Giriş

Bize Davud b. Amr ed-Dabbi, ona Nafi' b. Ömer, ona da İbn Ebu Müleyke şöyle rivayet etmiştir: "İbn Abbas'a bir mektup yazıp bana (bazı şeyler) yazmasını ve (birtakım şeyleri) de gizlemesini istedim. İbn Abbâs, hoş çocuktur! Onun için (bazı şeyler) seçeceğim ve ondan (birtakım şeyleri) gizli tutacağım dedi. İbn Abbas, Ali'nin hükümlerini (ihtiva eden yazılı bir malzemeyi) istedi de ondan (bazı) şeyleri yazmaya başladı. Bir (hükme) rastladığında; Vallahi! Ali'nin bununla hükmetmesi için sadece sapıtmış olması gerekir! derdi."


Açıklama: "Vallahi! Ali'nin bununla hükmetmesi için sadece sapıtmış olması gerekir!" ifadesi, Hz. Ali adına yalanlar uydurulduğunu göstermektedir ki bu, hicrî birinci asrın ikinci yarısına tekabül etmektedir. İbn Ebu Müleyke'nin her şeye dair yazı yazmamasına dair talebi de mektubun istenmeyen kimseler eline geçeceği endişesine ilişkin olabilir.

    Öneri Formu
280 M000022 Müslim, Mukaddime, 7

BizeMuhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Câmi b. Şeddâd, ona Âmir b. Abdullah b. Zübeyir, ona da babası (Abdullah b. Zübeyir) şöyle demiştir: Zübeyir'e “neden seni de Abdullah b. Mesud, falanca ve filanca gibi Hz. Peygamber'den (sav) hadis rivayet ederken duymuyorum?” dedim, bana şu cevabı verdi: Ben Müslüman olduğumdan itibaren Hz. Peygamber'in yanından hiç ayrılmadım. Ancak ben Hz. Peygamber'in (sav) "kim benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" sözünü işittim.


Açıklama: İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.

    Öneri Formu
39123 HM001413 İbn Hanbel, I, 164

Bize Ebu Saîd, ona Düceyn, ona da Ebu Ğusn basrî şöyle demiştir: Medine'ye geldim ve Hz. Ömer'in (ra) azatlısı Eslem ile karşılaştım. Ona “bana Ömer'den rivayette bulun” dedim, bana şöyle cevap verdi: Yapamam, fazla veya noksan aktarmaktan korkarım. Biz Ömer'e “bize Hz. Peygamber'den (sav) rivayette bulunsanız” derdik. O da bize şöyle derdi: Bir harf fazla ya da noksan aktarmaktan korkarım. Zira Rasulullah (sav) "kim benim adıma yalan söylerse ateştedir" buyurmuştur.


Açıklama: Düceyn Ebu Gusn, zayıf bir ravidir. Rivayet mutabaatla sahih li-gayrihi olur.

    Öneri Formu
39290 HM000326 İbn Hanbel, I, 46

Bize Muhammed b. Fudayl, ona A'meş, ona Habib, ona Sa'lebe, ona da Hz. Ali'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."


Açıklama: bu hadis sahih li ğayrihidir.

    Öneri Formu
41177 HM000584 İbn Hanbel, I, 77

Bize Muhammed b. Abbad ve Said b. Amr el-Eşasî, onlara İbn Uyeyne, ona Said, ona Süfyan, ona Hişam b. Huceyr, ona da Tâvus şöyle rivayet etmiştir: "Bu (adam) -ravilerden biri Büşeyr b. Kâ'b'ı kastettiğini ifade etmiştir- İbn Abbâs'ın yanına gelip hadis rivayet etmeye başladı. İbn Abbas ona, şu ve şu hadisi tekrar et! dedi. O da kendisine tekrar etti. (İbn Abbas), şu ve şu hadisi tekrar et! dedi. O kendisine (yine) tekrar etti. (Büşeyr) ona, hadisimin hepsini tanıyıp bunu mu ilginç bulduğunu (أَنْكَرْتَ); yoksa hadisimin hepsini ilginç bulup da (sadece) bunu mu tanıdığını bilemiyorum! dedi. İbn Abbas da ona kendisi (adına) yalan söylenmediği zamanlarda Rasulullah'tan (sav) hadis naklederdik. Ama insanlar önüne gelenden hadis alıp nakletmeye başladığında ondan hadis nakletmeyi bıraktık! dedi."


    Öneri Formu
277 M000019 Müslim, Mukaddime, 7

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yahya b. Saîd, ona Ubeyd b. Huneyn, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Ben, Peygamber'e (sav) karşı birbirine yardım eden iki kadının kim olduğunu, Ömer'e sormak isteyerek tam bir sene bek­ledim, ama heybetinden çekinerek soramadım. Nihayet bir gün bir ko­naklama esnasında bineğinden indi ve ihtiyaç gidermek için erâk ağaçlarının arasına girdi. Çıkınca ben bunu kendisine sordum. O da “Âişe ile Hafsa” dedi, sonra şöyle devam etti: Bizler Cahiliye devrinde kadınlara bir değer vermezdik. İslâm gelip de Allah onlar hakkında ayet indirince bizler de işlerimize müdahale ettirmeden, onların üzerimizde hakkı olduğunu düşündük. Bir gün hanımımla aramda bir tartışma oldu ve o bana ağır sözler kullandı. Bunun üzerine ben ona “sınırını bil ve haddini aşma” dedim. O da “sen bunu söylüyorsun ama kızın Peygamber'i (sav) üzüyor” dedi. Bunun üzerine ben Hafsa'ya gelip “seni uyarıyorum, Allah'a ve Rasulü'ne sakın isyan etme” dedim ve Peygamber'i üzme konusunda önce ona öğüt verdim, sonra Ümmü Seleme'ye gittim, ona da Hafsa'ya söy­lediğimi söyledim. Ümmü Seleme “sana hayret ediyorum ey Ömer, bizim işlerimize karışıyorsun. Şimdi de hiçbir şey kalmadı da Rasulullah (sav) ile hanımları arasına mı giriyorsun?” dedi ve bunu tekrar tekrar söyledi. Ensâr'dan bir adam vardı. O Rasulullah'ın (sav) meclisinden uzakta olduğu zaman ben Rasulullah'ın meclisinde bulunur ve orada olan ne varsa gelip ona bildirirdim. Ben Rasulullah'ın meclisinde bulunamadığım zaman da o hazır bulunur ve Rasulullah'ın meclisinde olan ne varsa gelip bana aktarırdı. O sıralarda Şam'daki Gassân Meliki hariç, Rasulullah'ın etrafında bulunanlarla ilişkileri düzgündü. Biz Gassân Melik'inin bize gelip sal­dırmasından korkuyorduk. Derken bir gün Ensârî komşumun “bir olay oldu” diyerek geldiğini gördüm. Ona “ne oldu? Gassânîler mi saldırdı?” dedim. Ensârî “undan daha büyük bir olay oldu, Rasulullah (sav) eşlerini boşamış” dedi. Ben hemen geldim, bir de gördüm ki, kadınların odalarının hepsinde bir ağlama sesi var. Peygamber (sav) ise biraz yüksekçe seki şeklindeki odasına çekilmiş, kapısında da siyahî hizmetçisi duruyor. Onun yanına gelip “içeri girmem için, izin isteyiver” dedim. Peygamber (sav) bana izin verdi, yanına girdim, ve gördüm ki Peygamber (sav) bir hasır üzerinde yatıyor, yattığı hasırın izleri yan tarafına çıkmıştı. Başının altında içi lif dolu meşin bir yastık vardı. İçeride asılmış birkaç tane tabaklanmamış hayvan derisi ile deri tabaklamakta kullanılan bir miktar karaz ağacı yaprağı vardı. Ben Rasulullah'a, Hafsa ile Ümmü Seleme'ye söylediklerimi ve Ümmü Seleme'nin bana verdiği cevabı aktardım. Rasulullah güldü. Kendi o yüksekçe odasında yirmi dokuz gece kaldı, sonra eşlerinin yanına döndü.


    Öneri Formu
18742 B005843 Buhari, Libâs, 31

Bize Ebu Eyyub Süleyman b. Ubeydullah el-Gaylânî, ona Ebu Âmir el-Akadî, ona Rabah, ona Kays b. Sa'd, ona da Mücahid şöyle rivayet etmiştir: "Büşeyr el-Adevî, İbn Abbas'a gelip 'Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu' diyerek hadis nakletmeye başladı. İbn Abbas da ne onun rivayetine kulak astı ne de kendisine baktı! (Büşeyr) Ey İbn Abbas! Hadisime kulak asmadığını görüyorum, ne iş! (Halbuki) ben Rasulullah'tan (sav) rivayette bulunuyorum; sen ise kulak asmıyorsun! dedi. İbn Abbas da ona bir zamanlar bizler 'Rasulullah (sav) şöyle buyurdu' diyen birini işittiğimizde gözlerimizi ona diker, kulaklarımızı dört açardık! Ama insanlar önüne gelenden hadis alıp nakletmeye başlayınca insanlardan sadece bildiğimiz (hadisleri) kabul ettik! dedi."


    Öneri Formu
279 M000021 Müslim, Mukaddime, 7

Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Hişam b. Huceyr, ona da Tâvus şöyle rivayet etmiştir: "İbn Abbas'a içinde Ali'nin (ra) hükümlerinin bulunduğu bir kitap getirildi de (İbn Abbas), bir kısmı hariç (hepsini) imha etti." [Süfyan b. Uyeyne, (hadisi rivayet ederken) kolu ile işarette bulundu.]


    Öneri Formu
281 M000023 Müslim, Mukaddime, 7

Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Zekeriyya b. Adî, ona İbn Mübârek, ona Muhammed b. Sûka, ona da Ebu Cafer şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer, Rasulullah'tan (sav) hadis işittiğinde onda ne ekleme ne de çıkarma yapardı."


    Öneri Formu
7506 İM000004 İbn Mâce, Sunne, 1

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona Amr b. Mürra, ona Ebu Bahterî, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Ali b. Ebu Tâlib şöyle rivayet etmiştir: "Size Rasulullah'tan (sav) hadis rivayet ettiğimde onun hakka en uygun, en çok hidayete eriştirici ve takvaya en yaraşır olduğuna inanın!"


    Öneri Formu
7586 İM000020 İbn Mâce, Sunne, 2