Giriş

Bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem, o ikisine İsa b. Yunus; (T) Bize Muhammed b. Ebu Ömer, ona Süfyan; (T) Bize Mincâb b. el-Haris et-Temîmî, ona İbn Müshir, onların hepsine el-A'meş bu isnatla, Ebu Muaviye'nin hadisine mana olarak benzer şekilde rivayet etmiştir. Ancak İsa ve Süfyan'ın rivayetinde (farklı olarak): 'Abdullah'ın (b. Mesud) arkadaşları bu hadisi beğeniyorlardı. Çünkü Cerir, Maide suresinin (abdest ayetinin) indirilmesinden sonra İslam'a girmişti' ibaresi vardır.


    Öneri Formu
1879 M000623 Müslim, Tahâre, 72

Bu hadisi bana Süveyd b. Said, ona Ali -b. Müshir-, ona da A'meş bu isnatla rivayet etti. Bilal: 'Bu hadiste 'Rasulullah'ı gördüm' ifadesi vardır' demiştir."


    Öneri Formu
1981 M000638 Müslim, Tahâre, 84

Bize İshak, ona Zerekiyya b. Adî, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona da Hakem bu isnadla bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
1987 M000640 Müslim, Tahâre, 85

Bize Hennad (b. Seri et-Temimî) Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleym), ona Asım b. Ebu Necud, ona da Zir b. Hubeyş, Safvan b. Assâl'in şöyle anlattığını rivayet etti: "Rasulullah (sav) yolculuk yaptığımızda, cünüplük hariç, küçük ve büyük tuvalet yapmaktan ve uykudan dolayı üç gün boyunca mestlerimizi çıkarmamamızı bize emretti." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Hakem b. Uteybe ve Hammâd bu hadisi İbrahim Nehâi, ona Ebu Abdullah el Cedelî, ona da Huzeyme b. Sabit vasıtasıyla rivayet etmişlerdir; ancak bu rivayet sahih değildir. Ali el Medinî, ona da Yahya b. Saîd, Şu’be'nin: 'İbrahim en-Neha'î mest hadisini Ebu Abdillah el Cedelî’den işitmemiştir' dediğini söylemiştir. Zaide'nin söylediğine göre Mansur şöyle demiştir: 'İbrahim et Teymî’nin odasında idik. İbrahim en-Neha'î de bizimle beraberdi. İbrahim et Teymî mesh hadisini bize; Amr b. Meymun’dan, ona Ebu Abdullah el Cedelî, ona da Huzeyme b. Sabit isnadıyla rivayet etti. Muhammed b. İsmail (Buharî): Bu konudaki hadislerin en güzelinin, Saffan b. Assâl el Muradî’nin rivayeti olduğunu söylemiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Peygamber’in (sav) ashabının, tabiunun ve onlardan sonra gelen âlimlerin çoğunun görüşü bu doğrultudadır. Süfyan es Sevrî, İbn’ül-Mübarek, Şâfiî, Ahmed ve İshâk bu görüşte olanlara örnek verilebilir. Bunlar yolcu olmayan (yaşadığı yerde bulunan) kimsenin bir gün bir gece, yolcunun ise üç gün üç gece mestler üzerine mesh edebileceğini savunmaktadır. Ebu İsa (Tirmizî): 'Bazı âlimleri, mestler üzerine mesh için, belirli bir süre tayin etmek gerekmediği görüşünde oldukları nakledilir. Bu, Mâlik b. Enes'in de görüşüdür.' demiştir. Ebu İsa (Tirmizî): '(Mesh için belirli) Bir sürenin tayin edilmesi daha doğrudur.' demiştir. Bu hadis, Âsım’ın rivayeti dışında, Safvân b. Assâl’dan da nakledilmiştir.]


    Öneri Formu
10231 T000096 Tirmizi, Tahare, 71

Bana Muhammed b. Abdullah b. Bezî', ona Yezid -b. Zürey'-, ona Humeyd et-Tavîl, ona Bekir b. Abdullah el-Müzenî, ona da Urve b. Mugire b. Şube, babasının (Mugîre b. Şu'be) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir yolculuğu sırasında kafileden geri kaldı. Ben de onunla kalmıştım. Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra bana 'Yanında su var mı?' diye sordu. Ona su dolu bir kap getirdim. (O suyla) Ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra kollarını sıvamaya çalıştı ama elbisesinin yenleri dar geldiği için bunu başaramadı ve kollarını cübbenin altından çıkardı. Cübbeyi omuzlarına attı ve kollarını yıkadı. Perçemini (başının ön tarafını), sarığının üzerini ve mestlerinin üzerini mesh etti. Sonra bineğine bindi. Ben de bindim ve kafileye yetiştik. (Vardığımızda) Namaza durmuşlardı. Onlara Abdurrahman b. Avf imamlık yapıyordu. Birinci rekâtı tamamlamışlardı. Abdurrahman b. Avf Hz. Peygamber'in (sav) geldiğini hissedince geriye doğru çekilmeye yeltendi. Hz. Peygamber (sav) namazı kıldırmaya devam etmesi için ona işaret edince namaz kıldırmaya devam etti. (İmam olan Abdurrahman) selam verince Hz. Peygamber (sav) (kaçırdığımız rekâtı kılmak için) kalktı. Ben de onunla kalktım ve kaçırdığımız rekâtı kıldık.


    Öneri Formu
1947 M000633 Müslim, Tahâre, 81

Bize İmran b. Musa el-Leysî, ona Muhammed b. Sevâ', ona Said b. Ebu Arûbe, ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da Nafi', İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: İbn Ömer, Sa'd b. Malik'in mestleri üzerine mesh ettiğini görmüş ve ona: 'Siz böyle mi yapıyorsunuz? diye sormuş. (Meseleyi aralarında çözemeyince) Hz. Ömer'in yanında gitmişler. Sa'd, Ömer'e: 'Mestler üzerine mesh etme konusunda kardeşimin oğluna (İbn Ömer'e) fetva ver' demiş. Ömer de: 'Biz, Rasulullah (sav) ile beraberken, mestlerimizin üzerine mesh ediyorduk. Dolayısıyla bunda bir sakınca görmüyoruz.' diye cevap vermiş. Bunun üzerine İbn Ömer: 'Kişi büyük abdestini bozmaktan geliyor olsa da mı?' diye üsteleyince, Hz. Ömer: 'Evet' karşılığını vermiş.


    Öneri Formu
9932 İM000546 İbn Mâce, Tahâret, 84

Bize Hişam b. Ammar, ona Velid b. Müslim, Sevr b. Yezid, ona Reca b. Hayve, ona da Muğire b. Şube'nin katibi Verrad (es-Sekafî), Muğire b. Şube'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) mestin hem üstünü hem de altını mesh etmiştir."


    Öneri Formu
9937 İM000550 İbn Mâce, Tahâret, 85

Bize Muhammed b. Musaffa el-Hımsî, ona Bakiyye b. (Velid), ona Cerir b. Yezid, ona Münzir, ona da Muhammed b. Münkedir, Cabir'in (b. Abdullah) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), abdest alan bir adamın yanından geçiyordu. Adam (abdest alırken) mestlerini yıkıyordu. Hz. Peygamber, 'onu bırak' anlamında eliyle işaret ederek: "Ben mesh etmekle emrolundum" buyurdu ve "(meshin nasıl yapılacağını göstermek için) ayak parmak uçlarından bileklerine doğru parmaklarıyla çizgiler çizerek eliyle mesh edip 'İşte bu şekilde!'" diye vurguladı.


    Öneri Formu
10009 İM000551 İbn Mâce, Tahâret, 85

Bize Ebu Velid Dımeşkî, ona Velid b. Müslim, ona Sevr b. Yezid, ona Reca b. Hayve, ona da Muğire’nin kâtibi (Ebu Said Verrâd es-Sakafî), Muğire b. Şu’be’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) mestin hem üstünü hem de altını mesh etmiştir." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Peygamber’in (sav) ashabının, tabiunun ve onlardan sonra gelen fıkıh alimlerinin çoğunun görüşü bu doğrultudadır. Malik, Şafiî ve İshâk da böyle görüş beyan etmişlerdir. Bu, illetli (gizli kusuru olan) bir hadistir. Hadisi Velid b. Müslim’den başka hiç kimse Sevr b. Yezîd’den rivayet etmemiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Zür’a'ya ve Muhammed b. İsmail’e (Buharî) bu hadisin durumunu sordum. Bana 'Sahih değildir' dediler. Çünkü İbn’ül Mübarek bu hadisi Sevr'den, Reca b. Hayve vasıtasıyla nakletmiştir. Reca ise: 'Muğîre’nin katibinden bana rivayet edildi' diyerek, (sahabe olan) Muğire b. Şu'be'nin adını zikretmeden, mürsel olarak (direk Hz. Peygamber'den) nakilde bulunmuştur.]


    Öneri Formu
10232 T000097 Tirmizi, Tahare, 72

Bize Ali b. Hucr, ona Abdurrahman b. Ebu Zinad, ona babası (Abdullah b. Zekvan), ona da Urve b. Zübeyr, Muğira b. Şu’be’nin şöyle dediğini rivayet etti: “Rasulullah’ı (sav) mestlerinin üst yüzüne mesh ederken gördüm.” [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Muğîre’nin bu hadisi hasendir. Bu hadis, Abdurrahman b. Ebu Zinad, ona babası (Abdullah b. Zekvan), ona Urve, ona da Muğîre isnadıyla rivayet edilmiştir. Hadisi Urve vasıtasıyla Muğîre’den rivayet eden raviler arasında, 'Mestlerinin üst yüzüne' lafzını Abdurrahman’dan başka aktaranı başka bir kimse bilmiyoruz. Bir çok alimin görüşü bu hadis doğrultusundadır. Süfyan es-Sevrî ve Ahmed’in görüşü de böyledir. Muhammed (Buharî): 'Mâlik b. Enes, Abdurrahman b. Ebu Zinad’ın zayıf olduğuna dikkat çekerdi' demiştir.]


    Öneri Formu
10233 T000098 Tirmizi, Tahare, 73