454 Kayıt Bulundu.
Bize Hennâd b. Seriy, ona Ebû Muaviye, ona el-A'meş, ona el-Hakem, ona el-Kasım b. Muhaymire, ona da Şureyh b. Hânî' şöyle demiştir: Hz. Âişe'ye (ra) mestler üzerine mesh etmenin hükmünü sordum. O da, "Ali'ye git, o bunu benden daha iyi bilir" dedi. Hz. Ali'ye gittim ve bu mesh meselesini kendisine sordum. Şöyle dedi: "Hz. Peygamber (sav) bize, mukîm için bir gece bir gün, yolcu için ise üç gece üç gün mesh etmemizi emrediyordu."
Bize Amr b. Ali ve İsmail b. Mes'ûd, onlara Yezîd b. Zurey', ona Şu'be, ona Asım, ona Zirr, ona da Safvan b. Assâl (ra) şöyle demiştir: "Rasûlullah (sav) ile birlikte bir seferde idik, bize büyük ve küçük abdest ile uykudan dolayı mestlerimizi üç gün çıkarmamamızı emretti, yalnız cünüplük hâlini hariç tuttu."
Bize Muhammed b. Abdül'a'lâ, ona Halid, ona Şu'be, ona Asım, ona Zirr b. Hubeyş şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Safvan b. Assâl adında bir adama gittim, kapısının önüne oturdum. Dışarı çıktı ve, "- Ne istiyorsun?" dedi. "- İlim öğrenmek istiyorum" dedim. "- Melekler, ilim öğrenmek isteyenin bu niyetinden hoşnut oldukları için onun üzerine kanatlarını gererler" dedi, sonra da, "- Ne öğrenmek istiyorsun?" diye sordu. "- Mestin hükmünü öğrenmek istiyorum" dedim. Bunun üzerine şöyle dedi: "- Rasûlullah (sav) ile birlikte bir seferde idik, bize küçük ve büyük abdest ile uykudan dolayı mestlerimizi üç gün çıkarmamamızı emretti, yalnız cünüplük hâlini hariç tuttu."
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû'l-Velîd el-Fakîh, ona Abdullah b. Şîreveyh, ona Abdullah b. Hâşim, ona Vekî', ona Mis'ar, ona Asım b. Ebî'n-Nucûd, ona Zirr, ona da Safvân b. Assâl şöyle dedi: "Rasûlullah (sav) bize, yolcu için üç güne kadar mestler üzerine meshetmeye ruhsat verdi, yalnız cünüplük hâlini hariç tuttu, sadece büyük ve küçük abdest ve yellenme konusunda ruhsat verdi." Ebû'l-Velîd dedi ki: Buradaki "Yellenmek" sözcüğünü sadece Mis'ar kullanmadı, diğer raviler kullanmadı.
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hafız, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. el-Velîd el-Beyrûtî, ona İbn Şuayb, ona Şeybân b. Abdurrahman, ona Asım b. Behdele b. Ebî'n-Nucûd, ona da Zirr b. Hubeyş şöyle anlatmış: "Safvân b. Assâl'a gittim ve kendisine dedim ki: "Sen, Rasûlullah'ın (sav) ashabından birisin. Büyük ve küçük abdest yaptıktan sonra mestler üzerine mesh etmek konusu benim kafamı kurcalıyor. Eğer bu konuda Rasûlullah'dan (sav) bir şey duydun ise, bana söyle!" Safvân dedi ki: "Rasûlullah (sav) bize, seferde iken -yahut yolculuk sırasında- sadece küçük veya büyük abdest, yahut da uyku sebebiyle üç gün ve gece boyunca mestlerimizi çıkarmamamızı emrediyordu, ancak cünüplük halini hariç tutmuştu."
Bize Ebû Muhammed, ona İsmail, ona Ahmed, ona Abdurrezzak, ona Ma’mer, ona İbn Tavus, ona babası, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiş: “Sa’d ile İbn Ömer mestler üzerine meshetmek konusunu Hz. Ömer’in (ra) yanında tartışırlarken ben de yanlarında idim. Hz. Ömer, Sa’d’ın lehine hüküm vermişti. Ben, “- Keşke bunu uzun bir seyahat sırasında ve çok soğuk bir mevsinde demiş olsaydınız” dedim. Bu söz İbn Abbas’ın meshi mutlak olarak caiz olmadığını söyledikten sonra uzun bir seyahat sırasında ve çok soğuk bir mevsimde meshi caiz gördüğüne delalet eder. Onun hem mukim ve hem de misafir için meshin cevazına fetva verdiği de rivayet edilmiştir.
Bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Isbahanî, ona Ebû Saîd b. el-A'râbî, ona Sa'dân b. Nasr, ona Süfyan, ona Asım b. Ebî'n-Nucûd, onaZirr b. Hubeyş şöyle rivayet etti: "Safvân b. Assâl el-Muradî'ye gittim ve ona, "- Büyük ve küçük abdest bozduktan sonra mestler üzerine mesh etmek konusu kafamı karıştırdı. Sen, Hz. Peygamber'in (sav) ashabından birisin, bu konuda Rasûlullah'dan (sav) bir şey duydun mu diye sana sormaya geldim" dedim. Şu cevabı verdi: "- Evet. Hz. Peygamber (sav) sefere çıktığımızda -veya yoldu olduğumuzda- büyük ve küçük abdest bozmaktan yahut uykudan dolayı mestlerimizi üç gün üç gece boyunca çıkarmamamızı bize emretti, yalnız cünüplük halini hariç tuttu."
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Abdullah b. Ali el-Beyhakî, ona Cürcan’da Ebû Ahmed Muhammed b. Ahmed b. el-Ğıtrîf, ona Ebû Halife, ona Süleyman b. Harb, ona Şu’be, ona Katâde,, ona da Musa b. Seleme şöyle haber vermiş: “İbn Abbas’a mestler üzerine mesh konusunu sordum, şu cevabı verdi: Yolcu için üç gün ve gece, mukim için bir gün ve gecedir.” Bu isnad sahihtir.
Bize Bağdat’ta Ebû Muhammed Abdullah b. Yahya b. Abdulcebbâr es-Sükkerî, ona İsmail b. Muhammed es-Saffâr, ona Ahmed b. Mansur er-Remâdî, ona Abdurrezzak, ona es-Sevrî, ona Amr b. Kays el-Mulâî, ona el-Hakem b. Uteybe, ona el-Kasım b. Muhaymire, ona da Şureyh b. el-Hânî’ şöyle haber vermiş: “Rasûlullah’ın (sav) zevcesi Hz. Âişe’ye (ra) gittim, ona mestler üzerine meshetmenin hükmünü sordum. Bana, ‘Sen Ebû Talib’in oğluna git, çünkü o Rasûlullah (sav) ile birlikte çok yolculuk yapmıştı’ dedi. Hz. Ali’ye gittim ve bu meseleyi sordum. Ali şöyle dedi: “Rasûlullah (sav) bize seyahatte üç gün meshetmemizi, mukîn iken de bir gün bir gece meshetmemizi emretti.”
Bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Isbahânî, ona Mekke’de Ebû Saîd Ahmed b. Muhammed b. Ziyâd el-Basrî, ona el-Hasan b. Muhammed ez-Za’ferânî, ona Ebû Muâviye ed-Darîr, ona el-A’meş, ona el-Hakem b. Uteybe, ona el-Kasım b. Muhaymire, ona da Şureyh b. Hânî’, Hz. Âişe’ye mestler üzerine mesh konusunu sorduğunu, onun da şu cevabı verdiğini haber vermiş: “- Sen bunu Ali b. Ebî Talib’e sor, çünkü o Rasûlullash (sav) ile birlikte çok gazaya gitti.” Hemen gidip Hz. Ali’ye sordum, o şöyle dedi: “Rasûlullah (sav) döneminde biz yolcu iken üç gün üç gece, mukîn iken de bir gün bir gece meshederdik.” Bunu Müslim Sahîh’inde Züheyr b. Harb vasıtasıyla Ebû Muâviye’den rivayet eder. Hadiste Hz. Âişe’nin, “Aliye git, çünkü bu konuyu o benden iyi bilir” dediğini, bunun üzerine de Hz. Ali’ye gittiğini kaydeder. Ayrıca bunu, Zeyd b. Ebî Üneyse vasıtasıyla el-Hakem b. Uteybe’den de tahric etti.