Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. Ukbe arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278351, B000753-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم نُخَامَةً فِى قِبْلَةِ الْمَسْجِدِ ، وَهْوَ يُصَلِّى بَيْنَ يَدَىِ النَّاسِ ، فَحَتَّهَا ثُمَّ قَالَ حِينَ انْصَرَفَ « إِنَّ أَحَدَكُمْ إِذَا كَانَ فِى الصَّلاَةِ فَإِنَّ اللَّهَ قِبَلَ وَجْهِهِ ، فَلاَ يَتَنَخَّمَنَّ أَحَدٌ قِبَلَ وَجْهِهِ فِى الصَّلاَةِ » . رَوَاهُ مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ وَابْنُ أَبِى رَوَّادٍ عَنْ نَافِعٍ .
Tercemesi:
Bize (Ebu Recâ) Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona (Ebu Hâris) Leys b. Sa'd (el-Fehmî), ona Nafi'in (Mevlâ İbn Ömer) rivayet ettiğine göre Abdullah b. ÖMer (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav), insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble duvarında bir balgam gördü. Hemen onu kazıdı ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: 'İçinizden biri namaza durduğunda şüphesiz ki Allah, onun yüzünün baktığı taraftadır [demektir]. O halde namazdayken asla yüzününün baktığı tarafa doğru tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den (Mevlâ İbn Ömer) rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. Ukbe arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 94, 1/338
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
Konular:
Hz. Peygamber, örnekliği
Namaz, Kıble
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Ebu Revvad arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278352, B000753-3
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم نُخَامَةً فِى قِبْلَةِ الْمَسْجِدِ ، وَهْوَ يُصَلِّى بَيْنَ يَدَىِ النَّاسِ ، فَحَتَّهَا ثُمَّ قَالَ حِينَ انْصَرَفَ « إِنَّ أَحَدَكُمْ إِذَا كَانَ فِى الصَّلاَةِ فَإِنَّ اللَّهَ قِبَلَ وَجْهِهِ ، فَلاَ يَتَنَخَّمَنَّ أَحَدٌ قِبَلَ وَجْهِهِ فِى الصَّلاَةِ » . رَوَاهُ مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ وَابْنُ أَبِى رَوَّادٍ عَنْ نَافِعٍ .
Tercemesi:
Bize (Ebu Recâ) Kuteybe b. Said (es-Sekafî), ona (Ebu Hâris) Leys b. Sa'd (el-Fehmî), ona Nafi'in (Mevlâ İbn Ömer) rivayet ettiğine göre Abdullah b. ÖMer (ra) şöyle demiştir:
"Hz. Peygamber (sav), insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble duvarında bir balgam gördü. Hemen onu kazıdı ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: 'İçinizden biri namaza durduğunda şüphesiz ki Allah, onun yüzünün baktığı taraftadır [demektir]. O halde namazdayken asla yüzününün baktığı tarafa doğru tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den (Mevlâ İbn Ömer) rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Ebu Revvad arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ezân 94, 1/338
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Abdülaziz b. Ebu Revvad el-Mekki (Abdülaziz b. Meymun b. Bedr)
Konular:
Hz. Peygamber, örnekliği
Namaz, Kıble
حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى لُبَابَةَ قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ رضى الله عنها كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لاَ يَنَامُ حَتَّى يَقْرَأَ الزُّمَرَ وَبَنِى إِسْرَائِيلَ . أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ أَبُو لُبَابَةَ هَذَا اسْمُهُ : مَرْوَانُ مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زِيَادٍ وَسَمِعَ مِنْ عَائِشَةَ سَمِعَ مِنْهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20278, T003405
Hadis:
حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى لُبَابَةَ قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ رضى الله عنها كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لاَ يَنَامُ حَتَّى يَقْرَأَ الزُّمَرَ وَبَنِى إِسْرَائِيلَ . أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ أَبُو لُبَابَةَ هَذَا اسْمُهُ : مَرْوَانُ مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زِيَادٍ وَسَمِعَ مِنْ عَائِشَةَ سَمِعَ مِنْهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ .
Tercemesi:
Bize Sâlih b. Abdullah, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ebû Lübâbe rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Zümer ve İsra surelerini okumadan uyumazdı. Bana Muhammed b. İsmail, ona Ebû Lübâbe rivayet etmiştir: Onun adı, Mervan'dır. Abdurrahman b. Ziyad'ın azatlısıdır. Hz. Aişe'den hadis işitmiştir Ondan da Hammâd b. Zeyd hadis işitmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 22, 5/475
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Lübabe Mervan (Mervan)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Abdullah Salih b. Abdullah el-Bâhilî (Salih b. Abdullah b. Zekvân)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, örnekliği
Hz. Peygamber, yatarken okuduğu sureler, dualar
KTB, ADAB
أَخْبَرَنِى مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ جَابِرٍ عَنِ الْقَاسِمِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ بَيْنَا أَقُودُ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نَقَبٍ مِنْ تِلْكَ النِّقَابِ إِذْ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَجْلَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ أَرْكَبَ مَرْكَبَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَشْفَقْتُ أَنْ يَكُونَ مَعْصِيَةً فَنَزَلَ وَرَكِبْتُ هُنَيْهَةً وَنَزَلْتُ وَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ أُعَلِّمُكَ سُورَتَيْنِ مِنْ خَيْرِ سُورَتَيْنِ قَرَأَ بِهِمَا النَّاسُ » . فَأَقْرَأَنِى ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ) وَ ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ ) فَأُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَتَقَدَّمَ فَقَرَأَ بِهِمَا ثُمَّ مَرَّ بِى فَقَالَ « كَيْفَ رَأَيْتَ يَا عُقْبَةُ بْنَ عَامِرٍ اقْرَأْ بِهِمَا كُلَّمَا نِمْتَ وَقُمْتَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23305, N005439
Hadis:
أَخْبَرَنِى مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ جَابِرٍ عَنِ الْقَاسِمِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ بَيْنَا أَقُودُ بِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى نَقَبٍ مِنْ تِلْكَ النِّقَابِ إِذْ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَجْلَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ أَرْكَبَ مَرْكَبَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ تَرْكَبُ يَا عُقْبَةُ » . فَأَشْفَقْتُ أَنْ يَكُونَ مَعْصِيَةً فَنَزَلَ وَرَكِبْتُ هُنَيْهَةً وَنَزَلْتُ وَرَكِبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ « أَلاَ أُعَلِّمُكَ سُورَتَيْنِ مِنْ خَيْرِ سُورَتَيْنِ قَرَأَ بِهِمَا النَّاسُ » . فَأَقْرَأَنِى ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ ) وَ ( قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ ) فَأُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَتَقَدَّمَ فَقَرَأَ بِهِمَا ثُمَّ مَرَّ بِى فَقَالَ « كَيْفَ رَأَيْتَ يَا عُقْبَةُ بْنَ عَامِرٍ اقْرَأْ بِهِمَا كُلَّمَا نِمْتَ وَقُمْتَ » .
Tercemesi:
Bana Mahmud b. Hâlid, ona el-Velîd, ona İbn Câbir, ona Kâsım Ebu Abdurrahman, ona Ukbe b. Âmir (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir yolculukta Hz. Peygamber'i (sav) çekip götürüyordum. "Ukbe sen binmeyecek misin?" buyurdu. Ben ise Hz. Peygamber'in bineğine binmekten çekindim. Hz. Peygamber (sav) tekrar "Ukbe sen binmeyecek misin?" buyurdu. Ona isyan etmekten korktum. O indi biraz ben bindim. Sonra ben indim Rasulullah (sav) bindi. Sonra şöyle buyurdu: Sana insanların okuduğu en güzel surelerden ikisi öğreteyim. Sonra bana "Felak, ve "Nas" surelerini okuttu. Ardından namaz kılındı. Namazda da bu iki sureyi okudu. Sonra bana uğradı ve "Ne dersin Ukbe b. Âmir! Artık yatarken ve kalkarken bu iki sureyi oku" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İstiâze 1, /2436
Senetler:
1. Ebu Amr Ukbe b. Âmir el-Cühenî (Ukbe b. Âmir b. Abs b. Amr b. Adî)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Abdurrahman b. Yezid el-Ezdî (Abdurrahman b. Yezid b. Câbir)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, örnekliği
KTB, ADAB
Kur'an, Felak ve Nas Suresi
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28336, İM002634
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ دُرُسْتَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ بُدَيْلِ بْنِ مَيْسَرَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ رَاشِدِ عَنْ أَبِى عَامِرٍ الْهَوْزَنِىِّ عَنِ الْمِقْدَامِ الشَّامِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَنَا وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ أَعْقِلُ عَنْهُ وَأَرِثُهُ وَالْخَالُ وَارِثُ مَنْ لاَ وَارِثَ لَهُ يَعْقِلُ عَنْهُ وَيَرِثُهُ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Dürüst, ona Hammad b. Zeyd, ona Büdeyl b. Meysera, ona Ali b. Ebi Talha, ona Raşid, ona Ebu Amir el-Hevzenî, ona Mikdam eş-Şamî'nin naklettiğine göre Rasulullah (sa) "Ben varisi olmayan kişilerin varisiyim. Onların diyetlerini ben öder, onların varisi ben olurum. Dayı, varisi bulunmayan kişinin varisidir. Onun ödemesi gereken diyeti öder ve varisi olur." buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 7, /426
Senetler:
1. Ebu Yahya Mikdam b. Ma'dikerib el-Kindî (Mikdam b. Ma'dikerib b. Amr b. Zeyd)
2. Abdullah b. Luhay el-Hevzeni (Abdullah b. Amir b. Luhay)
3. Râşid b. Sa'd el-Makraî (Râşid b. Sa'd)
4. Ali b. Ebu Talha el-Haşimî (Ali b. Salim b. Muharik)
5. Büdeyl b. Meysere el-Ukaylî (Büdeyl b. Meysere)
6. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
7. Yahya b. Dürüst el-Kuraşî (Yahya b. Dürüst b. Ziyad)
Konular:
Akraba, amcanın konumu
Hz. Peygamber, Müminlerin Velisi, babası
Hz. Peygamber, örnekliği
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَهْلَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لاَ نَخْلِطُهُ بِعُمْرَةٍ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَلَمَّا طُفْنَا بِالْبَيْتِ وَسَعَيْنَا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَجْعَلَهَا عُمْرَةً وَأَنْ نَحِلَّ إِلَى النِّسَاءِ . فَقُلْنَا مَا بَيْنَنَا لَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ خَمْسٌ فَنَخْرُجُ إِلَيْهَا وَمَذَاكِيرُنَا تَقْطُرُ مَنِيًّا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَبَرُّكُمْ وَأَصْدَقُكُمْ وَلَوْلاَ الْهَدْىُ لأَحْلَلْتُ » . فَقَالَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكٍ أَمُتْعَتُنَا هَذِهِ لِعَامِنَا هَذَا أَمْ لأَبَدٍ فَقَالَ « لاَ بَلْ لأَبَدِ الأَبَدِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30703, İM002980
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أَهْلَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ خَالِصًا لاَ نَخْلِطُهُ بِعُمْرَةٍ فَقَدِمْنَا مَكَّةَ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ فَلَمَّا طُفْنَا بِالْبَيْتِ وَسَعَيْنَا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نَجْعَلَهَا عُمْرَةً وَأَنْ نَحِلَّ إِلَى النِّسَاءِ . فَقُلْنَا مَا بَيْنَنَا لَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ خَمْسٌ فَنَخْرُجُ إِلَيْهَا وَمَذَاكِيرُنَا تَقْطُرُ مَنِيًّا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَبَرُّكُمْ وَأَصْدَقُكُمْ وَلَوْلاَ الْهَدْىُ لأَحْلَلْتُ » . فَقَالَ سُرَاقَةُ بْنُ مَالِكٍ أَمُتْعَتُنَا هَذِهِ لِعَامِنَا هَذَا أَمْ لأَبَدٍ فَقَالَ « لاَ بَلْ لأَبَدِ الأَبَدِ » .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona el-Velid b. Müslim, ona el-Evzâî, ona Ata, ona da Câbir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte yalnızca hac yapmak üzere ihrama girdik, onu umre ile birlikte karıştırmadık. Zülhicce ayının dördüncü gününde Mekke’ye geldik. Beyt’in etrafında tavaf yapıp, Safa ile Merve arasında sa’y yaptıktan sonra Rasulullah (sav) bizlere onu umreye çevirmemizi ve kadınlarımıza helal olmamızı emir buyurdu. Bu sefer biz kendi aramızda: Arafat’a çıkacağımız vakte ancak beş gün kalmış, şimdi erkeklik organlarımızdan meni damladığı halde mi Arafat’a çıkacağız, dedik. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Şüphesiz, ben hepinizden daha çok iyilik yapmak isteyen, hepinizden daha samimi birisiyim. Eğer (beraberimde) kurbanlık(lar) bulunmamış olsaydı, muhakkak ben de ihramdan çıkardım” buyurdu. Bunun üzerine Süraka b. Malik: Bizim bu şekilde (umreden sonra ihramdan çıkmak suretiyle) yararlanmamız (temettu‘ yapmamız) yalnız bu yılımıza mı mahsustur yoksa bu ebediyyen geçerli midir? dedi. Rasulullah (sav): “Hayır, tam aksine ilelebet meşru kalmaya devam edecektir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 41, /483
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
5. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Hac, İhramdan çıkmak
Hac, Sa'y etmek
Hz. Peygamber, örnekliği
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281721, M001167-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « فُضِّلْتُ عَلَى الأَنْبِيَاءِ بِسِتٍّ أُعْطِيتُ جَوَامِعَ الْكَلِمِ وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ وَأُحِلَّتْ لِىَ الْغَنَائِمُ وَجُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ طَهُورًا وَمَسْجِدًا وَأُرْسِلْتُ إِلَى الْخَلْقِ كَافَّةً وَخُتِمَ بِىَ النَّبِيُّونَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail –ki o İbn Cafer’dir- ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Diğer nebilere altı husus ile üstün kılındım, bana Cevâmiü’l Kelim (pek özlü sözler) verildi, korku ile bana yardım olundu, ganimetler bana helal kılındı, yeryüzü benim için hem bir temizlenme aracı hem de bir mescit kılındı. Ben bütün yaratılmışlara gönderildim ve nebiler benimle son buldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1167, /210
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ganimet, helal kılınmıştır
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Hz. Peygamber, örnekliği
İbadethaneler, Mescidin önemi
KTB, NAMAZ,
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281722, M001167-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « فُضِّلْتُ عَلَى الأَنْبِيَاءِ بِسِتٍّ أُعْطِيتُ جَوَامِعَ الْكَلِمِ وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ وَأُحِلَّتْ لِىَ الْغَنَائِمُ وَجُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ طَهُورًا وَمَسْجِدًا وَأُرْسِلْتُ إِلَى الْخَلْقِ كَافَّةً وَخُتِمَ بِىَ النَّبِيُّونَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail –ki o İbn Cafer’dir- ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Diğer nebilere altı husus ile üstün kılındım, bana Cevâmiü’l Kelim (pek özlü sözler) verildi, korku ile bana yardım olundu, ganimetler bana helal kılındı, yeryüzü benim için hem bir temizlenme aracı hem de bir mescit kılındı. Ben bütün yaratılmışlara gönderildim ve nebiler benimle son buldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1167, /210
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
Ganimet, helal kılınmıştır
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Hz. Peygamber, örnekliği
İbadethaneler, Mescidin önemi
KTB, NAMAZ,
SÖZÜN BÜYÜSÜ
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ وَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ فَوُضِعَتْ فِى يَدَىَّ » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَنْتَثِلُونَهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281723, M001168-2
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ وَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ فَوُضِعَتْ فِى يَدَىَّ » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ فَذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَنْتَثِلُونَهَا .
Tercemesi:
Bana Ebu’t-Tahir ve Harmele, ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Said b. el-Müseyyeb, ona Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Bana Cevâmiü-l Kelim (özlü sözler) verildi, (düşmanımın kalbine) korku salınmakla bana yardım olundu. Ben uykuda iken bana yeryüzünün hazinelerinin anahtarları verilerek ellerime bırakıldı.
Ebu Hureyre dedi ki: İşte Rasulullah (sav) gitti, şimdi siz, o hazineleri çıkartıyorsunuz, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1168, /211
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
Hz. Peygamber, örnekliği
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
55280, KK16/125
Hadis:
ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ
Tercemesi:
(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, Allah hidayet üzere olanları da, dalalet üzere olanları da bilendir
Hz. Peygamber, örnekliği
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot