حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عَمْرٍو الشَّيْبَانِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ الْبَدْرِىِّ أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَسْتَحْمِلُهُ فَقَالَ إِنَّهُ قَدْ أُبْدِعَ بِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ائْتِ فُلاَنًا » . فَأَتَاهُ فَحَمَلَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ دَلَّ عَلَى خَيْرٍ فَلَهُ مِثْلُ أَجْرِ فَاعِلِهِ أَوْ قَالَ عَامِلِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَأَبُو عَمْرٍو الشَّيْبَانِىُّ اسْمُهُ سَعْدُ بْنُ إِيَاسٍ وَأَبُو مَسْعُودٍ الْبَدْرِىُّ اسْمُهُ عُقْبَةُ بْنُ عَمْرٍو . حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى عَمْرٍو الشَّيْبَانِىِّ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ وَقَالَ « مِثْلُ أَجْرِ فَاعِلِهِ » . وَلَمْ يَشُكَّ فِيهِ .
Açıklama: ''إِنَّهُ قَدْ أُبْدِعَ بِى'' ifadesinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 362.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15807, T002671
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ أَنْبَأَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا عَمْرٍو الشَّيْبَانِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ الْبَدْرِىِّ أَنَّ رَجُلاً أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَسْتَحْمِلُهُ فَقَالَ إِنَّهُ قَدْ أُبْدِعَ بِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ائْتِ فُلاَنًا » . فَأَتَاهُ فَحَمَلَهُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ دَلَّ عَلَى خَيْرٍ فَلَهُ مِثْلُ أَجْرِ فَاعِلِهِ أَوْ قَالَ عَامِلِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَأَبُو عَمْرٍو الشَّيْبَانِىُّ اسْمُهُ سَعْدُ بْنُ إِيَاسٍ وَأَبُو مَسْعُودٍ الْبَدْرِىُّ اسْمُهُ عُقْبَةُ بْنُ عَمْرٍو . حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى عَمْرٍو الشَّيْبَانِىِّ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ وَقَالَ « مِثْلُ أَجْرِ فَاعِلِهِ » . وَلَمْ يَشُكَّ فِيهِ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona A'meş, ona Ebu Amr eş-Şeybânî, ona da Ebu Mesud el-Bedrî şöyle rivayet etmiştir:
Bir adam, binek istemek için Nebî (sav)'nin huzuruna geldi ve ''(bineğim, artık) beni taşıyamıyor'' dedi. Rasulullah (sav), ''falancaya git'' dedi. Adam, falancaya gitti ve o, kendisine binek temin etti. (Bunun üzerine) Rasulullah (sav), ''İyiliğe sevk edene, onu yapanın sevabı gibi (sevab) vardır'' -râvi, şüpheye düşerek ''fâil'' kelimesi yerine ''âmil'' kelimesini zikretti- buyurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Ebu Amr eş-Şeybânî'nin ismi, Sa'd b. İyâs; Ebu Mesud el-Bedrî'ninki ise Ukbe b. Amr'dır. Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Abdullah b. Nümeyr, ona A'meş, ona Ebu Amr eş-Şeybânî, ona da Ebu Mesud, Hz. Peygamber'den benzeri bir hadis rivayet etmiş ve ''yapanın sevabı gibi'' demiştir. (Yani), rivayette şüpheye düşmemiştir.
Açıklama:
''إِنَّهُ قَدْ أُبْدِعَ بِى'' ifadesinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 362.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İlim 14, 5/41
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Amr Sa'd b. İyas eş-Şeybani (Sa'd b. İyas)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
KTB, İLİM
KTB, İYİLİK, BİRR,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23919, T002005
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ الضَّبِّىُّ حَدَّثَنَا أَبُو وَهْبٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ وَصَفَ حُسْنَ الْخُلُقِ فَقَالَ : هُوَ بَسْطُ الْوَجْهِ وَبَذْلُ الْمَعْرُوفِ وَكَفُّ الأَذَى .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Ebu Vehb, ona Abdullah b. Mübarek güzel ahlakı tarif etmiş ve şöyle demiştir: “Güzel ahlak; güler yüzlü (mütebessim) olmak, iyilik ve güzellikleri yaymak, rahatsızlık veren ve zararlı olan her şeye engel olmaktır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 62, 4/363
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
2. Ebu Vehb Muhammed b. Müzahim (Muhammed b. Müzahim)
3. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Eziyet, müslümanın müslümana
İNSANLAR ARASI SEVGİ VE SAYGI
KTB, İYİLİK, BİRR,
Müslüman, Güleryüzlü
MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE KARŞI ÖDEVLERİ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62486, HM015049
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ
لَمَّا مَاتَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أُبَيٍّ أَتَى ابْنُهُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّكَ إِنْ لَمْ تَأْتِهِ لَمْ نَزَلْ نُعَيَّرُ بِهَذَا فَأَتَاهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَوَجَدَهُ قَدْ أُدْخِلَ فِي حُفْرَتِهِ فَقَالَ أَفَلَا قَبْلَ أَنْ تُدْخِلُوهُ فَأُخْرِجَ مِنْ حُفْرَتِهِ فَتَفَلَ عَلَيْهِ مِنْ قَرْنِهِ إِلَى قَدَمِهِ وَأَلْبَسَهُ قَمِيصَهُ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Cabir b. Abdullah el-Ensarî 15049, 5/204
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze Namazı, Hz. Peygamber münafığın cenaze namazını kıldı mı
Cenaze, kabrinden çıkarmak
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, NAMAZ,
Münafık, Abdullah b. Übeyy b. Selul (Münafıkların reisi)
حدثنا بشر بن محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا عبد الجبار بن عباس الهمداني عن عدى بن ثابت عن عبد الله بن يزيد الخطمي قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : كل معروف صدقة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164043, EM000231
Hadis:
حدثنا بشر بن محمد قال أخبرنا عبد الله قال أخبرنا عبد الجبار بن عباس الهمداني عن عدى بن ثابت عن عبد الله بن يزيد الخطمي قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : كل معروف صدقة
Tercemesi:
Abdullah îbni Yezîd El-Hıtmî'den (Radiyailahu anh) rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
Resûlüllah (Salktllahü A leyhi ve Sellem):
«Her iyilik bir sadakadır.» buyurdu.[460]
«Ma'ruf» kelimesinin manâsı geniştir. Allah'a ibadet ve onun rahmetine yakınlık için söylenen sözlerle yapılan işler, İnsanlara söz ve işlerle yapılan İhsan ve yardımlar hep ma'ruftur.
«Ma'ruf» sözünün zıddı, münker'dİr. Dinin emirlerine uygun olmıyan ve yasaklanmış bulunan söz ve işlerin hepsine münker denir.
Maruf kısmına giren söz ve hareketler, dinin hoş gördüğü şeyler olduğundan, bunların yapılması sadaka yerine geçer, insana sevâb kazandırır. Aksine münker şeyleri işlemek, günâha vesile olur.
A b d u IJah İbni Yezid El-Hıtmî kimdir? :
Ensar'dan olan A b d u I I a h 'in künyesi E b u Musa 'dır. On yedi yaşlarında İken Hudeybiye vak'asmda bulundu. Küfe emirliği görevini yaptı ve Hz. Ali ile Sıffîn ve Cemel olaylarına iştirak etti. Farz namazlar dışında en ziyade namaz kılandı. Kûfe'de edinmiş olduğu bir evde ikâmet etti ve Ibni Zübeyr zamanında orada vefat etti. Allah ondan razı olsun.[461]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 231, /216
Senetler:
()
Konular:
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, SADAKA
Sadaka, çeşitleri
Uyumlu olmak, insanlarla iyi geçinmek,
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن أبى مالك الأشجعي عن ربعى عن حذيفة قال قال نبيكم صلى الله عليه وسلم : كل معروف صدقة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164045, EM000233
Hadis:
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان عن أبى مالك الأشجعي عن ربعى عن حذيفة قال قال نبيكم صلى الله عليه وسلم : كل معروف صدقة
Tercemesi:
Huzeyfe'den (Radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre dedi ki: Peygamberiniz (Sallaliahü Aleyhi ve Seîlem) şöyle buyurdu: «Her ma'rııf = iyilik, bir sadakadır.»[464]
H u z e y f e hadîs-i şerifi anlatırken, sizin Peygamber iniz, diye söze başlamıştır. Bunun sebebi, Peygamber in sözüne önem ve İhtimam vermek ve ma'rufu işlemekte kusur etmemek içindir.
H u z e y f e kimdir? :
Ebu Abdullah künyesi ile tanınan Huzeyfe ibni'l-Y e m a n Ashab-ı kiramın büyükferindendir. Babası ile beraber Medine'ye gelerek İslâm'ı kabul etmişlerdi. Ensar veya Muhacirin arasına girmek hususunda Hz. Peygamber tarafından muhayyer bırakılmışlar ve kendileri Ensar arasına girmeyi tercih etmişlerdi.
Huzeyfe, babası H usey I, kardeşi S a f v a n , Uhud savaşında bulunmuşlar ye babası, Müslümanlar tarafından yanlışlıkla şehîd edildi.
Hendek savaşında soğuk ve karanlık bir gecede, Peygamber Efendimiz H u z e y f e V' düşmanın durumu hakkında bilgi edinmek üzere, düşmana karşı göndermiş ve Huzeyfe de düşmanın fırtına ve soğuktan perişan bir halde göç etmekte oldukları haberini getirmişti. Peygamber Efendimiz, münafıkları yalnız Huzeyfe'ye tanıtmış ve onu kendisine sırdaş edinmişti.
Hz. Ömer hilâfeti zamanında memuriyetlerde kullandığı zevat arasında münafık bulunup bulunmadığını Huzeyfe 'den sormuş ve münafık bulunduğunu söylemesine rağmen kimliklerini açıklamaktan sakınmıştı. Hz. Ömer, ashabdan vefat eden birinin cenazesinde Huzeyfe yi görmeyince, cenazede bulunmazdı.
Huzeyfe, İran fetihlerinde bulunmuş ve Nihavend'de kumandan Nüman ibni Mukrin'in şehid edilmesi üzerine sancağı ele geçirerek Hemedan, Rey ve Dînever beldelerini fethetmişti. Daha sonra Nusaybin valiliğine tayin edildi. Çok emin bir kimse olduğundan, Hz. Ömer:
«— Huzeyfe ne isterse ona veriniz.»
Emrİnİ verdiği halde, Huzeyfe kendi yiyeceği atının yemi ile yetinerek Medine ye dönüşünde Hz. Ömer halinde bir değişiklik görmemesi üzerine, memnun kalmış ve boynuna sarılmış ve şöyle demişti :
«— Sen, benim kardeşimsın, ben de senin kardeşinim.»
Huzeyfe, Hz. Ömer'in şehid edilmesinden 40 gün sonra hicretin 37. yılında vefat etti. Allah ondan razı olsun.[465]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 233, /216
Senetler:
()
Konular:
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, SADAKA
Sadaka, çeşitleri