608 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Kamil ve Affan, onlara Hammad, ona Sabit el-Bünânî -Affan rivayette Ahberanâ Sabit dedi-, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etti: Yatsı namazı için kamet getirildi. (Affan, 'bir gece yatsı namazı geciktirildi' diye aktardı.) Bir kişi Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip, 'Ey Allah'ın Rasulü! Yardımına ihtiyacım var (sana söyleyeceklerim var)' dedi. Rasulullah özel konuşmak için onunla beraber kalktı. Ve [görüşme uzayınca mescitteki] kişiler ya da bir kısmı uyukladı. (Hz. Peygamber geri gelince) onlara namaz kıldırdı, ancak abdest almalarını söylemedi.
Açıklama: إِنَّ لِي إِلَيْكَ حَاجَةً - 'bir ihtiyacım/derdim var', 'konuşmam gereken şeyler var' gibi anlamlar verilebilir.
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona da Katâde şöyle rivayet etti: Abdestli iken bir adamın bedenine idrar ve kan bulaşsa diye sorulunca Katâde, kan ve idrarın eserini (izini) yıkar ve yeniden abdest almaz, dedi.
Bize Behz, ona Hemmam, ona Katade, ona Yahya b. Yamer, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) koyunun kürek kemiği etinden ısırarak yedi, sonra (yeniden) abdest almadan namaz kıldı.
Bize Muhammed b. Seleme, ona Hişam, ona İbn Sirin, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bir kemikten dişleri ile et koparak yedi. Sonra suya dokunmadan (yeniden abdest almadan) namaz kıldı.
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) abdest aldı sonra koyunun kürek kemiğinin etinden yedi sonra da (yeniden) abdest almadan namaz kılmaya geçti.
Bize Abdürrezzak, ona Abdullah b. Muharrer, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle dedi: Kim tenasül uzvuna dokunursa abdest alsın.
Bize Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona da Ata şöyle dedi: Kim tenasül uzvuna dokunursa abdest alsın. (Ata) bunu ancak İbn Ömer'den naklederdi. Kays ona, 'Ey Ebu Muhammed!' Şayet, sen farz namazda iken tenasül uzvuna [cinsel organına] dokunsan, abdest almak için namazdan ayrılarak namazı keser misin? O, Allah'a yemin olsun ki evet', ben, namazımı keser ve abdest alırdım, dedi.
Bize Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Hilal b. İyaz, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullahın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Şeytan siz namazda iken 'abdestin bozuldu' diyerek şüpheye düşürmeye çalışırsa, namaz kılan kulağıyla bir ses veya burnuyla koku duymadıkça içinden şeytana 'yalan söyledin' deyip (namazına devam etsin). Biriniz namaz kıldığında fazla mı eksik mi kıldığından şüpheye düşerse [son] oturuşta iki secde yapsın.
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad İyâz b. Hilâl'in cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır.
Bize İsmail, ona ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da İyaz şöyle anlattı: Ebu Saîd el-Hudrî'ye (ra), 'Birimiz namaz kılıyor, (ancak) kaç rekat kıldığını bilemiyor.' diye sorunca (Ebu Saîd) şöyle dedi: (Bu konuda) Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz namaz kılarken kaç rekât kıldığını bilemezse oturduğu yerde iki secde daha yapsın. Şeytan kendisine gelip de 'sen abdestini bozdun' derse burnuyla koku almadıkça veya kulağı ile ses duymadıkça, ona 'yalan söyledin' desin."
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Iyaz'ın cehaletinden (meçhul) dolayı zayıftır. İsmi hakkında ihtilaf edilmiştir. Doğru olanı Iyaz b. Hilâl'dir denilmiştir.
Bize Affan, ona Hammad b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kul namaz kıldığı yerde (mescit) diğer namaz (vaktini) beklediği sürece namazda sayılır. Melekler, yerlerinden ayrılıncaya veya abdestini bozuncaya kadar onlar için 'Allah'ım, onu affet! Allah'ım ona merhamet et!' diye dua ederler." Dedim ki,' Abdesti bozan (hades) ne demektir?'(Ravi) şöyle dedi: 'Ben de Ebu Said'e bunu sordum. O da, 'Sessiz ya da sesli yellenmektir' diye cevap verdi.
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Ali b. Zeyd'in zaafından dolayı zayıftır.