71 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Cafer, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), şöyle buyurdu: "Üç kimsenin duasının kabul edilmesinde şüphe yoktur: Mazlumun duası, yolcunun duası, anne-babanın çocuklarına duası. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Haccâc es-Savvâf, bu hadisi Yahya b. Ebu Kesîr'den Hişâm'ın hadisinin benzeri şekilde rivayet etmiştir. Ebu Hureyre'den rivayette bulunan Ebu Cafer'e "Ebu Cafer el-Müezzin" de denilir. Adını bilmiyoruz. Yahya b. Ebu Kesîr ondan başka hadisler de nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed, ona Şu‘be, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etti. “ Rasûlullah (sav), bize yedi şeyi: Cenazelere katılmayı, hastayı ziyaret etmeyi, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, davet edene icabet etmeyi, mazluma yardım etmeyi, yeminle istenileni yerine getirmeyi ve selamı almayı emretti.”
Bana Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona babası şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. el-Hattâb, Hüney adındaki azatlı kölesini (devletin zekat hayvanlarını otlatmak için ayırdığı) merayı korumak için bekçi tayin etti ve ona şunları söyledi: "Ey Hüney! İnsanlara yumuşak davran, mazlumun duasından sakın. Çünkü mazlumun duası mutlaka kabul edilir. Az deve ve az koyuna sahip olanlara (merada hayvanlarını otlatmalarına) müsaade et. Ancak Abdurrahman b. Avf ve Osman (b. Affân)'ın hayvanlarını meraya sokma. Çünkü onların hayvanları helak olursa onlar ziraat ve hurmalıklara dönebilirler. Ama az deve veya koyunu olan kişinin hayvanları helak olursa oğulları ile bana gelirler ve 'Ey müminlerin emiri! Ey müminlerin emiri!' diyerek benden yardım isterler. Ben onları öylece bırakayım mı (elbette hayır)! Onlara su ve ot vermek benim için (Müslümanların hazinesinden) altın ve gümüş vermekten daha kolaydır. Allah'a yemin olsun ki onlar benim kendilerine zulmettiğimi düşünüyorlar. Çünkü bu onların beldeleri ve onların sularıdır. Cahiliye zamanında onun için savaş yapmışlardı. İslamiyete de o mülkleri üzere girdiler. Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki Allah yolunda savaşırken onları sırtlarında taşıdığım hayvanlar olmasaydı, onların beldelerinden bir karış yeri bile (zekat hayvanları için) mera olarak ayırmazdım."