Öneri Formu
Hadis Id, No:
32016, B004160
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ خَرَجْتُ مَعَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - إِلَى السُّوقِ ، فَلَحِقَتْ عُمَرَ امْرَأَةٌ شَابَّةٌ فَقَالَتْ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ هَلَكَ زَوْجِى وَتَرَكَ صِبْيَةً صِغَارًا ، وَاللَّهِ مَا يُنْضِجُونَ كُرَاعًا ، وَلاَ لَهُمْ زَرْعٌ وَلاَ ضَرْعٌ ، وَخَشِيتُ أَنْ تَأْكُلَهُمُ الضَّبُعُ ، وَأَنَا بِنْتُ خُفَافِ بْنِ إِيمَاءَ الْغِفَارِىِّ ، وَقَدْ شَهِدَ أَبِى الْحُدَيْبِيَةَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، فَوَقَفَ مَعَهَا عُمَرُ ، وَلَمْ يَمْضِ ، ثُمَّ قَالَ مَرْحَبًا بِنَسَبٍ قَرِيبٍ . ثُمَّ انْصَرَفَ إِلَى بَعِيرٍ ظَهِيرٍ كَانَ مَرْبُوطًا فِى الدَّارِ ، فَحَمَلَ عَلَيْهِ غِرَارَتَيْنِ مَلأَهُمَا طَعَامًا ، وَحَمَلَ بَيْنَهُمَا نَفَقَةً وَثِيَابًا ، ثُمَّ نَاوَلَهَا بِخِطَامِهِ ثُمَّ قَالَ اقْتَادِيهِ فَلَنْ يَفْنَى حَتَّى يَأْتِيَكُمُ اللَّهُ بِخَيْرٍ . فَقَالَ رَجُلٌ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ أَكْثَرْتَ لَهَا . قَالَ عُمَرُ ثَكِلَتْكَ أُمُّكَ ، وَاللَّهِ إِنِّى لأَرَى أَبَا هَذِهِ وَأَخَاهَا قَدْ حَاصَرَا حِصْنًا زَمَانًا ، فَافْتَتَحَاهُ ، ثُمَّ أَصْبَحْنَا نَسْتَفِىءُ سُهْمَانَهُمَا فِيهِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Abdullah, ona Malik (b. Enes), ona da Zeyd b. Eslem, babasının (Ebu Zeyd Eslem) şöyle dediğini rivayet etti:
(Halife) Ömer b. Hattapla (ra) çarşıya çıkmıştım. Çarşıda genç bir kadın Hz. Ömer'e yetişti, 'Ey Müminlerin Emiri! Kocam, ardında küçük çocuklar bırakarak öldü. Vallahi bir paça çorbası bile pişiremiyorlar. Bu zavallıların ne tarlası var, ne de bir sürüsü. Onların (çocukların), sırtlanlara yem olmasından korkuyorum. Ben Hufâf b. İmâ'nın kızıyım. Hani Peygamber Efendimizle (sav) Hudeybiye'ye katılan Hufâf' dedi. Hz. Ömer, (kadın konuşurken) yürümeden onun yanında dikildi. (Kadının sözü bitince, kadını teskin etmek için) 'Merhaba, akrabamıza!' dedi. Bu konuşmadan kısa bir süre sonra Hz. Ömer, evde bağlı duran bir deveyi hazırladı. Gıda maddesiyle doldurduğu iki çuvalı develere yükledi. Çuvalların arasına başka öteberi ve elbise de koydu. Sonra, deveyi yularından tutup kadına verdi. ‘Bunları yiyin. Bunlar tükenmeden Allah size muhakkak bir kapı açacaktır' dedi. Orada bulunan bir adam atıldı: 'Ey Ömer! Ona çok vermiş olmadın mı?' Hz. Ömer, 'Annen seni doğurmaz olaydı! Bu kadının babası ve kardeşi var ya! Gözlerimle gördüm, bir zaman bir kaleyi kuşattılar. O kalenin fethedilmesini sağlayan onlardır. (O gün) bu ikisinin ganimetlerinden yararlanmıştık' diye çıkıştı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 35, 2/85
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Cihad, savaşa gidenin ailesinin korunması
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Kureyş, Kureyş hakkında
Şehitlik, şehitliğe özendirilmek
Siyer, Hudeybiye Günü
Yardım, mücahide ve ailesine yardım
Öneri Formu
Hadis Id, No:
52579, HM003536
Hadis:
حَدَّثَنَا رَوْحٌ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِي ابْنَ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
أَنَّ قُرَيْشًا قَالَتْ إِنَّ مُحَمَّدًا وَأَصْحَابَهُ قَدْ وَهَنَتْهُمْ حُمَّى يَثْرِبَ فَلَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِعَامِهِ الَّذِي اعْتَمَرَ فِيهِ قَالَ لِأَصْحَابِهِ ارْمُلُوا بِالْبَيْتِ لِيَرَى الْمُشْرِكُونَ قُوَّتَكُمْ فَلَمَّا رَمَلُوا قَالَتْ قُرَيْشٌ مَا وَهَنَتْهُمْ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 3536, 1/927
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
Konular:
Hac, remel
Hastalık, Hz. Peygamber döneminde
Kureyş, Kureyş hakkında
Strateji, Hac, remel ve hervele
Umre, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7181, B001007
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ قَالَ كُنَّا عِنْدَ عَبْدِ اللَّهِ فَقَالَ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم لَمَّا رَأَى مِنَ النَّاسِ إِدْبَارًا قَالَ « اللَّهُمَّ سَبْعٌ كَسَبْعِ يُوسُفَ » . فَأَخَذَتْهُمْ سَنَةٌ حَصَّتْ كُلَّ شَىْءٍ حَتَّى أَكَلُوا الْجُلُودَ وَالْمَيْتَةَ وَالْجِيَفَ ، وَيَنْظُرَ أَحَدُهُمْ إِلَى السَّمَاءِ فَيَرَى الدُّخَانَ مِنَ الْجُوعِ ، فَأَتَاهُ أَبُو سُفْيَانَ فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنَّكَ تَأْمُرُ بِطَاعَةِ اللَّهِ وَبِصِلَةِ الرَّحِمِ وَإِنَّ قَوْمَكَ قَدْ هَلَكُوا ، فَادْعُ اللَّهَ لَهُمْ قَالَ اللَّهُ تَعَالَى ( فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِى السَّمَاءُ بِدُخَانٍ مُبِينٍ ) إِلَى قَوْلِهِ ( عَائِدُونَ * يَوْمَ نَبْطِشُ الْبَطْشَةَ الْكُبْرَى ) فَالْبَطْشَةُ يَوْمَ بَدْرٍ ، وَقَدْ مَضَتِ الدُّخَانُ وَالْبَطْشَةُ وَاللِّزَامُ وَآيَةُ الرُّومِ .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur, ona Ebu Duha, ona da Mesruk şöyle demiştir:
Biz, Abdullah b. Mesud'un yanındaydık. O şöyle dedi: Peygamber (sav) insanlarda (Müslümanlar'a karşı) aleyhtarlık görünce:"Allah'ım! Yusuf Peygamber'in yedi kıtlık senesi gibi yedi senedir" dedi. Bunun üzerine onlrın başına öyle bir kıtlık geldi ki, her şeyi kökünden kuruttu. Her çeşit hayvan derilerini, ölü hayvan etlerini hem de kokuşmuşları yediler. Onlardan biri gökyüzüne bakınca açlıktan dolayı dalgalı görürdü. Sonra Ebu Sufyan Peygamber'in yanına geldi ve: 'Ey Muhammed! Sen Allah'a itaati ve akrabalara ilgiyi emredip duruyorsun. Kavmin ise helak oldu. Artık onlar için Allah'a dua et' dedi. Yüce Allah şöyle buyurdu:
"O halde semanın ap açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu duman insanları saracaktır. Bu pek yaman bir azap (diyecekler). Ey Rabb'imiz! Bizden bu azabı çekip al. Çünkü biz iman edeceğiz. Onlar için düşünüp, ibret almak nerede? Kendilerine (hakikatleri) açıklayan bir Rasul geldiği halde, yine O'ndan yüz çevirdiler. Bir öğretilmiş, bir deli dediler. Biz bu azabı biraz açıp kaldıracağız. Fakat siz hiç şüphe yok ki, tekrar (eski halinize) döneceksiniz. Çok büyük bir şiddetle çarpacağımız gün, muhakkak ki biz (onlardan) intikam alacağız" (ed-Duhân: 10-16). 'Batşe' Bedr günü olandır. Demek ki Duhân da, batşe de, lizâm da, Rum suresinde geçmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İstiskâ 2, 1/387
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Kureyş, Kureyş hakkında
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16246, M007325
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يُهْلِكُ أُمَّتِى هَذَا الْحَىُّ مِنْ قُرَيْشٍ » . قَالُوا فَمَا تَأْمُرُنَا قَالَ « لَوْ أَنَّ النَّاسَ اعْتَزَلُوهُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsâme, ona Şu’be, ona Ebu’t-Teyyâh, ona Ebu Zur’â, ona Ebu Hureyre, Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Benim ümmetimi Kureyş’in şu kabilesi helâk edecektir” buyurdu. Ashab: Bize ne emir buyurursun? dediler. O: “Keşke insanlar onlardan uzak kalsalar” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7325, /1193
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Kureyş, Kureyş hakkında
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا، وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا، وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا." ثُمَّ قَالَ:
"إِنْ شَاءَ اللَّهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: وَقَدْ أَسْنَدَ هَذَا الْحَدِيثَ غَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ شَرِيكٍ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَسْنَدَهُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ شَرِيكٍ : ثُمَّ لَمْ يَغْزُهُمْ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21154, D003285
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا، وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا، وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا." ثُمَّ قَالَ:
"إِنْ شَاءَ اللَّهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: وَقَدْ أَسْنَدَ هَذَا الْحَدِيثَ غَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ شَرِيكٍ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَسْنَدَهُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ شَرِيكٍ : ثُمَّ لَمْ يَغْزُهُمْ.]
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Şerik (b. Abdullah), ona Simak (b. Harb), ona da İkrime, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Allah'a yemin olsun ki Kureyş ile savaşacağım, Allah'a yemin olsun ki Kureyş ile savaşacağım, Allah'a yemin olsun ki Kureyş ile savaşacağım." Sonra da "inşallah (Allah izin verirse)" dedi.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Başka biri bu hadisi Şerik'e isnad ederek ona Simak (b. Harb), ona, İkrime, ona da İbn Abbas'ın Hz. Peygamber'den naklettiğini haber vermiştir. (Baştaki rivayette tabiinden olan İkrime sahabe ismi zikretmeksizin hadisi Hz. Peygamber'den mürsel olarak nakletmişti. Bu rivayette ise İbn Abbas'ı zikretti.) Velid b. Müslim'in Şerik'ten rivayetinde ise şu farklılık vardır. (Hz. Peygamber sav) sonra onlarla savaşmadı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 20, /766
Senetler:
1. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Kureyş, Kureyş hakkında
Siyer, Savaş
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak
Yemin, keffareti
Zihin inşası, İnşaallah demek, istisna etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21156, D003286
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ أَخْبَرَنَا ابْنُ بِشْرٍ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ يَرْفَعُهُ قَالَ:
"وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا." ثُمَّ قَالَ:
"إِنْ شَاءَ اللَّهُ." ثُمَّ قَالَ:
"وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا إِنْ شَاءَ اللَّهُ." ثُمَّ قَالَ:
"وَاللَّهِ لأَغْزُوَنَّ قُرَيْشًا." ثُمَّ سَكَتَ ثُمَّ قَالَ:
"إِنْ شَاءَ اللَّهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ : زَادَ فِيهِ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ شَرِيكٍ قَالَ: ثُمَّ لَمْ يَغْزُهُمْ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona (Muhammed) b. Bişr, ona Misar (b. Kidam), ona Simak (b. Harb), ona da İkrime, sözü Hz. Peygamber'e (sav) izafe ederek şöyle buyurduğunu nakletmiştir.
"Allah'a yemin olsun ki Kureyşle savaşacağım." sonra da "inşallah" dedi. Tekrar "Allah'a yemin olsun ki Kureyşle savaşacağım, inşallah" dedi. Sonra tekrar "Allah'a yemin olsun ki Kureyşle savaşacağım" dedi. Biraz sustuktan sonra yine "inşallah" dedi.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Velid b. Müslim, Şerik'ten rivayetinde sonra onlarla savaşmadı, diyerek bir ilave yapmıştır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Eymân ve'n-Nuzûr 20, /766
Senetler:
1. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Bişr el-Abdî (Muhammed b. Bişr b. Fürâfisa b. Muhtar b. Rudeyh)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Kureyş, Kureyş hakkında
Savaş, dini koruma bilinci
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak
Yemin, keffareti
Zihin inşası, İnşaallah demek, istisna etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20933, N000308
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ حَكِيمٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ - يَعْنِى ابْنَ مَخْلَدٍ - قَالَ حَدَّثَنَا عَلِىٌّ - وَهُوَ ابْنُ صَالِحٍ - عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ فِى بَيْتِ الْمَالِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى عِنْدَ الْبَيْتِ وَمَلأٌ مِنْ قُرَيْشٍ جُلُوسٌ وَقَدْ نَحَرُوا جَزُورًا فَقَالَ بَعْضُهُمْ أَيُّكُمْ يَأْخُذُ هَذَا الْفَرْثَ بِدَمِهِ ثُمَّ يُمْهِلُهُ حَتَّى يَضَعَ وَجْهَهُ سَاجِدًا فَيَضَعُهُ - يَعْنِى - عَلَى ظَهْرِهِ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَانْبَعَثَ أَشْقَاهَا فَأَخَذَ الْفَرْثَ فَذَهَبَ بِهِ ثُمَّ أَمْهَلَهُ فَلَمَّا خَرَّ سَاجِدًا وَضَعَهُ عَلَى ظَهْرِهِ فَأُخْبِرَتْ فَاطِمَةُ بِنْتُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهِىَ جَارِيَةٌ فَجَاءَتْ تَسْعَى فَأَخَذَتْهُ مِنْ ظَهْرِهِ فَلَمَّا فَرَغَ مِنْ صَلاَتِهِ قَالَ « اللَّهُمَّ عَلَيْكَ بِقُرَيْشٍ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ « اللَّهُمَّ عَلَيْكَ بِأَبِى جَهْلِ بْنِ هِشَامٍ وَشَيْبَةَ بْنِ رَبِيعَةَ وَعُتْبَةَ بْنِ رَبِيعَةَ وَعُقْبَةَ بْنِ أَبِى مُعَيْطٍ » . حَتَّى عَدَّ سَبْعَةً مِنْ قُرَيْشٍ . قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَوَالَّذِى أَنْزَلَ عَلَيْهِ الْكِتَابَ لَقَدْ رَأَيْتُهُمْ صَرْعَى يَوْمَ بَدْرٍ فِى قَلِيبٍ وَاحِدٍ .
Tercemesi:
-Bize Ahmed b. Osman b. Hakim haber verdi, ona da Halid b. Mahled tahdis ettiğini söyledi, O da Ali b. Salih'in tahdis ettiğini söyledi. o da Ebi İshak vasıtasıyla Amr b. Meymun (r.)’dan rivâyete göre, o şöyle demiştir: Abdullah b. Mes’ud, Beytül Mal’de bize şunları anlattı: Hz. Peygamber (s.), Kâbe’nin yanında namaz kılıyordu. Kureyş kabilesinden bir grup da orada oturuyorlardı. Onlar bir deve kesmişlerdi. İçlerinden birileri: “Hanginiz kanıyla beraber şu deve işkembesini alır O, yüzünü secdeye koyduğunda sırtına bırakır” dedi. Abdullah b. Mes’ud diyor ki: Orada bulunanların en şerlisi koştu, işkembeyi alıp götürdü, biraz bekledi. Hz. Peygamber (s.) secdeye varınca sırtına bıraktı. Durum, Hz. Peygamber (s.)’in kızı Fatıma’ya haber verildi. Çocuk yaşta olan Fatıma koşarak geldi ve işkembeyi babasının sırtından aldı. Hz. Peygamber (s.), namazını bitirince üç defa şöyle söyledi: “Allah’ım! Kureyş’i Sana havale ediyorum, Allah’ım! Ebû Cehil b. Hişam’ı, Şeybe b. Rabia’yı, Utbe b. Rebia’yı, Ukbe b. ebî Muayt’ı Sana havale ediyorum” diyerek, Kureyş’ten yedi kişiyi saydı. Abdullah b. Mes’ud der ki: O’na Kitab’ı indiren Allah’a yemin ederim ki, Hz. Peygamber (s.)’in saydığı bu yedi kişiyi Bedir savaşında Kalîb denilen çukurda toplanmış vaziyette gördüm.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tahâret 192, /2106
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Abdullah Amr b. Meymun el-Evdî (Amr b. Meymun)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Muhammed Ali b. Salih el-Hemedanî (Ali b. Salih b. Salih b. Hayy)
5. Ebu Heysem Halid b. Mahled el-Katavâni (Halid b. Mahled)
6. Ahmed b. Osman el-Evdi (Ahmed b. Osman b. Hakim b. Zübyan)
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e karşı kaba davranışlar
Hz. Peygamber, müşriklerle ilişkileri
Kureyş, Kureyş hakkında
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti