حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ قَالَ سَأَلْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - عَنِ الْقُنُوتِ . قَالَ قَبْلَ الرُّكُوعِ . فَقُلْتُ إِنَّ فُلاَنًا يَزْعُمُ أَنَّكَ قُلْتَ بَعْدَ الرُّكُوعِ ، فَقَالَ كَذَبَ . ثُمَّ حَدَّثَنَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَنَتَ شَهْرًا بَعْدَ الرُّكُوعِ يَدْعُو عَلَى أَحْيَاءٍ مِنْ بَنِى سُلَيْمٍ - قَالَ - بَعَثَ أَرْبَعِينَ أَوْ سَبْعِينَ - يَشُكُّ فِيهِ - مِنَ الْقُرَّاءِ إِلَى أُنَاسٍ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ، فَعَرَضَ لَهُمْ هَؤُلاَءِ فَقَتَلُوهُمْ ، وَكَانَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَهْدٌ ، فَمَا رَأَيْتُهُ وَجَدَ عَلَى أَحَدٍ مَا وَجَدَ عَلَيْهِمْ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30895, B003170
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا ثَابِتُ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ قَالَ سَأَلْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - عَنِ الْقُنُوتِ . قَالَ قَبْلَ الرُّكُوعِ . فَقُلْتُ إِنَّ فُلاَنًا يَزْعُمُ أَنَّكَ قُلْتَ بَعْدَ الرُّكُوعِ ، فَقَالَ كَذَبَ . ثُمَّ حَدَّثَنَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَنَتَ شَهْرًا بَعْدَ الرُّكُوعِ يَدْعُو عَلَى أَحْيَاءٍ مِنْ بَنِى سُلَيْمٍ - قَالَ - بَعَثَ أَرْبَعِينَ أَوْ سَبْعِينَ - يَشُكُّ فِيهِ - مِنَ الْقُرَّاءِ إِلَى أُنَاسٍ مِنَ الْمُشْرِكِينَ ، فَعَرَضَ لَهُمْ هَؤُلاَءِ فَقَتَلُوهُمْ ، وَكَانَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَهْدٌ ، فَمَا رَأَيْتُهُ وَجَدَ عَلَى أَحَدٍ مَا وَجَدَ عَلَيْهِمْ .
Tercemesi:
Bize Ebu Numan (Muhammed b. Fadl), ona da Sabit b. Yezid, Asım'ın (el-Ahvel) şöyle dediğini rivayet etti:
Enes'e (ra) kunuttan sordum. Enes:
— Kunût, rukû'dan öncedir, dedi. Bunun, üzerine ben Enes'e:
— Falan kimse (Muhammed b Sîrîn) iddia ediyor ki, sen kunut rukû'dan sonradır demişsin (buna ne dersin)? diye sordum.
Enes:
— O (bu konuda) hata etti, dedi.
Sonra bize, Peygamber'in (sav) rukû'dan sonra Suleym oğulları'ndan olan bazı Arab kabilelerine beddua ederek bir ay kunut yaptığını rivayet etti.
Enes sayıda tereddüd ederek dedi ki: Peygamber (sav) kırk yahud yetmiş kurrâyı, müşriklerden birtakım insanların yanına gönderdi. O kabileler bunlara karşı çıktılar ve onları öldürdüler. O müşrikler ile Hz. Peygamber (sav) arasında yapılmış bir ahid de vardı. Artık ben Hz. Peygamber'in onlara üzüldüğü kadar hiçbir kimseye böyle hüzünlendiğini görmedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cizye ve'l-Muvâdea 8, 1/831
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
3. Ebu Zeyd Sabit b. Yezid el-Ahvel (Sabit b. Yezid)
4. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
Dua, Kunut, duası ve üzüntü sebebiyle olması
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Şehit, Kurra hafızların şehit edilmeleri
Vefa, Vefasızlık
Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10504, İM000684
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ بَهْدَلَةَ عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ يَوْمَ الْخَنْدَقِ « مَلأَ اللَّهُ بُيُوتَهُمْ وَقُبُورَهُمْ نَارًا كَمَا شَغَلُونَا عَنِ الصَّلاَةِ الْوُسْطَى » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde, ona Hammad b. Zeyd, ona Âsım b. Behdele, ona Zir b. Hubeyş, ona Ali b. Ebu Talib’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Hendek günü (kâfirler hakkında): “Onlar bizi orta namazdan alıkoydukları gibi Allah da onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun” buyurdu.
Açıklama:
Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 6, /117
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Meryem Zir b. Hubeyş el-Esedi (Zir b. Hubeyş b. Hubabe b. Evs b. Bilal b. Sa'd)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
KTB, NAMAZ,
Namaz, ikindi namazı
Namaz, ikindi namazını kılmamanın sorumluluğu
Siyer, Hendek günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38020, HM001306
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ يَحْيَى بْنِ الْجَزَّارِ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ كَانَ يَوْمَ الْأَحْزَابِ عَلَى فُرْضَةٍ مِنْ فُرَضِ الْخَنْدَقِ فَقَالَ شَغَلُونَا عَنْ صَلَاةِ الْوُسْطَى حَتَّى غَرَبَتْ الشَّمْسُ مَلَأَ اللَّهُ قُبُورَهُمْ وَبُيُوتَهُمْ أَوْ بُطُونَهُمْ وَبُيُوتَهُمْ نَارًا
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Müslim'in şartına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1306, 1/420
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Yahya b. Cezzar el-Uranî (Yahya b. el-Cezzar)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Namaz, kaza etmek
Siyer, Hendek günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10506, İM000686
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ ح وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَلْحَةَ عَنْ زُبَيْدٍ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَبَسَ الْمُشْرِكُونَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَلاَةِ الْعَصْرِ حَتَّى غَابَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ « حَبَسُونَا عَنْ صَلاَةِ الْوُسْطَى مَلأَ اللَّهُ قُبُورَهُمْ وَبُيُوتَهُمْ نَارًا » .
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Abdurrahman b. Mehdî rivayet etti; (T) Yine Bize Yahya b. Hakîm, ona Yezid b. Harun, rivayet etmiştir, (Abdurrahman ile birlikte ikisine) Muhammed b. Talha, ona Zübeyd, ona Murre, ona Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Müşrikler güneş batıncaya kadar Nebi’ye (sav) ikindi namazını kılma fırsatını vermedi. Bunun üzerine o: “Vustâ (ikindi) namazını kılmamıza engel oldular. Allah kabirlerini ve evlerini ateşle doldursun,” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 6, /117
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İsmail Mürra et-Tayyib (Mürra b. Şurahil)
3. Ebu Abdurrahman Zübeyd b. Haris el-Yâmî (Zübeyd b. Haris b. Abdulkerim b. Amr b. Ka'b)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Talha el-Yamî (Muhammed b. Talha b. Musarrif)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Ebu Said Yahya b. Hakim el-Mukavvim (Yahya b. Hakim b. Yezid)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
KTB, NAMAZ,
Namaz, ikindi namazı
Namaz, ikindi namazını kılmamanın sorumluluğu
Savaş, Savaş durumu, hainleri ateşle yakmak meselesi
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقْنُتُ فِى صَلاَةِ الصُّبْحِ يَدْعُو عَلَى حَىٍّ مِنْ أَحْيَاءِ الْعَرَبِ شَهْرًا ثُمَّ تَرَكَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13671, İM001243
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقْنُتُ فِى صَلاَةِ الصُّبْحِ يَدْعُو عَلَى حَىٍّ مِنْ أَحْيَاءِ الْعَرَبِ شَهْرًا ثُمَّ تَرَكَ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Yezid b. Zurey‘, ona Hişam, ona Katâde, ona da Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (bav) sabah namazında kunut yaparak bir ay süreyle Arap kabilelerinden bir kabileye beddua etti, sonra bıraktı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 145, /201
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
KTB, NAMAZ,
Namaz, Namazda Kunût
Namaz, sabah namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275964, İM000686-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ ح وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَلْحَةَ عَنْ زُبَيْدٍ عَنْ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَبَسَ الْمُشْرِكُونَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَنْ صَلاَةِ الْعَصْرِ حَتَّى غَابَتِ الشَّمْسُ فَقَالَ « حَبَسُونَا عَنْ صَلاَةِ الْوُسْطَى مَلأَ اللَّهُ قُبُورَهُمْ وَبُيُوتَهُمْ نَارًا » .
Tercemesi:
Bize Hafs b. Amr, ona Abdurrahman b. Mehdî rivayet etmiştir; (T) Yine Bize Yahya b. Hakîm, ona Yezid b. Harun, rivayet etmiştir, (ikisine Abdurrahman ile Yezid’e) Muhammed b. Talha, ona Zübeyd, ona Murre, ona Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Güneş batıncaya kadar müşrikler Nebi’ye (sav) ikindi namazını kılma fırsatını vermedi. O da: “Vustâ (ikindi) namazını kılmamıza engel oldular. Allah, kabirlerini ve evlerini ateşle doldursun,” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 6, /117
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İsmail Mürra et-Tayyib (Mürra b. Şurahil)
3. Ebu Abdurrahman Zübeyd b. Haris el-Yâmî (Zübeyd b. Haris b. Abdulkerim b. Amr b. Ka'b)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Talha el-Yamî (Muhammed b. Talha b. Musarrif)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Ebu Ömer Hafs b. Amr er-Rebâlî (Hafs b. Amr b. Rebâl b. İbrahim b. Aclan)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
KTB, KIBLE
KTB, NAMAZ,
Namaz, ikindi namazı
Namaz, ikindi namazını kılmamanın sorumluluğu
Savaş, Savaş durumu, hainleri ateşle yakmak meselesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
41481, DM001636
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَانَ إِذَا أَرَادَ أَنْ يَدْعُوَ عَلَى أَحَدٍ أَوْ يَدْعُوَ لأَحَدٍ قَنَتَ بَعْدَ الرُّكُوعِ ، فَرُبَّمَا قَالَ إِذَا قَالَ :« سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ ، اللَّهُمَّ أَنْجِ الْوَلِيدَ بْنَ الْوَلِيدِ وَسَلَمَةَ بْنَ هِشَامٍ وَعَيَّاشَ بْنَ أَبِى رَبِيعَةَ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ، اللَّهُمَّ اشْدُدْ وَطْأَتَكَ عَلَى مُضَرَ وَاجْعَلْهَا سِنِينَ كَسِنِى يُوسُفَ ». وَيَجْهَرُ بِذَلِكَ يَقُولُ فِى بَعْضِ صَلاَتِهِ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ :« اللَّهُمَّ الْعَنْ فُلاَناً وَفُلاَناً ». لِحَيَّيْنِ مِنْ أَحْيَاءِ الْعَرَبِ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى {لَيْسَ لَكَ مِنَ الأَمْرِ شَىْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَالِمُونَ}
Tercemesi:
Bize Yahya b. Hassan, İbrahim b. Sa'd, ez-Zühri, İbnu'l-Museyyeb (T) Ebû Seleme b. Abdirrahman isnadıyla Ebû Hureyre'den (naklen) rivayet etti ki; "Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) birine beddua etmek veya birine hayır dua etmek istediğinde rukû'dan sonra dua eder ve bazan; "Semia'llahu Limen Hamideh, Rebbenâ ve Leke'1-Hamd" deyince peşine şöyle dua edermiş: "Allah'ım, el-Velîd İbnu'l-Velîd'i, Seleme b. Hişâm'ı, Ayyaş b. Ebl Rebîa'yı ve zayıf-hakir görülen mü'minleri kurtar! Allah'ım, Mudar kabilesine kahır ve şiddetini artır ve bu (kahrını), Yûsuf'un (kıtlık ve sıkıntı) yılları gibi (kıtlık ve sıkıntı) yılları yap!" (Hz. Peygamber) bunu yüksek sesle söyler ve sabah namazlarından bazı namazlarında ise, Arap kabilelerinden iki kabile için; "Allah'ım, falana ve falana lanet et!" diye beddua edermiş. Bunun üzerine yüce Allah; "Sana o işten hiçbir şey düşmez. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onlara, zâlim olduklarından dolayı azâbeder" (mealindeki âyeti) indirmiş .
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 216, 2/994
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Hassan el-Bekrî (Yahya b. Hassan b. Hayyan)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
KTB, NAMAZ,
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Namaz, Namazda dua
Namaz, rüku'dan kalkınca ne denileceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274832, DM001636-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَانَ إِذَا أَرَادَ أَنْ يَدْعُوَ عَلَى أَحَدٍ أَوْ يَدْعُوَ لأَحَدٍ قَنَتَ بَعْدَ الرُّكُوعِ ، فَرُبَّمَا قَالَ إِذَا قَالَ :« سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ ، اللَّهُمَّ أَنْجِ الْوَلِيدَ بْنَ الْوَلِيدِ وَسَلَمَةَ بْنَ هِشَامٍ وَعَيَّاشَ بْنَ أَبِى رَبِيعَةَ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ، اللَّهُمَّ اشْدُدْ وَطْأَتَكَ عَلَى مُضَرَ وَاجْعَلْهَا سِنِينَ كَسِنِى يُوسُفَ ». وَيَجْهَرُ بِذَلِكَ يَقُولُ فِى بَعْضِ صَلاَتِهِ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ :« اللَّهُمَّ الْعَنْ فُلاَناً وَفُلاَناً ». لِحَيَّيْنِ مِنْ أَحْيَاءِ الْعَرَبِ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى {لَيْسَ لَكَ مِنَ الأَمْرِ شَىْءٌ أَوْ يَتُوبَ عَلَيْهِمْ أَوْ يُعَذِّبَهُمْ فَإِنَّهُمْ ظَالِمُونَ}
Tercemesi:
Bize Yahya b. Hassan rivayet edip (dedi ki), bize İbrahim b. Sa'd, ez-Zühri'den, (O) İbnu'l-Museyyeb ile Ebû Seleme b. Abdirrahman'dan (onlar da) Ebû Hureyre'den (naklen) rivayet etti ki; Hz. Peygamber (s.) birine beddua etmek veya birine hayır dua etmek istediğinde rukû'dan sonra dua eder ve bazan; "Semia'llahu Limen Hamideh, Rebbenâ ve Leke'l-Hamd" deyince peşine şöyle dua edermiş: "Allah'ım, el-Velîd İbnu'l-Velîd'i, Seleme b. Hişâm'ı, Ayyaş b. Ebl Rebîa'yı ve zayıf-hakir görülen mü'minleri kurtar! Allah'ım, Mudar kabilesine kahır ve şiddetini artır ve bu (kahrını), Yûsuf'un (kıtlık ve sıkıntı) yılları gibi (kıtlık ve sıkıntı) yılları yap!" (Hz. Peygamber) bunu yüksek sesle söylermiş. O, sabah namazında bazı namazlarında ise, Arap kabilelerinden iki kabile için; "Allah'ım, falana ve falana lanet et!" diye beddua edermiş. Bunun üzerine yüce Allah; "Sana o işten hiçbir şey düşmez. (Allah) ya onların tevbesini kabul eder, yahud onlara, zâlim olduklarından dolayı azâbeder" (mealindeki âyeti) indirmiş .
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 216, 2/994
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Hassan el-Bekrî (Yahya b. Hassan b. Hayyan)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Hz. Peygamber, dua/beddua ettiği kişi/kabileler
Hz. Peygamber, duaları
KTB, NAMAZ,
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Namaz, Namazda dua
Namaz, rüku'dan kalkınca ne denileceği
حَدَّثَنِى مَحْمُودٌ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ - رضى الله عنه - قَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ مَكَّةَ وَأَبُو بَكْرٍ مَعَهُ قَالَ أَبُو بَكْرٍ مَرَرْنَا بِرَاعٍ وَقَدْ عَطِشَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - فَحَلَبْتُ كُثْبَةً مِنْ لَبَنٍ فِى قَدَحٍ ، فَشَرِبَ حَتَّى رَضِيتُ ، وَأَتَانَا سُرَاقَةُ بْنُ جُعْشُمٍ عَلَى فَرَسٍ فَدَعَا عَلَيْهِ ، فَطَلَبَ إِلَيْهِ سُرَاقَةُ أَنْ لاَ يَدْعُوَ عَلَيْهِ ، وَأَنْ يَرْجِعَ فَفَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17532, B005607
Hadis:
حَدَّثَنِى مَحْمُودٌ أَخْبَرَنَا النَّضْرُ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ - رضى الله عنه - قَالَ قَدِمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنْ مَكَّةَ وَأَبُو بَكْرٍ مَعَهُ قَالَ أَبُو بَكْرٍ مَرَرْنَا بِرَاعٍ وَقَدْ عَطِشَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - فَحَلَبْتُ كُثْبَةً مِنْ لَبَنٍ فِى قَدَحٍ ، فَشَرِبَ حَتَّى رَضِيتُ ، وَأَتَانَا سُرَاقَةُ بْنُ جُعْشُمٍ عَلَى فَرَسٍ فَدَعَا عَلَيْهِ ، فَطَلَبَ إِلَيْهِ سُرَاقَةُ أَنْ لاَ يَدْعُوَ عَلَيْهِ ، وَأَنْ يَرْجِعَ فَفَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
-.......Ebû İshâk şöyle demiştir: Ben el-Berâ ibn Âzib (R)'den işittim şöyle dedi: Peygamber (S) beraberinde Ebû Bekr olduğu hâlde, Mekke'den (Medîne'ye Muhacir olarak) geldi. Ebû Bekr dedi ki: Biz yolumuz üzerinde bir çobana uğradık. Rasûlullah çok susamış hâldeydi.
Ebû Bekr dedi ki: Ben bir kâse içine bir mikdâr süt sağdım. Rasûlullah bu sütten içti, hattâ ben onun ihtiyâcı ve yeteri kadar içip doyduğunu bilip hoşnûd oldum. Bu sırada bize Surâka ibnu Cu'şum bir at üzerinde olarak geldi. Rasûlullah ona beddua etti. Bunun üzerine Surâka, Rasûlullah'tan kendisi aleyhine beddua etmemesini ve kendisinin selâmetle geri dönüp gitmesini İstedi. Peygamber de onun isteğini yerine getirdi (yânî ona beddua etmedi)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eşribe 12, 2/429
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Siyer, Hicret
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَبْعِينَ رَجُلاً لِحَاجَةٍ يُقَالُ لَهُمُ الْقُرَّاءُ ، فَعَرَضَ لَهُمْ حَيَّانِ مِنْ بَنِى سُلَيْمٍ رِعْلٌ وَذَكْوَانُ ، عِنْدَ بِئْرٍ يُقَالُ لَهَا بِئْرُ مَعُونَةَ ، فَقَالَ الْقَوْمُ وَاللَّهِ مَا إِيَّاكُمْ أَرَدْنَا ، إِنَّمَا نَحْنُ مُجْتَازُونَ فِى حَاجَةٍ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، فَقَتَلُوهُمْ فَدَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِمْ شَهْرًا فِى صَلاَةِ الْغَدَاةِ ، وَذَلِكَ بَدْءُ الْقُنُوتِ وَمَا كُنَّا نَقْنُتُ . قَالَ عَبْدُ الْعَزِيزِ وَسَأَلَ رَجُلٌ أَنَسًا عَنِ الْقُنُوتِ أَبَعْدَ الرُّكُوعِ ، أَوْ عِنْدَ فَرَاغٍ مِنَ الْقِرَاءَةِ قَالَ لاَ بَلْ عِنْدَ فَرَاغٍ مِنَ الْقِرَاءَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31308, B004088
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ بَعَثَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم سَبْعِينَ رَجُلاً لِحَاجَةٍ يُقَالُ لَهُمُ الْقُرَّاءُ ، فَعَرَضَ لَهُمْ حَيَّانِ مِنْ بَنِى سُلَيْمٍ رِعْلٌ وَذَكْوَانُ ، عِنْدَ بِئْرٍ يُقَالُ لَهَا بِئْرُ مَعُونَةَ ، فَقَالَ الْقَوْمُ وَاللَّهِ مَا إِيَّاكُمْ أَرَدْنَا ، إِنَّمَا نَحْنُ مُجْتَازُونَ فِى حَاجَةٍ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ، فَقَتَلُوهُمْ فَدَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِمْ شَهْرًا فِى صَلاَةِ الْغَدَاةِ ، وَذَلِكَ بَدْءُ الْقُنُوتِ وَمَا كُنَّا نَقْنُتُ . قَالَ عَبْدُ الْعَزِيزِ وَسَأَلَ رَجُلٌ أَنَسًا عَنِ الْقُنُوتِ أَبَعْدَ الرُّكُوعِ ، أَوْ عِنْدَ فَرَاغٍ مِنَ الْقِرَاءَةِ قَالَ لاَ بَلْ عِنْدَ فَرَاغٍ مِنَ الْقِرَاءَةِ .
Tercemesi:
-....... Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Peygamber (S), kendilerine "Kurrâ" adı verilen yetmiş Kur'ân hafızı bilgili kişiyi Kur'-ân ve İslâm'ı öğretme ihtiyâcı için bâzı kabilelere göndermişti. Bunlara Maûne Kuyusu denilen bir kuyunun yanında Suleym oğullan'ndan iki kabile, Rı'l ve Zekvân kabileleri karşı çıktılar. Bunun üzerine o yetmiş kişilik topluluk, karşılarına çıkan iki kabileye hitaben:
— Vallahi bizim sizlerle hiçbir işimiz yok. Bizler sâdece Peygamber'in bir işi için yolumuza gidiyoruz, dediler.
Bu sırada müşrik kabileler emân vermeyip hafızları öldürdüler. İşte bu sû'ikasd faciası üzerine Peygamber bir ay sabah namazında o müşriklerin aleyhine dua etti. Kunûtun başlangıcı da işte budur. Ondan evvel biz kunût yapmazdık [150].
Abdulazîz ibnu Suheyb (geçen senedle) şöyle demiştir: Bir kimse -ki o, Âsim el-Ahvel'dir- Enes'e kunûttan: Kunût, rukû'dan sonra mıydı yâhud rukû'dan evvel kıraat bittiği sırada mı yapılırdı? diye sordu. Enes: Hayır, kunût kıraat bittiği sırada(rukû'dan evvel)dır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 28, 2/68
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdülaziz b. Suheyb el-Bünanî (Abdülaziz b. Suheyb)
3. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
4. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Hz. Peygamber, beddua ettiği kimseler
Kur'an, öğrenip ezberleyip muhafaza etmek
Namaz, kunût duası
Suikast, Hz. Peygamber'e yapılan