Öneri Formu
Hadis Id, No:
33831, B004292
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرٍو عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى مَا أَخْبَرَنَا أَحَدٌ أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى الضُّحَى غَيْرَ أُمِّ هَانِئٍ ، فَإِنَّهَا ذَكَرَتْ أَنَّهُ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ اغْتَسَلَ فِى بَيْتِهَا ثُمَّ صَلَّى ثَمَانِىَ رَكَعَاتٍ ، قَالَتْ لَمْ أَرَهُ صَلَّى صَلاَةً أَخَفَّ مِنْهَا غَيْرَ أَنَّهُ يُتِمُّ الرُّكُوعَ وَالسُّجُودَ .
Tercemesi:
Bize Ebu’l-Velid, ona Şu‘be, ona Amr, ona İbn Ebu Leylâ’nın rivâyet ettiğine göre (o), Nebi’yi (sav) kuşluk namazını kıldığını gördüğünü Ümmü Hâni dışında bize haber veren olmamıştır. O Mekke’nin fethedildiği günü onun evinde yıkandıktan sonra, sekiz rekât kıldığını söz konusu etmiştir, (dedi). Ümmü Hâni: Ben ondan daha hafif bir namaz kıldığını görmedim, bununla birlikte rükûu ve sücudu tam yapıyordu, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 50, 2/107
Senetler:
1. Ümmü Hani Fahite bt. Ebu Talib el-Haşimiyye (Fahite bt. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Adbümenaf)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Namaz, Nafile namazlar, Duha/Kuşluk Namazı
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2646, M004624
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَسَّانَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ أَخْبَرَنَا ثَابِتٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبَاحٍ قَالَ وَفَدْنَا إِلَى مُعَاوِيَةَ بْنِ أَبِى سُفْيَانَ وَفِينَا أَبُو هُرَيْرَةَ فَكَانَ كُلُّ رَجُلٍ مِنَّا يَصْنَعُ طَعَامًا يَوْمًا لأَصْحَابِهِ فَكَانَتْ نَوْبَتِى فَقُلْتُ يَا أَبَا هُرَيْرَةَ الْيَوْمُ نَوْبَتِى . فَجَاءُوا إِلَى الْمَنْزِلِ وَلَمْ يُدْرِكْ طَعَامُنَا فَقُلْتُ يَا أَبَا هُرَيْرَةَ لَوْ حَدَّثْتَنَا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَتَّى يُدْرِكَ طَعَامُنَا فَقَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ الْفَتْحِ فَجَعَلَ خَالِدَ بْنَ الْوَلِيدِ عَلَى الْمُجَنِّبَةِ الْيُمْنَى وَجَعَلَ الزُّبَيْرَ عَلَى الْمُجَنِّبَةِ الْيُسْرَى وَجَعَلَ أَبَا عُبَيْدَةَ عَلَى الْبَيَاذِقَةِ وَبَطْنِ الْوَادِى فَقَالَ « يَا أَبَا هُرَيْرَةَ ادْعُ لِى الأَنْصَارَ » . فَدَعَوْتُهُمْ فَجَاءُوا يُهَرْوِلُونَ فَقَالَ « يَا مَعْشَرَ الأَنْصَارِ هَلْ تَرَوْنَ أَوْبَاشَ قُرَيْشٍ » . قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « انْظُرُوا إِذَا لَقِيتُمُوهُمْ غَدًا أَنْ تَحْصِدُوهُمْ حَصْدًا » . وَأَخْفَى بِيَدِهِ وَوَضَعَ يَمِينَهُ عَلَى شِمَالِهِ وَقَالَ « مَوْعِدُكُمُ الصَّفَا » . قَالَ فَمَا أَشْرَفَ يَوْمَئِذٍ لَهُمْ أَحَدٌ إِلاَّ أَنَامُوهُ - قَالَ - وَصَعِدَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الصَّفَا وَجَاءَتِ الأَنْصَارُ فَأَطَافُوا بِالصَّفَا فَجَاءَ أَبُو سُفْيَانَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أُبِيدَتْ خَضْرَاءُ قُرَيْشٍ لاَ قُرَيْشَ بَعْدَ الْيَوْمِ . قَالَ أَبُو سُفْيَانَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ دَخَلَ دَارَ أَبِى سُفْيَانَ فَهُوَ آمِنٌ وَمَنْ أَلْقَى السِّلاَحَ فَهُوَ آمِنٌ وَمَنْ أَغْلَقَ بَابَهُ فَهُوَ آمِنٌ » . فَقَالَتِ الأَنْصَارُ أَمَّا الرَّجُلُ فَقَدْ أَخَذَتْهُ رَأْفَةٌ بِعَشِيرَتِهِ وَرَغْبَةٌ فِى قَرْيَتِهِ . وَنَزَلَ الْوَحْىُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « قُلْتُمْ أَمَّا الرَّجُلُ فَقَدْ أَخَذَتْهُ رَأْفَةٌ بِعَشِيرَتِهِ وَرَغْبَةٌ فِى قَرْيَتِهِ . أَلاَ فَمَا اسْمِى إِذًا - ثَلاَثَ مَرَّاتٍ - أَنَا مُحَمَّدٌ عَبْدُ اللَّهِ وَرَسُولُهُ هَاجَرْتُ إِلَى اللَّهِ وَإِلَيْكُمْ فَالْمَحْيَا مَحْيَاكُمْ وَالْمَمَاتُ مَمَاتُكُمْ » . قَالُوا وَاللَّهِ مَا قُلْنَا إِلاَّ ضِنًّا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ . قَالَ « فَإِنَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يُصَدِّقَانِكُمْ وَيَعْذِرَانِكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, ona Yahya b. Hassân, ona Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona da Abdullah b. Rabâh şöyle rivayet etmiştir:
Muâviye b. Ebu Süfyân'a heyet olarak geldik ve içimizde Ebu Hureyre de vardı. Her birimiz arkadaşları için bir gün yemek yapıyordu. (O gün de) sıra bende idi. Ben, "Ey Ebu Hureyre! Bugün, benim sıramdır!" dedim. Onlar da eve geldiler. (Ancak) yemeğimiz yetişmedi. Ben, "Ey Ebu Hureyre! Yemeğimiz yetişene kadar bize Rasulullah'tan (sav) hadis rivayet etsen ya!" dedim. O da şöyle dedi:
(Mekke'nin) Fetih günü Rasulullah (sav) ile beraberdik. Nebî (sav), Hâlid b. Velid'i ordunun sağ tarafına, Zübeyr'i sol tarafına, Ebu Ubeyde'yi de piyadeler ile vadinin ortasına (komutan olarak) atadı (ve) "Ey Ebu Hureyre! Bana Ensâr'ı çağır!" buyurdu. Ben de onları çağırdım. (Hemen) koşarak geliverdiler. Nebî (sav), "Ey Ensâr cemaati! Kureyş'in ayak takımını görüyor musunuz?" buyurdu. Onlar, "Evet!" dediler. Hz. Peygamber (sav), "Bakın (hele)! Onlarla karşılaştığınızda onları kırıp geçirin!" buyurdu. Eli ile işaret etti, sağ elini sol eline koydu ve "Buluşma yeriniz Safâ (Tepesi'dir)!" buyurdu. O gün (Ensâr'ın) karşısına kim çıktı ise onları (öldürüp) yere serdiler! Rasulullah (sav), Safâ Tepesi'nin üzerine çıktı, Ensâr da geliverip Safâ (Tepesi'ni) sardılar. (Derken) Ebu Süfyân gelip "Yâ Rasulullah! Kureyş mahvoldu! Bugünden sonra Kureyş (falan) kalmadı!" dedi. Ebu Süfyân (diyeceğini) dedi. Rasulullah (sav) da "Ebu Süfyân'ın evine giren güvendedir. Silah bırakan güvendedir. Kapısını kapatan güvendedir!" buyurdu. (Bunun üzerine) Ensâr, "Adamı kabilesine karşı yumuşak huyluluk kapladı ve memleket sevdasına düştü!" dediler. (Derken) Rasulullah'a (sav) vahiy indi. Nebî (sav), "Sizler 'Adamı kabilesine karşı yumuşak huyluluk kapladı ve memleket sevdasına düştü' mü dediniz?" buyurdu (ve sözlerine devam ederek üç kere) "O zaman ismim (Muhammed falan) değil! Ben, Allah'ın kulu ve rasulü Muhammed'im! Allah'a ve size hicret ettim! Hayat(ım) sizin hayatınız, ölüm(üm) sizin ölümünüzdür!" buyurdu. (Ensâr), "Vallahi! (O sözü) sadece Allah ve peygamber sevdasından dolayı söyledik" dediler. Hz. Peygamber (sav) de "Allah ve rasulü sizi doğruluyor ve sizi kınamıyor!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4624, /760
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2649, M004625
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَمْرٌو النَّاقِدُ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ أَبِى شَيْبَةَ - قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ أَبِى مَعْمَرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ دَخَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مَكَّةَ وَحَوْلَ الْكَعْبَةِ ثَلاَثُمِائَةٍ وَسِتُّونَ نُصُبًا فَجَعَلَ يَطْعُنُهَا بِعُودٍ كَانَ بِيَدِهِ وَيَقُولُ « ( جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا ) ( جَاءَ الْحَقُّ وَمَا يُبْدِئُ الْبَاطِلُ وَمَا يُعِيدُ ) زَادَ ابْنُ أَبِى عُمَرَ يَوْمَ الْفَتْحِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkid ve İbn Ebu Ömer, -lafız, İbn Ebu Şeybe'ye aittir- onlara Süfyân b. Uyeyne, ona İbn Ebu Necîh, ona Mücâhid, ona Ebu Ma'mer, ona da Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Mekke'ye girdi. Kabe'nin etrafında 360 (tane) dikili (put) vardı. "Hak geldi, batıl mahvoldu! Batıl mahvolmaya mahkumdur!" (ve) "Hak geldi. Artık batıl yeni bir şey ortaya çıkaramaz, eskiyi de geri getiremez" ayetlerini okuyarak elindeki sopa ile onlara vurmaya başladı.
(Hocam) İbn Ebu Ömer, "Fetih günü" ilavesinde bulundu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4625, /761
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2652, M004626
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ حَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ كِلاَهُمَا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا الثَّوْرِىُّ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ إِلَى قَوْلِهِ زَهُوقًا . وَلَمْ يَذْكُرِ الآيَةَ الأُخْرَى ( جَاءَ الْحَقُّ وَمَا يُبْدِئُ الْبَاطِلُ وَمَا يُعِيدُ )] وَقَالَ بَدَلَ نُصُبًا صَنَمًا .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrezzâk, ona es-Sevrî, ona da İbn Ebu Necîh, bu isnad ile nakilde bulunup "Mahkumdur" ayetine kadar hadisi zikretmiş, "Hak geldi. Artık batıl yeni bir şey ortaya çıkaramaz, eskiyi de geri getiremez" ayetini ise söylememiş, "Dikili" ifadesine yerine de "Put" ibaresini kaydetmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4626, /761
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2655, M004627
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ وَوَكِيعٌ عَنْ زَكَرِيَّاءَ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُطِيعٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ « لاَ يُقْتَلُ قُرَشِىٌّ صَبْرًا بَعْدَ هَذَا الْيَوْمِ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir ve Vekî', onlara Zekeriyyâ, ona Şa'bî, ona Abdullah b. Mutî', ona da babası (Mutî' b. Esved), Hz. Peygamber'in (sav) Mekke'nin Fetih günü şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Bugünden sonra Kıyamet gününe dek (hiçbir) Kureyşli esir olarak (sabran) öldürülmeyecektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4627, /761
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بِهَذَا الإِسْنَادِ . وَزَادَ قَالَ وَلَمْ يَكُنْ أَسْلَمَ أَحَدٌ مِنْ عُصَاةِ قُرَيْشٍ غَيْرَ مُطِيعٍ كَانَ اسْمُهُ الْعَاصِى فَسَمَّاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُطِيعًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2656, M004628
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بِهَذَا الإِسْنَادِ . وَزَادَ قَالَ وَلَمْ يَكُنْ أَسْلَمَ أَحَدٌ مِنْ عُصَاةِ قُرَيْشٍ غَيْرَ مُطِيعٍ كَانَ اسْمُهُ الْعَاصِى فَسَمَّاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُطِيعًا .
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona da Zekeriyya bu isnad ile nakilde bulundu ve "Kureyş asilerden Mutî' dışında biri müslüman olmadı. Onun adı da Âsî idi. Rasulullah (sav) onu Mutî' olarak isimlendirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4628, /761
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2672, M004637
Hadis:
وَحَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ أَنَّ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ حَدَّثَهُمْ قَالَ لَمَّا نَزَلَتْ ( إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُبِينًا * لِيَغْفِرَ لَكَ اللَّهُ ) إِلَى قَوْلِهِ ( فَوْزًا عَظِيمًا ) مَرْجِعَهُ مِنَ الْحُدَيْبِيَةِ وَهُمْ يُخَالِطُهُمُ الْحُزْنُ وَالْكَآبَةُ وَقَدْ نَحَرَ الْهَدْىَ بِالْحُدَيْبِيَةِ فَقَالَ « لَقَدْ أُنْزِلَتْ عَلَىَّ آيَةٌ هِىَ أَحَبُّ إِلَىَّ مِنَ الدُّنْيَا جَمِيعًا » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Hâlid b. Hâris, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir:
"Sana apaçık bir fetih verdik. Allah seni bağışlasın" kısmından "Pek büyük bir kurtuluş" kısmına kadar olan ayet indiğinde Hz. Peygamber (sav), Hudeybiye'den dönmekteydi. (Ashâbı) da hüzün ve sıkıntı kaplamış, Nebî (sav) de kurbanını Hudeybiye'de kesmişti. Nebî (sav), "Bana dünyanın hepsinden daha hoş gelen bir ayet indirilmiştir!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4637, /763
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2674, M004638
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ النَّضْرِ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا شَيْبَانُ جَمِيعًا عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ نَحْوَ حَدِيثِ ابْنِ أَبِى عَرُوبَةَ .
Tercemesi:
Bize Âsım b. Nadr et-Teymî, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman), ona Katâde, ona da Enes b. Mâlik; (T) Bize İbn Müsennâ, ona Ebu Dâvûd, ona Hemmâm; (T) Bize Abd b. Humeyd, ona Yunus b. Muhammed, ona Şeybân, hepsine Katâde, ona da Enes, İbn Ebu Arûbe'nin hadisine benzer şekilde nakilde bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4638, /763
Senetler:
()
Konular:
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler
Siyer, Mekke'nin fethi
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ يُونُسُ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَقْبَلَ يَوْمَ الْفَتْحِ مِنْ أَعْلَى مَكَّةَ عَلَى رَاحِلَتِهِ ، مُرْدِفًا أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ وَمَعَهُ بِلاَلٌ وَمَعَهُ عُثْمَانُ بْنُ طَلْحَةَ مِنَ الْحَجَبَةِ ، حَتَّى أَنَاخَ فِى الْمَسْجِدِ ، فَأَمَرَهُ أَنْ يَأْتِىَ بِمِفْتَاحِ الْبَيْتِ ، فَفَتَحَ وَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ أُسَامَةُ وَبِلاَلٌ وَعُثْمَانُ ، فَمَكَثَ فِيهَا نَهَارًا طَوِيلاً ثُمَّ خَرَجَ ، فَاسْتَبَقَ النَّاسُ ، وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَوَّلَ مَنْ دَخَلَ ، فَوَجَدَ بِلاَلاً وَرَاءَ الْبَابِ قَائِمًا ، فَسَأَلَهُ أَيْنَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ لَهُ إِلَى الْمَكَانِ الَّذِى صَلَّى فِيهِ ، قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَنَسِيتُ أَنْ أَسْأَلَهُ كَمْ صَلَّى مِنْ سَجْدَةٍ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30243, B002988
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ يُونُسُ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَقْبَلَ يَوْمَ الْفَتْحِ مِنْ أَعْلَى مَكَّةَ عَلَى رَاحِلَتِهِ ، مُرْدِفًا أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ وَمَعَهُ بِلاَلٌ وَمَعَهُ عُثْمَانُ بْنُ طَلْحَةَ مِنَ الْحَجَبَةِ ، حَتَّى أَنَاخَ فِى الْمَسْجِدِ ، فَأَمَرَهُ أَنْ يَأْتِىَ بِمِفْتَاحِ الْبَيْتِ ، فَفَتَحَ وَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ أُسَامَةُ وَبِلاَلٌ وَعُثْمَانُ ، فَمَكَثَ فِيهَا نَهَارًا طَوِيلاً ثُمَّ خَرَجَ ، فَاسْتَبَقَ النَّاسُ ، وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَوَّلَ مَنْ دَخَلَ ، فَوَجَدَ بِلاَلاً وَرَاءَ الْبَابِ قَائِمًا ، فَسَأَلَهُ أَيْنَ صَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَشَارَ لَهُ إِلَى الْمَكَانِ الَّذِى صَلَّى فِيهِ ، قَالَ عَبْدُ اللَّهِ فَنَسِيتُ أَنْ أَسْأَلَهُ كَمْ صَلَّى مِنْ سَجْدَةٍ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Yunus, ona Nâfi', ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Fetih günü bineği üzerinde Mekke'nin en yüksek yerinden indi. Terkisinde Üsame b. Zeyd, beraberinde de Bilal ile Kabe'nin hizmetkarlarından Osman b. Talha vardı. (Osman'a) Kabe'nin anahtarlarını getirmesini emretti, o da (Kabe'nin kapısını açtı). Rasulullah (sav), beraberinde Üsame, Bilal ve Osman vârken (Kabe'ye) girdi. Orada gündüzün epeyce bir kısmını geçirdi. Ardından çıktı. İnsanlar da (Kabe'ye) çullandılar. Abdullah b. Ömer, (Kabe'ye) ilk giren kimse idi. Bilal'i kapının arkasında ayakta iken bulup Rasulullah'ın (sav) nerede namaz kıldığını sordu. O da Nebî'nin (sav) namaz kıldığı yeri işaret etti.
Abdullah, "Kaç rekat namaz kıldığını sormayı unuttum" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 127, 1/792
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
KABE
Kabe, içerisine girilebilir mi?
Şehirler, Mekke, Mekkenin fethi ve sonraki gelişmeler