُمُ الطُّرُقُ ، فَلَيْتَ حَظِّى مِنْ أَرْبَعِ رَكَعَاتٍ رَكْعَتَانِ مُتَقَبَّلَتَانِ.
Tercemesi:
Bana Muhammed b. es-Salt, ona Mansur b. Ebu’l-Esved, ona Süleyman, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid’in şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah (b. Mesud) Minâ’da Osman ile farzları dörder rekât kıldığı halde şöyle demişti: Ben, Rasulullah (sav) ile birlikte bu yerde dört rekâtlı namazları ikişer rekât olarak kıldım. Ebu Bekir ile birlikte de ikişer rekât, Ömer ile birlikte de ikişer rekât olarak kıldım. Sonra ayrı ayrı yollara gittiniz, keşke payıma bu dörder rekât yerine, kabul olunmuş ikişer rekâtım olsa.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 47, 2/1192
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Yezid en-Nehâi (Abdurrahman b. Yezid b. Kays b. Abdullah)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Mansur b. Ebu Esved el-Leysi (Mansur b. Hazim)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Salt el-Esedi (Muhammed b. Salt b. Haccac)
Konular:
Hac, Mina
Hac, sünnetleri
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, ictihadı
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35644, DM000030
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْجَوَّابِ عَنْ عَمَّارِ بْنِ رُزَيْقٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : زُلْزِلَتِ الأَرْضُ عَلَى عَهْدِ عَبْدِ اللَّهِ ، فَأُخْبِرَ بِذَلِكَ فَقَالَ : إِنَّا كُنَّا أَصْحَابَ مُحَمَّدٍ -صلى الله عليه وسلم- نَرَى الآيَاتِ بَرَكَاتٍ ، وَأَنْتُمْ تَرَوْنَهَا تَخْوِيفاً ، بَيْنَا نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى سَفَرٍ إِذْ حَضَرَتِ الصَّلاَةُ وَلَيْسَ مَعَنَا مَاءٌ إِلاَّ يَسِيرٌ ، فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِمَاءٍ فِى صَحْفَةٍ ، وَوَضَعَ كَفَّهُ فِيهِ ، فَجَعَلَ الْمَاءُ يَنْبَجِسُ مِنْ بَيْنِ أَصَابِعِهِ ، ثُمَّ نَادَى :« حَىَّ عَلَى الْوَضُوءِ ، وَالْبَرَكَةُ مِنَ اللَّهِ ». فَأَقْبَلَ النَّاسُ فَتَوَضَّئُوا وَجَعَلْتُ لاَ هَمَّ لِى إِلاَّ مَا أُدْخِلُهُ بَطْنِى لِقَوْلِهِ :« وَالْبَرَكَةُ مِنَ اللَّهِ ». فَحَدَّثْتُ بِهِ سَالِمَ بْنَ أَبِى الْجَعْدِ فَقَالَ : كَانُوا خَمْسَ عَشَرَةََ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Ebu'l-Cevvâb, ona Ammâr b. Ruzeyk, ona A'meş [Süleyman b. Mihran], ona İbrahim [en-Nehaî], ona da Alkame [b. Kays en-Nehaî] şöyle demiştir: "Abdullah b. Mesud döneminde yer sarsıntısı (zelzele) olmuştu. Kendisine bu haber verilince o şöyle dedi: "Bizler, Muhammed'in (sav) ashabı, böyle olağan dışı olayları bereketler olarak görürdük. Siz ise onları korkutma olarak telakki ediyorsunuz. Biz, birinde Rasulullah (s.a) ile yolculuktayken namaz vakti gelmişti ve yanımızda çok az su vardı. Bunun üzerine Rasulullah (s.a) bir kap su istedi ve elini suyun içine koydu. Su parmaklarının arasından fışkırmaya başladı. Sonra şöyle seslendi: "Haydi herkes abdestini alsın. Bereket Allah'tandır." Bunun üzerine insanlar O'na (sav) geldiler ve abdestlerini aldılar. Bense Rasulullah; "Bereket Allah'tandır." buyurunca o suyu içmeye gayret ettim."
Alkame diyor ki: "Ben bunu Salim b. Ebu'l-Ca'd'e anlatınca o; "Onlar on beş kişilerdi" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 5, 1/177
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Ahvas Ammar b. Rüzeyk ed-Dabbi (Ammar b. Rüzeyk)
6. Ebu Cevvab Ahvas b. Cevvab ed-Dabbî (Ahvas b. Cevvab)
7. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Doğal afetler, Deprem, kuraklık
Hz. Peygamber, mucizeleri
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, çektikleri sıkıntılar