عبد الرزاق عن معمر عن قتادة في الرجل يقذف الرجل ثم يأتي بثلاثة يشهدون ، قال : يجلدون ويجلد ، إلا أن يأتي بأربعة ، فإن جاء بأربعة فشهدوا جميعا أقيم الحد.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
82233, MA013376
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن قتادة في الرجل يقذف الرجل ثم يأتي بثلاثة يشهدون ، قال : يجلدون ويجلد ، إلا أن يأتي بأربعة ، فإن جاء بأربعة فشهدوا جميعا أقيم الحد.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13376, 7/333
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
2. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
İftira, Yargı, Kazf, iftiranın haddi
Yargı, Şahitliğin önemi
Zina, zina isnadı / kazf
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري في رجل قفا امرأة له ، وجاء بثلاثة فجلدوا الحد ، ثم جاء برجلين فشهدوا ، قال : يجلدان ويحد معهما ، لا نه أعقب بشهادة تخالف الحق بعد ما وقعت الحدود ، كأنه يعني أن الزوج قد لاعن ثم جاء برجلين.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
82239, MA013378
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري في رجل قفا امرأة له ، وجاء بثلاثة فجلدوا الحد ، ثم جاء برجلين فشهدوا ، قال : يجلدان ويحد معهما ، لا نه أعقب بشهادة تخالف الحق بعد ما وقعت الحدود ، كأنه يعني أن الزوج قد لاعن ثم جاء برجلين.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13378, 7/333
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
2. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
İftira, Yargı, Kazf, iftiranın haddi
Yargı, Şahitliğin önemi
Zina, zina isnadı / kazf
Zina, zinanın sübutu
عبد الرزاق عن الحسن بن عمارة عن الحكم عن إبراهيم في أربعة شهدوا على امرأة بالزنا ، ثم اختلفوا في الموضع ، فقال بعضهم بالكوفة ، وقال بعضهم بالبصرة ، قال : يدرأ عنهم جميعا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
82243, MA013380
Hadis:
عبد الرزاق عن الحسن بن عمارة عن الحكم عن إبراهيم في أربعة شهدوا على امرأة بالزنا ، ثم اختلفوا في الموضع ، فقال بعضهم بالكوفة ، وقال بعضهم بالبصرة ، قال : يدرأ عنهم جميعا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13380, 7/334
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
Konular:
İftira, Yargı, Kazf, iftiranın haddi
Yargı, Şahitliğin önemi
Yargı, Suçun şahitlerle sübutu
Zina, zina isnadı / kazf
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18445, T001341
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَنْبَأَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ وَغَيْرُهُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ فِى خُطْبَتِهِ « الْبَيِّنَةُ عَلَى الْمُدَّعِى وَالْيَمِينُ عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ » . هَذَا حَدِيثٌ فِى إِسْنَادِهِ مَقَالٌ . وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ الْعَرْزَمِىُّ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ ضَعَّفَهُ ابْنُ الْمُبَارَكِ وَغَيْرُهُ .
Tercemesi:
Amr b. Şuayb (r.a.)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), bir hutbesinde şöyle demiştir: “İspat edip delil getirmek davacıya yemin etmekte davalıya gerekir.” Tirmizî: Bu hadisin senedinde söylenti vardır.
Muhammed b. Ubeydullah el Arzemî’nin hafızası yönünden hadiste zayıf olduğu kaydedilmiştir. İbn’ül Mübarek ve ve başka hadisçiler onun zayıf olduğunu söylemektedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 12, 3/626
Senetler:
()
Konular:
Yargı, Davalıdan yemin veya şahit istenmesi
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18507, T003059
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى شُعَيْبٍ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى النَّضْرِ عَنْ بَاذَانَ مَوْلَى أُمِّ هَانِئٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ تَمِيمٍ الدَّارِىِّ فِى هَذِهِ الآيَةِ ( يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا شَهَادَةُ بَيْنِكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ ) قَالَ بَرِئَ مِنْهَا النَّاسُ غَيْرِى وَغَيْرَ عَدِىِّ بْنِ بَدَّاءٍ وَكَانَا نَصْرَانِيَّيْنِ يَخْتَلِفَانِ إِلَى الشَّامِ قَبْلَ الإِسْلاَمِ فَأَتَيَا الشَّامَ لِتِجَارَتِهِمَا وَقَدِمَ عَلَيْهِمَا مَوْلًى لِبَنِى هاشم يُقَالُ لَهُ بُدَيْلُ بْنُ أَبِى مَرْيَمَ بِتِجَارَةٍ وَمَعَهُ جَامٌ مِنْ فِضَّةٍ يُرِيدُ بِهِ الْمَلِكَ وَهُوَ عُظْمُ تِجَارَتِهِ فَمَرِضَ فَأَوْصَى إِلَيْهِمَا وَأَمَرَهُمَا أَنْ يُبَلِّغَا مَا تَرَكَ أَهْلَهُ قَالَ تَمِيمٌ: فَلَمَّا مَاتَ أَخَذْنَا ذَلِكَ الْجَامَ فَبِعْنَاهُ بِأَلْفِ دِرْهَمٍ ثُمَّ اقْتَسَمْنَاهُ أَنَا وَعَدِىُّ بْنُ بَدَّاءٍ فَلَمَّا قَدِمْنَا إِلَى أَهْلِهِ دَفَعْنَا إِلَيْهِمْ مَا كَانَ مَعَنَا وَفَقَدُوا الْجَامَ فَسَأَلُونَا عَنْهُ فَقُلْنَا مَا تَرَكَ غَيْرَ هَذَا وَمَا دَفَعَ إِلَيْنَا غَيْرَهُ قَالَ تَمِيمٌ : فَلَمَّا أَسْلَمْتُ بَعْدَ قُدُومِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَدِينَةَ تَأَثَّمْتُ مِنْ ذَلِكَ فَأَتَيْتُ أَهْلَهُ فَأَخْبَرْتُهُمُ الْخَبَرَ وَأَدَّيْتُ إِلَيْهِمْ خَمْسَمِائَةِ دِرْهَمٍ وَأَخْبَرْتُهُمْ أَنَّ عِنْدَ صَاحِبِى مِثْلَهَا فَأَتَوْا بِهِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُمُ الْبَيِّنَةَ فَلَمْ يَجِدُوا فَأَمَرَهُمْ أَنْ يَسْتَحْلِفُوهُ بِمَا يُقطع بِهِ عَلَى أَهْلِ دِينِهِ فَحَلَفَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ ( يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا شَهَادَةُ بَيْنِكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ ) إِلَى قَوْلِهِ ( أَوْ يَخَافُوا أَنْ تُرَدَّ أَيْمَانٌ بَعْدَ أَيْمَانِهِمْ ) . فَقَامَ عَمْرُو بْنُ الْعَاصِ وَرَجُلٌ آخَرُ فَحَلَفَا فَنُزِعَتِ الْخَمْسُمِائَةِ دِرْهَمٍ مِنْ عَدِىِّ بْنِ بَدَّاءٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ بِصَحِيحٍ . وَأَبُو النَّضْرِ الَّذِى رَوَى عَنْهُ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ هَذَا الْحَدِيثَ هُوَ عِنْدِى مُحَمَّدُ بْنُ السَّائِبِ الْكَلْبِىُّ يُكْنَى أَبَا النَّضْرِ وَقَدْ تَرَكَهُ أَهْلُ الْحَدِيثِ وَهُوَ صَاحِبُ التَّفْسِيرِ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ يَقُولُ مُحَمَّدُ بْنُ السَّائِبِ الْكَلْبِىُّ يُكْنَى أَبَا النَّضْرِ . وَلاَ نَعْرِفُ لِسَالِمٍ أَبِى النَّضْرِ الْمَدَنِىِّ رِوَايَةً عَنْ أَبِى صَالِحٍ مَوْلَى أُمِّ هَانِئٍ وَقَدْ رُوِىَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ شَىْءٌ مِنْ هَذَا عَلَى الاِخْتِصَارِ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Temîm ed Dâri (r.a.)’den rivâyete göre, Maide sûresi 106. ayeti; “Ey iman edenler! Ölüm size yaklaşıp vasiyyette bulunmak üzereyken yapılacak işler için, kendi aranızda iki dürüst kişi şâhid bulundurun. Yahut evinizden uzakta seyahatte olup yeryüzünde dolaşırken, ölüm işaretleri baş göstermişse, namazdan sonra misafir olduğunuz topluluktan, iki kişiyi alıkoyun; ve eğer içinize bir şüphe düşerse, her birini Allah’a şöyle yemin ettirin: “Bu sözümüzü yakın bir akrabanın hatırı için de olsa, hiçbir bedel karşılığında satmayacağız ve Allah’ın huzurunda şâhid olduğumuz hiçbir şeyi gizlemeyeceğiz, yoksa günahkarlar arasına gireriz.” Benden ve Adiyy b. Bedda’dan başka herkes bu ayetin hükmü altına girmekten kurtulmuştur, dedi. Temim ve Adiyy İslam’dan önce Hıristiyan idiler ticaret için Şam’a gider gelirlerdi. Yine bir seferinde ticaret için Şam’a gelmişlerdi. Adına Büdeyl b. Ebî Meryem denilen Haşim oğullarının azâdlı kölesi olan bir kimse de ticaret mallarıyla birlikte bunlara katılmıştı yanında gümüş bir kap vardı ve onu krala satmak istiyordu. Ticaretinin büyük bir kısmı bu gümüş kap idi. Orada hastalandı ve o iki kişiye vasiyette bulundu ve bıraktığı eşyaları ailesine teslim etmelerini istedi.Temim diyor ki: Büdeyl öldüğü zaman o gümüş kabı alıp bin dirheme satıp parasını ben ve Adiyy b. Bedda paylaştık. Büdeyl’in ailesine geldiğimizde eşyalarını kendilerine verdik. Gümüş kabı aradılar ve bize sordular. Biz de sadece bunları bıraktı başka bir şey vermedi dedik.Temim dedi ki: Peygamber (s.a.v), Medîne’ye gelip ben de Müslümanlığı kabul edince bu olaydan dolayı kuşkulandım. Büdeyl’in ailesine gelerek durumu kendilerine anlattım, hisseme düşen beş yüz dirhemi kendilerine verdim arkadaşımda da bir bu kadar para olduğunu bildirdim. Adiyy b. Bedda’ı, Rasûlullah (s.a.v.)’e götürdüler. Rasûlullah (s.a.v.), kendilerinden delil istedi, delil bulamadılar. Kendi dinlerine göre kutsal saydıkları bir şeye yemin etmelerini emretti. Adiyy ise yemin etti. Bunun üzerine Maide sûresi: 105 - 108. ayetleri nazil oldu: “Ey iman edenler! Siz yalnız kendinizden sorumlusunuz. Eğer siz doğru yolda iseniz, sapıklığa düşenler size hiçbir zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah’a olacaktır. Ve o zaman Allah size hayatta yapmış olduğunuz herşeyi bildirecektir.” “Şâhidliği gereği gibi yapmalarına yahut yeminlerinden sonra, yalancılıklarının ortaya çıkıp, yeminlerinin reddedilmesinden korkmalarına, en uygun olan budur. Öyleyse hayatınızı Allah ve kitabıyla tanzim edin ve O’na kulak verin. Zira Allah, yoldan çıkmışlar topluluğuna, rehberlik ederek doğru yolu göstermez.” Amr b. Âs ile bir başkası kalkıp yemin ettiler ve böylece Adiyy b. Bedda’dan beş yüz dirhem alınmış oldu. (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Tirmizî: Bu hadis garibtir. Senedi sahih değildir.Muhammed b. İshâk’ın bu hadisi kendisinden rivâyet ettiği Ebû’n Nadr, bence Muhammed b. Sâib el Kelbî’dir. Ebû’n Nadr künyesi ile anılıyor. Hadisçiler bu adamı terk etmişlerdir. Kendisinin tefsiri vardır. Muhammed b. İsmail’den şöyle dediğini işittim: Muhammed b. Sâib el Kelbî; Ebû’n Nadr künyesiyle anılır. Sâlim’in, Ebû’n Nadr el Medenî’den ve Ümmü Hanî’in azâdlısı Ebû Salih’den hadis rivâyet ettiğini bilmiyoruz. İbn Abbâs’tan başka bir şekilde kısa olarak bu hadis rivâyet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 5, 5/258
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, Nüzul sebebleri
Şahitlik, davacının bir şahit ve yeminine hükmedilmesi
Vasiyet, ederken iki şahid bulundurmak
Vasiyet, İslam'ın ilk zamanlarında
Vasiyet, malı
Vasiyet, tartışmalı olduğu durumlarda mahkemeye gidilmesi
Yargı, Şahitliğin önemi
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري في الرجل يعترف ثم ينكر ، قال : لا يقام عليه الحد إذا أنكر بعد اعترافه وإن اعترف أربع مرات.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
82256, MA013386
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن الزهري في الرجل يعترف ثم ينكر ، قال : لا يقام عليه الحد إذا أنكر بعد اعترافه وإن اعترف أربع مرات.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13386, 7/335
Senetler:
()
Konular:
Yargı, Hadler-Cezalar
Yargı, Şahitliğin önemi
Yargı, Suçun şahitlerle sübutu
عبد الرزاق عن الثوري في رجل شهد على نفسه ثلاث مرات أو أربعا ثم نكل ، قال : ليس عليه تعزير ولا شئ ، قال عبد الرزاق : والناس عليه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
82257, MA013387
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري في رجل شهد على نفسه ثلاث مرات أو أربعا ثم نكل ، قال : ليس عليه تعزير ولا شئ ، قال عبد الرزاق : والناس عليه.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 13387, 7/336
Senetler:
()
Konular:
Yargı, hâkim ve şahitlerin sorumluluğu
Yargı, Şahitliğin önemi
Yargı, Suçun şahitlerle sübutu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
277449, N001936-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ قَالاَ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ أَبِى الْفُرَاتِ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ الدِّيلِىِّ قَالَ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ فَجَلَسْتُ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَمُرَّ بِجَنَازَةٍ فَأُثْنِىَ عَلَى صَاحِبِهَا خَيْرًا فَقَالَ عُمَرُ وَجَبَتْ . ثُمَّ مُرَّ بِأُخْرَى فَأُثْنِىَ عَلَى صَاحِبِهَا خَيْرًا فَقَالَ عُمَرُ وَجَبَتْ . ثُمَّ مُرَّ بِالثَّالِثِ فَأُثْنِىَ عَلَى صَاحِبِهَا شَرًّا فَقَالَ عُمَرُ وَجَبَتْ . فَقُلْتُ وَمَا وَجَبَتْ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ قَالَ قُلْتُ كَمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَيُّمَا مُسْلِمٍ شَهِدَ لَهُ أَرْبَعَةٌ قَالُوا خَيْرًا أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ » . قُلْنَا أَوْ ثَلاَثَةٌ قَالَ « أَوْ ثَلاَثَةٌ » . قُلْنَا أَوِ اثْنَانِ قَالَ « أَوِ اثْنَانِ » .
Tercemesi:
Ebul Esved ed Deylî (r.a)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Medine’ye geldim, Ömer b. Hattab’ın yanına oturdum. Bir cenaze geçti ve hayırla anıldı o zaman Ömer: “Vacip oldu” dedi. Sonra başka bir cenaze daha geçti o da hayırla anıldı yine Ömer: “Vacip oldu” dedi. Üçüncü bir cenaze geçti o da şer ile kötülükle anıldı yine Ömer: “Vacip oldu” dedi. Bu sefer ben: “Nedir o vacip olan ey mü’minlerin emiri” dedim. O da: “Ben Rasûlullah (s.a.v)’in buyurduğunu size aktardım” dedi. “Bir Müslüman hakkında dört kişi onun iyiliğine şahitlik ederse; Allah onu Cennetine koyar. Biz de üç kişi olursa da böyle midir? dedik. Evet üç kişi olursa da böyledir dedi. İki kişi olursa da böyle midir? Dedik. “Evet, iki kişi de olsa böyledir” buyurmuşlardı.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cenâiz 1936, /2214
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Esved ed-Düeli (Zâlim b. Amr b. Süfyan b. Cendel b. Ya'mer b. Hıls b. Nüfâse b. Adiy b. ed-Düil)
3. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
4. Davud b. Ebu Fürat el-Eşcei' (Davud b. Ebu Bekir b. Ebu Fürat)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hayır, müslüman ve kafirin yaptığı hayrın karşılığı
Müslüman, kafirden farkı ve kafirle ilişkisi
Müslüman, Mü'min-Kafir farkı, ölüm ve hayata bakışta
Yargı, Şahitliğin önemi