Öneri Formu
Hadis Id, No:
14763, T000809
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ الْعَدَوِىِّ أَنَّهُ قَالَ لِعَمْرِو بْنِ سَعِيدٍ وَهُوَ يَبْعَثُ الْبُعُوثَ إِلَى مَكَّةَ ائْذَنْ لِى أَيُّهَا الأَمِيرُ أُحَدِّثْكَ قَوْلاً قَامَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْغَدَ مِنْ يَوْمِ الْفَتْحِ سَمِعَتْهُ أُذُنَاىَ وَوَعَاهُ قَلْبِى وَأَبْصَرَتْهُ عَيْنَاىَ حِينَ تَكَلَّمَ بِهِ أَنَّهُ حَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ثُمَّ قَالَ « إِنَّ مَكَّةَ حَرَّمَهَا اللَّهُ وَلَمْ يُحَرِّمْهَا النَّاسُ وَلاَ يَحِلُّ لاِمْرِئٍ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ أَنْ يَسْفِكَ فِيهَا دَمًا أَوْ يَعْضِدَ بِهَا شَجَرَةً فَإِنْ أَحَدٌ تَرَخَّصَ بِقِتَالِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيهَا فَقُولُوا لَهُ إِنَّ اللَّهَ أَذِنَ لِرَسُولِهِ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَأْذَنْ لَكَ وَإِنَّمَا أَذِنَ لِى فِيهِ سَاعَةً مِنَ النَّهَارِ وَقَدْ عَادَتْ حُرْمَتُهَا الْيَوْمَ كَحُرْمَتِهَا بِالأَمْسِ وَلْيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ » . فَقِيلَ لأَبِى شُرَيْحٍ مَا قَالَ لَكَ عَمْرُو بْنُ سَعِيدٍ قَالَ أَنَا أَعْلَمُ مِنْكَ بِذَلِكَ يَا أَبَا شُرَيْحٍ إِنَّ الْحَرَمَ لاَ يُعِيذُ عَاصِيًا وَلاَ فَارًّا بِدَمٍ وَلاَ فَارًّا بِخَرْبَةٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَيُرْوَى وَلاَ فَارًّا بِخِزْيَةٍ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى شُرَيْحٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو شُرَيْحٍ الْخُزَاعِىُّ اسْمُهُ خُوَيْلِدُ بْنُ عَمْرٍو وَهُوَ الْعَدَوِىُّ وَهُوَ الْكَعْبِىُّ . وَمَعْنَى قَوْلِهِ « وَلاَ فَارًّا بِخَرْبَةٍ » يَعْنِى الْجِنَايَةَ يَقُولُ مَنْ جَنَى جِنَايَةً أَوْ أَصَابَ دَمًا ثُمَّ لَجَأَ إِلَى الْحَرَمِ فَإِنَّهُ يُقَامُ عَلَيْهِ الْحَدُّ .
Tercemesi:
Tirmizî'nin, Kuteybe-el-Leys b. Sa'd-Saîd b. Ebû Saîd el-Makburî-Ebû Şureyh el-Adevî isnadıyla aktardığına göre,-Buharî'nin, Abdullah b. Yusuf-el-Leys-Saîd- Ebû Şureyh isnadıyla aktardığına göre, Ebû Şurayh, Amr b.Saîd b. el-Âs'a Mekke'ye Abdullah b. Zubeyr'e karşı ordular sevk ettiği sırada şöyle dedi: "Ey komutan, izin ver de sana, Mekke fethinden bir gün sonra Allah'ın Resulünün söylediği bir sözü söyleyeyim. (Allah’ın Resulünün sözlerini) kulaklarımla duydum, kalbime nakşettim, Resulü gözlerimle gördüm. Allah'ın Resulü Yüce Allah'a hamd ve sena ettikten sonra, şöyle buyurdu: "Mekke'yi Allah kutsal kıldı, Bu şehir, insanlar kutsal saydıkları için kutsal olmuş değildir. Allah'a ve ahiret gününe inanan hiç kimse burada kan dökemez, ağaç kesemez, biri çıkıp da bu şehirde Allah'ın Resulü savaş bile yaptı, diye (yaptıklarına) bir kılıf bulmaya çalışsa ona deyin ki: 'Allah sadece Peygamberine o izni vermiştir'. Zaten bana da burada günün yalnız bir kısmı için o izni verdi. Artık bu şehir, dün olduğu gibi öyle kutsal ve yasak bir şehirdir. Duyanlar duymayanlara söylesin."
Ebû Şureyh'a: "Amr’ın tepkisi ne oldu?" diye soruldu. Ebû Şureyh , Amr (bana şöyle dedi, diyerek Amr’ın sözünü nakletti): “Ey Ebû Şureyh, ben senden daha iyi biliyorum ki, (Mekke kutsal bir şehirdir. Fakat böyle olmakla beraber) Mekke'ye sığındı diye hiç bir asi, eli kanlı hiçbir katil ve kaçak hiçbir suçlu (adaletten) yakasını kurtarmış olamaz."
Tirmîzî: Bu konuda Ebû Hüreyre ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Ebû Şüreyh hadisi hasen sahihtir. Ebû Şüreyh el Huzaî’nin ismi Huveylid b. Amr el Adevî el Ka’bî’dir. Hadiste geçen “Vela Fârran bi harbetin” sözünün manası cinayet demektir. Yani bir kimse bir cinayet işler elini kana bulaştırdıktan sonra gelir hareme sığınırsa haremde bu kişi barındırılmaz ona cezası uygulanır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 1, 3/173
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Harem bölgesinin konumu ve bununla ilgili hükümler
Şehirler, Mekke, Haram Bölge Oluşu
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20325, T001611
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى زَائِدَةَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ الْحَارِثِ بْنِ مَالِكِ بْنِ الْبَرْصَاءِ قَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ يَقُولُ « لاَ تُغْزَى هَذِهِ بَعْدَ الْيَوْمِ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَسُلَيْمَانَ بْنِ صُرَدٍ وَمُطِيعٍ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَهُوَ حَدِيثُ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِى زَائِدَةَ عَنِ الشَّعْبِىِّ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِهِ .
Tercemesi:
Hâris b. Mâlik b. Barsa (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Mekke fethi günü Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim: “Bu beldeye bu günden sonra kıyamete kadar savaş açılmayacaktır.” Tirmizî: Bu konuda İbn Abbâs, Süleyman b. Surad ve Mutî’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Bu hadis hasen sahitir. Bu hadis Zekeriyya b. ebî Zaide’nin, Şa’bî’den rivâyetidir. Onu sadece bu hadisle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Siyer 45, 4/159
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43799, DM002431
Hadis:
أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ عَنْ زَكَرِيَّا عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُطِيعٍ عَنْ مُطِيعٍ قَالَ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ :« لاَ يُقْتَلُ قُرَشِىٌّ صَبْراً بَعْدَ هَذَا الْيَوْمِ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ».
Tercemesi:
Bize Ca'fer b. Avn, Zekeriyyâ'dan, (O) eş-Şa'bî'den, (O; Abdullah b. Mutî'den, (O da) Mutî'den (naklen) haber verdi ki O şöyle dedi: Rasûlullah'ı (Sallallahu. Aleyhi ve Sellem) Mekke'nin fet-hedildiği gün şöyle buyururken işittim: "Hiçbir Kureyş'li bugünden sonra Kıyamet'e kadar tutularak (bağlanılarak) öldürülmeyecek!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Diyât 24, 3/1542
Senetler:
1. Mutî' b. Esved el-Kuraşi (Mutî' b. Esved b. Harise b. Nadle)
2. Abdullah b. Mutî' el-Adevi (Abdullah b. Mutî' b. Esved b. Harise b. Nadle)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
5. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
Konular:
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44383, DM002544
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى النَّضْرِ أَنَّ أَبَا مُرَّةَ مَوْلَى عَقِيلِ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ أُمَّ هَانِئٍ بِنْتَ أَبِى طَالِبٍ تُحَدِّثُ : أَنَّهَا ذَهَبَتْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَامَ الْفَتْحِ فَقَالَتْ : يَا رَسُولَ اللَّهِ زَعَمَ ابْنُ أُمِّى أَنَّهُ قَاتِلٌ رَجُلاً أَجَرْتُهُ ، فُلاَنُ بْنُ هُبَيْرَةَ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« قَدْ أَجَرْنَا مَنْ أَجَرْتِ يَا أُمَّ هَانِئٍ ».
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Abdilmecid haber verip (dedi ki), bize Mâlik, Ebu'n-Nadr'dan (naklen) rivayet etti ki; Âkil b. Ebi Talib'in azadlısı Ebu Murre O'na haber vermiş ki, O (yani Ebu Murre) Ümmü Hâni' bin Ebi Talib'i işitmiş ki, O rivayet ediyormuş ki, (Mekke'nin) fethedildiği yıl Rasulullah'm (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanma gitmiş. Derken şöyle demiş: "Ya Rasulullah! Anamın oğlu (Ali b. Abi Talib), benim kendisine emân verdiğim bir adamı, yani Hübeyre'nin oğlu falanı öldüreceğini söyledi, (siz ne buyurursunuz.)" Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş: "Senin emân verdiğin kimseye muhakkak ki biz de emân verdik, Ümmü Hâni'!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 59, 3/1625
Senetler:
1. Ümmü Hani Fahite bt. Ebu Talib el-Haşimiyye (Fahite bt. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Adbümenaf)
2. Ebu Mürra Yezid (Yezid Mevla Ukayl)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Ali Ubeydullah b. Abdulmecid el-Hanefî (Ubeydullah b. Abdulmecid)
Konular:
Savaş, barış, eman/güvence vermek
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
45131, DM002642
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُعَاذُ بْنُ هَانِئٍ مِنْ أَهْلِ الْبَصْرَةِ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ شَدَّادٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ كَثِيرٍ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ : أَنَّهُ عَامَ فُتِحَتْ مَكَّةُ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« إِنَّ اللَّهَ حَبَسَ عَنْ مَكَّةَ الْفِيلَ وَسَلَّطَ عَلَيْهِمْ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَالْمُؤْمِنِينَ ، أَلاَ وَإِنَّهَا لَمْ تَحِلَّ لأَحَدٍ قَبْلِى وَلاَ تَحِلُّ لأَحَدٍ بَعْدِى ، أَلاَ وَإِنَّهَا سَاعَتِى هَذِهِ حَرَامٌ لاَ يُخْتَلَى خَلاَهَا ، وَلاَ يُعْضَدُ شَجَرُهَا ، وَلاَ تُلْتَقَطُ سَاقِطَتُهَا إِلاَّ لِمُنْشِدٍ ».
Tercemesi:
Bize Basra ahalisinden olan Muaz b. Hani' haber verip (dedi ki), bize Harb b. Şeddat rivayet edip (dedi ki), bana Yahya b. Ebi Kesir rivayet edip (dedi ki), bize Ebu Seleme rivayet edip (dedi ki), bize Ebu Hüreyre rivayet etti ki;Mekke'nin fethedildiği yıl Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ayağa kalkıp şöyle buyurmuştu: "Şüphesiz Allah fil (sahiplerinin) Mekke'ye girmesine engel olmuştu. Ama O, onların üzerine Allah'ın elçisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile mü'minleri sataştırmıştır. Şunu iyi bilin ki, bu (Mekke'ye sataşma), benden önce hiç kimseye helâl olmamıştı. Benden sonra da hiç kimseye helâl olmayacaktır. Şunu da iyi bilin ki; bu (Mekke'ye sataşma) şu ânımda (artık bana da) haramdır. Onun ne dikeni kopardır, ne ağacı kesilir, ne de düşmüş eşyası alınır. (Mekke'de düşmüş bir eşyayı almak) sadece (onun sahibini) arayacak olan kimse için (caiz olur)!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Buyû' 60, 3/1694
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Hattab Harb b. Şeddâd el-Yeşkürî (Harb b. Şeddâd)
5. Ebu Hâni Muaz b. Hâni el-Kaysî (Muaz b. Hâni)
Konular:
Lukata (Kayıp mal)
Lukata, yitik malın sahibine iadesi
Şehirler, Mekke, Haram Bölge Oluşu
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
149095, BS012245
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنِى أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا مُفَضَّلُ بْنُ مُهَلْهِلٍ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ ابْن عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ :« إِنَّ هَذَا الْبَلَدَ حَرَامٌ حَرَّمَهُ اللَّهُ لَمْ يَحِلَّ فِيهِ الْقَتْلُ لأَحَدٍ قَبْلِى وَإِنَّهَا َهِىَ حَرَامٌ حَرَّمَهُ اللَّهُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لاَ يُنَفَّرُ صَيْدُهُ وَلاَ يُعْضَدُ شَوْكُهُ وَلاَ يَلْتَقِطُ لُقَطَتَهُ إِلاَّ مَنْ عَرَّفَهَا وَلاَ يُخْتَلَى خَلاَهُ ». فَقَالَ الْعَبَّاسُ : إِلاَّ الإِذْخِرَ فَإِنَّهُ لِبَيُوتِهِمْ فَقَالَ :« إِلاَّ الإِذْخِرَ ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ رَافِعٍ وَأَخْرَجَاهُ مِنْ حَدِيثِ جَرِيرٍ عَنْ مَنْصُورٍ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Lukata 12245, 12/388
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Abdurrahman Mufaddal b. Mühelhel es-Sa'di (Mufaddal b. Mühelhil)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
7. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
8. Ebu Muhammed Abdullah b. Muhammed en-Nisaburi (Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman b. Şireveyh)
9. Ebu Velid Hassan b. Muhammed en-Nisaburî (Hassan b. Muhammed b. Ahmed b. Harun b. Hassan)
10. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Ağaçlandırma, ağaç dikmek veya kesmek
Lukata (Kayıp mal)
Şehirler, Mekke, Haram Bölge Oluşu
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
حدثنا محمد بن محمد بن أحمد بن مالك الأسكافي حدثنا إسماعيل بن إسحاق ثنا سليمان بن حرب ثنا حماد بن زيد عن أيوب عن أبي قلابة عن عمرو بن سلمة فلقيت عمرا فحدثني هذا الحديث قال : كنا بحضرة ماء ممر الناس وكان تمر بنا الركبان فنسألهم ما هذا الأمر ما للناس فيقولون نبي يزعم أن الله أرسله وأن الله أوحى إليه كذا وكذا فجعلت أتلقى ذلك الكلام فكأنما يغرى في صدري بغراء يقول أحفظه كانت العرب تلوم بإسلامها الفتح ويقولون أبصروه وقومه فإن ظهر عليهم فهو نبي صادق فلما جاءنا وقعة الفتح بادر كل قوم بإسلامهم فانطلق أبي بإسلام أهل حوائنا ذلك فقدم على رسول الله صلى الله عليه و سلم فأقام عنده فلما أقبل من عند رسول الله صلى الله عليه و سلم تلقيناه فلما رآنا قال جئتكم والله من عند رسول الله صلى الله عليه و سلم حقا فإنه يأمركم بكذا وكذا وقال صلوا صلاة كذا في حين كذا وصلاة كذا في حين كذا وصلاة كذا في حين كذا فإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم وليؤمكم أكثركم قرآنا فنظروا في أهل حوائنا ذلك فما وجدوا أحدا أكثر مني قرآنا مما كنت أتلقى من الركبان فقدموني بين أيديهم وأنا بن سبع سنين أو ست سنين فكانت علي بردة فيها صغر فإذا سجدت تقلصت عني فقالت امرأة من الحي ألا تغطوا عنا أست قارئكم فكسوني قميصا من معقد البحرين فما فرحت بشيء فرحتي بذلك القميص
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184952, DK001705
Hadis:
حدثنا محمد بن محمد بن أحمد بن مالك الأسكافي حدثنا إسماعيل بن إسحاق ثنا سليمان بن حرب ثنا حماد بن زيد عن أيوب عن أبي قلابة عن عمرو بن سلمة فلقيت عمرا فحدثني هذا الحديث قال : كنا بحضرة ماء ممر الناس وكان تمر بنا الركبان فنسألهم ما هذا الأمر ما للناس فيقولون نبي يزعم أن الله أرسله وأن الله أوحى إليه كذا وكذا فجعلت أتلقى ذلك الكلام فكأنما يغرى في صدري بغراء يقول أحفظه كانت العرب تلوم بإسلامها الفتح ويقولون أبصروه وقومه فإن ظهر عليهم فهو نبي صادق فلما جاءنا وقعة الفتح بادر كل قوم بإسلامهم فانطلق أبي بإسلام أهل حوائنا ذلك فقدم على رسول الله صلى الله عليه و سلم فأقام عنده فلما أقبل من عند رسول الله صلى الله عليه و سلم تلقيناه فلما رآنا قال جئتكم والله من عند رسول الله صلى الله عليه و سلم حقا فإنه يأمركم بكذا وكذا وقال صلوا صلاة كذا في حين كذا وصلاة كذا في حين كذا وصلاة كذا في حين كذا فإذا حضرت الصلاة فليؤذن لكم أحدكم وليؤمكم أكثركم قرآنا فنظروا في أهل حوائنا ذلك فما وجدوا أحدا أكثر مني قرآنا مما كنت أتلقى من الركبان فقدموني بين أيديهم وأنا بن سبع سنين أو ست سنين فكانت علي بردة فيها صغر فإذا سجدت تقلصت عني فقالت امرأة من الحي ألا تغطوا عنا أست قارئكم فكسوني قميصا من معقد البحرين فما فرحت بشيء فرحتي بذلك القميص
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Vitr 1705, 2/375
Senetler:
()
Konular:
Namaz, imama uyanın yapması gerekenler
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler