551 Kayıt Bulundu.
BizeMuhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Câmi b. Şeddâd, ona Âmir b. Abdullah b. Zübeyir, ona da babası (Abdullah b. Zübeyir) şöyle demiştir: Zübeyir'e “neden seni de Abdullah b. Mesud, falanca ve filanca gibi Hz. Peygamber'den (sav) hadis rivayet ederken duymuyorum?” dedim, bana şu cevabı verdi: Ben Müslüman olduğumdan itibaren Hz. Peygamber'in yanından hiç ayrılmadım. Ancak ben Hz. Peygamber'in (sav) "kim benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" sözünü işittim.
Açıklama: İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.
Bize Ebu Saîd, ona Düceyn, ona da Ebu Ğusn basrî şöyle demiştir: Medine'ye geldim ve Hz. Ömer'in (ra) azatlısı Eslem ile karşılaştım. Ona “bana Ömer'den rivayette bulun” dedim, bana şöyle cevap verdi: Yapamam, fazla veya noksan aktarmaktan korkarım. Biz Ömer'e “bize Hz. Peygamber'den (sav) rivayette bulunsanız” derdik. O da bize şöyle derdi: Bir harf fazla ya da noksan aktarmaktan korkarım. Zira Rasulullah (sav) "kim benim adıma yalan söylerse ateştedir" buyurmuştur.
Açıklama: Düceyn Ebu Gusn, zayıf bir ravidir. Rivayet mutabaatla sahih li-gayrihi olur.
Bize Muhammed b. Fudayl, ona A'meş, ona Habib, ona Sa'lebe, ona da Hz. Ali'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama: bu hadis sahih li ğayrihidir.
Bize Ebu Muğîre, ona Evzâî, ona da Hassân b. Atiyye şöyle demiştir: Biz mescitte iken Ebu Kebşe çıkageldi. Mekhul, İbn Ebu Zekeriya ve Ebu Bahriye kalkıp ona doğru yöneldiler. Ebu Kebşe “ben Abdullah b. Amr'ı işittim, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söylüyordu” dedi: "Bir ayet dahi olsa benden alıp başkalarına aktarınız. İsrailoğullarından rivayette bulunmanızda ise bir sıkıntı yoktur. Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama: Buhâri'nin şartlarına göre sahihtir.
Bize İbn Nümeyr, ona Evzâî ve Abdurrezzâk, onlara Hassân b. Atiyye, ona Ebu Kebşe, ona da Abdullah b. Amr'ın rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir ayet dahi olsa benden alıp başkalarına aktarınız. İsrailoğulları'ndan rivayette bulunmanızda ise bir sıkıntı yoktur. Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın."
Açıklama: Şeyhayn'nın şartlarına göre sahihtir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Zekeriyya b. Adî, ona İbn Mübârek, ona Muhammed b. Sûka, ona da Ebu Cafer şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer, Rasulullah'tan (sav) hadis işittiğinde onda ne ekleme ne de çıkarma yapardı."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona Amr b. Mürra, ona Ebu Bahterî, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Ali b. Ebu Tâlib şöyle rivayet etmiştir: "Size Rasulullah'tan (sav) hadis rivayet ettiğimde onun hakka en uygun, en çok hidayete eriştirici ve takvaya en yaraşır olduğuna inanın!"
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Yahya b. Saîd, ona Ubeyd b. Huneyn, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Ben, Peygamber'e (sav) karşı birbirine yardım eden iki kadının kim olduğunu, Ömer'e sormak isteyerek tam bir sene bekledim, ama heybetinden çekinerek soramadım. Nihayet bir gün bir konaklama esnasında bineğinden indi ve ihtiyaç gidermek için erâk ağaçlarının arasına girdi. Çıkınca ben bunu kendisine sordum. O da “Âişe ile Hafsa” dedi, sonra şöyle devam etti: Bizler Cahiliye devrinde kadınlara bir değer vermezdik. İslâm gelip de Allah onlar hakkında ayet indirince bizler de işlerimize müdahale ettirmeden, onların üzerimizde hakkı olduğunu düşündük. Bir gün hanımımla aramda bir tartışma oldu ve o bana ağır sözler kullandı. Bunun üzerine ben ona “sınırını bil ve haddini aşma” dedim. O da “sen bunu söylüyorsun ama kızın Peygamber'i (sav) üzüyor” dedi. Bunun üzerine ben Hafsa'ya gelip “seni uyarıyorum, Allah'a ve Rasulü'ne sakın isyan etme” dedim ve Peygamber'i üzme konusunda önce ona öğüt verdim, sonra Ümmü Seleme'ye gittim, ona da Hafsa'ya söylediğimi söyledim. Ümmü Seleme “sana hayret ediyorum ey Ömer, bizim işlerimize karışıyorsun. Şimdi de hiçbir şey kalmadı da Rasulullah (sav) ile hanımları arasına mı giriyorsun?” dedi ve bunu tekrar tekrar söyledi. Ensâr'dan bir adam vardı. O Rasulullah'ın (sav) meclisinden uzakta olduğu zaman ben Rasulullah'ın meclisinde bulunur ve orada olan ne varsa gelip ona bildirirdim. Ben Rasulullah'ın meclisinde bulunamadığım zaman da o hazır bulunur ve Rasulullah'ın meclisinde olan ne varsa gelip bana aktarırdı. O sıralarda Şam'daki Gassân Meliki hariç, Rasulullah'ın etrafında bulunanlarla ilişkileri düzgündü. Biz Gassân Melik'inin bize gelip saldırmasından korkuyorduk. Derken bir gün Ensârî komşumun “bir olay oldu” diyerek geldiğini gördüm. Ona “ne oldu? Gassânîler mi saldırdı?” dedim. Ensârî “undan daha büyük bir olay oldu, Rasulullah (sav) eşlerini boşamış” dedi. Ben hemen geldim, bir de gördüm ki, kadınların odalarının hepsinde bir ağlama sesi var. Peygamber (sav) ise biraz yüksekçe seki şeklindeki odasına çekilmiş, kapısında da siyahî hizmetçisi duruyor. Onun yanına gelip “içeri girmem için, izin isteyiver” dedim. Peygamber (sav) bana izin verdi, yanına girdim, ve gördüm ki Peygamber (sav) bir hasır üzerinde yatıyor, yattığı hasırın izleri yan tarafına çıkmıştı. Başının altında içi lif dolu meşin bir yastık vardı. İçeride asılmış birkaç tane tabaklanmamış hayvan derisi ile deri tabaklamakta kullanılan bir miktar karaz ağacı yaprağı vardı. Ben Rasulullah'a, Hafsa ile Ümmü Seleme'ye söylediklerimi ve Ümmü Seleme'nin bana verdiği cevabı aktardım. Rasulullah güldü. Kendi o yüksekçe odasında yirmi dokuz gece kaldı, sonra eşlerinin yanına döndü.
Bize Affân, ona Ebu Avâne, ona Abdüla'lâ, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Benden hadis rivayet ederken, bildiğiniz dışında bir şey yazmamaya dikkat edin. Kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın. Kim farkına varmadan, Kur'an adına yalan söylerse (Kur'an'da olmayan bir şeyi Kur'an'dan diye yazarsa) cehennemdeki yerine hazırlansın"
Yezîd b. Hayyân der ki: Zeyd b. Erkam, meclisinde, bize şöyle dedi: Abdullah b. Ziyâd bana haber saldı, ben de yanına gittim, bana “Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiğin bu hadisler de neyin nesi? Biz bunları Allah'ın kitabında bulamıyoruz. Sen Hz. Peygamber'in cennette bir havuzu olduğunu rivayet ediyormuşsun” dedi. Zeyd b. Erkam “bunu Rasulullah (sav) bize haber verdi ve vadetti” dedi. Abdullah b. Ziyâd “yalan söylüyorsun. Sen ancak hurafe uyduran bir şeyhsin” dedi. Zeyd b. Erkâm şöyle cevap verdi: Ben Hz. Peygamber'in "kim bile bile benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurduğunu kulaklarımla duydum, kalbimle belledim. Bu sebeple, Hz. Peygamber (sav) adına asla yalan söylemem.