Öneri Formu
Hadis Id, No:
7431, M007549
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ عَنْ شُعْبَةَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ يَقُولُ كَانَتِ الأَنْصَارُ إِذَا حَجُّوا فَرَجَعُوا لَمْ يَدْخُلُوا الْبُيُوتَ إِلاَّ مِنْ ظُهُورِهَا - قَالَ - فَجَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَدَخَلَ مِنْ بَابِهِ فَقِيلَ لَهُ فِى ذَلِكَ فَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( لَيْسَ الْبِرُّ بِأَنْ تَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ ظُهُورِهَا ) .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ğunder (Muhammed b. Cafer), ona Şu'be (b. Haccac); (T) Bize Muhammed b. el-Müsenna ve (Muhammed) b. Beşşar -lafız İbn Müsenna'ya aittir-, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be (b. Haccac), ona Ebu İshak (Amr b. Abdullah), ona da Bera (b. Azib) şöyle rivayet etmiştir:
Ensar, hacca gidip geri geldiklerinde evlerine ancak arkadan girerlerdi. Ensardan bir adam hac dönüşü evine kapıdan girdi. Fakat insanlar onu bu davranışı sebebiyle kınadılar. Bunun üzerine, "Erdemli davranış, evlerinize arkadan girmeniz değildir..." (Bakara 2/189) ayeti nazil oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tefsîr 7549, /1233
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hac, Yapılan Hatalar
KTB, İYİLİK, BİRR,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14068, T002403
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ قَالَ :سَمِعْتُ أَبِى يَقُولُ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ :قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« مَا مِنْ أَحَدٍ يَمُوتُ إِلاَّ نَدِمَ » . قَالُوا: وَمَا نَدَامَتُهُ؟ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ: « إِنْ كَانَ مُحْسِنًا نَدِمَ أَنْ لاَ يَكُونَ ازْدَادَ وَإِنْ كَانَ مُسِيئًا نَدِمَ أَنْ لاَ يَكُونَ نَزَعَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ إِنَّمَا نَعْرِفُهُ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَيَحْيَى بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ قَدْ تَكَلَّمَ فِيهِ شُعْبَةُ وَهُوَ يَحْيَى بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ مَوْهَبٍ مَدَنِىٌّ .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübarek, ona Yahya b. Ubeydullah, ona babası (Ubeydullah b. Abdullah b. Mevhib), ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), "Her ölen, mutlaka pişman olacaktır" buyurdu. Sahabiler, "Pişmanlığının sebebi ne olacak, ey Allah'ın Rasulü?" diye sordular. Hz. Peygamber şöyle cevap verdi: "Ölen eğer iyi bir kimseyse daha fazla iyilik yapmadığına, kötü biriyse kötülüklerden vazgeçmemiş olduğuna pişmanlık duyacaktır."
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu, sadece bu tarikten bildiğimiz bir hadistir. Şu'be (b. Haccac), hadisin isnad zincirinde yer alan ve tam adı Yahya b. Ubeydullah b. Mevheb el-Medenî olan Yahya b. Ubeydullah hakkında olumsuz ifadeler kullanmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zühd 59, 4/603
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Yahya Ubeydullah b. Abdullah et-Teymi (Ubeydullah b. Abdullah b. Mevhib)
3. Yahya b. Ubeydullah el-Kuraşi (Yahya b. Ubeydullah b. Abdullah b. Mevhib)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Kötülük
KTB, İYİLİK, BİRR,
Tevbe, tevbenin esası pişmanlıktır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30819, İM003024
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَعَمْرُو بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى رَوَّادٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ الْحِمْصِىِّ عَنْ بِلاَلِ بْنِ رَبَاحٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لَهُ غَدَاةَ جَمْعٍ « يَا بِلاَلُ أَسْكِتِ النَّاسَ » . أَوْ « أَنْصِتِ النَّاسَ » . ثُمَّ قَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَطَوَّلَ عَلَيْكُمْ فِى جَمْعِكُمْ هَذَا فَوَهَبَ مُسِيئَكُمْ لِمُحْسِنِكُمْ وَأَعْطَى مُحْسِنَكُمْ مَا سَأَلَ ادْفَعُوا بِاسْمِ اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed ve Amr b. Abdullah, onlara Vekî' (b. Cerrah), ona (Abdülaziz) b. Ebu Revvad,î, ona da Bilal b. Rabah şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) Müzdelife sabahı kendisine, "Bilal, halkı sustur!" veya "halkın dinlemesini sağla!" buyurdu. Sonra da halka şöyle seslendi: "Şüphesiz Allah, sizleri bu Müzdelife'de bir araya getirmek suretiyle, size lütuf ve ihsanda bulundu. İçinizden kötülük işleyeni iyilik yapana bağışladı. İçinizden iyilik işleyene de istediklerini verdi. [Haydi artık,] Allah'ın adını anarak [Mina'ya] hareket ediniz!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 61, /491
Senetler:
1. Ebu Abdullah Bilal b. Rabah el-Habeşî (Bilal b. Rabah)
2. Ebu Seleme el-Hımsî (Ebu Seleme)
3. Abdülaziz b. Ebu Revvad el-Mekki (Abdülaziz b. Meymun b. Bedr)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
KTB, İYİLİK, BİRR,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33686, B003466
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « بَيْنَمَا امْرَأَةٌ تُرْضِعُ ابْنَهَا إِذْ مَرَّ بِهَا رَاكِبٌ وَهْىَ تُرْضِعُهُ ، فَقَالَتِ اللَّهُمَّ لاَ تُمِتِ ابْنِى حَتَّى يَكُونَ مِثْلَ هَذَا . فَقَالَ اللَّهُمَّ لاَ تَجْعَلْنِى مِثْلَهُ . ثُمَّ رَجَعَ فِى الثَّدْىِ ، وَمُرَّ بِامْرَأَةٍ تُجَرَّرُ وَيُلْعَبُ بِهَا فَقَالَتِ اللَّهُمَّ لاَ تَجْعَلِ ابْنِى مِثْلَهَا . فَقَالَ اللَّهُمَّ اجْعَلْنِى مِثْلَهَا . فَقَالَ أَمَّا الرَّاكِبُ فَإِنَّهُ كَافِرٌ ، وَأَمَّا الْمَرْأَةُ فَإِنَّهُمْ يَقُولُونَ لَهَا تَزْنِى . وَتَقُولُ حَسْبِى اللَّهُ . وَيَقُولُونَ تَسْرِقُ . وَتَقُولُ حَسْبِى اللَّهُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Yeman (Hakem b. Nafi'), ona Şuayb (b. Dinar), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona Abdurrahman (b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) [geçmiş ümmetlerle ilgili] şöyle bir olay anlatmıştır:
[İsrailoğulları'ndan] emzikli bir kadının yanından, oğlunu emzirdiği esnada [yüksek rutbeli] bir süvari geçmiş. Kadın, "Allah'ım, oğlumu bu süvari gibi olmadan öldürme!" demiş. Bunun üzerine bebek [dile gelerek], "Allah'ım, beni onun gibi yapma!" diye dua etmiş ve tekrar emmeye başlamış. [Az sonra] yanlarından, hakaretler arasında sürüklene sürüklene götürülen bir kadın geçmiş. Bu defa anne, "Allah'ım, oğlumu bu kadın gibi yapma!" demiş. Oğlu ise, "Allah'ım, beni onun gibi yap!" diye dua etmiş. [Annesi, oğluna böyle konuşmasının sebebini sormuş.] Çocuk şöyle cevap vermiş: "[Anneciğim!] O süvari, Allah'ı inkar etmiş bir kafirdi. Kadın ise [öyle bir imana sahipti ki]; insanlar kendisini, 'zina ediyor" diyerek suçladıklarında [bu iftiraya karşı] o, 'Allah bana yeter!' diyordu. [Yapmadığı hâlde] hırsızlık yapmakla suçluyorlar, ama o yine, 'Allah bana yeter!' karşılığını veriyordu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ehadîsü'l-Enbiya 54, 1/901
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hz. Peygamber, kıssa anlatması
KTB, İYİLİK, BİRR,
Açıklama: إِنَّ الْعَبْدَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ hadisin bu bölümü hariç sahih li ğayrihidir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71698, HM022802
Hadis:
حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ الْعَبْدَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ وَلَا يَرُدُّ الْقَدَرَ إِلَّا الدُّعَاءُ وَلَا يَزِيدُ فِي الْعُمُرِ إِلَّا الْبِرُّ
Tercemesi:
Açıklama:
إِنَّ الْعَبْدَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ hadisin bu bölümü hariç sahih li ğayrihidir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Sevban b. Bücdüd 22802, 7/467
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Abdullah b. Ebu Ca'd el-Gatafâni (Abdullah b. Rafi)
3. Abdullah b. İsa el-Ensari (Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Yesar)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
Konular:
Dua, duanın kader ile ilişkisi
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
KTB, GÜNAH
KTB, İYİLİK, BİRR,
Ölüm, Ecel
Rızık, Rızık, Rızıklanma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22356, N002557
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو بُرْدَةَ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ جَدِّهِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « اشْفَعُوا تُشَفَّعُوا وَيَقْضِى اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ مَا شَاءَ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya (b. Said), ona Süfyan (b. Said es-Sevrî), ona Ebu Bürde b. Abdullah b. Ebu Bürde, ona dedesi Ebu Bürde (b. Ebu Musa el-Eş'arî), ona da Ebu Musa'nın (Abdullah b. Kays el-Eş'arî) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"[Yanıma bir ihtiyaç sahibi geldiğinde, onun için] aracı olun ki, size [iyiliğe] aracılık etme sevabı verilsin ve Allah (cc), dilediği ihtiyacı Elçisi'nin diliyle gidersin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 65, /2253
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, KADER
Sevap, sevap kazanma yolları
Yönetim, Allah'ın hükmünü uygulanmasının önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14281, İM001398
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ النَّهْدِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ رَجُلاً أَصَابَ مِنِ امْرَأَةٍ يَعْنِى مَا دُونَ الْفَاحِشَةِ فَلاَ أَدْرِى مَا بَلَغَ غَيْرَ أَنَّهُ دُونَ الزِّنَا فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ سُبْحَانَهُ ( أَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَىِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ ) فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَلِى هَذِهِ قَالَ « لِمَنْ أَخَذَ بِهَا » .
Tercemesi:
Bize Süfyan b. Vekî', ona İsmail b. Uleyye, ona Süleyman (b. Tarhân) et-Teymî, ona Ebu Osman (Abdurrahman b. Mül) en-Nehdî, ona da Abdullah b. Mesud şöyle rivayet etmiştir:
Bir adam, [kendisine helal olmayan] bir kadına cinsel olarak dokunmuş, yani zinaya varmayan cinsel hareketlerde bulunmuş. Artık tam olarak hangi noktaya kadar geldiğini bilemiyorum ama iş zinaya varmamış. Daha sonra adam Hz. Peygamber'e (sav) gelerek, ona başından geçenleri anlattı. Bunun üzerine Allah (cc), "Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır" (Hûd 11/114) ayetini indirdi. Adam, "Ey Allah'ın Elçisi! Bu yalnız benim için mi?" diye sorunca Rasulullah (sav), "Bu ayetle amel eden herkes içindir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 193, /226
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Veki' er-Ruâsî (Süfyan b. Veki' b. Cerrâh b. Melîc b. Adî)
Konular:
İyilik, iyiliğin kötülüğü gidermesi
KTB, GÜNAH
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, NAMAZ,
Kur'an, nuzül sebebi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44740, DM002575
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنِ الزُّبَيْرِ أَبِى عَبْدِ السَّلاَمِ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مِكْرَزٍ الْفِهْرِىِّ عَنْ وَابِصَةَ بْنِ مَعْبَدٍ الأَسَدِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ لِوَابِصَةَ :« جِئْتَ تَسْأَلُ عَنِ الْبِرِّ وَالإِثْمِ؟ ». قَالَ قُلْتُ : نَعَمْ. قَالَ : فَجَمَعَ أَصَابِعَهُ فَضَرَبَ بِهَا صَدْرَهُ وَقَالَ :« اسْتَفْتِ نَفْسَكَ ، اسْتَفْتِ قَلْبَكَ يَا وَابِصَةُ - ثَلاَثاً - الْبِرُّ مَا اطْمَأَنَّتْ إِلَيْهِ النَّفْسُ وَاطْمَأَنَّ إِلَيْهِ الْقَلْبُ ، وَالإِثْمُ مَا حَاكَ فِى النَّفْسِ وَتَرَدَّدَ فِى الصَّدْرِ وَإِنْ أَفْتَاكَ النَّاسُ وَأَفْتَوْكَ ».
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Seleme, ona Ebu Abdüsselam Zübeyr (b. Cüvâteşîr), ona Eyyüb b. Abdullah b. Mikrez el-Fihrî, ona da Vâbisa b. Ma'bed el-Esedî şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Vâbisa'ya, "İyiliğin ve kötülüğü[n ne olduğunu] sormaya mı geldin?" buyurdu. [Vâbisa diyor ki:] "Evet" dedim. Hz. Peygamber, parmaklarını birleştirip Vâbisa'nın göğsüne vurarak üç defa, "Kendine danış, kalbine danış ey Vâbisa!" buyurdu [ve devam etti]: "İyilik, gönle huzur veren ve içe sinen şeydir. Kötülük ise, insanlar sana fetva verip onaylasalar bile, vicdanını rahatsız eden ve içinde bir kuşku bırakan şeydir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Buyû' 2, 3/1649
Senetler:
1. Vabise b. Ma'bed el-Esedî (Ebu Salim Vasibe b. Ma'bed b. Utbe)
2. Eyyüb b. Abdullah el-Kuraşi (Eyyüb b. Abdullah)
3. Ebu Abdüsselam Zübeyr b. Cüvâteşîr el-Basrî (Zübeyr b. Cüvâteşîr)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Kötülük
KTB, GÜNAH
KTB, İYİLİK, BİRR,
Sevap, sevap
Yargı, vicdanın kararı (kalbe danışma)
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن أبي إسحاق عن أبي الاحوص عن ابن مسعود قال : إنما هما اثنتان : الهدي ، والكلام ، فأحسن الكلام كلام الله ، وأحسن الهدي هدي محمد صلى الله عليه وسلم ، ألا إياكم والمحرمات والبدع ، فإن شر الامور محدثاتها ، وكل محدثة ضلالة ، ألا لا يطول عليكم الامد فتقسو قلوبكم ، ألا كل ما هو آت قريب ، ألا إن البعيد ما ليس بآت ، ألا إن الشقي من شقي في بطن أمه ، وإن السعيد من وعظ بغيره، ألا وإن شر الروايا روايا الكذب ، ألا وإن الكذب لا يصلح في جد ولا هزل ، ولا أن يعد الرجل صبيه ثم لا ينجز له ، ألا وإن الكذب يهدي إلى الفجور ، وإن الفجور يهدي إلى النار ، وإن الصدق يهدي إلى البر ، وإن البر يهدي إلى الجنة ، وإنه يقال للصادق : صدق وبر ، ويقال للكاذب : كذب وفجر ، وإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : إن العبد ليكذب حتى يكتب كذابا ، ويصدق حتى يكتب صديقا ، ثم قال :إياكم والعضة ، أتدرون ما العضة ؟ النميمة ، ونقل الاحاديث.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88265, MA020076
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا معمر عن أبي إسحاق عن أبي الاحوص عن ابن مسعود قال : إنما هما اثنتان : الهدي ، والكلام ، فأحسن الكلام كلام الله ، وأحسن الهدي هدي محمد صلى الله عليه وسلم ، ألا إياكم والمحرمات والبدع ، فإن شر الامور محدثاتها ، وكل محدثة ضلالة ، ألا لا يطول عليكم الامد فتقسو قلوبكم ، ألا كل ما هو آت قريب ، ألا إن البعيد ما ليس بآت ، ألا إن الشقي من شقي في بطن أمه ، وإن السعيد من وعظ بغيره، ألا وإن شر الروايا روايا الكذب ، ألا وإن الكذب لا يصلح في جد ولا هزل ، ولا أن يعد الرجل صبيه ثم لا ينجز له ، ألا وإن الكذب يهدي إلى الفجور ، وإن الفجور يهدي إلى النار ، وإن الصدق يهدي إلى البر ، وإن البر يهدي إلى الجنة ، وإنه يقال للصادق : صدق وبر ، ويقال للكاذب : كذب وفجر ، وإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : إن العبد ليكذب حتى يكتب كذابا ، ويصدق حتى يكتب صديقا ، ثم قال :إياكم والعضة ، أتدرون ما العضة ؟ النميمة ، ونقل الاحاديث.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20076, 11/116
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ahves Avf b. Malik el-Cüşemi (Avf b. Malik b. Nadle)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Bid'at, bid'at ve hurafe ihdas etmek
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Dürüstlük, doğruluk
Hadis, anlaşılması, yorumu
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, İMAN
KTB, İYİLİK, BİRR,
KTB, KADER
Yalan, Hz. Peygamber'e yalan isnadı
Yalan, yalancılık