454 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona Zekeriya, ona Âmir, ona Urve b. el-Muğîre, ona da babası şunu rivayet etmiştir: “Bir gece Hz. Peygamber (sav) ile birlikte yürüyordum. Bana, ‘Yanında su var mı?’ diye sordu, ‘Evet’ dedim. Bunun üzerine hayvanından indi ve gecenin karanlığında gözden kayboluncaya kadar yürüdü. (İhtiyacını giderdikten) sonra geri geldi. Ben kendisine ibrikten su döktüm. Yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden bir cübbe vardı (cübbe dar geldiği için kollarını) çıkaramadı. Sonra kollarını cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Başını mesh etti. Sonra ben mestlerini çıkarmak için eğildim. Bana, ‘Bırak onları, çünkü ben onları ayaklarım temiz iken giydim’ buyurdu, sonra mestlerin üzerine mesh etti.”
Açıklama: Yukarıdaki ibarede, فَقَالَ لِى «"» kısmında Arapça metin eksik çıktı. Müslim'de «أَمَعَكَ مَاءٌ؟» cümlesi bulunmaktadır.
Bize Muhammed b. Mansur, ona Süfyan, ona İsmail b. Muhammed b. Sa'd, ona Hamza b. Muğîre b. Şu'be ona da babası [Muğîre b. Şu'be] şöyle dedi: Bir seferde Hz. Peygamber'le (sav) beraberdim. Hz. Peygamber "Geride kal ey Muğîre. Ey insanlar siz devam edin" dedi. Ben yanımda su kabı olduğu halde geri kaldım, insanlar da devam etti. Hz. Peygamber (sav) tuvalet ihtiyacını gidermek için uzaklaştı. Döndüğünde yanına gittim ve [abdest alması için] su döktüm. Üzerinde kol kısımları dar bir Rum cübbesi vardı. Ellerini cübbenin kolundan çıkarmak istedi. Ancak kol ağzı çok dardı. Daha sonra kollarını cübbenin altından çıkardı. Yüzünü ve kollarını yıkadı, başını ve mestleri üzerine meshetti.
Bize Ebû Muhammed b. Yusuf, ona Ebû Saîd b. el-A’râbî rivayet etti. (T) Yine bize Bağdat’ta Ali b. Bişrân, ona İsmail b. Muhammed es-Saffâr, onlara Sa’dân b. Nasr, ona Süfyan, ona Abdullah b. Dînâr şöyle dedi: İbn Ömer’i duydum, şöyle diyordu: Ömer b. el-Hattâb’a sordum: - Bizden biri mestleri ayaklarında iken abdest alabilir mi? - Evet, onları abdestli olarak giymiş idiyse, dedi.
Bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız, ona Ebû Muhammed b. Sâid, ona er-Rabî’ b. Süleyman, ona Esed b. Musa, ona Hammâd b. Seleme, ona Muhammed b. Ziyâd, ona Zübeyd b. es-Salt, ona da Hz. Ömer şöyle demiş: “Biriniz abdest alıp mestlerini giydiği zaman, dilerse mestleri çıkarmadan onların üzerine meshederek namazlarını kılsın! Yalnız cünüplük hâli müstesnadır.”
Bize Muhammed b. Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Hasan b. Mukrem, ona Ebû’n-Nadr, ona Ebû Hayseme, ona Asım b. Ebî’n-Necûd, ona da Zirr b. Hubeyş şöyle dedi: “Safvân b. Assâl’a gittim, kendisine, “- Mestlerin üzerine meshetmek konusu kafamı karıştırdı, bu konuda sen Rasûlullah’dan (sav) bir şey duydun mu?” diye sordum. Şöyle cevap verdi: “- Evet. Rasûlullah (sav) bize, seferî –veya yolcu olduğumuzda- cünüplük hâli hariç olmak üzere küçük ve büyük abdest bozmaktan ve uyumaktan dolayı üç gün üç gece mestlerimizi çıkarmamamızı emretti.”
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T) Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona Yahya b. Said, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nâfi' b. Cübeyr ona da Urve b. Muğîre, babası Muğîre b. Şu'be'den şunu nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) hâcetini gidermek için çıktığında Muğîre de su dolu bir kapla onu takip etti ve hâcetini giderince Hz. Peygamber'e [abdest alması için] su döktü. Peygamber (sav), mestlerine mesh ederek abdest aldı. İbn Rumh'un rivayetinde 'hîne' yerine 'hatta' kelimesi kullanılmıştır.
Bize Ebû Zekeriye Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub b. Yusuf el-Hafız, ona Abdullah b. Muhammed b. Şîruvehy, ona Muhammed b. Abdullah b. Bezî’, ona Yezîd b. Zurey’, ona Humeyd et-Tavîl, ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona Urve b. el-Muğîre b. Şu’be, ona da babası rivayet etmiştir: “Bir seyahat sırasında Rasûlullah (sav) guruptan geride kalmış, ben de O’nunla birlikte geride kalmıştım. Hz. Peygamber (sav) ihtiyacını giderince bana; “- Yanında su var mı?” diye sordu. Hemen su kabını getirdim, ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıyırmaya çalıştı, fakat cübbenin kolları dar idi. Bunun üzerine kollarını cübbeden çıkardı, cübbeyi omuzuna attı ve kollarını yıkadı. Sonra alnına, sarığına va mestlerine meshetti. Sonra devesine bindi, ben de bindim. Öndeki guruba yetiştik. Onlar namaz kılıyorlardı, namazı onlara Abdurrahman b. Avf kıldırıyordu. Yetiştiğimizde namazın bir rekâtını kılmışlardı. Abdurrahman, Hz. Peygamber’in (sav) geldiğini hissedince geri çekilmeye başladı, ama Rasûlullah (sav) ona yerinde kalmasını işaret etti. Abdrrahman namazı tamamlayıp selam verince, Hz. Peygamber (sav) kıyama kalktı, ben de kalktım, etişemediğimiz rekâtı kılarak namazı tamamladık. Bunu Müslim Sahîh’inde Muhammed b. Abdullah b. Bezî’den bu şekilde rivaet eder. Bunu Müsedded, Humeyd b. Mes’ade ve bir cemaat da Yezîd b. Zurey’den, o Humeyd’den, o Bekir’den, o Hamza b. el-Muğîre’den, o da babasından rivayet etmiştir.