حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16630, T002846
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa el-Fezârî ve Ali b. Hucr -rivayetleri mana bakımından aynıdır-, onlara İbn Ebu Zinâd, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), Hassân için mescide bir minber koyar, Hassân da onun üzerinde Rasulullah'ı överdi -râvi, ya da onu savunurdu dedi-. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyururdu: ''Allah, Rasulullah'ı övdüğü -ravi ya da savunduğu dedi- müddetçe Hassân'ı Ruhu'l-Kudüs ile desteklesin.''
Bize İsmail b. Musa ve Ali b. Hucr, onlara İbn Ebu Zinâd, ona babası (Ebu Zinâd), ona Urve, ona da Aişe, Hz. Peygamber (sav)'den (bu hadisin) bir benzerini rivayet etmiştir. Bu konuda Ebu Hureyre ve Berâ'dan da hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ''hasen'', ''sahih'', ''garîb'' bir hadistir. Bu rivayet İbn Ebu Zinâd'a aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Edeb 70, 5/138
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. İbn Ebü'z-Zinad Abdurrahman b. Ebu Zinad el-Kuraşi (Abdurrahman b. Abdullah b. Zekvan)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16637, T002849
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا شَرِيكٌ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ :« أَشْعَرُ كَلِمَةٍ تَكَلَّمَتْ بِهَا الْعَرَبُ كَلِمَةُ لَبِيدٍ: أَلاَ كُلُّ شَىْءٍ مَا خَلاَ اللَّهَ بَاطِلُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَاهُ الثَّوْرِىُّ وَغَيْرُهُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Şerîk, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
''Arabın söylediği en şârine söz, Lebib'in, 'Dikkat edin, Allah'dan başka her şey batıldır' sözüdür.''
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ''hasen'', ''sahih'' bir hadistir. Bu hadisi Sevrî ve başkası, Abdülmelik b. Umeyr'den rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Edeb 70, 5/140
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20818, B006148
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى عُبَيْدٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى خَيْبَرَ فَسِرْنَا لَيْلاً ، فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ لِعَامِرِ بْنِ الأَكْوَعِ أَلاَ تُسْمِعُنَا مِنْ هُنَيْهَاتِكَ ، قَالَ وَكَانَ عَامِرٌ رَجُلاً شَاعِرًا ،
يَقُولُ اللَّهُمَّ لَوْلاَ أَنْتَ مَا اهْتَدَيْنَا وَلاَ تَصَدَّقْنَا وَلاَ صَلَّيْنَا فَاغْفِرْ فِدَاءٌ لَكَ مَا اقْتَفَيْنَا وَثَبِّتِ الأَقْدَامَ إِنْ لاَقَيْنَا وَأَلْقِيَنْ سَكِينَةً عَلَيْنَا إِنَّا إِذَا صِيحَ بِنَا أَتَيْنَا وَبِالصِّيَاحِ عَوَّلُوا عَلَيْنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ هَذَا السَّائِقُ » . قَالُوا عَامِرُ بْنُ الأَكْوَعِ . فَقَالَ « يَرْحَمُهُ اللَّهُ » . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ وَجَبَتْ يَا نَبِىَّ اللَّهِ ، لَوْ أَمْتَعْتَنَا بِهِ . قَالَ فَأَتَيْنَا خَيْبَرَ فَحَاصَرْنَاهُمْ حَتَّى أَصَابَتْنَا مَخْمَصَةٌ شَدِيدَةٌ ، ثُمَّ إِنَّ اللَّهَ فَتَحَهَا عَلَيْهِمْ ، فَلَمَّا أَمْسَى النَّاسُ الْيَوْمَ الَّذِى فُتِحَتْ عَلَيْهِمْ أَوْقَدُوا نِيرَانًا كَثِيرَةً . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا هَذِهِ النِّيرَانُ ، عَلَى أَىِّ شَىْءٍ تُوقِدُونَ » . قَالُوا عَلَى لَحْمٍ . قَالَ « عَلَى أَىِّ لَحْمٍ » . قَالُوا عَلَى لَحْمِ حُمُرٍ إِنْسِيَّةٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَهْرِقُوهَا وَاكْسِرُوهَا » . فَقَالَ رَجُلٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَوْ نُهَرِيقُهَا وَنَغْسِلُهَا قَالَ « أَوْ ذَاكَ » . فَلَمَّا تَصَافَّ الْقَوْمُ كَانَ سَيْفُ عَامِرٍ فِيهِ قِصَرٌ ، فَتَنَاوَلَ بِهِ يَهُودِيًّا لِيَضْرِبَهُ ، وَيَرْجِعُ ذُبَابُ سَيْفِهِ فَأَصَابَ رُكْبَةَ عَامِرٍ فَمَاتَ مِنْهُ ، فَلَمَّا قَفَلُوا قَالَ سَلَمَةُ رَآنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم شَاحِبًا . فَقَالَ لِى « مَا لَكَ » . فَقُلْتُ فِدًى لَكَ أَبِى وَأُمِّى زَعَمُوا أَنَّ عَامِرًا حَبِطَ عَمَلُهُ . قَالَ « مَنْ قَالَهُ » . قُلْتُ قَالَهُ فُلاَنٌ وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ وَأُسَيْدُ بْنُ الْحُضَيْرِ الأَنْصَارِىُّ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كَذَبَ مَنْ قَالَهُ ، إِنَّ لَهُ لأَجْرَيْنِ - وَجَمَعَ بَيْنَ إِصْبَعَيْهِ - إِنَّهُ لَجَاهِدٌ مُجَاهِدٌ ، قَلَّ عَرَبِىٌّ نَشَأَ بِهَا مِثْلَهُ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Hatim b. İsmail, ona Yezid b. Ebu Ubeyd, ona da Seleme b. Ekva' şöyle demiştir:
Rasulullah’la (sav) beraber geceleyin Hayber’e doğru yola çıktık. Yolculuk esnasında topluluktan birisi Amir b. Ekva’ya: 'Bize vecizli sözlerinden okumaz mısın?' dedi. Ravi dedi ki: Amir, şair bir kimseydi. Sonra da şu şiiri söyledi: 'Ey Allah’ım! Eğer sen olmasaydın hidayete eremez, sadaka veremez ve namaz kılamazdık. İşlediğimiz günahları bağışla, canımız yoluna feda olsun. Eğer (düşmanla) karşılaşırsak, ayaklarımızı sabit kıl ve üzerimize sekinet indir. Biz (savaşa) çağrıldığımız zaman geliriz. Onlar ise bağırarak, bizim üzerimize geldiler.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Kervanı süren kimdir?" dedi. 'Âmir b. Ekva'' dediler. Rasulullah da (sav) "Allah ona rahmet etsin" dedi. Kavimden bir kişi ise 'Vacip oldu ya Rasulullah! Keşke bizi ondan faydalandırsaydın' dedi. Ravi: 'Hayber’e geldik ve orayı muhasara altına aldık. (Bir zaman sonra da) çok acıktık. Sonra Allah onlara (Hayber’in) fethini nasip etti' dedi. İnsanlar Hayber’in fethedildiği günün akşamında birçok ateş yaktılar. Rasulullah (sav) bunun üzerine "Bu ateşler de nedir? Ne için yanıyorlar?" dedi. 'Et (pişirmek) için yaktık' dediler. O da (sav) "Hangi et için?" dedi. 'Evcil eşek eti için' dediler. Rasulullah da (sav) "Onları dökün ve kapları da kırın" buyurdu. Bir adam ise 'Ya Rasulallah! onları döküp, kapları yıkasak (olmaz mı?)' dedi. Rasulullah (sav) "Veya öyle yapın" dedi. Kavim savaş pozisyonu aldığında Amir’in kılıcında bir kısalık vardı. Amir kılıcını aldı ve bir Yahudi'ye saldırmak için hamle yaptı. Fakat kılıcın keskin tarafı Amire döndü ve Amir’in dizine isabet etti. Amir bu yaradan dolayı öldü. Seferden döndüklerinde Seleme şöyle dedi: Rasulullah (sav) beni morali bozuk halde görünce, "Sana ne oldu?" dedi. Ben de 'Anam babam sana feda olsun. Amir'in amellerinin boşa gittiğini iddia ediyorlar' dedim. Rasulullah (sav) "Bunu kim söyledi?" dedi. Ben de "Üseyd b. Hudayr ve falanca kişiler" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Onu söyleyen hata etmiştir. Amir için iki ecir vardır" dedi ve iki parmağını birleştirdi. Sonra da: "O, Allah yolunda gayretkeş ve mücahid birisidir. Yeryüzünde onun gibi Arap az yetişmiştir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 90, 2/516
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Halid Yezid b. Ebu Ubeyd el-Eslemî (Yezid b. Ebu Ubeyd)
3. Ebu İsmail Hatim b. İsmail el-Harisî (Hatim b. İsmail b. Muhammed)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
KTB, ADAB
Nikah, mut'a nikahının ve ehlî eşek etinin yasaklanması, Hayber günü
Siyer, Hayber günü
Yiyecekler, yaban eşeğinin eti
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنِ الْبَرَاءِ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِحَسَّانَ « اهْجُهُمْ - أَوْ قَالَ هَاجِهِمْ - وَجِبْرِيلُ مَعَكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20883, B006153
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنِ الْبَرَاءِ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِحَسَّانَ « اهْجُهُمْ - أَوْ قَالَ هَاجِهِمْ - وَجِبْرِيلُ مَعَكَ » .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Şube (b. Haccac), ona Adî b. Sabit, ona da Bera (b. Azib) (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hassan (b. Sabit)'e şöyle hitap etmiştir: "Sen de onları (müşrikleri) hicvet -veya onların hicivlerine karşılık ver- Cebrail seninle beraberdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 91, 2/518
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
KTB, ADAB
Sosyal Hayat, mü'min-müşrik ilşkisi
حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَدِىٌّ أَنَّهُ سَمِعَ الْبَرَاءَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِحَسَّانَ « اهْجُهُمْ - أَوْ هَاجِهِمْ - وَجِبْرِيلُ مَعَكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31806, B004123
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَدِىٌّ أَنَّهُ سَمِعَ الْبَرَاءَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِحَسَّانَ « اهْجُهُمْ - أَوْ هَاجِهِمْ - وَجِبْرِيلُ مَعَكَ » .
Tercemesi:
Bize Haccac b. Minhal, ona Şube (b. Haccac), ona Adî (b. Sabit), ona da Bera (b. Azib) (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hassan (b. Sabit)'e şöyle hitap etmiştir: "Sen de onları (müşrikleri) hicvet -veya onların hicivlerine karşılık ver- Cebrail seninle beraberdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 30, 2/76
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Siyer, Ben-i Kurayza, gazvesi ve diğer şeyler
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281297, T002846-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa el-Fezârî ve Ali b. Hucr -rivayetleri mana bakımından aynıdır-, onlara İbn Ebu Zinâd, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), Hassân için mescide bir minber koyar, Hassân da onun üzerinde Rasulullah'ı överdi -râvi, ya da onu savunurdu dedi-. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyururdu: ''Allah, Rasulullah'ı övdüğü -ravi ya da savunduğu dedi- müddetçe Hassân'ı Ruhu'l-Kudüs ile desteklesin.''
Bize İsmail b. Musa ve Ali b. Hucr, onlara İbn Ebu Zinâd, ona babası (Ebu Zinâd), ona Urve, ona da Aişe, Hz. Peygamber (sav)'den (bu hadisin) bir benzerini rivayet etmiştir. Bu konuda Ebu Hureyre ve Berâ'dan da hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ''hasen'', ''sahih'', ''garîb'' bir hadistir. Bu rivayet İbn Ebu Zinâd'a aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Edeb 70, 5/138
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. İbn Ebü'z-Zinad Abdurrahman b. Ebu Zinad el-Kuraşi (Abdurrahman b. Abdullah b. Zekvan)
5. Ebu Muhammed İsmail b. Musa (İsmail b. Musa)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
KTB, ADAB
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281298, T002846-3
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa el-Fezârî ve Ali b. Hucr -rivayetleri mana bakımından aynıdır-, onlara İbn Ebu Zinâd, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), Hassân için mescide bir minber koyar, Hassân da onun üzerinde Rasulullah'ı överdi -râvi, ya da onu savunurdu dedi-. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyururdu: ''Allah, Rasulullah'ı övdüğü -ravi ya da savunduğu dedi- müddetçe Hassân'ı Ruhu'l-Kudüs ile desteklesin.''
Bize İsmail b. Musa ve Ali b. Hucr, onlara İbn Ebu Zinâd, ona babası (Ebu Zinâd), ona Urve, ona da Aişe, Hz. Peygamber (sav)'den (bu hadisin) bir benzerini rivayet etmiştir. Bu konuda Ebu Hureyre ve Berâ'dan da hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ''hasen'', ''sahih'', ''garîb'' bir hadistir. Bu rivayet İbn Ebu Zinâd'a aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Edeb 70, 5/138
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. İbn Ebü'z-Zinad Abdurrahman b. Ebu Zinad el-Kuraşi (Abdurrahman b. Abdullah b. Zekvan)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
KTB, ADAB
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281299, T002846-4
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى الْفَزَارِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ :حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ :كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَضَعُ لِحَسَّانَ مِنْبَرًا فِى الْمَسْجِدِ يَقُومُ عَلَيْهِ قَائِمًا يُفَاخِرُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - أَوْ قَالَ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - وَيَقُولُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ يُؤَيِّدُ حَسَّانَ بِرُوحِ الْقُدُسِ مَا يُفَاخِرُ أَوْ يُنَافِحُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ: حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْبَرَاءِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ وَهُوَ حَدِيثُ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa el-Fezârî ve Ali b. Hucr -rivayetleri mana bakımından aynıdır-, onlara İbn Ebu Zinâd, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), Hassân için mescide bir minber koyar, Hassân da onun üzerinde Rasulullah'ı överdi -râvi, ya da onu savunurdu dedi-. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyururdu: ''Allah, Rasulullah'ı övdüğü -ravi ya da savunduğu dedi- müddetçe Hassân'ı Ruhu'l-Kudüs ile desteklesin.''
Bize İsmail b. Musa ve Ali b. Hucr, onlara İbn Ebu Zinâd, ona babası (Ebu Zinâd), ona Urve, ona da Aişe, Hz. Peygamber (sav)'den (bu hadisin) bir benzerini rivayet etmiştir. Bu konuda Ebu Hureyre ve Berâ'dan da hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ''hasen'', ''sahih'', ''garîb'' bir hadistir. Bu rivayet İbn Ebu Zinâd'a aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Edeb 70, 5/138
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. İbn Ebü'z-Zinad Abdurrahman b. Ebu Zinad el-Kuraşi (Abdurrahman b. Abdullah b. Zekvan)
5. Ebu Muhammed İsmail b. Musa (İsmail b. Musa)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31953, B004146
Hadis:
حَدَّثَنِى بِشْرُ بْنُ خَالِدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِى الضُّحَى عَنْ مَسْرُوقٍ قَالَ دَخَلْنَا عَلَى عَائِشَةَ - رضى الله عنها - وَعِنْدَهَا حَسَّانُ بْنُ ثَابِتٍ يُنْشِدُهَا شِعْرًا ، يُشَبِّبُ بِأَبْيَاتٍ لَهُ وَقَالَ حَصَانٌ رَزَانٌ مَا تُزَنُّ بِرِيبَةٍ وَتُصْبِحُ غَرْثَى مِنْ لُحُومِ الْغَوَافِلِ فَقَالَتْ لَهُ عَائِشَةُ لَكِنَّكَ لَسْتَ كَذَلِكَ . قَالَ مَسْرُوقٌ فَقُلْتُ لَهَا لِمَ تَأْذَنِينَ لَهُ أَنْ يَدْخُلَ عَلَيْكِ . وَقَدْ قَالَ اللَّهُ تَعَالَى ( وَالَّذِى تَوَلَّى كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظِيمٌ ) . فَقَالَتْ وَأَىُّ عَذَابٍ أَشَدُّ مِنَ الْعَمَى؟ قالَتْ لَهُ إِنَّهُ كَانَ يُنَافِحُ - أَوْ يُهَاجِى - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
-.......Mesrûk şöyle demiştir: Biz Âişe'nin huzuruna girdik. Yanında Hassan ibnu Sabit vardı, Hassan kendine âid olan birtakım beyitlerle teşbîb yaparak şiir inşâd ediyor ve:
—Hasânun, rezânun mâ tuzennu bi-ifbetin
Tusbihu ğarsâ min luhûmi'l-gavâfıli [222] diyordu.
Âişe de ona:
— Lâkin sen böyle değilsin (yânî sen gıybet ettin ve iftiracıların sözlerine daldın), dedi.
Mesrûk dedi ki: Ben Âişe'ye:
— Hassân'm senin yanına girmesine neden izin veriyorsun? Hâlbuki Yüce Allah "Onlardan onun büyüğünü üzerine alan kimseye büyük bir azâb vardır" (en-Nûn ıi) buyurmuştur, dedim.
Bunun üzerine Âişe:
— Hangi azâb körlükten daha şiddetli ve daha büyüktür? dedi ve onun lehine: Şübhesiz Hassan, Rasûlullah adına İslâm'ı müdâfaa eder yâhud müşriklerin hicivlerine karşılık verirdi, sözlerini de söyledi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 34, 2/83
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
7. Bişr b. Halid el-Askeri (Bişr b. Halid)
Konular:
Hitabet, Şiir ve şairler
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
Sahabe, Fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
143660, BS006899
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِى الْهَيْثَمِ : أَنَّ أَبَاهُ حَدَّثَهُ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ فِى مَسِيرِهِ إِلَى خَيْبَرَ لِعَامِرِ بْنِ الأَكْوَعِ وَكَانَ اسْمُ الأَكْوَعِ سِنَانًا :« انْزِلْ يَا ابْنَ الأَكْوَعِ فَاحْدُ لَنَا مِنْ هَنَاتِكَ ». فَنَزَلَ يَرْتَجِزُ بِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَيَقُولُ : وَاللَّهِ لَوْلاَ أَنْتَ مَا اهْتَدَيْنَا وَلاَ تَصَدَّقْنَا وَلاَ صَلَّيْنَا فَأَنْزِلَنْ سَكِينَةً عَلَيْنَا وَثَبِّتِ الأَقْدَامَ إِنْ لاَقَيْنَا إِنَّ بَنِى الْكُفَّارِ قَدْ بَغَوْا عَلَيْنَا وَإِنْ أَرَادُوا فِتْنَةً أَبَيْنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« رَحِمَكَ رَبُّكُ ». فَقَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : وَجَبَتْ وَاللَّهِ لَوْ مَتَّعْتَنَا بِهِ فَقُتِلَ يَوْمَ خَيْبَرَ شَهِيدًا ، وَكَانَ قَتْلُهُ فِيمَا بَلَغَنِى أَنَّ سَيْفَهُ رَجَعَ عَلَيْهِ فَكَلَمَهُ كَلْمًا شَدِيدًا وَهُوَ يُقَاتِلُ فَمَاتَ مِنْهُ فَكَانَ الْمُسْلِمُونَ شَكُّوا فِيهِ وَقَالُوا : إِنَّمَا قَتَلَهُ سِلاَحُهُ حَتَّى سَأَلَ ابْنُ أَخِيهِ سَلَمَةُ بْنُ عَمْرٍو رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَأَخْبَرَهُ بِقَوْلِ النَّاسِ فِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّهُ لَشَهِيدٌ ». فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَلَيْهِ وَصَلَّى الْمُسْلِمُونَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cenâiz 6899, 7/317
Senetler:
1. Nasr b. Dehr el-Eslemî (Nasr b. Dehr b. Ehram b. Malik)
2. Ebu Heysem Âmir b. Nasr el-Eslemî (Âmir b. Nasr b. Dehr)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Bükeyr Yunus b. Bükeyr eş-Şeybanî (Yunus b. Bükeyr b. Vasıl)
6. Ebu Ömer Ahmed b. Abdülcebbar el-Utaridî (Ahmed b. Abdülcebbar b. Muhammed b. Umeyr)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Cenaze namazı, şehidlere?
Hitabet, Şiir ve şairler
Hitabet, Şiir, okumak/ dinlemek/ ezberlemek
KTB, NAMAZ,
Siyer, Hayber günü