71 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Cerîr, ona Mansur, ona Mücahid, ona Tavus, ona da İbn Abbas'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) Mekke'yi fethettiği gün şöyle buyurdu: "Artık hicret yoktur. Fakat cihat ve niyet vardır. Cihada davet edildiğinizde hemen icabet ediniz." Yine Mekke'nin fethi gününde Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah Mekke beldesini gökleri ve yeri yarattığı günden beri harem kılmıştır. Bu şehir, Allah'ın harem kılması sebebiyle kıyamet gününe kadar harem kalacaktır. Benden önce burada savaş hiçbir kimse için helal olmamıştır. Benim için de gündüzün bir saati dışında helal olmamıştır. Bu belde Allah'ın harem kılması ile kıyamet gününe kadar haremdir. Buranın dikeni kesilmez. Av hayvanı ürkütülmez, buluntu malına sahibini arayacak olan kimseden başkası el uzatıp alamaz, yeşil otları koparılmaz." Hutbenin akabinde Abbas: Ey Allah'ın Rasulü! Izhır bitkisi bu yasaktan müstesna olsun. Çünkü ızhır, Mekkelilerin demircileri ve evleri için gereklidir! dedi. Peygamber de: "Izhır müstesnadır" buyurdu.
Bize İshak, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona da Mücahid'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Mekke fethi günü (konuşmak için) kalkıp şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki, Allah, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Mekke'yi haram (dokunulmazlık bölgesi) kılmıştır ve kıyamete kadar da Allah'ın verdiği bu haramlık vasfı devam edecektir. Ne benden önce ne de benden sonra hiç kimse için bu haram niteliği kaldırılmayacaktır. Benim için de sadece bir defa, bir saatliğine helal kılındı. Mekke'nin av hayvanı ürkütülmez, dikeni kesilmez, yaş otları koparılmaz. Buluntu malını, sahibini arayacak kişi dışında, kimse alamaz." Bu sırada Abbas b. Abdulmuttalib "Ey Allah'ın Rasulü, ızhır otu hariç olsun. Çünkü ızhır otu demirciler için ve evlerimiz için zaruridir" dedi. Rasulullah (sav) biraz sükût ettikten sonra "ızhır otu hariç, o helaldir" buyurdu. ibnu Cureyc, Abdulkerim'den, o İkrime'den; o da İbn Abbâs'tan, bu hadisin aynısını ya da benzerini rivayet etmiştir. Bu hadisi Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize İshak, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona da Mücahid'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Mekke fethi günü (konuşmak için) kalkıp şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki, Allah, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Mekke'yi haram (dokunulmazlık bölgesi) kılmıştır ve kıyamete kadar da Allah'ın verdiği bu haramlık vasfı devam edecektir. Ne benden önce ne de benden sonra hiç kimse için bu haram niteliği kaldırılmayacaktır. Benim için de sadece bir defa, bir saatliğine helal kılındı. Mekke'nin av hayvanı ürkütülmez, dikeni kesilmez, yaş otları koparılmaz. Buluntu malını, sahibini arayacak kişi dışında, kimse alamaz." Bu sırada Abbas b. Abdulmuttalib "Ey Allah'ın Rasulü, ızhır otu hariç olsun. Çünkü ızhır otu demirciler için ve evlerimiz için zaruridir" dedi. Rasulullah (sav) biraz sükût ettikten sonra "ızhır otu hariç, o helaldir" buyurdu. ibnu Cureyc, Abdulkerim'den, o İkrime'den; o da İbn Abbâs'tan, bu hadisin aynısını ya da benzerini rivayet etmiştir. Bu hadisi Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize İshak, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Hasan b. Müslim, ona da Mücahid'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Mekke fethi günü (konuşmak için) kalkıp şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki, Allah, gökleri ve yeri yarattığı günden beri Mekke'yi haram (dokunulmazlık bölgesi) kılmıştır ve kıyamete kadar da Allah'ın verdiği bu haramlık vasfı devam edecektir. Ne benden önce ne de benden sonra hiç kimse için bu haram niteliği kaldırılmayacaktır. Benim için de sadece bir defa, bir saatliğine helal kılındı. Mekke'nin av hayvanı ürkütülmez, dikeni kesilmez, yaş otları koparılmaz. Buluntu malını, sahibini arayacak kişi dışında, kimse alamaz." Bu sırada Abbas b. Abdulmuttalib "Ey Allah'ın Rasulü, ızhır otu hariç olsun. Çünkü ızhır otu demirciler için ve evlerimiz için zaruridir" dedi. Rasulullah (sav) biraz sükût ettikten sonra "ızhır otu hariç, o helaldir" buyurdu. ibnu Cureyc, Abdulkerim'den, o İkrime'den; o da İbn Abbâs'tan, bu hadisin aynısını ya da benzerini rivayet etmiştir. Bu hadisi Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.