Bize Vasıl b. Abdulala, ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona Husayn b. Abdurrahman, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas, ona babası (Ali b. Abdullah b. Abbas), ona da Abdullah b. Abbas rivayet etmiştir: Abdullah b. Abbas, Rasulullah'ın (sav) yanında uyudu. Rasulullah (sav) uyandı, misvak kullandı ve abdest aldı. Bu esnada şu ayetleri okuyordu:
"Şüphesiz göklerle yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün birbirini takip edişinde akıl sahipleri için ibretler vardır." (Bakara 2/164) Rasulullah (sav) bu ayetleri surenin sonuna kadar okudu. Sonra kalktı ve iki rekât namaz kıldı. Fakat bu iki rekâtta kıyamı, rükûu ve secdeleri uzattı. Ardından namazını bitirip uyudu. Öyle ki uyurken horladı. Rasulullah (sav) bunu üç defa yaptı. Böylece altı rekât namaz kıldı. Hepsinde de misvak kullanıyor, abdest alıyor ve bu âyetleri okuyordu. Bilahare üç rekât vitir namazı kıldı; derken müezzin ezan okudu. O (sav) da; "ey Allah'ım! Kalbime nur, dilime nur, kulağıma nur, gözüme nur, arkama nur, önüme nur, altıma nur ve üstüme nur ver. Allah'ım bana nur ver" duasını okuyarak namaza çıktı.
Açıklama: Nurdan kastedilen hidayettir.
Bakara 2/164: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6539, M001799
Hadis:
حَدَّثَنَا وَاصِلُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ رَقَدَ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَاسْتَيْقَظَ فَتَسَوَّكَ وَتَوَضَّأَ وَهُوَ يَقُولُ "(إِنَّ فِى خَلْقِ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لأُولِى الأَلْبَابِ)" فَقَرَأَ هَؤُلاَءِ الآيَاتِ حَتَّى خَتَمَ السُّورَةَ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ فَأَطَالَ فِيهِمَا الْقِيَامَ وَالرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ ثُمَّ انْصَرَفَ فَنَامَ حَتَّى نَفَخَ ثُمَّ فَعَلَ ذَلِكَ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ سِتَّ رَكَعَاتٍ كُلَّ ذَلِكَ يَسْتَاكُ وَيَتَوَضَّأُ وَيَقْرَأُ هَؤُلاَءِ الآيَاتِ ثُمَّ أَوْتَرَ بِثَلاَثٍ فَأَذَّنَ الْمُؤَذِّنُ فَخَرَجَ إِلَى الصَّلاَةِ وَهُوَ يَقُولُ
"اللَّهُمَّ اجْعَلْ فِى قَلْبِى نُورًا وَفِى لِسَانِى نُورًا وَاجْعَلْ فِى سَمْعِى نُورًا وَاجْعَلْ فِى بَصَرِى نُورًا وَاجْعَلْ مِنْ خَلْفِى نُورًا وَمِنْ أَمَامِى نُورًا وَاجْعَلْ مِنْ فَوْقِى نُورًا وَمِنْ تَحْتِى نُورًا. اللَّهُمَّ أَعْطِنِى نُورًا."
Tercemesi:
Bize Vasıl b. Abdulala, ona Muhammed b. Fudayl (ed-Dabbî), ona Husayn b. Abdurrahman, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas, ona babası (Ali b. Abdullah b. Abbas), ona da Abdullah b. Abbas rivayet etmiştir: Abdullah b. Abbas, Rasulullah'ın (sav) yanında uyudu. Rasulullah (sav) uyandı, misvak kullandı ve abdest aldı. Bu esnada şu ayetleri okuyordu:
"Şüphesiz göklerle yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün birbirini takip edişinde akıl sahipleri için ibretler vardır." (Bakara 2/164) Rasulullah (sav) bu ayetleri surenin sonuna kadar okudu. Sonra kalktı ve iki rekât namaz kıldı. Fakat bu iki rekâtta kıyamı, rükûu ve secdeleri uzattı. Ardından namazını bitirip uyudu. Öyle ki uyurken horladı. Rasulullah (sav) bunu üç defa yaptı. Böylece altı rekât namaz kıldı. Hepsinde de misvak kullanıyor, abdest alıyor ve bu âyetleri okuyordu. Bilahare üç rekât vitir namazı kıldı; derken müezzin ezan okudu. O (sav) da; "ey Allah'ım! Kalbime nur, dilime nur, kulağıma nur, gözüme nur, arkama nur, önüme nur, altıma nur ve üstüme nur ver. Allah'ım bana nur ver" duasını okuyarak namaza çıktı.
Açıklama:
Nurdan kastedilen hidayettir.
Bakara 2/164: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1799, /302
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ali b. Abdullah el-Kuraşî (Ali b. Abdullah b. Abbas)
3. Muhammed b. Ali el-Haşimi (Muhammed b. Ali b. Abdullah b. Abbas)
4. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
5. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
6. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
7. Vasıl b. Abdulala el-Esedi (Vasıl b. Abdulala b. Hilal)
Konular:
Abdest, abdest alırken misvak kullanmak
Hz. Peygamber, duaları
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Namaz, misvak kullanmak
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ مَخْرَمَةَ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ بَاتَ لَيْلَةً عِنْدَ مَيْمُونَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ - وَهِىَ خَالَتُهُ - قَالَ فَاضْطَجَعْتُ فِى عَرْضِ الْوِسَادَةِ وَاضْطَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَهْلُهُ فِى طُولِهَا فَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى انْتَصَفَ اللَّيْلُ أَوْ قَبْلَهُ بِقَلِيلٍ أَوْ بَعْدَهُ بِقَلِيلٍ اسْتَيْقَظَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ يَمْسَحُ النَّوْمَ عَنْ وَجْهِهِ بِيَدِهِ ثُمَّ قَرَأَ الْعَشْرَ الآيَاتِ الْخَوَاتِمَ مِنْ سُورَةِ آلِ عِمْرَانَ ثُمَّ قَامَ إِلَى شَنٍّ مُعَلَّقَةٍ فَتَوَضَّأَ مِنْهَا فَأَحْسَنَ وُضُوءَهُ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى. قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَقُمْتُ فَصَنَعْتُ مِثْلَ مَا صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ ذَهَبْتُ فَقُمْتُ إِلَى جَنْبِهِ فَوَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى رَأْسِى وَأَخَذَ بِأُذُنِى الْيُمْنَى يَفْتِلُهَا فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ أَوْتَرَ ثُمَّ اضْطَجَعَ حَتَّى جَاءَ الْمُؤَذِّنُ فَقَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الصُّبْحَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6507, M001789
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ مَخْرَمَةَ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ بَاتَ لَيْلَةً عِنْدَ مَيْمُونَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ - وَهِىَ خَالَتُهُ - قَالَ فَاضْطَجَعْتُ فِى عَرْضِ الْوِسَادَةِ وَاضْطَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَهْلُهُ فِى طُولِهَا فَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى انْتَصَفَ اللَّيْلُ أَوْ قَبْلَهُ بِقَلِيلٍ أَوْ بَعْدَهُ بِقَلِيلٍ اسْتَيْقَظَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ يَمْسَحُ النَّوْمَ عَنْ وَجْهِهِ بِيَدِهِ ثُمَّ قَرَأَ الْعَشْرَ الآيَاتِ الْخَوَاتِمَ مِنْ سُورَةِ آلِ عِمْرَانَ ثُمَّ قَامَ إِلَى شَنٍّ مُعَلَّقَةٍ فَتَوَضَّأَ مِنْهَا فَأَحْسَنَ وُضُوءَهُ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى. قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ فَقُمْتُ فَصَنَعْتُ مِثْلَ مَا صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ ذَهَبْتُ فَقُمْتُ إِلَى جَنْبِهِ فَوَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى رَأْسِى وَأَخَذَ بِأُذُنِى الْيُمْنَى يَفْتِلُهَا فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ أَوْتَرَ ثُمَّ اضْطَجَعَ حَتَّى جَاءَ الْمُؤَذِّنُ فَقَامَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ ثُمَّ خَرَجَ فَصَلَّى الصُّبْحَ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Mahreme b. Süleyman, ona İbn Abbas'ın azadlısı Küreyb, ona İbn Abbas'ın haber verdiğine göre; "İbn Abbas bir gece teyzesi olan müminlerin annesi Meymune'nin yanında kaldı. Dedi ki: Ben yastığın enli tarafına yattım, Rasulullah (sav) ve eşi de uzun tarafı üzerine yattılar. Rasulullah gece yarısına yahut ondan az öncesine ya da ondan az sonrasına kadar uyudu. Rasulullah (sav) uyanınca eliyle yüzünden uykunun etkilerini silmeye başladıktan sonra Âli İmran suresindeki son on ayet-i kerimeyi okudu. Sonra asılı duran bir eski kırbaya kalkıp gitti. Güzelce abdest aldıktan sonra kalkıp namaza durdu. İbn Abbas dedi ki: Ben de kalkıp Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi yaptım. Sonra gidip onun yanında namaza durdum. Rasulullah (sav) sağ elini başımın üzerine koyup, sağ kulağımı yakalayıp büktü. İki rekât namaz kıldıktan sonra, iki rekât daha, sonra iki rekât daha, sonra iki rekât daha, sonra iki rekât daha, sonra iki rekât daha kıldıktan sonra vitir kıldı. Sonra da müezzin gelinceye kadar yattı. Müezzin gelince kalkıp hafif iki rekât kılıp arkasından (Mescide) çıkıp sabah namazını kıl(dır)dı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1789, /300
Senetler:
()
Konular:
Aile, aile içinde çocuklarla ilişkiler
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6567, M001814
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ ح
وَحَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ جَمِيعًا عَنْ جَرِيرٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنِ الْمُسْتَوْرِدِ بْنِ الأَحْنَفِ عَنْ صِلَةَ بْنِ زُفَرَ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ذَاتَ لَيْلَةٍ فَافْتَتَحَ الْبَقَرَةَ فَقُلْتُ يَرْكَعُ عِنْدَ الْمِائَةِ. ثُمَّ مَضَى فَقُلْتُ يُصَلِّى بِهَا فِى رَكْعَةٍ فَمَضَى فَقُلْتُ يَرْكَعُ بِهَا. ثُمَّ افْتَتَحَ النِّسَاءَ فَقَرَأَهَا ثُمَّ افْتَتَحَ آلَ عِمْرَانَ فَقَرَأَهَا يَقْرَأُ مُتَرَسِّلاً إِذَا مَرَّ بِآيَةٍ فِيهَا تَسْبِيحٌ سَبَّحَ وَإِذَا مَرَّ بِسُؤَالٍ سَأَلَ وَإِذَا مَرَّ بِتَعَوُّذٍ تَعَوَّذَ ثُمَّ رَكَعَ فَجَعَلَ يَقُولُ
"سُبْحَانَ رَبِّىَ الْعَظِيمِ." فَكَانَ رُكُوعُهُ نَحْوًا مِنْ قِيَامِهِ ثُمَّ قَالَ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ." ثُمَّ قَامَ طَوِيلاً قَرِيبًا مِمَّا رَكَعَ ثُمَّ سَجَدَ فَقَالَ
"سُبْحَانَ رَبِّىَ الأَعْلَى." فَكَانَ سُجُودُهُ قَرِيبًا مِنْ قِيَامِهِ .
[قَالَ وَفِى حَدِيثِ جَرِيرٍ مِنَ الزِّيَادَةِ فَقَالَ "سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."]
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye; (T)
Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir, onlara el-A'meş; (T)
Bize –lafız kendisine ait olmak üzere- İbn Nümeyr, ona babası, ona el-A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Müstevrid b. el-Ahnef, ona Sıla b. Züfer, ona Huzeyfe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir gece Nebi (sav) ile namaz kıldım. Bakara suresini okumaya başladı, ben yüz ayet okuyunca rükûa varır dedim, o yüz ayetten sonra da okumaya devam etti. Ben Bakara suresini bir rekâtta okuyacak dedim ama o okumaya yine devam etti. Bu sureyi bitirdikten sonra rükûa varır dedim, arkasından Nisa suresine başladı ve o sureyi okuduktan sonra Âli İmran suresine başladı, onu da okudu, ağır ağır okuyordu. Tesbih ihtiva eden bir ayet okudu mu tesbih getirir, bir dilek ve dua bulunan bir ayet okudu mu o da dua edip dilekte bulunur, Allah'a sığınma ihtiva eden bir ayet okudu mu Allah'a sığınırdı, sonra rükûa vardı. Rükûunda; "subhane rabbiye’l azim: azim olan Rabbimi her türlü eksiklikten tenzih ederim" demeye başladı. Rükûu neredeyse kıyamına yakın yaptı, sonra; "semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti" dedi. Sonra rükûuna yakın uzunca ayakta durdu, sonra secdeye vardı:
"Subhane rabbiye’l a‘lâ: En yüce Rabbimi her türlü eksiklikten tenzih ederim" dedi. Yaptığı secde kıyamına yakın idi.
[(Ravi) dedi ki: Cerir'in hadisindeki rivayetinde yaptığı fazlalıktan biri de şudur: "Semiallahu limen hamideh Rabbenâ ve leke’l hamd: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitmiştir, Rabbimiz hamd sana mahsustur" ibaresi de vardır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1814, /305
Senetler:
()
Konular:
İbadet, Gece ibadeti
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Namaz, gece namazı ve kılınışı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6739, M001860
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ كِلاَهُمَا عَنْ أَبِى عَوَانَةَ - قَالَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ - عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَثَلُ الْمُؤْمِنِ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ الأُتْرُجَّةِ رِيحُهَا طَيِّبٌ وَطَعْمُهَا طَيِّبٌ وَمَثَلُ الْمُؤْمِنِ الَّذِى لاَ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ التَّمْرَةِ لاَ رِيحَ لَهَا وَطَعْمُهَا حُلْوٌ وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ الَّذِى يَقْرَأُ الْقُرْآنَ مَثَلُ الرَّيْحَانَةِ رِيحُهَا طَيِّبٌ وَطَعْمُهَا مُرٌّ وَمَثَلُ الْمُنَافِقِ الَّذِى لاَ يَقْرَأُ الْقُرْآنَ كَمَثَلِ الْحَنْظَلَةِ لَيْسَ لَهَا رِيحٌ وَطَعْمُهَا مُرٌّ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Ebu Kamil el-Cahderî, o ikisine Ebu Avane, ona Kuteybe, ona Ebu Avane, ona Katade, ona Enes, ona Ebu Musa el-Eşari'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kur'an okumayan mümin kuru hurmaya benzer. Kokusu olmamakla birlikte tadı tatlıdır, Kur'an okuyan münafık da fesleğene benzer, kokusu hoş olmakla birlikte tadı acıdır. Kur'an okumayan münafık ise Ebu Cehil karpuzuna benzer, kokusu da yoktur, tadı da acıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1860, /311
Senetler:
()
Konular:
Hitabet, Mesel, anlatım sırasında
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6741, M001861
Hadis:
وَحَدَّثَنَا هَدَّابُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ شُعْبَةَ كِلاَهُمَا عَنْ قَتَادَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ. مِثْلَهُ غَيْرَ أَنَّ فِى حَدِيثِ هَمَّامٍ بَدَلَ الْمُنَافِقِ الْفَاجِرِ.
Tercemesi:
Bize Heddâd b. Halid, ona Hemmam; (T)
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Yahya b. Said, ona Şube rivayet etmiştir, (Hemmam) ile (ikisine Katade) bu isnad ile aynısını rivayet etmiş olmakla birlikte Hemmam'ın rivayetinde münafık kelimesi yerine facir (günahkâr) kelimesi vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1861, /312
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6745, M001863
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ سَعِيدٍ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِىِّ كِلاَهُمَا عَنْ قَتَادَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَقَالَ فِى حَدِيثِ وَكِيعٍ
"وَالَّذِى يَقْرَأُ وَهُوَ يَشْتَدُّ عَلَيْهِ لَهُ أَجْرَانِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Said; (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Hişam ed-Destevaî, o ikisine Katade hadisi bu isnad ile rivayet etmiş olmakla birlikte, hadisin Veki' yoluyla rivayetinde "Kur'an okumak zor geldiği halde onu okuyana da iki ecir vardır" ibaresi yer almaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1863, /312
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6749, M001865
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ
"إِنَّ اللَّهَ أَمَرَنِى أَنْ أَقْرَأَ عَلَيْكَ (لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا)" قَالَ وَسَمَّانِى لَكَ قَالَ
"نَعَمْ." قَالَ فَبَكَى.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes'in şöyle dediğini naklederken dinledim: Rasulullah (sav) Ubey b. Ka'b'a; "şüphesiz Allah bana, sana: lem yekunullezîne keferû: O kâfirler… caklardı suresini okumamı emretti" buyurdu. Übey; sana adımı da söyledi mi? deyince, Allah Rasulü; "evet" buyurunca Übey de ağladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1865, /312
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ وَمِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ جَمِيعًا عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَزَادَ هَنَّادٌ فِى رِوَايَتِهِ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ
"اقْرَأْ عَلَىَّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6755, M001868
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ وَمِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ جَمِيعًا عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَزَادَ هَنَّادٌ فِى رِوَايَتِهِ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ
"اقْرَأْ عَلَىَّ."
Tercemesi:
Bize Hennâd b. es-Serî ve Mincâb b. el-Haris et-Temimî, onlara Ali b. Mushir, ona el-A'meş hadisi bu isnad ile rivayet etmiş olmakla birlikte Hennâd rivayetinde fazladan şunu zikretmiştir: Rasulullah (sav) minber üzerinde bulunduğu halde; "bana (Kur'an) oku" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1868, /313
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6760, M001870
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنْتُ بِحِمْصَ فَقَالَ لِى بَعْضُ الْقَوْمِ اقْرَأْ عَلَيْنَا. فَقَرَأْتُ عَلَيْهِمْ سُورَةَ يُوسُفَ - قَالَ - فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ وَاللَّهِ مَا هَكَذَا أُنْزِلَتْ. قَالَ قُلْتُ وَيْحَكَ وَاللَّهِ لَقَدْ قَرَأْتُهَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى
"أَحْسَنْتَ." فَبَيْنَمَا أَنَا أُكَلِّمُهُ إِذْ وَجَدْتُ مِنْهُ رِيحَ الْخَمْرِ قَالَ فَقُلْتُ أَتَشْرَبُ الْخَمْرَ وَتُكَذِّبُ بِالْكِتَابِ لاَ تَبْرَحُ حَتَّى أَجْلِدَكَ - قَالَ - فَجَلَدْتُهُ الْحَدَّ.
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: Hıms'ta bulunuyorken oradakilerden birisi bana: Bize Kur'an okur musun? dedi. Ben de onlara Yusuf suresini okudum. (Abdullah) dedi ki: Oradakilerden bir adam; vallahi, bu sure böyle indirilmedi dedi. Ben; bunu nasıl söylersin? Vallahi, ben bunu Rasulullah'a (sav) okudum ve o bana; "pek güzel okudun" demişti. Ben bu şekilde onunla konuşurken, ondan şarap kokusu aldım. Ona; sen hem şarap içiyorsun hem de Allah'ın Kitabını yalanlıyorsun, sana had vurmadan buradan bir yere gidemezsin dedim. (Abdullah): Ve kendisine had vurdum dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1870, /313
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Yargı, Hadler-Cezalar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6763, M001873
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ عَنْ مُوسَى بْنِ عُلَىٍّ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ فِى الصُّفَّةِ فَقَالَ
"أَيُّكُمْ يُحِبُّ أَنْ يَغْدُوَ كُلَّ يَوْمٍ إِلَى بُطْحَانَ أَوْ إِلَى الْعَقِيقِ فَيَأْتِىَ مِنْهُ بِنَاقَتَيْنِ كَوْمَاوَيْنِ فِى غَيْرِ إِثْمٍ وَلاَ قَطْعِ رَحِمٍ." فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ نُحِبُّ ذَلِكَ. قَالَ
"أَفَلاَ يَغْدُو أَحَدُكُمْ إِلَى الْمَسْجِدِ فَيَعْلَمَ أَوْ يَقْرَأَ آيَتَيْنِ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ خَيْرٌ لَهُ مِنْ نَاقَتَيْنِ وَثَلاَثٌ خَيْرٌ لَهُ مِنْ ثَلاَثٍ وَأَرْبَعٌ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَرْبَعٍ وَمِنْ أَعْدَادِهِنَّ مِنَ الإِبِلِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona el-Fadl b. Dükeyn, ona Musa b. Ali'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Babamı Ukbe b. Amir'in şöyle dediğini naklederken dinledim: Biz Suffe’'de bulunuyorken Rasulullah (sav) çıkageldi ve "hanginiz her gün sabahleyin Buthân'a ya da el-Akik'a gidip herhangi bir günah işlemeden ve bir akraba bağını koparmadan, iri hörgüçlü iki dişi deve getirerek dönmeyi arzu eder" buyurdu. Bizler; ey Allah'ın Rasulü! Hepimiz böyle bir şeyi arzu ederiz deyince O; o halde bilin ki, herhangi birinizin, erkenden mescide gidip, aziz ve celil Allah'ın Kitabından iki ayet öğrenmesi ya da okuması onun için iki dişi deveden, üç ayet onun için üç dişi deveden, dört ayet onun için dört dişi deveden -ve öğrendiği ayetler sayısınca deveden- daha hayırlıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1873, /313
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, ezberlemek/ hafız olmak/ Unutmamak
Kur'an, öğretmenin fazileti
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak