حدثنا أبو نعيم عن بشير بن سلمان عن سيار أبي الحكم عن طارق قال : كنا عند عبد الله جلوسا فجاء آذنه فَقَالَ قد قامت الصلاة فقام وقمنا معه فدخلنا المسجد فرأى الناس ركوعا في مقدم المسجد فكبر وركع ومشينا وفعلنا مثل ما فعل فمر رجل مسرع فقال عليكم السلام يا أبا عبد الرحمن فقال صدق الله وبلغ رسوله فلما صلينا رجع فولج على أهله وجلسنا في مكاننا ننتظره حتى يخرج فقال بعضنا لبعض أيكم يسأله قال طارق أنا أسأله فسأله فقال عن النبي صلى الله عليه وسلم قال بين يدي الساعة تسليم الخاصة وفشو التجارة حتى تعين المرأة زوجها على التجارة وقطع الأرحام وفشو العلم وظهور الشهادة بالزور وكتمان شهادة الحق
Açıklama: Ravi zincirinde 3. ravinin künyesi farklı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165751, EM001049
Hadis:
حدثنا أبو نعيم عن بشير بن سلمان عن سيار أبي الحكم عن طارق قال : كنا عند عبد الله جلوسا فجاء آذنه فَقَالَ قد قامت الصلاة فقام وقمنا معه فدخلنا المسجد فرأى الناس ركوعا في مقدم المسجد فكبر وركع ومشينا وفعلنا مثل ما فعل فمر رجل مسرع فقال عليكم السلام يا أبا عبد الرحمن فقال صدق الله وبلغ رسوله فلما صلينا رجع فولج على أهله وجلسنا في مكاننا ننتظره حتى يخرج فقال بعضنا لبعض أيكم يسأله قال طارق أنا أسأله فسأله فقال عن النبي صلى الله عليه وسلم قال بين يدي الساعة تسليم الخاصة وفشو التجارة حتى تعين المرأة زوجها على التجارة وقطع الأرحام وفشو العلم وظهور الشهادة بالزور وكتمان شهادة الحق
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym ona Beşir b. Selman ona Seyyar Ebu'l-hakem ona Tarık şöyle demiştir:
Biz, Abdullah'ın yanında oturuyorduk. Kapıcısı gelip:
"Namaz için kamet getirildi "dedi. O da kalktı; biz de onunla beraber kalktık ve mescide girdik. Abdullah, mescidin ön tarafında insanları rükû halinde gördü. Hemen tekbir alıp rükûa gitti. Biz de yürüdük ve onun yaptığı gibi yaptık. Bir adam süratle gelip:
esselamu aleyküm ey Ebû Abdurrahman dedi. O da:
"Allah doğru söyledi, Resulü de tebliğ etti" dedi. Namazı bitiridiğimizde o evine girdi, biz de yerimizde oturup onun çıkmasını bekledik. Birbirimize dedik ki: "Kim selâm hususunu ona soracak?" Tarık:
"Ben ona sorarım." dedi ve sordu. Abdullah b. Mes'ud Peygamber'in (s.a.) şöyle buyurduğunu söyledi:
«Kıyametin kopmasına yakın şu işler olacaktır: Kişiye Özel selâm verilmesi. Ticarette kadın kocasına yardım edecek kadar ticaretin yayılması. Akrabalık ilişkilerinin koparılması. İlmin yayılması. Yalancı tanıklığın ortaya çıkması. Doğruya tanıklığın gizlenmesi.»
Açıklama:
Ravi zincirinde 3. ravinin künyesi farklı
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1049, /812
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Hamza Seyyar el-Kufî (Seyyar)
4. Ebu İsmail Beşîr b. Selman en-Nehdî (Beşir b. Selman)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri, Gelecek Tasavvuru
Kıyamet, alametleri, ilmin kalkması
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Selam, aynı şekilde veya daha güzeliyle karşılık vermek
Yalan, yalancılık
Yargı, Şahitliğin önemi
Yemin, Yalan yere
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِى ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ يَجِىءُ مِنْ بَعْدِهِمْ قَوْمٌ تَسْبِقُ شَهَادَتُهُمْ أَيْمَانَهُمْ وَأَيْمَانُهُمْ شَهَادَتَهُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23490, B006429
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِى ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ، ثُمَّ يَجِىءُ مِنْ بَعْدِهِمْ قَوْمٌ تَسْبِقُ شَهَادَتُهُمْ أَيْمَانَهُمْ وَأَيْمَانُهُمْ شَهَادَتَهُمْ » .
Tercemesi:
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona el-A’meş, ona İbrahim, ona Abîde, ona Abdullah (ra) Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “İnsanların hayırlısı benim çağdaşlarımdır. Sonra, onlardan sonra gelenler, sonra onlardan sonra gelenler. Onlardan sonra ise, şahitlikleri yeminlerinden önce, yeminleri şahitliklerinden önce gelecek bir topluluk gelecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 7, 2/565
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Sahâbe, sahabe ve tabiunun fazileti
Yargı, Şahitliğin önemi
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24276, B002643
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ أَبِى الْفُرَاتِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ قَالَ أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ وَقَدْ وَقَعَ بِهَا مَرَضٌ ، وَهُمْ يَمُوتُونَ مَوْتًا ذَرِيعًا ، فَجَلَسْتُ إِلَى عُمَرَ - رضى الله عنه - فَمَرَّتْ جِنَازَةٌ فَأُثْنِىَ خَيْرٌ فَقَالَ عُمَرُ وَجَبَتْ . ثُمَّ مُرَّ بِأُخْرَى فَأُثْنِىَ خَيْرًا فَقَالَ وَجَبَتْ . ثُمَّ مُرَّ بِالثَّالِثَةِ فَأُثْنِىَ شَرًّا ، فَقَالَ وَجَبَتْ . فَقُلْتُ مَا وَجَبَتْ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ قَالَ قُلْتُ كَمَا قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَيُّمَا مُسْلِمٍ شَهِدَ لَهُ أَرْبَعَةٌ بِخَيْرٍ أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ » . قُلْنَا وَثَلاَثَةٌ قَالَ « وَثَلاَثَةٌ » . قُلْتُ وَاثْنَانِ قَالَ « وَاثْنَانِ » . ثُمَّ لَمْ نَسْأَلْهُ عَنِ الْوَاحِدِ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Davud b. Ebu Fürat, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Ebu Esved ed-Düelî şöyle haber vermiştir: Medine'ye geldim ve orada bir hastalık ortaya çıktı. Orada bulunanlar hızlı bir şekilde ölüyorlardı. Ömer b. el-Hattab'ın (ra) yanına gidip oturdum. Bir cenaze geçti ve o cenaze hayırla anıldı. Hz. Ömer, vacip oldu, dedi. Sonra başka bir cenaze daha geçirildi ve o da hayırla anıldı. Hz. Ömer yine vacip oldu, dedi. Üçüncü bir cenaze daha geçti ve o bu sefer kötü olarak anıldı. Hz. Ömer bu sefer de vacip oldu, dedi. Ben de Ey Mü'minlerin Emiri! Vacip olan nedir? dedim. Ömer de Hz. Peygamber'in (sav) söylediğini söyledim, dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Herhangi bir Müslüman cenaze üzerine dört kişi şehadette bulunursa Allah onu cennete dahil eder." Biz de üç olur mu? dedik. "Üç de olur" dedi. Ben yine iki de olur mu? dedim. "İki de olur" dedi. Sonra da biz bir kişi olur mu, diye sormadık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Şehâdât 6, 1/715
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Esved ed-Düeli (Zâlim b. Amr b. Süfyan b. Cendel b. Ya'mer b. Hıls b. Nüfâse b. Adiy b. ed-Düil)
3. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
4. Davud b. Ebu Fürat el-Eşcei' (Davud b. Ebu Bekir b. Ebu Fürat)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Yargı, Şahitliğe teşvik
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18864, İM002038
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ أَبِى سَلَمَةَ أَبُو حَفْصٍ التَّنِّيسِىُّ عَنْ زُهَيْرٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا ادَّعَتِ الْمَرْأَةُ طَلاَقَ زَوْجِهَا فَجَاءَتْ عَلَى ذَلِكَ بِشَاهِدٍ عَدْلٍ اسْتُحْلِفَ زَوْجُهَا فَإِنْ حَلَفَ بَطَلَتْ شَهَادَةُ الشَّاهِدِ وَإِنْ نَكَلَ فَنُكُولُهُ بِمَنْزِلَةِ شَاهِدٍ آخَرَ وَجَازَ طَلاَقُهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Amr b. Ebu Seleme Ebu Hafs en-Tennisî, ona Züheyr, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da Amr b. Şuayb'ın dedesinden (Abdullah b. Amr b. el-Âs) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Kadın, kocasının kendisini boşadığını iddia edip, sonra buna dâir âdil bir erkek şahit getirdiği zaman, kocasına yemin teklif edilir. Eğer kocası (onu boşamadığına) yemin ederse şahidin şahitliği geçersiz olur ve eğer kocası yemin etmekten imtina ederse, imtina etmesi başka bir şahit yerine geçer ve boşamaya hükmedilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Talak 12, /325
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Münzir Züheyr b. Muhammed et-Temimî (Züheyr b. Muhammed)
6. Amr b. Ebu Seleme et-Tinnîsî (Amr b. Ebu Seleme)
7. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Boşanma, geçerli-geçersiz olduğu durumlar
Boşanma, lafızları
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24549, İM002364
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْجُعْفِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحُبَابِ الْعُكْلِىُّ أَخْبَرَنِى أُبَىُّ بْنُ عَبَّاسِ بْنِ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ حَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عُثْمَانَ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنِى خَارِجَةُ بْنُ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى عَمْرَةَ الأَنْصَارِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِىَّ يَقُولُ إِنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « خَيْرُ الشُّهُودِ مَنْ أَدَّى شَهَادَتَهُ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلَهَا » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed ve Muhammed b. Abdurrahman el-Cu'fî, o ikisine Zeyd b. el-Hubab el-Uklî, ona Ubey b. Abbas b. Sehl b. Sa'd es-Sâid, ona Ebu Bekr b. Amr b. Hazm, ona Muhammed b. Abdullah b. Amr b. Osmab b. Affan, ona Hârice b. Zeyd b. Sabit, ona Abdurrahman b. Ebu Amr el-Ensârî, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî'den rivayet edildiğine göre; kendisi Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işitmiştir:
"Şâhidlerin en hayırlısı, şahitlik etmesi talep edilmeden önce tanıklık görevini ifâ edendir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ahkâm 28, /378
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. İbn Ebu Amra Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensari (Abdurrahman b. Amr b. Muhsin b. Amr b. Ubeyd b. Amr b. Mebzül)
3. Ebu Zeyd Harice b. Zeyd el-Ensarî (Harice b. Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
4. Muhammed b. Abdullah el-Kuraşi (Muhammed b. Abdullah b. Amr b. Osman b. Affan)
5. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
6. Übey b. Abbas el-Ensari (Übey b. Abbas b. Sehl b. Sa'd b. Malik)
7. Ebu Huseyin Zeyd b. Hubab et-Temimi (Zeyd b. Hubab b. Reyyan)
8. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Yargı, Şahitliğin önemi
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا هِشَامُ بْنُ يُوسُفَ أَنَّ ابْنَ جُرَيْجٍ أَخْبَرَهُمْ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ أَنَّ بَنِى صُهَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ جُدْعَانَ ادَّعَوْا بَيْتَيْنِ وَحُجْرَةً ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَعْطَى ذَلِكَ صُهَيْبًا ، فَقَالَ مَرْوَانُ مَنْ يَشْهَدُ لَكُمَا عَلَى ذَلِكَ قَالُوا ابْنُ عُمَرَ . فَدَعَاهُ فَشَهِدَ لأَعْطَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صُهَيْبًا بَيْتَيْنِ وَحُجْرَةً . فَقَضَى مَرْوَانُ بِشَهَادَتِهِ لَهُمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20841, B002624
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا هِشَامُ بْنُ يُوسُفَ أَنَّ ابْنَ جُرَيْجٍ أَخْبَرَهُمْ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ أَنَّ بَنِى صُهَيْبٍ مَوْلَى ابْنِ جُدْعَانَ ادَّعَوْا بَيْتَيْنِ وَحُجْرَةً ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَعْطَى ذَلِكَ صُهَيْبًا ، فَقَالَ مَرْوَانُ مَنْ يَشْهَدُ لَكُمَا عَلَى ذَلِكَ قَالُوا ابْنُ عُمَرَ . فَدَعَاهُ فَشَهِدَ لأَعْطَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صُهَيْبًا بَيْتَيْنِ وَحُجْرَةً . فَقَضَى مَرْوَانُ بِشَهَادَتِهِ لَهُمْ .
Tercemesi:
İbn Cureyc haber verip şöyle demiştir: Bana Abdullah ibnu Ubeydillah ibn Ebî Muleyke şöyle haber verdi: İbnu Cud'ân'ın himayesinde olan Suheyb'in oğullan, iki ev ile bir odanın kendilerine âid olduğunu, Rasülullah'ın bunları babalan Suheyb'e hediye verdiğini iddia ettiler. O sırada Medine Vâlîsi olan Mervân:
— Bu husus üzerine sizler için kim şâhidlik yapar? dedi. Çocuklar:
— Abdullah ibn Umer şâhidlik eder, dediler.
Bunun üzerine Mervân, İbnu Umer'i çağırdı. İbn Umer de:
— Rasûlullah (S) Suheyb'e iki ev ve bir hücreyi muhakkak vermiştir, diye şâhidlik yaptı.
Mervân da İbnu Umer'in bu şehâdeti ile Suheyb'in çocukları lehine hükmetti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hibe ve Fazlihe ve't-Tahrîzi aleyhe 31, 1/710
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Abdurrahman Hişam b. Yusuf el-Ebnâvî (Hişam b. Yusuf)
5. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Yargı, Hakimlik
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27976, B007170
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى عَنْ عُمَرَ بْنِ كَثِيرٍ عَنْ أَبِى مُحَمَّدٍ مَوْلَى أَبِى قَتَادَةَ أَنَّ أَبَا قَتَادَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ حُنَيْنٍ « مَنْ لَهُ بَيِّنَةٌ عَلَى قَتِيلٍ قَتَلَهُ ، فَلَهُ سَلَبُهُ » . فَقُمْتُ لأَلْتَمِسَ بَيِّنَةً عَلَى قَتِيلٍ ، فَلَمْ أَرَ أَحَدًا يَشْهَدُ لِى ، فَجَلَسْتُ ، ثُمَّ بَدَا لِى فَذَكَرْتُ أَمْرَهُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَجُلٌ مِنْ جُلَسَائِهِ سِلاَحُ هَذَا الْقَتِيلِ الَّذِى يَذْكُرُ عِنْدِى . قَالَ فَأَرْضِهِ مِنْهُ . فَقَالَ أَبُو بَكْرٍ كَلاَّ لاَ يُعْطِهِ أُصَيْبِغَ مِنْ قُرَيْشٍ وَيَدَعَ أَسَدًا مِنْ أُسْدِ اللَّهِ يُقَاتِلُ عَنِ اللَّهِ وَرَسُولِهِ . قَالَ فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَدَّاهُ إِلَىَّ فَاشْتَرَيْتُ مِنْهُ خِرَافًا فَكَانَ أَوَّلَ مَالٍ تَأَثَّلْتُهُ . قَالَ لِى عَبْدُ اللَّهِ عَنِ اللَّيْثِ فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَأَدَّاهُ إِلَىَّ . وَقَالَ أَهْلُ الْحِجَازِ الْحَاكِمُ لاَ يَقْضِى بِعِلْمِهِ ، شَهِدَ بِذَلِكَ فِى وِلاَيَتِهِ أَوْ قَبْلَهَا . وَلَوْ أَقَرَّ خَصْمٌ عِنْدَهُ لآخَرَ بِحَقٍّ فِى مَجْلِسِ الْقَضَاءِ ، فَإِنَّهُ لاَ يَقْضِى عَلَيْهِ فِى قَوْلِ بَعْضِهِمْ ، حَتَّى يَدْعُوَ بِشَاهِدَيْنِ فَيُحْضِرَهُمَا إِقْرَارَهُ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِرَاقِ مَا سَمِعَ أَوْ رَآهُ فِى مَجْلِسِ الْقَضَاءِ قَضَى بِهِ ، وَمَا كَانَ فِى غَيْرِهِ لَمْ يَقْضِ إِلاَّ بِشَاهِدَيْنِ . وَقَالَ آخَرُونَ مِنْهُمْ بَلْ يَقْضِى بِهِ ، لأَنَّهُ مُؤْتَمَنٌ ، وَإِنَّمَا يُرَادُ مِنَ الشَّهَادَةِ مَعْرِفَةُ الْحَقِّ ، فَعِلْمُهُ أَكْثَرُ مِنَ الشَّهَادَةِ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ يَقْضِى بِعِلْمِهِ فِى الأَمْوَالِ ، وَلاَ يَقْضِى فِى غَيْرِهَا . وَقَالَ الْقَاسِمُ لاَ يَنْبَغِى لِلْحَاكِمِ أَنْ يُمْضِىَ قَضَاءً بِعِلْمِهِ دُونَ عِلْمِ غَيْرِهِ ، مَعَ أَنَّ عِلْمَهُ أَكْثَرُ مِنْ شَهَادَةِ غَيْرِهِ ، وَلَكِنَّ فِيهِ تَعَرُّضًا لِتُهَمَةِ نَفْسِهِ عِنْدَ الْمُسْلِمِينَ ، وَإِيقَاعًا لَهُمْ فِى الظُّنُونِ ، وَقَدْ كَرِهَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظَّنَّ فَقَالَ « إِنَّمَا هَذِهِ صَفِيَّةُ » .
Tercemesi:
Bize el-Leys, Yahya ibn Saîd'den; o da Amr ibn Kesîr'den; o da Ebû Katâde'nin âzâdlısı Ebû Muhammed'den tahdîs etti ki, Ebû Katâde (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) Huneyn günü: "Her kim bir düşman öldürür ve öldürdüğüne dâir beyyinesi de olursa, öldürdüğü kimsenin elbise, silâh ve diğer eşyaları onundur!*' buyurdu.Bunun üzerine ben öldürmüş olduğum maktul için bir beyyine, bir şâhid aramağa kalktım. Fakat benim için onu öldürdüğüme şâhidlik yapacak hiçbir kimse bulamadım. Bunun üzerine oturdum. Sonra bende şu hâl meydana geldi: Ben o sırada bir adamın Rasûlullah'a sözünü hatırladım. Onun meclisinde oturanlardan bir adam (Esved ibn Huzâî el-Eslemî):
— Şu Ebû Katâde'nin zikretmekte olduğu maktulün silâhları benim yanımdadır.Râvî dedi ki: O adam, Rasûlullah'a: Ebû Katâde'yi o maktulün silâhları yerine başka şeyler ile razı kıl! dedi.
Bunun üzerine Ebû Bekr: Hayır bu olmaz! Peygamber, Allah ve Rasûlü yolunda mukaatele eden bir arslanı bırakıp da, onun payını Kureyş'ten küçük bir çakala vermez! dedi.Ebû Katâde dedi ki: Bunun üzerine Rasûlullah (S), o maktulün silâh ve eşyaları yanında bulunmakta olan adama emretti de, o da bu silâh ve eşyaları bana teslîm etti. Ben de onları sattım da bedeliyle bir bustân satın aldım. îşte bu bustân, benim aslına mâlik olduğum ilk maldır.Buhârî şöyle dedi: el-Leys ibn Sa'd'm kâtibi olan Abdullah ibn Salih bana el-Leys'ten olmak üzere şöyle dedi: Ebû Katâde: Peygamber (S) ayağa kalktı da o maktulün silâh ve eşyalarını bana teslîm etti, demiştir.
Hicaz ehli (yânî Mâlik ve bu hususta ona uyanlar): Hâkim, hâkimliği üzerine aldığı zaman yâhud daha önceden birşeye şâhid olup da bilmekte olduğu ilmiyle hüküm veremez. Eğer bir hasım, hâkimin yanında hüküm verme meclisinde diğer bir kimse lehine bir hakk ikrar eylese, bâzı fakîhlerin görüşünde o hâkim bunun üzerine hüküm veremez. Ancak o hâkim ayrıca iki şâhid çağırır ve onları mahkemede bu hasmın ikrarında hazır bulundurmak suretiyle hükmeder, dediler.
Bâzı Irak ehli de (Ebû Hanîfe ve tâbi'leri) şöyle dedi: Kaadı, hüküm meclisinde işittiği yâhud gördüğü şeyle hükmeder; hüküm meclisi dışında olan şeylerle o hususta hüküm vermez, ancak ikrarında hazır bulunduracağı iki şahidin şehâdetiyle hükmeder.Irak ehlinden diğer bâzıları da (Ebû Yûsuf ve ona tâbi' olanlar): Hâkim, iki şâhid olmadan da hükmeder, çünkü hâkim i'timâd edilip güvenilmiş bir kimsedir. Çünkü şehâdetten murâd edilen, ancak hakkı bilmektir. Hâkimin ilmi ise şehâdetten daha çoktur! dediler.Irak ehlinin bâzısı da: Hâkim, mallar hususunda kendi ilmi ile hüküm verir, fakat mallar dışındaki da'vâlarda (meselâ bir adamı zina ederken görse, bunu huzurunda şehâdetle beyyine olmadıkça) kendi ilmi ile hükmedemez, dediler. (Bu, Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf'tan nakledilmiştir.)el-Kaasım ibn Muhammed ibn Ebî Bekr de şöyle demiştir: Hâkim için başkasının ilmi olmaksızın sırf kendi ilmi ile bir hüküm verip infaz etmesi olamaz, kendi ilmi başkasının şehâdetinden daha çok olmakla beraber (bu doğru olmaz). Çünkü beyyinesiz olarak sırf kendi ilmiyle hüküm vermekte müslümânlar katında kendi nefsini töhmete atmak ve onların gönüllerine fâsid zannlar düşürmek vardır. Peygamber (S) de zannı kerih görmüş de (gelecek hadîste): "Bu kadın ancak Safiyye'dir" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ahkâm 21, 2/704
Senetler:
()
Konular:
Ganimet, savaşta, öldürülenin eşyasının öldürene ait olması
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
Hadis, hadis tenkidine örnekler
Siyer, Huneyn gazvesi
Yargı, Hakimlik
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24273, B002640
Hadis:
حَدَّثَنَا حِبَّانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ سَعِيدِ بْنِ أَبِى حُسَيْنٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى مُلَيْكَةَ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ الْحَارِثِ أَنَّهُ تَزَوَّجَ ابْنَةً لأَبِى إِهَابِ بْنِ عَزِيزٍ ، فَأَتَتْهُ امْرَأَةٌ فَقَالَتْ قَدْ أَرْضَعْتُ عُقْبَةَ وَالَّتِى تَزَوَّجَ . فَقَالَ لَهَا عُقْبَةُ مَا أَعْلَمُ أَنَّكِ أَرْضَعْتِنِى وَلاَ أَخْبَرْتِنِى . فَأَرْسَلَ إِلَى آلِ أَبِى إِهَابٍ يَسْأَلُهُمْ فَقَالُوا مَا عَلِمْنَا أَرْضَعَتْ صَاحِبَتَنَا . فَرَكِبَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْمَدِينَةِ فَسَأَلَهُ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كَيْفَ وَقَدْ قِيلَ » . فَفَارَقَهَا ، وَنَكَحَتْ زَوْجًا غَيْرَهُ .
Tercemesi:
-.......Bana Abdullah ibnu Ebî Muleyke, Ukbe ibnu'l-Hâris'ten haber verdi ki, Ukbe ibnu'l-Hâris el-Kuraşî (R), Ebû İhâb ibnu Azîz'in kızı ile evlenmişti. Derken yanına bir kadın gelip:
— Ukbe'ye de, evlendiği kadına da ben süt emzirdim, dedi. Ukbe de ona:
— Senin beni emzirdiğini bilmiyorum ve sen evvelce bunu bana haber de vermedin, dedi.
Ve Ukbe, Ebû İhâb ailesine bir haberci yolladı da bu kadının sözünden onlara sordurdu. Onlar:
— Biz o kadının bizim kızımızı emzirdiğini bilmiyoruz, dediler. Bunun üzerine Ukbe hayvanına binip Medine'ye» Peygamber'in
yanma gitti ve Peygamber'den bu vak'adaki hükmü sordu. Rasûlul-lah (S):
— "Nasıl olur? Bir kerre bu söz söylenmiş bulundu" buyurdu (yânî bu söz söylendiği hâlde, sen bu kadına nasıl yaklaşırsın? buyurdu).
Bunun üzerine Ukbe, o kadından ayrıldı ve o kadın da başka bir kocaya vardı
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Şehâdât 4, 1/714
Senetler:
1. Ukbe b. Haris el-Kuraşî (Ukbe b. Haris b. Amir b. Nevfel)
2. Abdullah b. Ebu Müleyke el-Kureşî (Abdullah b. Ubeydullah b. Züheyr b. Abdullah)
3. Ömer b. Said el-Kuraşi (Ömer b. Said b. Ebu Hüseyin)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Hibbân b. Musa el-Mervezî (Hibbân b. Musa b. Sevvâr)
Konular:
Nikah, Süt emmeden kaynaklanan haramlık
Yargı, Şahitliğin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24275, B002642
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ مُرَّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِجَنَازَةٍ ، فَأَثْنَوْا عَلَيْهَا خَيْرًا فَقَالَ « وَجَبَتْ » . ثُمَّ مُرَّ بِأُخْرَى فَأَثْنَوْا عَلَيْهَا شَرًّا - أَوْ قَالَ غَيْرَ ذَلِكَ - فَقَالَ « وَجَبَتْ » . فَقِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، قُلْتَ لِهَذَا وَجَبَتْ ، وَلِهَذَا وَجَبَتْ ، قَالَ « شَهَادَةُ الْقَوْمِ ، الْمُؤْمِنُونَ شُهَدَاءُ اللَّهِ فِى الأَرْضِ » .
Tercemesi:
-.......Enes (R) şöyle demiştir: Peygamber'in önünden bir cenaze geçirildi. Sahâbîler bu cenazeyi hayırla övdüler. Peygamber de: "Vâcib oldu" buyurdu. Sonra başka bir cenaze daha geçirildi. Sahâbîler onun üzerine de şerr ile konuştular yâhud râvî: Bunun gayrisini söyledi, demiştir. Peygamber yine: "Vâcib oWw"buyurdu. Kendisine:
— Yâ Rasûlallah! Şu cenaze için "Vâcib oldu" dedin; şu cCnâze için de yine "Vâcib oldu" dedin? denildi.
Rasûlullah (S):
— "Mü'mirilerden meydana gelen kavmin şehâdeli kabul edilmiştir. Mü'minler Allah'ın yeryüzündeki şâhidleridir" buyurdu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Şehâdât 6, 1/715
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Yargı, Şahitliğin önemi
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : أخبرت أن عمر كتب إلى أبي موسى أن لا يأخذ الامام بعلمه ولا بظنة ، ولا بشبهة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
85194, MA015462
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : أخبرت أن عمر كتب إلى أبي موسى أن لا يأخذ الامام بعلمه ولا بظنة ، ولا بشبهة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Şehâdât 15462, 8/342
Senetler:
()
Konular:
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Yargı, Şahitliğin önemi
Yargı, Şahitte aranan özellikler
Yargı, Suçun şahitlerle sübutu