614 Kayıt Bulundu.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu'be, ona Adiyy b. Sabit, ona da Berâ ve Abdullah b. Ebu Evfâ (r.anhum) şöyle rivayet etmiştir: Sahabe (Hayber günü) Hz. Peygamber (sav) ile birlikte iken yabani eşeklere denk geldiler (ve yakalayıp pişirmeye koyuldular.) O sırada Hz. Peygamber'in (sav) Çağırtmacı "Tencereleri dökünüz" diye seslendi.
Açıklama: Konunun daha geniş açıklaması için İM003192 ve B003155 numaralı hadislere bakınız.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Şu'be, ona Adiyy b. Sabit, ona da Berâ ve Abdullah b. Ebu Evfâ (r.anhum) şöyle rivayet etmiştir: Sahabe (Hayber günü) Hz. Peygamber (sav) ile birlikte iken yabani eşeklere denk geldiler (ve yakalayıp pişirmeye koyuldular.) O sırada Hz. Peygamber'in (sav) Çağırtmacı "Tencereleri dökünüz" diye seslendi.
Açıklama: Konunun daha geniş açıklaması için İM003192 ve B003155 numaralı hadislere bakınız.
Bize Muhammed b. Amr er-Râzî, ona Seleme b. Fadl, ona Muhammed b. İshak, ona Süleyman b. Sühaym, ona Ümeyye bt. Ebu's-Salt, Beni Gıfar kabilesinden ismini zikrettiği bir kadının ona şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) beni bir heybe içinde devesinin arkasına bindirmişti. Sonra sabah namazı vaktine kadar durmadan yola devam etti. Sabah namazı için devesini çöktürünce ben de indim. Bir de ne göreyim: Semerin arkasına benden kan bulaşmış! Bu benim ilk adet görüşümdü. Utanarak devenin üzerine doğru eğildim. Rasulullah benim halimi ve kanı görünce 'Ne oluyor? Âdet mi oldun yoksa?' buyurdu. Ben de 'evet' dedim. Rasulullah 'Üstünü başını düzelt, sonra bir kap su al ve içine tuz at. Semere bulaşan kanı yıka sonra da bineğine dön' buyurdu. Kadın şöyle devam etti: 'Rasulullah (sav), Hayber'i fethedince ganimetten bize de bir miktar hediye verdi." [Ümeyye şöyle dedi: "Gıfarlı kadın o günden sonra adetten temizlendiği suyuna her zaman tuz kattı. Öldüğü zaman yıkanacağı suya da tuz katılmasını vasiyet etti."]
Bize Musa b. İsmail, ona Abdulvahid, ona Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ şöyle rivayet etmiştir: Hayber'de bir kaç gece süren açlık sıkıntısı çektik. Derken Hayber günü evcil eşek sürüsü içine düştük ve hemen onları keserek (pişirmeye koyulduk). Kazanlar kaynayınca Rasûlullah'ın çağırtmacı "Kazanları devirin ve sakın eşeklerin etlerinden hiçbir şey yemeyin" diye seslendi. Abdullah (İbn Evfa) der ki: Biz, ganimet henüz beşe taksim edilmediği için Hz. Peygamber (sav) evcil eşekleri yememizi yasakladı, dedik. Diğer bir kısmı da, Hz. Peygamber (sav) eşek etlerini yememizi kesin olarak yasakladı, dedi. Şeybânî der ki: Ben bunu Saîd b. Cübeyr'e sordum, o da, Hz. Peygamber eşek etlerini kesin olarak yasakladı, dedi.
Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona da Ebu İshâk eş-Şeybânî şöyle demiştir: Ben evcil eşeklerin etlerinin hükmünü Abdullah b. Ebu Evfâ'ya sordum. Şöyle cevap verdi: Hayber (savaşı) günü bir açlık bizi yakaladı, biz Peygamber'in (sav) beraberinde bulunuyorduk. Bazı kimseler Medine'nin dışından (evcil) eşekler elde ettiler. Biz de bunları boğazladık ve tencerelerimiz (bunların etleriyle) kaynamakta idi. Tam bu esnada Peygamber'in (sav) çağırtmacı: "Tencerelerinizi deviriniz ve (evcil) eşeklerin etlerinden hiçbir şey tatmayınız" diye duyuruda bulundu. Biz de tencerelerimizi devirdik. (Şeybânî der ki:) Ben Abdullah b. Ebu Evfâ'ya: Rasulullah evcil eşeklerin etini kesinlikle mi haram kıldı? diye sordum. Abdullah b. Ebu Evfâ: Biz (sahabeler) kendi aramızda konuştuk ve evcil eşekler dışkı yediği için Rasulullah (sav) onu kesinlikle ( sürekli olarak) haram kıldı, dedik.