حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدْرَكَ عُمَرَ وَهُوَ فِى رَكْبٍ وَهُوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ لِيَحْلِفْ حَالِفٌ بِاللَّهِ أَوْ لِيَسْكُتْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19975, T001534
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدْرَكَ عُمَرَ وَهُوَ فِى رَكْبٍ وَهُوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ لِيَحْلِفْ حَالِفٌ بِاللَّهِ أَوْ لِيَسْكُتْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennad (b. Seri), ona Abde (b. Süleyman), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi (Mevla İbn Ömer), ona da İbn Ömer (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Ömer b. Hattab bir binek üzerinde babası adına yemin ediyorken ona yetişti ve: "Allah, babalarınızın adlarıyla yemin etmenizi yasaklamıştır. Her kim yemin edecekse Allah'ın adıyla yemin etsin yada sussun!" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 8, 4/110
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما أَنَّهُ أَدْرَكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فِى رَكْبٍ وَهْوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ ، فَنَادَاهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ ، فَمَنْ كَانَ حَالِفًا فَلْيَحْلِفْ بِاللَّهِ ، وَإِلاَّ فَلْيَصْمُتْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20711, B006108
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما أَنَّهُ أَدْرَكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ فِى رَكْبٍ وَهْوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ ، فَنَادَاهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَلاَ إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ ، فَمَنْ كَانَ حَالِفًا فَلْيَحْلِفْ بِاللَّهِ ، وَإِلاَّ فَلْيَصْمُتْ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Leys (b. Sad), ona Nafi (Mevla İbn Ömer), ona da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: İbn Ömer bir binek üzerindeyken babasına (Ömer b. Hattab) yetişti. Bu sırada Ömer b. Hattab babasının adıyla yemin ediyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Dikkat edin! Allah, babalarınızın adlarıyla yemin etmenizi yasaklamıştır. Her kim yemin edecekse Allah'ın adıyla yemin etsin, böyle yemin etmeyecekse de sussun!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 74, 2/509
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, ADAB
Yemin, Allah ya da başkası adına ya da Allah'ın adı geçmeyen
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24518, B006721
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَيُّوبَ عَنِ الْقَاسِمِ التَّمِيمِىِّ عَنْ زَهْدَمٍ الْجَرْمِىِّ قَالَ كُنَّا عِنْدَ أَبِى مُوسَى وَكَانَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ هَذَا الْحَىِّ مِنْ جَرْمٍ إِخَاءٌ وَمَعْرُوفٌ - قَالَ - فَقُدِّمَ طَعَامٌ - قَالَ - وَقُدِّمَ فِى طَعَامِهِ لَحْمُ دَجَاجٍ - قَالَ - وَفِى الْقَوْمِ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَيْمِ اللَّهِ أَحْمَرُ كَأَنَّهُ مَوْلًى - قَالَ - فَلَمْ يَدْنُ فَقَالَ لَهُ أَبُو مُوسَى ادْنُ ، فَإِنِّى قَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ مِنْهُ . قَالَ إِنِّى رَأَيْتُهُ يَأْكُلُ شَيْئًا قَذِرْتُهُ ، فَحَلَفْتُ أَنْ لاَ أَطْعَمَهُ أَبَدًا . فَقَالَ ادْنُ أُخْبِرْكَ عَنْ ذَلِكَ ، أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى رَهْطٍ مِنَ الأَشْعَرِيِّينَ أَسْتَحْمِلُهُ ، وَهْوَ يُقْسِمُ نَعَمًا مِنْ نَعَمِ الصَّدَقَةِ - قَالَ أَيُّوبُ أَحْسِبُهُ قَالَ وَهْوَ غَضْبَانُ - قَالَ « وَاللَّهِ لاَ أَحْمِلُكُمْ ، وَمَا عِنْدِى مَا أَحْمِلُكُمْ » . قَالَ فَانْطَلَقْنَا فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِنَهْبِ إِبِلٍ ، فَقِيلَ أَيْنَ هَؤُلاَءِ الأَشْعَرِيُّونَ فَأَتَيْنَا فَأَمَرَ لَنَا بِخَمْسِ ذَوْدٍ غُرِّ الذُّرَى ، قَالَ فَانْدَفَعْنَا فَقُلْتُ لأَصْحَابِى أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَسْتَحْمِلُهُ ، فَحَلَفَ أَنْ لاَ يَحْمِلَنَا ، ثُمَّ أَرْسَلَ إِلَيْنَا فَحَمَلَنَا ، نَسِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمِينَهُ ، وَاللَّهِ لَئِنْ تَغَفَّلْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمِينَهُ لاَ نُفْلِحُ أَبَدًا ، ارْجِعُوا بِنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلْنُذَكِّرْهُ يَمِينَهُ . فَرَجَعْنَا فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَيْنَاكَ نَسْتَحْمِلُكَ ، فَحَلَفْتَ أَنْ لاَ تَحْمِلَنَا ثُمَّ حَمَلْتَنَا فَظَنَنَّا - أَوْ فَعَرَفْنَا - أَنَّكَ نَسِيتَ يَمِينَكَ . قَالَ « انْطَلِقُوا ، فَإِنَّمَا حَمَلَكُمُ اللَّهُ ، إِنِّى وَاللَّهِ إِنْ شَاءَ اللَّهُ لاَ أَحْلِفُ عَلَى يَمِينٍ ، فَأَرَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا ، إِلاَّ أَتَيْتُ الَّذِى هُوَ خَيْرٌ وَتَحَلَّلْتُهَا » . تَابَعَهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ وَالْقَاسِمِ بْنِ عَاصِمٍ الْكُلَيْبِىِّ .حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ وَ الْقَاسِمِ التَّمِيمِىِّ عَنْ زَهْدَمٍ بِهَذَا . حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ زَهْدَمٍ بِهَذَا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, Ona Eyyub, ona el-Kâsım et-Temîmî, Zehdem el-Cermî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ebu Musa’nın yanında bulunuyorduk. Bizimle Cerm kabilesinden olan şu oba halkı arasında bir dostluk ve ihsan vardı. Zehdem dedi ki: (Biz Ebu Musa’nın yanında iken) ona bir yemek getirildi. Yemeğinin içinde tavuk eti de takdim edilmişti. Zehdem şöyle devam etti: Bu topluluk içinde Teymullah oğulları’ndan köleye benzeyen kırmızı bir adam vardı. Bu adam sofraya yanaşmadı. Ebu Musa ona “Sofraya yanaş! Ben Rasulullah’ı (sav) tavuk etinden yerken gör-müşümdür” dedi. O kişi “Ben tavuğu pis birşey yerken gördüm, ondan tiksindim de asla tavuk yememeğe yemin ettim” dedi. Ebu Musa ona şöyle dedi “Yanaş da ben sana bu konuya dair bir hadis rivayet edeyim: Bizler, Eş’arîler’den bir topluluk içinde Rasulullah’a (sav) gelmiştik. Kendisi o sırada zekât develerinden bir bölük deveyi sahâbîleri arasında taksim etmekle meşgul bulunuyordu. Ben kendisinden biz Eş’arîlere de deve vermesini istiyordum. -Ravi Eyyub, “Ben el-Kâsım et-Temîmî’nin ‘Rasulullah (sav) öfkeli halde idi’ dediğini sanıyorum” demiştir.- Rasul-i Ekrem "Vallahi sizlere binecek deve veremem, yanımda sizi bindirebileceğim deve yoktur” dedi. Ebu Musa şöyle devam etti: Biz Rasulullah’ın (sav) bu sözü üzerine (ondan ayrılıp) yola koyulduk. Bu sırada Efendimiz’e (sav) birtakım ganimet develeri getirilmiş. Bunun üzerine “Eş'arîler nerede? Eş'arîler nerede?” diye sorulmuş. Bizler hemen (dönüp) geldik. Rasulullah (sav) bizlere beyaz hörgüçlü beş tane deve verilmesini emretti. Ebu Musa olayın devamını şöyle anlattı: Biz (develeri alıp) süratle yola koyulduk. Bu sırada ben arkadaşlarıma şunları söyledim: “Bize binecek deve vermesini istemek için Rasulullah’a (sav) geldik. O da veremeyeceğine dair yemin etti. Sonra bize haber gönderdi ve bizlere binecek deve verdi. Rasulullah (sav) daha önce yaptığı yeminini unuttu. Vallahi Rasulullah’ı (sav) gaflete getirip yeminini unutturduk. (Eğer böyleyse) asla felah bulamayız. Haydin beraberce Rasulullah’a (sav) geri dönelim de kendisine yapmış olduğu yemenini hatırlatalım!” Bunun üzerine geriye döndük ve “Ya Rasulallah! Bize binecek deve vermen için sana gelmiştik. Sen bizlere binecek deve veremeyeceğine yemin etmiştin. Sonra bizlere binecek deve verdin. Bizler senin o yeminini unutmuş olduğunu zannettik veya anladık” dedik. Rasul-i Ekrem “Gidiniz! Sizlere binecek deveyi ancak Allah vermiştir. Ben vallahi birşey üzerine - inşallah -yemin eder de ardından yemin ettiğim şeyden başkasını daha hayırlı görürsem kefaretini verir (yeminimi çözer) ve o daha hayırlı olanı yaparım” buyurdu. Bu hadisi Hammâd b. Zeyd, Eyyub vasıtasi ile Ebu Kılâbe ve el-Kâsım b. Âsım el-Kuleybî'den rivayet etmekte İsmail b. İbrahim’e mutâbaat etmiştir. Kuteybe b. Saîd, bu hadisi bize Abdulvahhâb, Eyyub, Ebu Kılâbe ve el-Kâsım et-Temîmî senet zinciri ile Zehdem’den bu şekilde rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kefâretü'l-Eymân 10, 2/615
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Zehdem b. Mudarrib el-Ezdi (Zehdem b. Mudarrib)
3. Kasım b. Asım Temimi (Kasım b. Asım Temimi)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24440, B006646
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدْرَكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ وَهْوَ يَسِيرُ فِى رَكْبٍ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ فَقَالَ « أَلاَ إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ ، مَنْ كَانَ حَالِفًا فَلْيَحْلِفْ بِاللَّهِ ، أَوْ لِيَصْمُتْ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik (b. Enes), ona Nafi (Mevla İbn Ömer), ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Ömer b. Hattab bir kafilede babası adına yemin ediyorken ona yetişti ve: "Dikkat ediniz! Allah, babalarınızın adlarıyla yemin etmenizi yasaklamıştır. Her kim yemin edecekse Allah'ın adıyla yemin etsin yada da sussun!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Eymân ve'n-Nuzûr 4, 2/602
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ قَالَ ذَكَرَ نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ كَانَ حَالِفًا فَلْيَحْلِفْ بِاللَّهِ أَوْ لِيَصْمُتْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25131, B002679
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ قَالَ ذَكَرَ نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ كَانَ حَالِفًا فَلْيَحْلِفْ بِاللَّهِ أَوْ لِيَصْمُتْ » .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Cüveyriye (b. Esma), ona Nafi (Mevla İbn Ömer), ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim yemin edecekse Allah'ın adıyla yemin etsin yada sussun!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Şehâdât 26, 1/725
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Mihrak Cüveyriye b. Esma ed-Duba'î (Cüveyriye b. Esma b. Ubeyd b. Mihrak)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
157170, BS019888
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا الْمُنْذِرُ بْنُ الْوَلِيدِ الْجَارُودِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ الأَخْنَسِ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« لاَ نَذْرَ وَلاَ يَمِينَ فِيمَا لاَ يَمْلِكُ ابْنُ آدَمَ وَلاَ فِى مَعْصِيَةِ اللَّهِ وَلاَ فِى قَطِيعَةِ رَحِمِهِ وَمَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَرَأَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا فَلْيَدَعْهَا وَلْيَأْتِ الَّذِى هُوَ خَيْرٌ فَإِنَّ تَرْكَهَا كَفَّارَتُهَا ».وَرُوِىَ ذَلِكَ مِنْ وَجْهٍ آخَرَ أَضْعَفَ مِنْ هَذَا
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Eymân 19888, 20/77
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ubeydullah b. Ahnes en-Nehai (Ubeydullah b. Ahnes)
5. Abdullah b. Bekir el-Bahili (Abdullah b. Bekir b. Habib)
6. Münzir b. Velid el-Abdi (Münzir b. Velid b. Abdurrahman b. Habib)
7. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
8. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
9. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, kişi malik olmadığını adaya bilir mi?
Adak, Nezir, geçerliliği
Yemin, Allah'a isyan konusunda
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak
Yemin, keffareti
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20707, B006107
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنَا الزُّهْرِىُّ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ حَلَفَ مِنْكُمْ فَقَالَ فِى حَلِفِهِ بِاللاَّتِ وَالْعُزَّى . فَلْيَقُلْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ . وَمَنْ قَالَ لِصَاحِبِهِ تَعَالَ أُقَامِرْكَ ، فَلْيَتَصَدَّقْ » .
Tercemesi:
Bize İshak (b. Rahuye), ona Ebu Muğira (Abdulküddüs b. Haccac), ona el-Evzâî (Abdurrahman b. Amr), ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona Humeyd (b. Abdurrahman), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden kim yemin eder de yeminini Lat ve Uzza'ya yaparsa hemen 'La ilahe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur!)' desin. Her kim de arkadaşına gel kumar oynayalım derse, hemen sadaka versin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 74, 2/509
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
KTB, ADAB
KTB, SADAKA
Kumar, kumar oynamak
Yargı, keffaret
Yemin, Allah ya da başkası adına ya da Allah'ın adı geçmeyen
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ أَبُو طَاهِرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ نَذْرَ فِى مَعْصِيَةٍ وَكَفَّارَتُهُ كَفَّارَةُ يَمِينٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22692, İM002125
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ الْمِصْرِىُّ أَبُو طَاهِرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَنْبَأَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ نَذْرَ فِى مَعْصِيَةٍ وَكَفَّارَتُهُ كَفَّارَةُ يَمِينٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Yunus (b. Yezid), ona (Muhammed) b. Şihab, ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman), ona da Aişe (bt. Ebu Bekir) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a isyan konusunda adak adanmaz. (Eğer adanmışsa) bunun kefareti yemin kefareti (gibidir).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 16, /340
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
Adak, Nezir, adağın yasaklanması
Adak, Nezir, geçerliliği
KTB, ADAK
Yemin, keffareti
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22705, İM002135
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِى عَمْرٍو عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم شَيْخًا يَمْشِى بَيْنَ ابْنَيْهِ فَقَالَ « مَا شَأْنُ هَذَا » . قَالَ ابْنَاهُ نَذْرٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « ارْكَبْ أَيُّهَا الشَّيْخُ فَإِنَّ اللَّهَ غَنِىٌّ عَنْكَ وَعَنْ نَذْرِكَ » .
Tercemesi:
Bize Yakub b. Humeyd b. Kasib, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona (Abdurrahman b. Hürmüz) el-A'rec, ona da Ebu Hureyre (ed-Devsî) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir ihtiyarın, iki oğlunun arasında (onlara dayanarak) yürüdüğünü gördü ve: "Buna ne oldu" diye sordu. Oğulları da: "(Babamızın Kabe'ye yaya olarak gitmek üzere adadığı) adaktır" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ey ihtiyar! Bir bineğe bin. Zira Allah senden ve adadığından zengindir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 20, /341
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Osman Amr b. Ebu Amr el-Kuraşi (Amr b. Meysere)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Yusuf Yakub b. Kasib el-Medenî (Yakub b. Humeyd b. Kasib)
Konular:
KTB, ADAK
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Yemin, keffareti
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22707, İM002136
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْفَرْوِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَرَّ بِرَجُلٍ بِمَكَّةَ وَهُوَ قَائِمٌ فِى الشَّمْسِ فَقَالَ « مَا هَذَا » . قَالُوا نَذَرَ أَنْ يَصُومَ وَلاَ يَسْتَظِلَّ إِلَى اللَّيْلِ وَلاَ يَتَكَلَّمَ وَلاَ يَزَالَ قَائِمًا . قَالَ « لِيَتَكَلَّمْ وَلْيَسْتَظِلَّ وَلْيَجْلِسْ وَلْيُتِمَّ صِيَامَهُ » .
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ شَنَبَةَ الْوَاسِطِىُّ حَدَّثَنَا الْعَلاَءُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ عَنْ وُهَيْبٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ وَاللَّهُ أَعْلَمُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona İshak b. Muhammed el-Fervî, ona Abdullah b. Ömer, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Atâ (b. Ebu Rabah), ona da (Abdullah) b. Abbas şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün Mekke'de güneşin altında dikilen bir adama rastladı ve: "Buna ne oldu" dedi. Oradakiler: Bu adam kendisini oruç tutmaya, konuşmamaya, akşama kadar gölgelenmemeye ve ayakta durmaya adadı, dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Ona söyleyin; konuşsun, gölgelensin, otursun ve orucunu tamamlasın (açsın)" buyurdu.
Bize Hüseyin b. Muhammed b. Şenebe el-Vâsıtî, ona Alâ b. Abdülcabbar, ona Vüheyb, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Allah en iyi bilendir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Kefârât 21, /341
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer el-Adevi (Abdullah b. Ömer b. Hafs b. Âsım b. Ömer b. el- Hattâb)
5. İshak b. Ebu Ferve el-Fervi (İshak b. Muhammed b. İsmail b. Abdullah)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Adak, Nezir, adağın yasaklanması
Adak, Nezir, geçerliliği
KTB, ADAK
Yemin, keffareti
Yemin, yemin kültürü ve lafızları