Giriş

Bize Abdan, ona babası (Osman b. Cebele), ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûne, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Peygamber (sav) secde ettiği sırada; (T) Buhârî der ki: Yine bana Ahmed b. Osman, ona Şurayh b. Mesleme, ona İbrahim b. Yu­suf, ona babası (Yusuf b. İshak), ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Peygamber (sav), Kâbe'nin yanında namaz kılıyordu. Ebu Cehil ile bazı arkadaşları da oturuyorlardı. Derken onların biri diğerine “Falan oğullarının (yeni kesilen) devesinin bağırsaklarını hanginiz getirir ve secdeye vardığında onu Muhammed'in sırtına koyar?” dedi. O toplu­luğun en kötü olanı gidip onu getirdi. Bekledi, Peygamber sec­deye varınca sırtının üzerine iki omuzu arasına koydu. Ben ise hiçbir işe yapamıyor sadece bakıyordum. Keşke benim engelleyecek gücüm olsaydı! İbn Mesud der ki: Onlar gülmeye ve birbirine (suçu birbirlerine) isnad etmeye başladılar. Rasulullah ise secdeden başını kaldırmıyordu. Nihayet Fâtıma yanına geldi ve onu sırtından attı. Rasulullah başını kaldırdı. (Namazı bitirdikten) sonra üç defa: "Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum" dedi. Rasulullah onlara beddua edince, bu onlara ağır gel­di. İbn Mesud der ki: Çünkü onlar bu şehirde duanın kabul edileceğini biliyorlardı. Ondan sonra Rasulullah isim isim sayarak "Allah'ım Ebu Cehil'i sana havale ediyorum, Utbe b. Rabîa'yı, Şeybe b. Rabîa'yı, Velid b. Utbe'yi, Ümeyye b. Halef'i, Ukbe b. Ebu Muayt'ı sana havale ediyorum" dedi. Yedinciyi de saydı, fakat biz onu aklımızda tutamadık. İbn Mesud der ki: Nefsim elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, Rasulullah'ın saydığı isimlerin sahiplerini Kalîb'de, yani Bedir çukurunda yere serilmiş gördüm.


    Öneri Formu
278070 B000240-2 Buhari, Vudu, 69

Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da bir gurup insan (T); yine bana Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) "Ebu Cehil'in ne yaptığını kim bir bakıp araştırır?" buyurdu. Bunun üzerine İbn Mesud gitti ve Afra kadının oğullarının (Muâz ve Muavviz) vurduğu Ebu Cehil'i ölmek üzereyken buldu ve sakalından tutarak "Ebu Cehil sen misin?" diye sordu. Ebu Cehil de "sizin vurduğunuz dışında kimse var mı" ya da "kendi kavminin vurduğundan başka bir kimse var mı­" dedi Ahmed b. Yunus der ki: İbn Mesud "(أَنْتَ أَبُو جَهْلٍ) Sen Ebu Cehil misin?" şeklinde sormuştur.


    Öneri Formu
30999 B003962 Buhari, Megâzî, 8

Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.


    Öneri Formu
53859 KK8/7 Enfâl, 8, 7

Bize Haccâ b. Minhal, ona Hüşeym, ona Ebu Hâşim, ona Ebu Miclez, ona da Kays b. Ubâd şöyle rivayet etmiştir: Ben Ebu Zer (ra) "Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır" (Hac, 19) ayetinin, Bedir Günü karşılıklı çarpışan Hamza ve iki arkadaşı (Ali ve Ubeyde) ile Utbe ve iki arkadaşı (Şeybe ve Velid) hakkında indiğine yemin ederdi. Süfyân bu hadisi Ebu Hâşim'den rivayet etmiştir. Osman'ın Cerîr'den, onun Mansûr'dan, onun Ebu Hâşim'den, onun da Ebû Miclez'den rivayetine göre Osman bu hadisin Ebu Zer'in sözü (mevkuf) olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
287309 B004743-2 Buhari, Tefsir, (Hac) 3

Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Füleyh b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona da İbn Şihâb, " İşte Hz. Peygamber'in (sav) gazaları"diyerek hadisi aktardı ve şöyle dedi: Rasulullah (sav) (Bedir şehitlerinin) cenazelerini gömerken onlara "Sizler Rabbinizin vadettiği şeyi gerçekten buldunuz mu?" bu­yurdu. Musa b. Ukbe der ki: Nâfi'nin Abdullah'den rivayetine göre Sahabeden bir kısım insanlar "ey Allah'ın Rasulü, ölmüş insanlara mı sesleniyorsun" de­diler. Hz. Peygamber (sav) de "Sizler benim dediklerimi, onlardan daha iyi duyuyor de­ğilsiniz" buyurdu. Ebu Abdullah der ki: Bedir savaşına katılıp da kendisine için pay ayrılan Kureyşlilerin toplamı seksenbir ki­şidir. Urve b. Zübeyir der ki: Zübeyir "(Bedir'e katılanların) payları bölüştürüldü. Kureyş'ten yüz kişiydiler." dedi. Doğrusunu en iyi Allah bilir.


    Öneri Formu
31193 B004026 Buhari, Megâzî, 12

Bize Haccâ b. Minhal, ona Hüşeym, ona Ebu Hâşim, ona Ebu Miclez, ona da Kays b. Ubâd şöyle rivayet etmiştir: Ben Ebu Zer (ra) "Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır" (Hac, 19) ayetinin, Bedir Günü karşılıklı çarpışan Hamza ve iki arkadaşı (Ali ve Ubeyde) ile Utbe ve iki arkadaşı (Şeybe ve Velid) hakkında indiğine yemin ederdi. Süfyân bu hadisi Ebu Hâşim'den rivayet etmiştir. Osman'ın Cerîr'den, onun Mansûr'dan, onun Ebu Hâşim'den, onun da Ebû Miclez'den rivayetine göre Osman bu hadisin Ebu Zer'in sözü (mevkuf) olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
287310 B004743-3 Buhari, Tefsir, (Hac) 3

Bize Abdan, ona babası (Osman b. Cebele), ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûne, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Peygamber (sav) secde ettiği sırada; (T) Buhârî der ki: Yine bana Ahmed b. Osman, ona Şurayh b. Mesleme, ona İbrahim b. Yu­suf, ona babası (Yusuf b. İshak), ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Peygamber (sav), Kâbe'nin yanında namaz kılıyordu. Ebu Cehil ile bazı arkadaşları da oturuyorlardı. Derken onların biri diğerine “Falan oğullarının (yeni kesilen) devesinin bağırsaklarını hanginiz getirir ve secdeye vardığında onu Muhammed'in sırtına koyar?” dedi. O toplu­luğun en kötü olanı gidip onu getirdi. Bekledi, Peygamber sec­deye varınca sırtının üzerine iki omuzu arasına koydu. Ben ise hiçbir işe yapamıyor sadece bakıyordum. Keşke benim engelleyecek gücüm olsaydı! İbn Mesud der ki: Onlar gülmeye ve birbirine (suçu birbirlerine) isnad etmeye başladılar. Rasulullah ise secdeden başını kaldırmıyordu. Nihayet Fâtıma yanına geldi ve onu sırtından attı. Rasulullah başını kaldırdı. (Namazı bitirdikten) sonra üç defa: "Allah'ım! Kureyş'i sana havale ediyorum" dedi. Rasulullah onlara beddua edince, bu onlara ağır gel­di. İbn Mesud der ki: Çünkü onlar bu şehirde duanın kabul edileceğini biliyorlardı. Ondan sonra Rasulullah isim isim sayarak "Allah'ım Ebu Cehil'i sana havale ediyorum, Utbe b. Rabîa'yı, Şeybe b. Rabîa'yı, Velid b. Utbe'yi, Ümeyye b. Halef'i, Ukbe b. Ebu Muayt'ı sana havale ediyorum" dedi. Yedinciyi de saydı, fakat biz onu aklımızda tutamadık. İbn Mesud der ki: Nefsim elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, Rasulullah'ın saydığı isimlerin sahiplerini Kalîb'de, yani Bedir çukurunda yere serilmiş gördüm.


    Öneri Formu
1782 B000240 Buhari, Vudu, 69

Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da bir gurup insan (T); yine bana Amr b. Halid, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) "Ebu Cehil'in ne yaptığını kim bir bakıp araştırır?" buyurdu. Bunun üzerine İbn Mesud gitti ve Afra kadının oğullarının (Muâz ve Muavviz) vurduğu Ebu Cehil'i ölmek üzereyken buldu ve sakalından tutarak "Ebu Cehil sen misin?" diye sordu. Ebu Cehil de "sizin vurduğunuz dışında kimse var mı" ya da "kendi kavminin vurduğundan başka bir kimse var mı­" dedi Ahmed b. Yunus der ki: İbn Mesud "(أَنْتَ أَبُو جَهْلٍ) Sen Ebû Cehl misin?" şeklinde sormuştur.


    Öneri Formu
281171 B003962-2 Buhari, Megâzî, 8

Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Füleyh b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona da İbn Şihâb, " İşte Hz. Peygamber'in (sav) gazaları"diyerek hadisi aktardı ve şöyle dedi: Rasulullah (sav) (Bedir şehitlerinin) cenazelerini gömerken onlara "Sizler Rabbinizin vadettiği şeyi gerçekten buldunuz mu?" bu­yurdu. Musa b. Ukbe der ki: Nâfi'nin Abdullah'den rivayetine göre Sahabeden bir kısım insanlar "ey Allah'ın Rasulü, ölmüş insanlara mı sesleniyorsun" de­diler. Hz. Peygamber (sav) de "Sizler benim dediklerimi, onlardan daha iyi duyuyor de­ğilsiniz" buyurdu. Ebu Abdullah der ki: Bedir savaşına katılıp da kendisine için pay ayrılan Kureyşlilerin toplamı seksenbir ki­şidir. Urve b. Zübeyir der ki: Zübeyir "(Bedir'e katılanların) payları bölüştürüldü. Kureyş'ten yüz kişiydiler." dedi. Doğrusunu en iyi Allah bilir.


    Öneri Formu
281193 B004026-2 Buhari, Megâzî, 12


    Öneri Formu
16275 D002681 Ebu Davud, Cihad, 115