Öneri Formu
Hadis Id, No:
17790, B005685
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا سَلاَّمُ بْنُ مِسْكِينٍ حَدَّثَنَا ثَابِتٌ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ نَاسًا كَانَ بِهِمْ سَقَمٌ قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ آوِنَا وَأَطْعِمْنَا فَلَمَّا صَحُّوا قَالُوا إِنَّ الْمَدِينَةَ وَخِمَةٌ . فَأَنْزَلَهُمُ الْحَرَّةَ فِى ذَوْدٍ لَهُ فَقَالَ "اشْرَبُوا أَلْبَانَهَا." فَلَمَّا صَحُّوا قَتَلُوا رَاعِىَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَاسْتَاقُوا ذَوْدَهُ ، فَبَعَثَ فِى آثَارِهِمْ ، فَقَطَعَ أَيْدِيَهُمْ وَأَرْجُلَهُمْ ، وَسَمَرَ أَعْيُنَهُمْ ، فَرَأَيْتُ الرَّجُلَ مِنْهُمْ يَكْدُمُ الأَرْضَ بِلِسَانِهِ حَتَّى يَمُوتَ . قَالَ سَلاَّمٌ فَبَلَغَنِى أَنَّ الْحَجَّاجَ قَالَ لأَنَسٍ حَدِّثْنِى بِأَشَدِّ عُقُوبَةٍ عَاقَبَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَحَدَّثَهُ بِهَذَا . فَبَلَغَ الْحَسَنَ فَقَالَ وَدِدْتُ أَنَّهُ لَمْ يُحَدِّثْهُ .
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Selam b. Miskin, ona Sabit, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
Bazı kimseler hasta bir hâlde gelip, 'Ya Rasulullah! Bizi barındır ve bize yiyecek ver' dediler. Onlar iyileşince, 'Medine’nin havası bize ağır geliyor' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onları Harre bölgesinde, kendisine ait develerin bulunduğu bir yere yerleştirdi ve: "Onların sütlerini için" buyurdu. Ancak onlar iyileştiklerinde, Rasulullah’ın (sav) çobanını öldürdüler ve develerini alıp götürdüler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) peşlerine adam gönderdi; yakalandıklarında ellerini ve ayaklarını kesti, gözlerine mil çektirdi. Enes (ra) şöyle dedi: Onlardan birinin, ölünceye kadar diliyle toprağı yalamakta olduğunu gördüm. Selam dedi ki: Bana ulaştığına göre Haccâc, Enes’e 'Rasulullah’ın (sav) verdiği en şiddetli cezayı bana anlat' demiş, o da bu olayı anlatmış. Bu durum Hasan’a ulaşınca, 'Keşke ona bunu anlatmasaydı' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tıb 5, 2/442
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, deve idrarıyla
Terör
Terör, Ureyne/Ukl kabilesinden olan kimselere uygulanan ceza
Yargı, Ceza Hukuku
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - أَنَّ نَاسًا اجْتَوَوْا فِى الْمَدِينَةِ فَأَمَرَهُمُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "أَنْ يَلْحَقُوا بِرَاعِيهِ - يَعْنِى الإِبِلَ - فَيَشْرَبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا" فَلَحِقُوا بِرَاعِيهِ فَشَرِبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا ، حَتَّى صَلَحَتْ أَبْدَانُهُمْ فَقَتَلُوا الرَّاعِىَ وَسَاقُوا الإِبِلَ ، فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَبَعَثَ فِى طَلَبِهِمْ ، فَجِىءَ بِهِمْ فَقَطَعَ أَيْدِيَهُمْ وَأَرْجُلَهُمْ ، وَسَمَرَ أَعْيُنَهُمْ . قَالَ قَتَادَةُ فَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سِيرِينَ أَنَّ ذَلِكَ كَانَ قَبْلَ أَنْ تَنْزِلَ الْحُدُودُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17791, B005686
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - أَنَّ نَاسًا اجْتَوَوْا فِى الْمَدِينَةِ فَأَمَرَهُمُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "أَنْ يَلْحَقُوا بِرَاعِيهِ - يَعْنِى الإِبِلَ - فَيَشْرَبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا" فَلَحِقُوا بِرَاعِيهِ فَشَرِبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا ، حَتَّى صَلَحَتْ أَبْدَانُهُمْ فَقَتَلُوا الرَّاعِىَ وَسَاقُوا الإِبِلَ ، فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَبَعَثَ فِى طَلَبِهِمْ ، فَجِىءَ بِهِمْ فَقَطَعَ أَيْدِيَهُمْ وَأَرْجُلَهُمْ ، وَسَمَرَ أَعْيُنَهُمْ . قَالَ قَتَادَةُ فَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ سِيرِينَ أَنَّ ذَلِكَ كَانَ قَبْلَ أَنْ تَنْزِلَ الْحُدُودُ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hemmam, ona Katâde, ona da Enes (ra) şöyle demiştir:
Bazı kimseler Medine’nin havasına alışamadılar. Bunun üzerine Nebi (sav) onlara, "Çobanıma –yani develere– gidin, sütlerinden ve idrarlarından için" buyurdu. Onlar da çobana gittiler ve develerin sütünden ve idrarından içtiler. Nihayet vücutları düzeldi. Sonra çobanı öldürdüler ve develeri sürüp götürdüler. Bu durum Nebi’ye ulaşınca, onların peşine adam gönderdi. Yakalanıp getirildiklerinde, ellerini ve ayaklarını kesti, gözlerine mil çektirdi. Katâde dedi ki: Bana Muhammed b. Sîrîn, 'Bu olay had cezaları inmeden önce idi' diye haber verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tıb 6, 2/442
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, deve idrarıyla
Terör
Terör, Ureyne/Ukl kabilesinden olan kimselere uygulanan ceza
Yargı, Ceza Hukuku
حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ نَاسًا أَوْ رِجَالاً مِنْ عُكْلٍ وَعُرَيْنَةَ قَدِمُوا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَتَكَلَّمُوا بِالإِسْلاَمِ وَقَالُوا يَا نَبِىَّ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا أَهْلَ ضَرْعٍ ، وَلَمْ نَكُنْ أَهْلَ رِيفٍ ، وَاسْتَوْخَمُوا الْمَدِينَةَ فَأَمَرَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَوْدٍ وَبِرَاعٍ وَأَمَرَهُمْ ، أَنْ يَخْرُجُوا فِيهِ فَيَشْرَبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا ، فَانْطَلَقُوا حَتَّى كَانُوا نَاحِيَةَ الْحَرَّةِ ، كَفَرُوا بَعْدَ إِسْلاَمِهِمْ ، وَقَتَلُوا رَاعِىَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاسْتَاقُوا الذَّوْدَ فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَبَعَثَ الطَّلَبَ فِى آثَارِهِمْ ، وَأَمَرَ بِهِمْ فَسَمَرُوا أَعْيُنَهُمْ وَقَطَعُوا أَيْدِيَهُمْ وَتُرِكُوا فِى نَاحِيَةِ الْحَرَّةِ حَتَّى مَاتُوا عَلَى حَالِهِمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17836, B005727
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ نَاسًا أَوْ رِجَالاً مِنْ عُكْلٍ وَعُرَيْنَةَ قَدِمُوا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَتَكَلَّمُوا بِالإِسْلاَمِ وَقَالُوا يَا نَبِىَّ اللَّهِ إِنَّا كُنَّا أَهْلَ ضَرْعٍ ، وَلَمْ نَكُنْ أَهْلَ رِيفٍ ، وَاسْتَوْخَمُوا الْمَدِينَةَ فَأَمَرَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِذَوْدٍ وَبِرَاعٍ وَأَمَرَهُمْ ، أَنْ يَخْرُجُوا فِيهِ فَيَشْرَبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا ، فَانْطَلَقُوا حَتَّى كَانُوا نَاحِيَةَ الْحَرَّةِ ، كَفَرُوا بَعْدَ إِسْلاَمِهِمْ ، وَقَتَلُوا رَاعِىَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاسْتَاقُوا الذَّوْدَ فَبَلَغَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَبَعَثَ الطَّلَبَ فِى آثَارِهِمْ ، وَأَمَرَ بِهِمْ فَسَمَرُوا أَعْيُنَهُمْ وَقَطَعُوا أَيْدِيَهُمْ وَتُرِكُوا فِى نَاحِيَةِ الْحَرَّةِ حَتَّى مَاتُوا عَلَى حَالِهِمْ .
Tercemesi:
Bize Abdu’l-A‘lâ b. Hammad, ona Yezid b. Zuray‘, ona Said, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Ukl ve Ureyne kabilelerinden bazı kişiler Rasulullah’a (sav) geldiler ve İslam’ı kabul ettiler. Sonra şöyle dediler:
'Ey Allah’ın Nebisi! Biz hayvancılıkla geçinen kimseleriz; ziraat ehli değiliz.' dediler ve Medine'nin havasını kendilerine uygun bulmadılar. Bunun üzerine Rasulullah onlara başlarında çobanı bulunan (zekat) develerin olduğu yere gitmelerini ve devenin sütünden ve bevlinden içmelerini emretti. Onlar da gidip Hârre taraflarına kadar çıktılar. Ancak İslam’dan dönüp kâfir oldular, Rasulullah’ın çobanını öldürdüler ve develeri çaldılar. Bu durum Rasulullah’a (sav) ulaşınca peşlerine bir birlik gönderdi. Rasulullah’ın emriyle gözleri dağlandı, elleri kesildi ve Hârre tarafına atılarak orada o hâlde ölüme terk edildiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tıb 29, 2/448
Senetler:
()
Konular:
İrtidad
Tedavi, deve idrarıyla
Terör
Terör, Ureyne/Ukl kabilesinden olan kimselere uygulanan ceza
Toplumsal Düzen, toplumsal düzenin muhafazası
Yargı, Ceza Hukuku