Öneri Formu
Hadis Id, No:
10229, T000094
Hadis:
وَيُرْوَى عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ قَالَ: رَأَيْتُ جَرِيرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ فَقُلْتُ لَهُ فِى ذَلِكَ فَقَالَ: «رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ . فَقُلْتُ لَهُ أَقَبْلَ الْمَائِدَةِ أَمْ بَعْدَ الْمَائِدَةِ؟ فَقَالَ مَا أَسْلَمْتُ إِلاَّ بَعْدَ الْمَائِدَةِ» . حَدَّثَنَا بِذَلِكَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ زِيَادٍ التِّرْمِذِىُّ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ جَرِيرٍ . قَالَ وَرَوَى بَقِيَّةُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ أَدْهَمَ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ جَرِيرٍ . وَهَذَا حَدِيثٌ مُفَسِّرٌ لأَنَّ بَعْضَ مَنْ أَنْكَرَ الْمَسْحَ عَلَى الْخُفَّيْنِ تَأَوَّلَ أَنَّ مَسْحَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْخُفَّيْنِ كَانَ قَبْلَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ وَذَكَرَ جَرِيرٌ فِى حَدِيثِهِ أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَسَحَ عَلَى الْخُفَّيْنِ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ .
Tercemesi:
Şehr b. Havşeb’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir: Cerir b. Abdullah’ı gördüm. Abdest aldı ve mestleri üzerine meshetti. Bu konuyu kendisine sorduğumda bana şöyle cevap verdi: “Ben Rasulullah’ı (sav) gördüm; abdest aldı ve mestleri üzerine meşhetti.” Ben de “Mâide suresinin inmesinden önce mi, yoksa sonra mı?” diye sordum. O da “Ben, Mâide süresinin inmesinden sonra Müslüman oldum” dedi. Kuteybe (b. Said es-Sakafî) bu hadisi Halid b. Ziyad et-Tirmizî, Mukatil b. Hayyan (en-Nabtî), Şehr b. Havşeb yoluyla Cerir’den rivayet etmiştir. Tirmizî: Bakıyye bu hadisi İbrahim b. Ethem, Mukatil b. Hayyan, Şehr b. Havşeb isnadıyla Cerir’den rivayet etmiştir. Tirmizî: Bu hadis duruma açıklık getiren (müfessir) bir hadistir. Çünkü mest üzerine meshi inkar edenler, Rasulullah’ın (sav) mestine mesh vermesini, “Bu, Mâide suresinin indirilmesinden önce olmuştu” diye tevil etmişlerdir. Cerir ise hadisinde Hz. Peygamber’i (sav) mestine mesh verirken Mâide suresinin inmesinden sonra gördüğünü ifade etmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 70, 1/156
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
3. Ebu Bistam Mukatil b. Hayyan en-Nabti (Mukatil b. Hayyan)
4. Halid b. Ziyad el-Ezdi (Halid b. Ziyad b. Cerv)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Kur'an, Mâide suresinin nuzulü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10237, T000102
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ هُوَ الْقُرَشِىُّ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ قَالَ «سَأَلْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ فَقَالَ: السُّنَّةُ يَا ابْنَ أَخِى . قَالَ: وَسَأَلْتُهُ عَنِ الْمَسْحِ عَلَى الْعِمَامَةِ فَقَالَ أَمِسَّ الشَّعَرَ الْمَاءَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Bişr b. Mufaddal, ona Abdurrahman b. İshak, ona Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar b. Yasir şöyle demiştir: Cabir b. Abdullah'a mestler üzerine meshi sordum, o da Ey Kardeşimin oğlu bu sünnettir, dedi. Sarık üzerine mesh etmeyi de sordum, saçına suyu değdir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 75, 1/172
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Ubeyde b. Muhammed el-Ansi (Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar b. Yasir)
3. Abdurrahman b. İshak el-Âmirî (Abdurrahman b. İshak b. Abdullah b. Hâris)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Abdest, Mesh, sarık ve başörtüsünün üzerine
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10231, T000096
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ عَاصِمِ بْنِ أَبِى النَّجُودِ عَنْ زِرِّ بْنِ حُبَيْشٍ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَسَّالٍ قَالَ «كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْمُرُنَا إِذَا كُنَّا سَفْرًا أَنْ لاَ نَنْزِعَ خِفَافَنَا ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ وَلَيَالِيَهُنَّ إِلاَّ مِنْ جَنَابَةٍ وَلَكِنْ مِنْ غَائِطٍ وَبَوْلٍ وَنَوْمٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَى الْحَكَمُ بْنُ عُتَيْبَةَ وَحَمَّادٌ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ عَنْ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ الْجَدَلِىِّ عَنْ خُزَيْمَةَ بْنِ ثَابِتٍ وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ عَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ شُعْبَةُ : لَمْ يَسْمَعْ إِبْرَاهِيمُ النَّخَعِىُّ مِنْ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ الْجَدَلِىِّ حَدِيثَ الْمَسْحِ . وَقَالَ زَائِدَةُ عَنْ مَنْصُورٍ: كُنَّا فِى حُجْرَةِ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِىِّ وَمَعَنَا إِبْرَاهِيمُ النَّخَعِىُّ فَحَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ التَّيْمِىُّ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ اللَّهِ الْجَدَلِىِّ عَنْ خُزَيْمَةَ بْنِ ثَابِتٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ . قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ أَحْسَنُ شَىْءٍ فِى هَذَا الْبَابِ حَدِيثُ صَفْوَانَ بْنِ عَسَّالٍ الْمُرَادِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَهُوَ قَوْلُ أَكْثَرِ الْعُلَمَاءِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ وَمَنْ بَعْدَهُمْ مِنَ الْفُقَهَاءِ مِثْلِ: سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَابْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ قَالُوا: يَمْسَحُ الْمُقِيمُ يَوْمًا وَلَيْلَةً وَالْمُسَافِرُ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ وَلَيَالِيَهُنَّ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَقَدْ رُوِىَ عَنْ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ: أَنَّهُمْ لَمْ يُوَقِّتُوا فِى الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَالتَّوْقِيتُ أَصَحُّ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ عَسَّالٍ أَيْضًا مِنْ غَيْرِ حَدِيثِ عَاصِمٍ .
Tercemesi:
Bize Hennad (b. Seri et-Temimî) Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleym), ona Asım b. Ebu Necud (el-Esedî), ona da Zer b. Hubeyş (el-Esedî), Safvan b. Assâl (el-Murâdî)nin şöyle anlattığını rivayet etti: “Rasulullah (sav) yolculuk yaptığımızda üç gün üç gece boyunca cünüplük dışında küçük ve büyük abdest bozduğumuzda ve uykudan dolayı mestlerimizi çıkarmamamızı emrederdi.”
Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir. Hakem b. Uteybe ve Hammâd bu hadisi İbrahim Nehâi, Ebu Abdullah el Cedelî, Huzeyme b. Sabit’den rivayet etmişlerdir ki bu rivayet sahih değildir. Ali el Medinî diyor ki: Yahya b. Saîd, Şu’be’den aktararak, “Ebu Abdillah el Cedelî’den, İbrahim en Nehaî mest üzerine mesh hadisini işitmemiştir” dedi. Zaide, Mansur’dan naklederek şöyle diyor: İbrahim et Teymî’nin odasında idik İbrahim en Nehaî’de bizimle bulunuyordu, İbrahim et Teymî bize mesh hadisini Amr b. Meymun’dan, Ebu Abdullah el Cedelî’den, Huzeyme b. Sabitten aktararak anlatmıştır. Muhammed b. İsmail diyor ki: Saffan b. Assâl el Muradî’nin bu konudaki hadislerin en güzelidir. Tirmizî: Peygamber (sav)’in ashabından ve sonraki dönemin ilim adamlarının pek çoğu, mesh süresinin yolcu için üç gün, yolcu olmayan için bir gün olduğu görüşündedirler. Süfyan es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfiî, Ahmed, İshâk bunlardandır. Tirmizî: Bazı ilim adamlarından mesh için bir süre tayin edilmediğine dair rivayetler de vardır.Mâlik b. Enes bu görüştedir. Tirmizî: Fakat vakit tayin edilmesi daha sahihtir. Bu hadis Âsım’ın rivayeti dışında Safvân b. Assâl’dan da rivayet edilmiştir.
________________________________________
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 71, 1/159
Senetler:
1. Safvan b. Assâl el-Murâdî (Safvan b. Assâl)
2. Ebu Meryem Zir b. Hubeyş el-Esedi (Zir b. Hubeyş b. Hubabe b. Evs b. Bilal b. Sa'd)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10232, T000097
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ أَخْبَرَنِى ثَوْرُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ رَجَاءِ بْنِ حَيْوَةَ عَنْ كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ «أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلموَلَكِنْ مِنْ غَائِطٍ وَبَوْلٍ وَنَوْمٍ ». قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا قَوْلُ غَيْرِ وَاحِدٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ وَمَنْ بَعْدَهُمْ مِنَ الْفُقَهَاءِ وَبِهِ يَقُولُ مَالِكٌ وَالشَّافِعِىُّ وَإِسْحَاقُ . وَهَذَا حَدِيثٌ مَعْلُولٌ لَمْ يُسْنِدْهُ عَنْ ثَوْرِ بْنِ يَزِيدَ غَيْرُ الْوَلِيدِ بْنِ مُسْلِمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَسَأَلْتُ أَبَا زُرْعَةَ وَمُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالاَ لَيْسَ بِصَحِيحٍ لأَنَّ ابْنَ الْمُبَارَكِ رَوَى هَذَا عَنْ ثَوْرٍ عَنْ رَجَاءِ بْنِ حَيْوَةَ قَالَ حُدِّثْتُ عَنْ كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ: مُرْسَلٌ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ الْمُغِيرَةَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Velid Dımeşkî (el-Kuraşî), ona Velid b. Müslim (el-Kuraşî), ona Sevr b. Yezid (er-Rahbî), ona Reca b. Hayve (el-Kindî), ona da Muğira’nın katibi (Ebu Said Verrâd es-Sakafî), Muğira b. Şu’be’nin şöyle dediğini rivayet etti: “Rasulullah (sav) mestin altına ve üstüne meshetti.”
Tirmizî: Peygamber’in (sav) ashabı, tabiun ve sonraki asrın fıkıh bilginlerinden pek çoğunun görüşü bu doğrultudadır. Malik, Şafiî ve İshâk da böyle söylemişlerdir. Bu hadiste gizli bir kusuru vardır. Hadisi Sevr b. Yezîd’den Velid b. Müslim’den başkası rivayet etmemiştir. Tirmizî: Ebu Zür’a ve Muhammed b. İsmail’e bu hadisin durumunu sordum. Bana “Sahih değildir” dediler. Çünkü İbn’ül Mübarek bu hadisi bu şekilde Sevr vasıtası ile Reca b. Hayve’den rivayet etmiştir. Reca ise “Muğîra’nın katibinden (naklen) bana rivayet edildi” diyor ki hadis, bu durumda mürsel konumuna getirilmiş oluyor. Yani tabiûn tabakasından olan ravi, hadisi sahabeyi (Muğira) atlayarak direkt olarak Peygamber’den (sav) aktarmış oluyor ve rivayetinde Muğîra’dan (doğrudan) duyduğunu söylemiyor.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 72, 1/162
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
3. Ebu Nasr Reca b. Hayve el-Kindi (Reca b. Hayve b. Cervel b. Ahnef)
4. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Ebu Velid Ahmed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Ahmed b. Abdurrahman b. Bekkar b. Abdülmelik)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10234, T000099
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ وَمَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى قَيْسٍ عَنْ هُزَيْلِ بْنِ شُرَحْبِيلَ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ: «تَوَضَّأَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَمَسَحَ عَلَى الْجَوْرَبَيْنِ وَالنَّعْلَيْنِ». قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهُوَ قَوْلُ غَيْرِ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ. وَبِهِ يَقُولُ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَابْنُ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ قَالُوا: يَمْسَحُ عَلَى الْجَوْرَبَيْنِ وَإِنْ لَمْ تَكُنْ نَعْلَيْنِ إِذَا كَانَا ثَخِينَيْنِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى مُوسَى . قَالَ أَبُو عِيسَى سَمِعْتُ صَالِحَ بْنَ مُحَمَّدٍ التِّرْمِذِىَّ قَالَ: سَمِعْتُ أَبَا مُقَاتِلٍ السَّمَرْقَنْدِىَّ يَقُولُ دَخَلْتُ عَلَى أَبِى حَنِيفَةَ فِى مَرَضِهِ الَّذِى مَاتَ فِيهِ فَدَعَا بِمَاءٍ فَتَوَضَّأَ وَعَلَيْهِ جَوْرَبَانِ فَمَسَحَ عَلَيْهِمَا ثُمَّ قَالَ فَعَلْتُ الْيَوْمَ شَيْئًا لَمْ أَكُنْ أَفْعَلُهُ مَسَحْتُ عَلَى الْجَوْرَبَيْنِ وَهُمَا غَيْرُ مُنَعَّلَيْنِ .
Tercemesi:
Bize Hennad (b. Serî et-Temimî) ve Mahmud b. Ğaylan, onlara Veki’ (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Ebu Kays (Abdurrahman b. Servan el-Evdî), ona da Hüzeyl b. Şurahbil (el-Evdî), Muğira b. Şu'be'nin şöyle anlattığını rivayet etti: “Rasulullah (sav) abdest alır, çorap ve ayakkabısı üzerine meshederdi.” Tirmizî: Bu hadis hasen-sahih demiştir. Alimlerin bir çoğunun görüşü bu doğrultudadır. Süfyan es-Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfiî, Ahmed ve İshâk da böyle söylemişlerdir. Yani onlara göre “Kişi çorapları kalın ve dokuması sık olduktan sonra tabanları deri ile kaplanmamış bile olsa üzerine meshedebilir.” Bu konuda Ebu Musa’dan da hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî: Salih b. Muhammed et-Tirmizî’den işittim. Ebu Mukatil es-Semerkandî’den işittiğini söyledi ve şöyle dedi: “Vefatı ile sonuçlanan hastalığı günlerinde Ebu Hanife’nin yanına girmiştim, su getirtti. Abdest aldı, ayaklarında çorap vardı, çoraplarına meshetti ve şöyle dedi: Bugün daha önce yapmadığım bir işi yapıyorum. Tabanları deri ile kaplanmamış olduğu halde çoraplarımın üzerine meshettim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 74, 1/167
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Hüzeyl b. Şurahbil el-Evdi (Hüzeyl b. Şurahbil)
3. Ebu Kays Abdurrahman b. Servan el-Evdi (Abdurrahman b. Servan)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10235, T000100
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ عَنْ بَكْرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمُزَنِىِّ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ ابْنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ «تَوَضَّأَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَمَسَحَ عَلَى الْخُفَّيْنِ وَالْعِمَامَةِ». قَالَ بَكْرٌ وَقَدْ سَمِعْتُ مِنِ ابْنِ الْمُغِيرَةِ . قَالَ وَذَكَرَ مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ فِى هَذَا الْحَدِيثِ فِى مَوْضِعٍ آخَرَ:«أَنَّهُ مَسَحَ عَلَى نَاصِيَتِهِ وَعِمَامَتِهِ». وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ ذَكَرَ بَعْضُهُمُ -الْمَسْحَ عَلَى النَّاصِيَةِ وَالْعِمَامَةِ- وَلَمْ يَذْكُرْ بَعْضُهُمُ -النَّاصِيَةَ -. وَسَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ الْحَسَنِ يَقُولُ سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ حَنْبَلٍ يَقُولُ: مَا رَأَيْتُ بِعَيْنِى مِثْلَ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ الْقَطَّانِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ وَسَلْمَانَ وَثَوْبَانَ وَأَبِى أُمَامَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهُوَ قَوْلُ غَيْرِ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْهُمْ أَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَأَنَسٌ . وَبِهِ يَقُولُ الأَوْزَاعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ قَالُوا: يَمْسَحُ عَلَى الْعِمَامَةِ . وَقَالَ غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ: لاَ يَمْسَحُ عَلَى الْعِمَامَةِ إِلاَّ أَنْ يَمْسَحَ بِرَأْسِهِ مَعَ الْعِمَامَةِ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَمَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَابْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَسَمِعْتُ الْجَارُودَ بْنَ مُعَاذٍ يَقُولُ سَمِعْتُ وَكِيعَ بْنَ الْجَرَّاحِ يَقُولُ: إِنْ مَسَحَ عَلَى الْعِمَامَةِ يُجْزِئُهُ لِلأَثَرِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Süleyman et-Teymî, on Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona Hasan (el-Basrî), ona (Urve) b. Muğira b. Şu'be, ona da babası (Muğira b. Şu'be) şöyle demiştir. Hz. Peygamber (sav), abdest aldı ve mestlerine ve sarığına mesh etti. Ravi Bekir b. Abdullah Urve b. Muğira'dan işittim demiştir. Yine ravi Muhammed b. Beşşar başka bir yerde bu hadise şunu eklemiştir. Hz. Peygamber (sav), alnına ve sarığına mesh etmiştir. Bu hadis Muğira b. Şu'be'den farklı vecihlerle nakledilmiştir. Bazı rivayetlerde alnını ve sarığını birlikte mesh etti denilmiş, bazı rivayetlerde ise alnına mesh ettiği zikredilmemiştir.
Ahmed b. Hasan, Ahmed b. Hanbel'den şöyle nakletmiştir. Yahya b. Said el Kattan gibisini görmedim. Bu (mesh) konusunda Amr b. Ümeyye, Selman, Sevbân ve Ebû Ümâme’den de hadis rivâyet nakledilmiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) şöyle demiştir: Muğira b. Şu'be'nin hadisi hasen sahihtir. (Mesh konusunda) Hz. Peygamber'in (sav) ashabından Ebû Bekir, Ömer, Enes gibi ilim ehli kimselerin de görüşü budur.; Evzâî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk, Sarık üzerine mesh edilir, görüşündeydiler. Yine Hz. Peygamber'in (sav) ashabından ve tabiinden pek çok kimse, Sadece sarığa mesh verilmez sarıkla birlikte başın bir kısmı da mesh edilmelidir, derlerdi ki, Süfyan es Sevrî, Mâlik b. Enes, (Abdullah) b. Mübarek ve Şâfiî de bu görüştedir.
Ebu İsa (Tirmizî), Carûd b. Muâz'ın, ona da Vekî b. Cerrâh'ın şöyle dediğini nakletmiştir. Sadece sarık üzerine mesh etmek hadislere göre yeterlidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 75, 1/170
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Ya'fur Urve b. Muğira es-Sekafi (Urve b. Muğira b. Şube)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Bekir b. Abdullah el-Müzenî (Bekir b. Abdullah b. Amr b. Hilal)
5. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Abdest, Mesh, sarık ve başörtüsünün üzerine
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280883, M000622-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَأَبُو كُرَيْبٍ جَمِيعًا عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ - وَاللَّفْظُ لِيَحْيَى - قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هَمَّامٍ قَالَ بَالَ جَرِيرٌ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ فَقِيلَ تَفْعَلُ هَذَا . فَقَالَ نَعَمْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَالَ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ . قَالَ الأَعْمَشُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ كَانَ يُعْجِبُهُمْ هَذَا الْحَدِيثُ لأَنَّ إِسْلاَمَ جَرِيرٍ كَانَ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, Ebu Muâviye'den; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye ve Vekî', -Lafız Yahya'ya aittir-. Ebu Muâviye'ye A'meş, ona İbrahim, ona Hemmâm şöyle rivayet etmiştir. Cerir işedi, ardından abdest aldı ve mestleri üzerine mesh etti. Bunun üzerine "Sen böyle mi yapıyorsun?" dediler. O da "Evet. Bir gün Rasulullah'ın (sav) bevl ettiğini, ardından abdest alıp mestleri üzerine meshettiğini gördüm" dedi. A'meş'in nakline göre İbrahim şöyle demiştir: Bu hadis onların hoşuna giderdi. Çünkü Cerîr'in İslam'a girmesi Mâide suresinin inmesinden sonra gerçekleşmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tahâret 622, /128
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Hemmam b. Haris en-Nehai (Hemmam b. Haris b. Kays b. Amr b. Harise)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280884, M000622-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَأَبُو كُرَيْبٍ جَمِيعًا عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ - وَاللَّفْظُ لِيَحْيَى - قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هَمَّامٍ قَالَ بَالَ جَرِيرٌ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ فَقِيلَ تَفْعَلُ هَذَا . فَقَالَ نَعَمْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَالَ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ . قَالَ الأَعْمَشُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ كَانَ يُعْجِبُهُمْ هَذَا الْحَدِيثُ لأَنَّ إِسْلاَمَ جَرِيرٍ كَانَ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, Ebu Muâviye'den; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye ve Vekî', -Lafız Yahya'ya aittir-. Ebu Muâviye'ye A'meş, ona İbrahim, ona Hemmâm şöyle rivayet etmiştir. Cerir işedi, ardından abdest aldı ve mestleri üzerine mesh etti. Bunun üzerine "Sen böyle mi yapıyorsun?" dediler. O da "Evet. Bir gün Rasulullah'ın (sav) bevl ettiğini, ardından abdest alıp mestleri üzerine meshettiğini gördüm" dedi. A'meş'in nakline göre İbrahim şöyle demiştir: Bu hadis onların hoşuna giderdi. Çünkü Cerîr'in İslam'a girmesi Mâide suresinin inmesinden sonra gerçekleşmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tahâret 622, /128
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Hemmam b. Haris en-Nehai (Hemmam b. Haris b. Kays b. Amr b. Harise)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280885, M000622-4
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَأَبُو كُرَيْبٍ جَمِيعًا عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ - وَاللَّفْظُ لِيَحْيَى - قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هَمَّامٍ قَالَ بَالَ جَرِيرٌ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ فَقِيلَ تَفْعَلُ هَذَا . فَقَالَ نَعَمْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَالَ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ . قَالَ الأَعْمَشُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ كَانَ يُعْجِبُهُمْ هَذَا الْحَدِيثُ لأَنَّ إِسْلاَمَ جَرِيرٍ كَانَ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, Ebu Muâviye'den; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye ve Vekî', -Lafız Yahya'ya aittir-. Ebu Muâviye'ye A'meş, ona İbrahim, ona Hemmâm şöyle rivayet etmiştir. Cerir işedi, ardından abdest aldı ve mestleri üzerine mesh etti. Bunun üzerine "Sen böyle mi yapıyorsun?" dediler. O da "Evet. Bir gün Rasulullah'ın (sav) bevl ettiğini, ardından abdest alıp mestleri üzerine meshettiğini gördüm" dedi. A'meş'in nakline göre İbrahim şöyle demiştir: Bu hadis onların hoşuna giderdi. Çünkü Cerîr'in İslam'a girmesi Mâide suresinin inmesinden sonra gerçekleşmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tahâret 622, /128
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Hemmam b. Haris en-Nehai (Hemmam b. Haris b. Kays b. Amr b. Harise)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280886, M000622-5
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَأَبُو كُرَيْبٍ جَمِيعًا عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ - وَاللَّفْظُ لِيَحْيَى - قَالَ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هَمَّامٍ قَالَ بَالَ جَرِيرٌ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ فَقِيلَ تَفْعَلُ هَذَا . فَقَالَ نَعَمْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَالَ ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ . قَالَ الأَعْمَشُ قَالَ إِبْرَاهِيمُ كَانَ يُعْجِبُهُمْ هَذَا الْحَدِيثُ لأَنَّ إِسْلاَمَ جَرِيرٍ كَانَ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, İshak b. İbrahim ve Ebu Küreyb, Ebu Muâviye'den; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye ve Vekî', -Lafız Yahya'ya aittir-. Ebu Muâviye'ye A'meş, ona İbrahim, ona Hemmâm şöyle rivayet etmiştir. Cerir işedi, ardından abdest aldı ve mestleri üzerine mesh etti. Bunun üzerine "Sen böyle mi yapıyorsun?" dediler. O da "Evet. Bir gün Rasulullah'ın (sav) bevl ettiğini, ardından abdest alıp mestleri üzerine meshettiğini gördüm" dedi. A'meş'in nakline göre İbrahim şöyle demiştir: Bu hadis onların hoşuna giderdi. Çünkü Cerîr'in İslam'a girmesi Mâide suresinin inmesinden sonra gerçekleşmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Tahâret 622, /128
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Hemmam b. Haris en-Nehai (Hemmam b. Haris b. Kays b. Amr b. Harise)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
KTB, TAHARET