204 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona el-Leys ve başka biri, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Abdurrahman b. Şimase'nin naklettiğine göre Ukbe b. Âmir minber üzerinde Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Mümin müminin kardeşidir. Şu halde bir müminin (din) kardeşinin satışı üzerine satış yapması, -ondan vazgeçmediği sürece- onun (müsbet/menfi henüz sonuçlanmamış) evlilik teklifi üzerine teklifte bulunması helal değildir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْمُؤْمِنُ أَخُو الْمُؤْمِنِ
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Übeydullah, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona babası (Ebu Saîd el-Makburî), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın ile dört özelliğinden; malı, soyu, güzelliği ve dindarlığından dolayı evlenilir. Sen dindar olanı seç ki elin bereketlensin."
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona Zeyneb bt. Ebu Seleme, ona da Ümmü Habibe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) “Ey Allah'ın Rasulü! Ebu Süfyan'ın kızıyla ilgili bir düşüncen var mı?” diye sordum. Rasulullah da (sav) “Ne yapayım” buyurdu. “Onunla evlenirsin” dedim. Rasulullah (sav) “Sen bunu ister miydin?” buyurdu. “Evet, senin katında tek (eşin) değilim. Seni kız kardeşimle paylaşmak isterim” dedim. Rasulullah (sav) “O bana helal olmaz” buyurdu. Ben de “Senin evlenmek istediğini duydum” dedim. Rasulullah da (sav) “Ümmü Seleme'nin kızıyla mı?” dedi. “Evet” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Ümmü Seleme'nin kızı benim benim terbiyem altında yetişmeseydi (üvey kızım olmasaydı) bile yine de bana helal olmaz. Beni ve onun babasını Süveybe emzirmişti. Bana kızlarınızı ve kardeşlerinizi (ile evlenmeyi) teklif etmeyiniz” buyurdu."
Bize Hakem b. Nafi', ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Zeyneb bt. Ebu Seleme, ona da Ümmü Habibe bt. Ebu Süfyan şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) “Ey Allah'ın Rasulü! Ebu Süfyan'ın kızıyla ilgili bir düşüncen var mı?” diye sordum. Rasulullah da (sav) “Ne yapayım” buyurdu. “Onunla evlenirsin” dedim. Rasulullah (sav) “Sen bunu ister miydin?” buyurdu. “Evet, senin katında tek (eşin) değilim. Seni kız kardeşimle paylaşmak isterim” dedim. Rasulullah (sav) “O bana helal olmaz” buyurdu. Ben de “Senin evlenmek istediğini duydum” dedim. Rasulullah da (sav) “Ümmü Seleme'nin kızıyla mı?” dedi. “Evet” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) “Ümmü Seleme'nin kızı benim benim terbiyem altında yetişmeseydi (üvey kızım olmasaydı) bile yine de bana helal olmaz. Beni ve onun babasını Süveybe emzirmişti. Bana kızlarınızı ve kardeşlerinizi (ile evlenmeyi) teklif etmeyiniz” buyurdu." [Urve (b. Zübeyr) der ki: Süveybe, Ebu Leheb'in azatlı cariyesiydi. Ebu Leheb tarafından azat edildikten sonra Hz. Peygamber'i (sav) emzirdi. Ebu Leheb öldüğünde, ailesinden biri Ebu Leheb'i rüyasında çok kötü bir halde görmüş. Ona, “Neyle karşılaştın?” diye sormuş. Ebu Leheb de “Sizden sonra, Süveybe'yi azat etmemden dolayı (başparmağımla işaret parmağım arasındaki) şu (küçücük çukurda) bana verilen suyun dışında hiç rahat yüzü görmedim” demiştir.]
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona Zührî, ona Kabîsa b. Züeyb, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir kadının, halası yahut teyzesi üstüne nikâhlanmasını yasaklamıştır. Biz bir kadının babasının halasını da aynı konumda görüyoruz.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Salim b. Abdullah, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Hafsa dul kaldığı zaman, Ömer b. Hattâb der ki: Ben Ebu Bekir'e varıp “eğer istersen Ömer'in kızı Hafsa'yı sana nikâhlayayım” dedim. Birkaç gece bekledim. Sonra Hafsa'yı Rasulullah (sav) istedi. Ardından Ebu Bekir bana geldi ve şöyle dedi: Bana yaptığın teklif konusunda sana olumlu cevap vermeme engel olan şey, Rasulullah'ın (sav) Hafsa'yı almak istediğini dillendirdiğini iyi bilmem ve Rasulullah'ın sırrını açığa vurmak istemememdi. Şayet Rasulullah (sav), Hafsa'yı bıraksaydı, onu ben kabul ederdim. Yunus, Musa ibn Ukbe ve İbn Ebu Atîk bu hadisi Zuhrî'den rivayet etmede Şuayb ibn Ebu Hamza'ya mutâbaat etmişlerdir.
Bize Ubeydullah b. Musa, ona Zekeriyya b. Ebu Zâide, ona Sa'd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hiçbir kadına, tabağındakini kendi kabına boşaltması için, kız kardeşinin boşanmasını istemesi helal değildir. Hiç şüphesiz ezelde kendisine ne takdir edildiyse, nasibi odur."
Bize Ebu Ma'n er-Rakâşî, ona Halid b. Haris, ona Hişam, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın, teyzesi yahut halası üstüne nikâhlanamaz."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize İbn Rumh, ona el-Leys, ona N#بfî, ona da İbn Ömer, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Biriniz diğerinizin satışı üzerine satış yapmasın. Biriniz de bir başkasının (müsbet/menfi henüz sonuçlanmamış) evlilik teklifi üzerine teklifte bulunmasın."
Bize Abdullah b. Amir b. Zürare, ona Alî b. Müshir, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame b. Kays şöyle demiştir: "Ben, Mina'da Abdullah b. Mes'ud'un beraberinde idim. Hz. Osman onunla özel görüştü. Ben de Abdullah'ın yakınında oturdum. Osman, Ona “Seni genç bir hanımla evlendirsek ya! Belki sana eski günlerindeki (canlılığının ve gençlik gücünün) bir kısmını hatırlatır” dedi. Abdullah, Osman'ın bundan başka bir işi olmadığını görünce, bana eliyle işaret etti, ben de yanlarına vardım. O sırada Abdullah şöyle diyordu: Sen böyle diyorsun ama Rasulullah (sav) “Ey gençler topluluğu! İçinizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek, gözü harama (bakmaktan) daha iyi saklar, iffeti de daha iyi korur. Sizden (evlenmeye) gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç, şehveti kırar” buyurmuştur."